UEFA'nın milli takım düzeyindeki organizasyonunun ilk haftası A, B ve C liglerinde oynanan 7 karşılaşmayla tamamlandı.
C Ligi 1. Grup'ta Faroe Adaları'nı konuk eden A Milli Takım, rakibini
Cengiz Ünder, Halil Dervişoğlu, Serdar Dursun ve Merih Demiral'ın
golleriyle 4-0 mağlup etti.
A Ligi 3. Grup'ta oynanan İtalya-Almanya mücadelesi, Lorenzo Pellegrini
ve Joshua Kimmich'in karşılıklı golleriyle 1-1 berabere sona erdi. Aynı
gruptaki diğer maçta ise Macaristan, Dominik Szoboszlai'nin penaltı
golüyle sahasında ağırladığı İngiltere'yi 1-0 yendi.
A Milli Futbol Takımımız, UEFA Uluslar C Ligi 1.
Grup'taki ilk maçında Faroe Adaları'nı konuk etti. Ay-yıldızlılar müsabakayı 4-0 kazandı.
Türkiye, UEFA Uluslar C Ligi 1. Grup'taki ilk maçında sahasında Faroe Adaları ile karşı karşıya geldi.
Maçta kazanan 4-0'lık skorla ay-yıldızlı milli takımımız oldu.
Millilere galibiyeti getiren golleri Cengiz Ünder, Halil Dervişoğlu, Serdar Dursun ve Merih Demiral kaydetti.
Milliler bu sonuçla 1. Grup'ta liderlik koltuğuna oturdu. Grupta günün
diğer maçında Lüksemburg, deplasmanda Litvanya'yı 2-0 mağlup etti.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Stefan Kuntz, 29 Mart'ta İtalya
ile oynanan hazırlık karşılaşmanın ilk 11'ine göre 3 değişiklik yaparak
takımını Faroe Adaları karşısında sahaya sürdü. Tecrübeli teknik adam,
Altay Bayındır, Ozan Kabak ve Rıdvan Yılmaz yerine; Uğurcan Çakır, Ferdi
Kadıoğlu ve Halil Dervişoğlu'na forma verdi.
Takımlar
O
G
B
M
A
Y
P
1. TÜRKİYE
1
1
0
0
4
0
3
2. LÜKSEMBURG
1
1
0
0
2
0
3
3. LİTVANYA
1
0
0
1
0
2
0
4. FAROE ADALARI
1
0
0
1
0
4
0
MAÇTAN DAKİKALAR
33. dakikada Kerem Aktürkoğlu'nun soldan ortasında savunmanın arkasına
sarkan Enes Ünal, topu kontrol edip vurmak istedi, kaleci Nielsen meşin
yuvarlağı kornere çeldi.
34. dakikada soldan kullanılan kornerde Enes Ünal ön direkte kafayla vurdu, top auta gitti.
37. dakikada Enes Ünal'ın kendi yarı alanından attığı ara pasa
hareketlenen Kerem Aktürkoğlu'nun vuruşunda kalesini terk eden kaleci
Nielsen topun önüne yatarak meşin yuvarlağın kaleye gitmesini engelledi.
Nielsen'den seken topu ceza sahası dışı sağ çaprazında karşılayan
Cengiz Ünder düzgün bir vuruşla uzak mesafeden topu boş kaleye
göndererek skoru 1-0 yaptı.
Mücadelenin ilk yarısı Türkiye'nin 1-0 üstünlüğü ile sona erdi.
47. dakikada Enes Ünal'ın pasıyla orta sahada topla buluşan Halil
Dervişoğlu, rakip ceza sahasına kadar meşin yuvarlağı sürerek düzgün bir
vuruşla topu ağlara gönderdi: 2-0
64. dakikada rakibinden önce topu kaparak hızla ceza sahasına yönelen
Dorukhan Toköz'ün ceza yayı üzerinden vuruşunda top kalecide kaldı.
82. dakikada Hakan Çalhanoğlu'nun sağdan kullandığı kornerde Serdar
Dursun'un altı pas üzerinden yaptığı kafa vuruşunda top kalecinin
müdahalesine rağmen ağlarla buluştu: 3-0
85. dakikada sağ taraftan başlayan atakta peş peşe paslarla ceza
sahasına giren ay-yıldızlı ekipte Yunus Akgün'ün topuk pasıyla Merih
Demiral sağda topla buluştuktan sonra çaprazdan düzgün bir vuruşla meşin
yuvarlağı ağlara gönderdi: 4-0
Karşılaşma ay-yıldızlı ekibin 4-0 üstünlüğü ile sona erdi.
Stat: Başakşehir Fatih Terim
Hakemler: Trustin Farrugia Cann, Luke Portelli, Edward Spiteri (Malta)
ING Basketbol Süper Ligi'nde 2021-2022 sezonunda play-off finaline yükselen takımlar belli oldu. Oynanan yarı final karşılaşmalarının ardından rakiplerini serilerde geride bırakan Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes finale yükseldi.
Ligde normal sezonu ilk 8'de bitiren Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes,
Galatasaray Nef, Gaziantep Basketbol, Darüşşafaka, Bahçeşehir Koleji, Pınar
Karşıyaka ve Frutti Extra Bursaspor play-off'a kalmayı başardı.
Normal sezonun tamamlanmasıyla birlikte ligi lider olarak tamamlayan
Fenerbahçe Beko, Frutti Extra Bursaspor ile eşleşirken normal sezon ikincisi
Anadolu Efes’in rakibi ise Pınar Karşıyaka oldu. Sezonu üçüncü sırada
tamamlayan Galatasaray Nef’in rakibi Bahçeşehir Koleji olurken, Gaziantep
Basketbol ile de Darüşşafaka eşleşti.
ING Basketbol Süper Ligi'nde play-off yarı finale yükselen ilk ekip Bahçeşehir
Koleji'ni 2-0'lık seriyle geçen Galatasaray Nef olurken, ikinci yarı finalist
ise Gaziantep Basketbol'u 2-1'lik seri sonunda geride bırakan Darüşşafaka
oldu. Ligde Fenerbahçe Beko, Frutti Extra Bursaspor'u 2-1'lik seri sonunda
geçerek play-off yarı finaline yükselme başarısı gösterdi. Yarı finale
yükselen son ekip ise Pınar Karşıyaka'yı 2-1'lik seriyle geçen Anadolu Efes
oldu.
Play-off yarı final mücadelesinde Fenerbahçe Beko, Darüşşafaka'yı 3-1'lik seriyle geçerek adını finale yazdırdı. Anadolu Efes ise Galatasaray Nef‘i 3-2’lik seri sonunda mağlup ederek finalde Fenerbahçe Beko ile eşleşti.
Play-off final maçlarınınprogramı şöyle:
7 Haziran Salı:
20:00 Fenerbahçe BEKO-Anadolu Efes (Ülker Spor Salonu)
9 Haziran Perşembe:
20:30 Fenerbahçe BEKO-Anadolu Efes (Ülker Spor Salonu)
11 Haziran Cumartesi:
19:00 Anadolu Efes-Fenerbahçe BEKO (Sinan Erdem Spor Salonu)
Play-off yarı final maçlarında alınan sonuçlar şöyle:
ING Basketbol Süper Ligi'nde Anadolu Efes, 2-2
eşitlikle devam eden yarı final serisinin son maçında Galatasaray NEF'i
konuk etti. Maçı 104-77 kazanan ve
finale çıkan Ergin Ataman'ın öğrencileri oldu.
ING Basketbol Süper Ligi play-off yarı final beşinci ve son maçında
Anadolu Efes, Galatasaray Nef'i 104-77 yenerek seriyi 3-2 kazandı.
Bu sonuçla lacivert-beyazlılar, finalde Fenerbahçe Beko'nun rakibi oldu.
Karşılaşmaya hızlı başlayan Anadolu Efes, 2. dakika içinde 5-0'lık seri
yakaladı. Çabuk toparlanan Galatasaray, dış atışlardan bulduğu 3
isabetle 4. dakikada 6 sayılık fark elde etti: 7-13. Kalan bölümde iki
takım da pota altından skor üretti. Anadolu Efes, son saniyede kazandığı
faul atışlarını Bryant ile sayıya çevirdi ve ilk periyot 26-26
beraberlikle tamamlandı.
İkinci çeyrekte Anadolu Efes, Larkin'in skorer oyunuyla etkili oldu.
Galatasaray Nef, Sadık Emir Kabaca'nın 3 sayı çizgisinin gerisinden
kazandırdığı basketlerle karşılık verdi. Lacivert-beyazlılar, Larkin'in
isabetli dış atışıyla soyunma odasına 51-42 üstün gitti.
Üçüncü periyotta savunmada ve hücumda Galatasaray Nef'e büyük üstünlük
kuran Anadolu Efes, milli basketbolcu Larkin'in peş peşe kaydettiği 3
sayılık basketlerle farkı açtı ve final çeyreğine 81-53 önde girdi.
Dördüncü periyotta rahat bir oyun sergileyen Anadolu Efes, karşılaşmayı
104-77 kazandı ve finalde Fenerbahçe Beko'nun rakibi oldu.
Maçtan notlar
Karşılaşmanın 24. dakikasında Anadolu Efes'in Sırp oyuncusu Vasilije
Micic, sağ ayak bileğinden sakatlandı. Saha içinde ilk tedavisi yapılan
Micic, sağlık görevlileri eşliğinde kenara alındı.
İlk yarıda sakatlanan Galatasaray'ın milli oyuncusu Göksenin Köksal da müsabakaya devam edemedi.
Anadolu Efes'te Shane Larkin 26, Vasilije Micic ve Bryant Dunston 14'er sayıyla oynadı. Galatasaray'da ise Dee Bost ve Maurice Ndour 16, Sadık Kabaca 11 sayı üretti.
Finalin adı belli oldu: Fenerbahçe Beko - Anadolu Efes
Bu sonuçla ING Basketbol Ligi'nde Fenerbahçe Beko - Anadolu Efes finali oynanacak.
Seri 7 Haziran Salı
günü başlayacak. Sarı-lacivertli ekibin ev sahipliğindeki maç saat
20.00'de başlayacak. Final serisinde ikinci maç yine Ülker Spor ve
Etkinlik Salonu'nda olacak. 9 Haziran Perşembe günü oynanacak mücadele
saat 20.30'da.
Normal sezonu Fenerbahçe Beko 1. Anadolu Efes 2. sırada tamamlamıştı.
A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2022 FIVB Milletler Ligi üçüncü
maçında Bulgaristan’ı 3-0 mağlup ederek ikinci galibiyetini aldı.
Millilerde Ebrar Karakurt 20 sayıyla en skorer oyuncusu isim olurken;
ona Eda Erdem Dündar 13, Zehra Güneş 9, Saliha Şahin ve Hande Baladın
7, Cansu Özbay 1 sayıyla eşlik etti.
Ankara Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmaya voleybol severler yine büyük ilgi gösterdi.
Karşılaşma öncesinde TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, taraftar eğlence alanını ziyaret etti.
Filenin Sultanları, Milletler Ligi dördüncü maçında 5 Haziran pazar
günü saat 19.00’da Belçika ile karşılaşacak. Mücadeleyi, TRT Spor naklen
yayınlayacak.
Ankara Etabı’nda bugün oynanan diğer karşılaşmalarda alınan sonuçlar şu şekilde:
Fransa Açık Tenis Turnuvası'nın tek kadınlar finalinde, ABD'li Coco Gauff'u 2-0 yenen Polonyalı Iga Swiatek, 2020'den sonra bir kez daha şampiyon oldu.
Başkent Paris'te düzenlenen sezonun ikinci grand slam tenis turnuvasının tek kadınlar finalinde dünya 1 numarası Swiatek ile 18 numaralı seribaşı Gauff karşı karşıya geldi.
Philippe-Chatrier kortunda oynanan ve toplam 68 dakika süren maçta rakibini 6-1 ve 6-3'lük setlerle mağlup eden Swiatek, 2020 yılının ardından Fransa Açık'ta bir kez daha şampiyonluk sevinci yaşadı.
21 yaşındaki Swiatek, yenilgisizlik serisini 35 maça çıkardı.
Turnuvada yarın tek erkekler finalinde kariyerinin 22. grand slam şampiyonluğunu kovalayan İspanyol tenisçi Rafael Nadal ile ilk kez final heyecanı yaşayan Norveçli Casper Ruud karşılaşacak.
Fenerbahçe Beko’da yeni sezon için çalışmalar devam ediyor.
Fenerbahçe Beko‘da işler değişiyor. Jan Vesely‘nin çıkış kapısına doğru yönelmesiyle birlikte takım da yeni kadro planlamalarına hız kesmeden başladı.
İddialara göre, Naz Mitrou-Long ve Jordan Mickey, Fenerbahçe Beko‘nun transfer etmek istediği isimler arasında yer alıyor.
İki isim de serbest oyuncu konumunda bulunuyor. Mitrou-Long, Avrupa’daki ilk yılında son derece başarılı bir sezon geçirdi. İtalyan takımı Germani Brescia’da forma giyen eski Utah Jazz oyuncusu, İtalya Ligi’nde 16.6 sayı, 4.7 asist ve 4.6 ribaunt ortalamalarıyla mücadele etti.
İtalyan yerel gazetesi “La Prealpina”ya göre, Mitrou-Long, Milano‘nun transfer listesindeki son adaylar arasında yer alıyor ve aynı haberde Mickey’den de Fenerbahçe Beko‘nun hedefi olarak bahsediliyor.
Çıktığı 22 EuroLeague maçında 10.5 sayı ve 4.3 ribaunt ortalamaları yakalayan Jordan Mickey’nin Zenit’ten ayrılması bekleniyor. Bir diğer İtalyan EuroLeague takımı Virtus Bologna da oyuncuya ilgi duyuyor.
Cupra Formentor 2.0 TSi 4Drive (310hp) | OTOPARK.com
Daha önce 1.5 tsi motorlu versiyonunu kullandığımız Formentor’un, bu sefer de 2.0 tsi 4 çeker versiyonunu Körfez Pisti’nde kullandık. Pist canavarı SUV karşınızda! İyi seyirler!
UEFA Uluslar Ligi'nde ilk hafta 7 karşılaşmayla sürdü. Danimarka,
deplasmanda Fransa'yı Trabzonsporlu Cornelius'un golleriyle 2-1 mağlup
etti
UEFA'nın milli takım düzeyindeki organizasyonunun ilk haftasında A, C ve D liglerinde 7 maç oynandı.
Avrupa futbolunun iki önemli takımının karşı karşıya geldiği maçta
Hollanda, deplasmanda Belçika'yı Steven Bergwijn, Memphis Depay (2) ve
Denzel Dumfries'ın golleriyle 4-1 yendi. Belçika'nın tek golünü Michy
Batshuayi attı.
Fransa, Karim Benzema'nın golüyle öne geçtiği karşılaşmada Danimarka'ya
2-1 mağlup oldu. Konuk takıma galibiyeti getiren golleri Trabzonspor
forması giyen Andreas Cornelius kaydetti.
Sezonun ikinci grand slam tenis turnuvası Fransa Açık'ta (Roland Garros) Marin Cilic'i 3-1 yenen Casper Ruud finale yükseldi ve Rafael Nadal'ın rakibi oldu.
Başkent Paris'te düzenlenen turnuvanın tek erkekler yarı final maçında 8
numaralı seribaşı Norveçli Ruud ile 20 numaralı seribaşı Hırvat Cilic
karşılaştı.
2 saat 55 dakika süren mücadelede rakibini 3-6, 6-4, 6-2 ve 6-2'lik
setlerle 3-1 mağlup eden 23 yaşındaki Ruud, adını finale yazdırdı.
Kariyerinde ilk kez grand slam finaline yükselen Ruud, 5 Haziran Pazar
günü 5 numaralı seribaşı İspanyol Rafael Nadal ile şampiyonluk maçına
çıkacak.
A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2022 FIVB Milletler Ligi ikinci
maçında Çin’e 3-1 mağlup oldu ve organizasyondaki ilk yenilgisini aldı.
Milli takım karşılaşmaya Zehra Güneş ve Ebrar Karakurt'un smaç
sayılarıyla başladı. Kaptan Eda Erdem'in sayılarına karşın etkili oyunu
sürdüren Çin, ilk teknik molaya 12-5 önde girdi. Manşet problemi yaşayan
ve bloklarında etkili olamayan Türkiye karşısında iyi savunma yapan ve
hücumlarını çok hızlı sonlandıran Çin, ilk seti 25-16 kazandı.
İkinci sete de manşet ve blok problemiyle başlayan milli takım oyunda
dengeyi ilk kez 7-7 eşitlikte sağladı. Ay-yıldızlı ekip, teknik molaya
12-10 üstün girdi. Pasör Cansu Özbay'ın iyi yönlendirdiği ve aldığı
blokla ateşlediği ay-yıldızlılar, seti 25-20 kazanarak skoru 1-1
eşitledi.
Ay-yıldızlı ekip, 3. sete de iyi başlayamadı. Başantrenör Giovanni
Guidetti'nin pasör Cansu Özbay'ın yerine Sıla Çalışkan'a görev
vermesinin ardından milli takım oyunu dengelense de basit hatalar
yapmaya devam etti. Oyuncu değişikliklerinin skora yansımaması sonucunda
Guidetti, skor 11-18'de mola aldı ancak Çin etkili oyununu sürdürerek
seti 25-16 aldı ve 2-1 öne geçti.
Çin 4. sete de etkili başladı ancak ay-yıldızlılar, Ebrar Karakurt ve
Eda Erdem ile etkili oldu ve skor 9-9'da eşitliği sağladı. Milli takım,
basit hatalar sonucunda teknik molaya 12-9 geride girdi. Türkiye'nin
Ebrar Kurakurt ile bulduğu blok sayının ardından Çin, skor 19-20'de mola
aldı. Moladan sonra Türkiye'ye sadece 3 sayı fırsatı veren Çin, seti
25-22 maçı da 3-1 kazandı.
Ankara Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmayı 13,000 kişi izledi ve
millilerimize büyük destek verdi. Karşılaşmayı Dışişleri Bakanı Mevlüt
Çavuşoğlu, TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ve UNDP Türkiye Mukim
Temsilcisi Louisa Vinton da tribünden izledi.
TÜRKİYE-ÇİN: 1-3 SALON: Ankara Spor Salonu HAKEMLER: Vlastimil Kovar (Çekya), Sonja Simonovska (Karadağ) TÜRKİYE: Cansu, Hande, Zehra, Ebrar, Saliha, Eda, Ebrar, Simge (L) (Meliha, Sıla, Ceren, İlkin) ÇİN: Diao, Jin, Wang, Gong, Yingying Li, Yuan, Wang (L) (Wang Y., Wang Yizhu) SETLER: 16-25, 25-20, 16-25, 22-25 SÜRE: 1 saat 39 dakika (25′,24′,23′,27′)
Filenin Sultanları, Milletler Ligi üçüncü maçında 4 Haziran cumartesi
günü saat 19.00’da Bulgaristan ile karşılaşacak. Mücadeleyi, TRT Spor
naklen yayınlayacak.
Rafael Nadal, Fransa Açık (Roland Garros) yarı final maçında setlerde 1-0 öndeyken
rakibi Zverev'in sakatlanması sonucu doğrudan finale yükseldi.
Başkent Paris'te düzenlenen turnuvanın 13. günündeki yarı final maçında Rafael Nadal ile Alexander Zverev karşı karşıya geldi.
İspanyol tenisçi Rafael Nadal, yarı finalde setlerde 1-0 öndeyken rakibi Alexander Zverev ağır bir sakatlık geçirdi.
Üç saati aşmasına rağmen henüz ikinci seti oynanan karşılaşmada doktor kontrolünün ardından koltuk
değnekleriyle yeniden korta dönen Alman raket, seyirciler, hakem ve
Nadal'la vedalaşarak maçtan çekildi.
İlk seti 7-6 alan Nadal, rakibi Zverev'in sakatlanmasıyla Fransa Açık'ta 14. kez finale çıktı.
Fransa
Açık'ta 14, toplamda ise 22. grand slam şampiyonluğunu kovalayan
İspanyol tenisçi, finalde Norveçli Casper Ruud ile Hırvat Marin Cilic
eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak.
Beşiktaş’ın FIBA’ya yaptığı başvuru emsal olabilecek bir karar ile sonuçlandı.
Eurohoops kaynaklarının daha önce duyurduğu üzere FIBA, Samet Yiğitoğlu ve Demir Doğan’ın transferleri konusunda açılan davada Beşiktaş Icrypex’i haklı buldu ve emsal bir karara imza attı. Siyah-beyazlılar karara ilişkin resmi bir açıklama yaparak kamuouyuna duyurdu.
Samet Yiğitoğlu, Belgrad’ta düzenlenen Adidas Next Generation Turnuvasında Vassilis Spanoulis’in takımının bir üyesiydi, ancak adı uluslararası transfer dünyasında şimdiden duyulmaya başladı. 2004 doğumlu Samet Yiğitoğlu ve Beşiktaşlı takım arkadaşı 2006 doğumlu Demir Doğan, siyah-beyazlı ekipten ayrılarak Kuzey Makedonya’nın MZT Üsküp takımına transfer olma kararı almıştı ancak bu transfer Beşiktaş‘ın açtığı davanın ardından iptal edildi. Beşiktaş tarafından yapılan başvuru, FIBA’nın 18 yaşından küçük oyuncuların transferleri konusunda emsal bir karar alması ile sonuçlandı.
Beşiktaş’tan yapılan resmi açıklama şu şekilde: “Altyapımızda yetişen Demir Doğan ve Samet Yiğitoğlu’nun yurt dışına usulsüz transferlerine FIBA tarafından “ilişkisiz belgesi” düzenlenerek izin verildikten sonra hukuken ve etik olarak son derece haklı itirazımızı avukatlarımız aracılığıyla FIBA TEMYİZ KURULU’na taşımıştık. Bu itirazımız neticesinde ülkemizin basketbolu için tarihi bir karar alındı.
FIBA’nın kulübümüzün yetiştirdiği gelecek vadeden genç basketbolcularımızın hukuksuz iznine karşılık, FIBA’nın kararlarının denetlendiği kendi yargı organları FIBA Temyiz Kurulu tarafından iptal edildi.
Demir Doğan ile Samet Yiğitoğlu’nun 23 yaşına kadar tüm hakları kulübümüzün uhdesinde olacaktır.
Genç oyuncuların ve bu oyunculara yatırım yapan kulüplerin haklarının ve sporculuk kariyerlerinin korunması için emsal teşkil eden bu tarihi hukuki kararın ülkemiz içinde de Türkiye Basketbol Federasyonu ve ilgili kurullarına da örnek olması gerektiğinine inanıyoruz.
Fenerbahçe, Jorge Jesus ile 1 yıllık sözleşme imzaladı.
Sarı-Lacivertliler Portekizli teknik direktör için Ülker Stadı'nda imza
töreni düzenledi.
Dünyaca ünlü Portekizli Teknik Direktör Jorge Jesus için Ülker
Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi 1907 Tribünü’nde imza
töreni ve basın toplantısı düzenlendi. Törende Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu
Başkanı Uğur Dündar, Başkan Ali Y. Koç ile Yönetim Kurulu
Üyeleri de yer aldı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği
toplantıda Fenerbahçe Token sahibi şanslı 6 kişi de bulundu.
BAŞKAN ALİ Y. KOÇ: DÜNYA ÇAPINDA BİR TEKNİK DİREKTÖR GETİRMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
İmza töreninde ilk olarak söz alan Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Bir kez daha
burada önemli bir imza töreni için bulunuyoruz. Hepinizin bildiği gibi
zor bir karar. Benim için, bizim için… Ancak bu karar birden bire, nisan
ayında, mayıs ayında filizlenen bir karar olmadı. Sezonu bir kez daha
istediğimiz noktada bitiremedik. Son 18 haftanın -İsmail hoca döneminde-
lideri olsak da, ilk 8 haftanın lideri olsak da arada geçen sürede
yaşadıklarımız ve neticesinde sezonu ikinci bitirmemiz… Tabii ki
hedeflerimiz noktasında uzak kaldık.
İsmail hocaya burada teşekkür ediyorum ama asıl teşekkürü yarın Kongre
Üyelerimizin önünde hep beraber yapacağız. Orada duygu ve
düşüncelerimizi sizlere aktaracağım. Geldiğimiz nokta itibarıyla aralık
ayı sonu, ocak ayı başı imkanlarımızın el verdiği çerçevede A plus,
dünya çapında kendini kanıtlamış hoca hedefimizi açıkça paylaşmıştık.
İsmail hocayla da ilk oturup hocamıza bu görevi verdiğimizde açık ve net
bir şekilde bu konuyu ifade etmiştim. Hatta alternatiflerin bir
tanesinde hocamız, söz konusu hocayla beraber çalışacaktı. O da bizim
için önemliydi. Ancak Sayın Jesus’la yaptığımız ilk görüşme Benfica’dan
ayrıldıktan 4 gün sonraydı. O aşamada kendisi bırakın hocalık
alternatiflerini değerlendirmeyi, futbol dahi konuşmak istemiyordu.
Diğer alternatif yolumuz da her geçen gün daha kuvvetleniyor, daha meyve
verir duruma geliyordu. Ama işte bu futbol. Yolda, yollar bazen
değişebiliyor. Nisan ayı itibarıyla Sayın Jesus’la görüşmelerimiz daha
da sıklaştı. Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla eski yöneticimiz Sayın
Emre Can’ın da büyük katkıları olmuştur. Kendisi ve oğlu Eren sık sık
Portekiz’e gidip geliyor, hocayla tanışıyor. Tanıştıkça daha da
birbirlerini seviyorlar, ilişkileri ilerliyor. Biz gidip geliyoruz ve
mayıs ayının başlarına doğru daha somutlaşmaya başladı. Meğer hocamız
Slavia Prag maçında itibaren takımın bütün maçlarını izlemeye,
incelemeye, değerlendirmeye başlıyor. Tabii bunlardan çok sonra haberdar
olduk. Sonuç itibarıyla kimyamız uyuşuyor, hocamızın Fenerbahçe’ye olan
ilgisi, Fenerbahçe’nin büyüklüğü, tarihi, ne ifade ettiği ve belli bir
süre şampiyon olamaması ve tekrar tarih yazma arzusu hocamızın ilgisini
çekiyor. Netice itibarıyla bugün huzurlarınızda dünya çapında veya bir
Türk takımının getirebileceği en üst seviye hocayı getirmenin
mutluluğunu, sevincini, güvenini ve geleceğe dair sunduğu umut, ışık,
her şeyi bir araya koyduğumuz zaman bugün burada sizlerin huzurunda
olmaktan dolayı şahsım ve Yönetim Kurulum adına son derece mutlu ve
memnunum. İnşallah Cumhuriyetimizin 100. yılında Fenerbahçe sadece
futbolda değil, mücadele ettiği her kulvarda mutlu sona ulaşacak bir
kapasiteye gelir. Diğer takımlarımızla ilgili de ilerleyen haftalarda
açıklamalarımız olacak.
Hocamızın başarısı, istatistikleri, aldığı kupalar, çalıştığı takımlar…
Bunları konuşmaya bile gerek yok. Hepinizin malumu. Ama en önemlisi her
zaman 2 puan averajın üstünde bir noktada olması.
Hocamızın bizi, bizim beklentilerimizi, hedeflerimizi ve şanlı camiamızı
tanıması bizim işimizi biraz kolaylaştırdı çünkü çok fazla
alternatifleri ve talibi vardı. O da kendine has üslubu ve stiliyle bize
hiç renk vermeden… Sonradan öğrendik ki derinlemesine önündeki bütün
fırsatları inceledikten sonra bizlerle olmaya, ülkemizin 100. yılında
Fenerbahçemizin teknik direktörlüğünü yapmaya karar verdi.
Dolayısıyla ne yaptık? Hocamız 3 gündür burada. Stadımızı gezdi,
kulübümüzün ofislerini gezdi. Samandıra’ya gitti ve orada birkaç saat
harcadı. Çok enteresan geri bildirimleri oldu. En önemli geri bildirim
Fenerbahçe’nin imkanlarının en üst seviye bir kulüpte olan imkanlarla
benzer hatta daha iyi seviyede olduğuydu. Samandıra’yla ilgili,
otobüsümüzle ilgili tespitler, duvarlarda olması gereken şeyler, fitness
odasındaki makinaların konumundan tutun duvarlarda olacak resimlerden
toplantı salonundaki koltukların rengine, otobüsümüzün dizaynına kadar
pek çok konuda bize ev ödevlerini verdi. İnşallah biz de çoğunu ayın
13’üne kadar, geri kalanlarını da sezon başlamadan tamamlamayı arzu
ediyoruz. Hocamız 1 yıllık anlaşma yapmak istedi. Sorarsanız sebeplerini
söyler ama tek sebebi gittiği her yerde 1 yılla başlıyor. Biz onu
tanıyacağız, o bizi tanıyacak. Şunu da biliyorum ki hocamız
Fenerbahçe’yle bir şampiyonluk yaşadığı zaman buraya olan bağları,
duyguları, hisleri çok daha güçlenecektir. Bundan tereddüttüm yok.
Her gün önümüzdeki yılın planlamasına dair toplantılar yaptık. Hocamız
eksik her bir bölge için en az 5’er alternatif ve bu alternatiflerin de
sizlerin beklentisinin aksine kulübümüzün içinde bulunduğu durumu
bilerek, değerlendirerek yapılmış gerçekçi ve ulaşılabilir isimler
olduğunu söyleyebilirim. Bu isimlerin hiçbiri de basında yok. Şu an
basında sizler sayesinde çıkan isimlerin bir tanesi dahi doğru değil.
Bunu da üstüne basarak söylemek istiyorum. Bu tarihi, bu önemli
günümüzde bizlerle olduğunuz için hepinize tek tek teşekkür ediyorum.”
ifadelerini kullandı.
JORGE JESUS: HEM TEKNİK EKİBİMİZİN HEM DE FUTBOLCULARIMIZIN ÇOK
İYİ OLABİLMESİ İÇİN HER İMKÂNA SAHİBİZ, BU SENE ŞAMPİYON OLMAK İSTİYORUZ
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un ardından konuşan Jorge Jesus,
Fenerbahçe'ye, Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri olduğunu bilerek
geldiğini söyledi ve şunları ekledi: “Hem teknik ekibimizin hem de
futbolcularımızın çok iyi olabilmesi için her imkâna sahibiz. Bu yüzden
bu sene şampiyon olmak istiyoruz.”
Jorge Jesus, imza töreninde şu şekilde konuştu:
“Herkese iyi günler dilerim. Burada olmak benim için gerçek anlamda
büyük bir gurur. Ben, buraya Türkiye’ye, Fenerbahçe’ye gelirken
gerçekten Avrupa’nın en büyük kulüplerinden biri olduğunu bilerek
geldim. Fenerbahçe’nin büyüklüğünü ve buradaki beklentileri de
biliyordum. Buraya gelmemdeki en büyük etkenlerden biri; Başkanımızın
beni gerçekten çok isteyip, beni ikna etmesi ve aynı zamanda
taraftarlarımızın da beni ne kadar istediğini göstermesi. Benim, oğlumun
ve ekibimin sosyal medya hesaplarını taraftarlarımız gerçek anlamda
istila ettiler. Düşündüm ki ben, gerçekten beni çok isteyen bir kulüpte
olmalıyım. Buraya maddi sebeplerden dolayı gelmedim! Çünkü beni isteyen
başka kulüpler de vardı ama ben gerçekten büyük bir takımda çalışmak
istiyordum, taraftarları tutkulu bir şekilde takımına bağlı, takımını
seven taraftarlara sahip bir takımda çalışmak istiyordum. Ben de bütün
tutkumla buradayım. Çünkü benim çalışma metodum aslında Fenerbahçe
taraftarına çok benziyor. Ben de işime tutkuyla bağlıyım ve bu yüzden
buradayım. Fenerbahçe bana bu şartları sundu, ben ve ekibim de büyük bir
takımda çalışmak istediğimiz için buradayız. Umarım burada mutlu
olurum, buradaki beklentileri karşılayabilirim. Ben, kendi işime
güveniyorum ve burada kazanabilmemiz için gerçek anlamda her şart var.
Hem teknik ekibimizin hem de futbolcularımızın çok iyi olabilmesi için
her imkana sahibiz. Bu yüzden bu sene şampiyon olmak istiyoruz.”
Soru cevap kısmına geçilmeden önce tekrar söz alan Başkanımız Ali Y.
Koç, taraftara açık bir imza organizasyonu yapmadıklarını ve bu durumu
taraftarımızın anlayışla karşılaşacağına olan inancını paylaştı.
ALİ Y. KOÇ: ESAS COŞKUYU SAHADA ALACAĞIMIZ SONUÇLARLA YAŞAYACAĞIMIZDAN HİÇBİR ŞÜPHEM YOK
Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, “Taraftarlarımıza seslenmek istiyorum: Hocamız da söyledi,
evet biz çok uğraştık, çok gittik geldik, Selahattin Bey gitti geldi,
ben gittim, tanıdık, kimyamız uyuştu vs. vs. ama taraftarlarımızın da
sosyal medya üzerinden yapmış oldukları müthiş organizasyon –organik bir
organizasyon- hocanın karar vermesinde de çok büyük etken oldu. Bu
sebeple biz, taraftarlarımızın önünde bir imza töreni yapıp yapmama
konusunu çok istişare ettik. Genelde benim şahsen tarzım değil ama çok
düşündük. Fakat bugüne kadar buraya gelip büyük şovlarla, binlerce
taraftarın önünde imza atan ki çoğunlukla oyuncuların başarılı
olmadıklarını da bir gerçek olarak kafamızda not ettiğimiz için ben de
şahsen toteme, uğura, şansa inanan biri olarak, bir de stadımızın bir
kısmının inşaat halinde olmasından dolayı bu toplantıyı bu şekilde
yapmaya karar verdik. Taraftarlarımızın anlayışla karşıladığını
düşünüyorum. Ama hocamız da mümkün olan ilk idmanı da taraftarlara açık
tribünler önünde yapmak istediğini bize ifade etti. O yüzden bir kez
daha onlara teşekkür ederim. Bu şekilde yaptığımız için anlayışlarına
sığınıyorum. Biz, genelde çok daha büyük, şov seviyesinde etkinlikler
yapabilirdik ama gelirken de, bugünkü imza töreninde de, giderken de
mümkün olan en basit, insanları, taraftarları yormayacak, polisleri
meşgul etmeyecek bir şekilde yapmaya karar verdik. Esas coşkuyu sahada
alacağımız sonuçlarla yaşayacağımızdan da hiçbir şüphem yok.” diye
konuştu.
SORU-CEVAPBÖLÜMÜ
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: BU İMZAYI ATTIRABİLMEK, ÜLKENİN VE FENERBAHÇE’NİN BU EKONOMİK ŞARTLARINDA KOLAY DEĞİLDİ
Jesus’un transfer sürecindeki rolü ile ilgili Azerbaycanlı gazetecinin
sorusunu yanıtlayan Ali Koç, “Herkesin bu süreçte çok rolü oldu.
Şansımız da yaver gitti. Çok şükür ki bu noktaya geldik ama bundan
sonrası önemli. Bu imzayı attırabilmek, ülkenin ve Fenerbahçe’nin bu
ekonomik şartlarında kolay değildi. Biz inandık, alternatifli yollardan
gittik ve çok şükür ki bu yol sonuçlandı. Burada pek çok insanın
katkısı var. İlerleyen zamanda zaten her şey ortaya çıkar. Azerbaycan’a
sevgi ve selamlar.” dedi.
Fenerbahçe ile Benfica arasında oynanan UEFA Avrupa Ligi yarı final
maçıyla ilgili Jorge Jesus, “Üzerinden 9 yıl geçti. Benfica için zorlu
geçen bir yarı finaldi. O seneki Fenerbahçe takımı çok kuvvetliydi ve
burada oynadığımız maç hiç kolay olmamıştı. Ama futbolda bazen şans da
lazım. Belki o turda şans bizim lehimize belirleyici faktör oldu. Yarı
final maçları hafızamda yer ediyor. O maçların sonunda finale çıktık.
Benfica’da iki final oynamıştık. Biri o seneydi.” ifadelerini kullandı.
JORGE JESUS: TEK BİR SİSTEMİM YOK
Tek bir oyun sisteminin olmadığını belirten Portekizli çalıştırıcı,
“Oyun hakkında sorular sorulması iyi. Tek bir sistemim yok. Her hocanın
her zaman A ve B planlarının olması lazım. Futbolda en önemli olan
sistem olsa da başka önemli şeyler de var. Futbolcular çok önemli ve
sizin elinizdeki oyuncular için en iyi sistemi belirlemeniz önemli.
Genellikle 4-4-2 sistemiyle oynadım. Bu sistem tabii ki değişkenlikler
gösterebilir. Maça ve rakibe göre sisteminizi değiştirebilirsiniz.”
dedi.
Arda Güler ve Kim Min-Jae içinse Jesus, “Başkanımızın da belirtmiş
olduğu gibi 2-2.5 aydır takımı takip ediyorum. Takımdaki herkesi
bireysel anlamda çok iyi buldum. Min-Jae Avrupa’daki tüm takımların
isteyebileceği kadar iyi bir oyuncu. Arda da genç oyuncu. Henüz
kariyerinin başında. Genç oyunculara her zaman dikkat etmeliyiz. Çok
yetenekli bir futbolcu. Gelişecek ve çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Taktiksel ve teknik olarak gelişip, takımımıza yardım edeceğinden hiç
şüphem yok.” ifadelerini kullandı.
JORGE JESUS: BAŞKANIMIZ İLK GÜNDEN BERİ ÇOK KARARLI BİR ŞEKİLDE BENİ İSTEDİĞİNİ GÖSTERDİ. BU BENİM İÇİN ÖNEMLİYDİ
Ali Koç ile aralarında geçen transfer sürecine değinen tecrübeli teknik
adam, “Benim buraya gelmemde belirleyici insanlar var. Başkanımız ilk
günden beri çok kararlı bir şekilde beni istediğini gösterdi. Bu benim
için önemliydi. Aramızdaki bağı da kolaylaştırdı. Birkaç kez Portekiz’e
geldi. Bu kararlığı beni ikna etti. Kararlı ve ne istediğini bilen
insanları severim. Onu bu şekilde görmek beni buraya gelme konusunda çok
etkiledi. Aynı zamanda taraftarlarımız da sosyal medyada benim hakkımda
çok fazla yazılar yazdılar. Bu da belirleyici sebeplerden biri oldu.
Buraya daha fazla bakmaya, burayla daha fazla ilgilenmemi sağladı.”
dedi.
JORGE JESUS: BURADA ÖNEMLİ OLAN HER ZAMAN FENERBAHÇE
Mesut Özil özelinde sorulan soruya Portekizli çalıştırıcı, “Futbolda
tabii ki geçmişiniz, geçmişte başardığınız şeyler çok önemlidir. Hocalar
ve oyuncular için geçmişte elde ettiğiniz başarılar sizin referansınızı
oluşturur. Fenerbahçe 8 yıldır şampiyon olamıyor. Özil, evet, dediğiniz
gibi çok iyi geçmişe sahip. Benim de kulüple ilgili fikirlerim var.
Kendisiyle ilgili alınan karara aynı şekilde devam edeceğim. Burada
önemli olan Jorge Jesus değil, burada önemli olan Özil değil, burada
önemli olan herhangi bir oyuncu değil. Burada önemli olan her zaman
Fenerbahçe! Ben de Fenerbahçe’deki oyuncularla oynayacağım.”
ifadeleriyle yanıtladı.
Hangi bölgelere kaç transfer planladığı yönündeki soruya Jesus, “Tabii
ki takımın maddi olarak içinde bulunduğu durumun farkındayım. Alacağımız
bazı oyuncular dünyada veya en azından Türkiye’de pek fazla tanınmıyor
olabilir, Crespo gibi. Ama futbolda da her zaman istediğiniz oyuncuları
alamayabilirsiniz. Bizim için önemli olan takımın kalitesini
arttırabilmek. Burada bir kadro devrimi yapmayacağız. Çok büyük
değişiklikler yapmayacağız. Kadroda bir denge sağlamak istiyoruz. 4-5
oyuncu alacağız. En azından bunun için uğraşacağız. Kadro planlaması
hakkında çok fazla toplantı yaptık. Çok fazla bir araya geldik. Tabii ki
kulübün maddi şartları imkanında elimizden geleni yapacağız.” yanıtını
verdi.
Jorge Jesus’un yıllık ücreti konusunda sorulan soruya Başkan Ali Y.
Koç, “Mesut geldiği zaman da benzer tartışmalar yapıldı. Yok,
‘Arsenal’de o kadar alıyordu, bu kadara Fener’e gelmez.’ diye. Bunlara
cevap bile vermeyi gereksiz buluyorum.” cevabını verdi.
JORGE JESUS: TRANSFER DÖNEMİNDE OFANSİF ANLAMDA BİRAZ DAHA YARATICILIK KATACAK OYUNCULARA ODAKLANACAĞIZ
Takımda tespit ettiği ilk eksikliğin ne olduğu ve bunu nasıl gidereceği
yönündeki soruya Jorge Jesus, “Hem bireysel olarak hem de kolektif
olarak takımla ilgili gözlemlerimizi ve analizlerimizi yaptık. Gerçekten
Fenerbahçe’nin çok kaliteli oyuncuları var. Ama biz aslında bu transfer
döneminde ofansif anlamda biraz daha yaratıcılık katacak oyunculara
odaklanacağız. Bireysel olarak ofansif bölgede belirleyici olabilecek
oyunculara odaklanacağız. Futbolda kolektif oyunu bireysel oyunla iyi
bir şekilde birleştirmeniz gerekiyor. Yetenekli oyuncunun yeteneğini
sahaya yansıtabilmesini sağlamanız gerekiyor. Bize ön bölgede çözüm
olabilecek ve taraftarlara da hoş gelebilecek, futbolun şov kısmını da
güzel yansıtabilecek oyunculara odaklanacağız.” şeklinde cevap verdi.
Jorge Jesus’la yapılan görüşmeler sürecinde herhangi
bir ümitsizliğin yaşanıp yaşanmadığının merak edilmesi üzerine
Başkan Ali Y. Koç, “Ümitsizliğe düşecek bir durum yoktu. İlk başta
var; kimi bulacağız? Bir sürü kişiyle de konuştuk. Ama İsmail Hocanın
performansını gördükçe dedik ki, ‘Arzuladığımız, hedeflediğimiz en üst
düzey hoca getiremezsek de B planımız çok çok kuvvetliydi, İsmail Hoca
ile’. Ve İsmail Hocanın 18 haftada başardığı müthiş bir performans.
Dolayısıyla yaptığımız görüşmelerde zaman zaman olacak mı, olmayacak mı?
Sayın Jesus’la olmayacak gibi gidiyordu iş; öbür tarafla olacakmış gibi
gidiyordu ve zaman içinde tam tersine döndü. Dolayısıyla yaptığımız,
başardığımız işten çok mutluyum. Ama dediğim gibi önemli olan sahadaki
sonuçlar. Hocamızın bence en etkilendiği nokta bu camianın büyüklüğü,
tarihçesi ve tutkulu taraftarı! Tutkulu taraftarı sadece tribünlerde
görmüyorsunuz; sosyal medya da artık taraftarların tutkularını
gösterebildiği bir alan ve insansanız en güzel şeylerden biri istenmek!
Taraftarlarımız öyle istediler ki bizim diğer koyduğumuz hususları yan
yana koyduğumuz zaman hocamızın en azından bu fırsatı değerlendirmeye
değer bir fırsat olarak görmesine sebebiyet verdi. Sonrasında da
birbirimizi tanıdıkça bu işi en olabilecek noktaya getirdik.” şeklinde
konuştu.
JORGE JESUS: FENERBAHÇE’NİN GERÇEKTEN SAHİP OLDUĞU BÜTÜN ŞARTLAR EN ÜST SEVİYEDE
Resmi görüşmelerin ardından İstanbul’a davet edilmesi üzerine buradaki
ilk izlenimleri sorulan Jorge Jesus, “Belirttiğim gibi
Fenerbahçe’nin gerçekten sahip olduğu bütün şartlar en üst seviyede ve
dünyanın en iyi kulüplerindeki şartlar burada var. Ben de şanslıyım ki
hep büyük takımlarda çalıştım ve bu kıyası yapabiliyorum. Oyuncuların,
hocaların kötü sonuç almak için hiçbir bahanesi yok. Burada iyi sonuçlar
alabilmek için her türlü şarta sahibiz.” cevabını vererek
Fenerbahçe’nin dünya standartlarında bir kulüp olduğunu ifade etti.
Devamında kontrat süresinin 1 yıllık olmasına dair soruyu ise Jorge
Jesus, şu şekilde yanıtladı:
“Kontrat konusuna gelirsek de bu benim için bir yenilik değil, ben
Portekiz dışında çalıştığım her takımda 1 yıllık kontrat yaparım, hiçbir
zaman daha fazla yapmam. Çünkü ilk yıl hem kulüp hem Başkan hem de
antrenör için aslında adaptasyon senesidir. Tabii ki benim için en
önemli şey maddiyat değil, benim için en önemli şey; işin sportif
kısmıdır. Bir yılın dışında gerçekten işler yolunda giderse kontrayı
yenileyebiliriz. Dediğim gibi bu yaptığım şey benim için yeni bir durum
değil, Portekiz dışında çalıştığımda her zaman bunu yaptım.”
BAŞKANIMIZ ALİ Y. KOÇ: TÜRKİYE’NİN PARMAKLA GÖSTERECEĞİ BİR AKADEMİ YAPACAĞIZ
Bir basın mensubunun Maltepe’deki arazi ile ilgili sorusu üzerine Ali Koç, “Maltepe’deki tesislerle ilgili yarın geniş bir açıklama
yapacağız. Takip ederseniz sevinirim. Ama o da hocamız Jesus’un
Fenerbahçe’ye gelmesi gibi bence tarihi olaylardan biridir. Çünkü en
büyük hayalim, seçilmeden önce de söylemiştim; tesis mesis,
kullanılmayan arazilere borç para alarak yatırım yapmak falan değil.
‘Bir şey yapacaksak da Türkiye’nin parmakla göstereceği bir akademi
yapacağız.’ dedik. Çok şükür arazi tarafında işler bir noktaya geldi.”
derken; Teknik Direktör Jesus’un transfer listesi ve takımdaki
oyuncularla ilgili şu açıklamayı yaptı:
Sayın Jesus’un bir şartı, aslında şart demeyeyim de tercih vardı. 13-14
kişi, ikinci yarı en sık oynayan 13-14 kişinin öyle veya böyle bir
şekilde takımda tutulması, az önce de kendisinin ifade ettiği gibi takım
kadrosunu derinleştirmek için, 3 kulvarda yarışabilmek için de 4-5 tane
yeni transfer gerektiğiydi. Bu tabii bizi fazlasıyla mutlu etti. Rossi,
Kim Min-Jae gibi isimlere gelince de hepsine doğal olarak ilgi yüksek.
Rossi’yi, Crespo’yu alırken ‘Bunları nereden buldunuz?’ demişlerdi,
hatırlarsanız, birkaç ay önce! Crespo da, Rossi de nasıl futbolcular
olduklarını gösterdiler. Rossi de Crespo da Kim de, Vitor Pereira’nın
bize tavsiyesidir. Bizim tespit edip ona getirdiğimiz futbolculardan
ziyade hocamızın bize bıraktığı, bize önerdiği isimlerdir. ‘Kim’i tutmak
zor’ diye her zaman söylemiştim. O da talihsiz bir sakatlık yaşadı,
ameliyat oldu, Kore’de şu an ve hafif hafif koşmaya başladı. İnşallah
kampa yetişecek. Onu da tutmak için elimizden geleni yapacağız. Hocanın
dediği gibi hakikaten dünya çapında bir oyuncu. Bu tarz oyuncular fazla
yok. Sadece futbol becerisi olarak değil, karakter olarak da.. Tam
savaşçı biri! Gelen teklifler var ama inşallah bu tekliflerin hiçbirini
değerlendirmek durumunda kalmayız. Hocamızın da bir düşüncesi var;
‘Bunları tutalım ama öyle bir absürt teklif gelebilir ki kulübün
çıkarları doğrultusunda değerlendirmek durumunda kalırsanız da anlarım.
Ama her zaman yerini doldururuz.’ demişti. Transfer listesi çok
enteresan. Aynen bizim durumda olan kulüplerin ihtiyaç duyacağı tarzda
bir liste. Yani bir Crespo’lardan, bir Rossi’lerden tekrar
konuşabileceğimiz tarzda bir liste. İnşallah en azından ilk iki
tercihini gerçekleştirebiliriz. Her mevkii için diye dua ediyorum.”
ALİ Y. KOÇ: FİNANSAL FAİR PLAY KONUSUNDA TAHMİN ETTİĞİMİZDEN DAHA İYİ BİR DURUMDAYIZ
Kulübün maddi durumuyla ilgili bilgiler aktaran Ali Koç, “UEFA
Finansal Fair Play konusunda tahmin ettiğimizden daha iyi bir
durumdayız. Biliyorsunuz mart ayında bir görüşmemiz olacaktı. O arada
biz hep görüşüyoruz ama ne zaman resmi görüşmeye çağıracaksınız diye
temastayız. Görünen o ki bu sene geçmiş yıllara nazaran manevra alanımız
çok daha geniş olacak. Harcama limitlerine gelince bana sorarsanız
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kötü federasyonunun bıraktığı bir iklim
var. Hem ekonomik açıdan hem de bir şehrin odağında dizayn edilen bir
futbol yapısından bahsediyoruz. O yüzden yarınki konuşmamda federasyon
seçimleriyle ilgili daha net ifadelerle ilgili kendimi anlatmaya
çalışacağım. Koskoca 84 milyon kişinin yaşadığı ülkede çıkan 2 aday…
Bulamıyorsak hakikaten bizim ayıbımızdır. Ama ekonomik açıdan baktığımız
zaman harcama limitleri… Lisans kurulunda olmak istemezdim. Çünkü nasıl
hesaplayacaklar? Enflasyon, TL’nin durumu, en önemli kalem arz eden
yayıncının daha belirlenmemesi vs. gibi konulardan dolayı nasıl
hesaplayacaklar bilmiyorum. Allah’ın izniyle 10 gün sonra sezonu
açacağız. Yabancı sayısının ne olacağını bilmiyorum, harcama limitinin
ne olacağını bilmiyorum ve transfer planlamaları yapmak zorundayım. O
yüzden ‘Sevgi Limit Tanımaz’ mantığıyla elimizden geleni yapacağız.
Ondan sonra onlar rakamları, kuralları, sınırları belirleyecekler. Ona
da bir şekilde uymaya çalışacağız. Sizlerin hop oturup hop kalkıyor
olmanız lazım. Türk futbolunun içinde bulunduğu durum zaten iyi değildi,
bugün geldiği nokta itibarıyla çok daha kötü durumda ve hiçbir şekilde
önümüzü göremiyoruz. Spor Yasasıyla ilgili de yarın görüşlerimi
paylaşacağım.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin futbol iklimi hakkında bildiklerini paylaşan Jorge Jesus,
“Hakemler konusu aslında bu tutkulu taraftarların olduğu her ülkede
geçerli bir problem. Maalesef çok tutkulu olduğumuz zaman bu bazen
görüşlerimizi etkileyebiliyor. Hiç şüphe yok ki Türkiye’de çok kaliteli,
iyi, büyük hakemler olduğunu biliyorum. Sonuç istediğimiz gibi
olmadığında suçu hakemlere atmamamız gerekiyor. Ben hakemlere
inanıyorum. Prensiplerimden biri de bu, hiçbir zaman bunu gerekçe olarak
göstermeyi tercih etmem.” dedi.
15 yıldır yabancı bir teknik direktörün lig şampiyonluğu yaşamamış
olmasıyla ilgili soruya ise Jesus, “Tabii ki bu da kırmak istediğim,
değiştirmek istediğim bir durum. Bu da benim için zaten sebeplerden
biri. “ cevabını verdi.
Yeni sezon öncesi hazırlık dönemiyle ilgili bilgiler aktaran Jorge
Jesus, “İçinde bulunduğumuz durum hiçbir takım için kolay değil. Şu an
milli takımlar maç yapıyor ve Türk milli takımı da 3 maç oynayacak.
Bizim takımımızda sadece Türk milli takımında olan oyuncular yok, başka
milli takımlarda olan oyuncular da var. Toplamda 5 haftamız olacak
oyuncularla çalışabilmek için ilk maç öncesinde. O maç bizim için çok
önemli olacak çünkü Şampiyonlar Ligi Ön Elemesi. O maçlar gerçekten
zorlu maçlar oluyor, daha önce bu tarz maçları oynadım. Elimizden gelen
en iyi şekilde hazırlanmamız gerekiyor. Eğer mevcut kadrodaki en iyi
oyuncularımızı tutmayı becerebilirsek bu durum bizim için bir avantaj
olacaktır. Biz, hazırlık döneminde hem antrenmanlar hem de çok fazla maç
yapmak istiyoruz. İlk hafta pek sayılmaz çünkü milli takımda olan
oyuncular olacak. Onlar döndüğünde en iyi şekilde hazırlanabileceğiz.
Yaklaşık olarak 6-7 tane hazırlık maçı oynamak istiyoruz.” diye konuştu.
Konuyla ilgili söz alan Ali Koç ise, “Kovid öncesi normal dönemlerin
aksine hocamız yurt dışı kampı istemiyor. Dolayısıyla Samandıra ile
Topuk Yaylası arasında 6 hafta geçireceğiz.” eklemesinde bulundu.
Sözlerini, “Benim oğlum da arkadaşları da soruyorlar. Suudi Arabistan’da
‘I love you Jesus’ diye bağırıyorlarmış, Brezilya’da ‘Mister, mister’
diye bağırıyorlarmış. Biz Türkiye’de nasıl bağıracağız? diye sordu.”
şeklinde sürdüren Ali Koç ardından sözü Jorge Jesus’a bıraktı.
Portekizli teknik adam konuyla alakalı olarak, “Aslında bu soruya basit
bir şekilde cevap vermek isterim. Ben buraya galibiyetler almak için
geldim o yüzden ‘Fenerbahçe’nin galibiyetleri’ de diyebilirler.”
ifadelerini kullandı.
JORGE JESUS: HER ZAMAN KULÜP EFSANELERİNİ HATIRLAMAMIZ GEREKİYOR
Fenerbahçe’yle anlaşmadan önce Alex de Souza ile görüştüğünü belirten
Jorge Jesus, “Alex’in gerçekten bu kulüpte büyük bir tarihi var. Çok
güzel bir geçmişi var. O bu kulüp için bir idol. Ben de Brezilya’da
çalıştım ve orada çok fazla iyi arkadaşım var. Alex de onlardan biri.
Onunla gelmeden önce konuştum. Sadece onunla konuşmadım tabii ki. Onun
burada bırakmış olduğu iz çok önemli. Her zaman kulüp efsanelerini
hatırlamamız gerekiyor. Ben de bu yüzden gelmeden önce onunla konuştum.”
şeklinde konuştu.
JORGE JESUS: BURADAKİ TARAFTARLAR TAKIMIN
12. OYUNCUSU GİBİ. TAKIMI HER ZAMAN GALİBİYETE İTİYORLAR. BÜYÜK TAKIMI
BÜYÜK YAPAN ŞEY DE TARAFTARLAR VE KAZANDIĞI KUPALARDIR
Taraftarların Fenerbahçe’yi tercih etmesindeki önemli faktörlerden
biri olduğunu sözlerine ekleyen Jesus, “Taraftarlarımız buraya gelmemde
çok önemli bir faktör. Sosyal medyadan beni çok istediklerini
gösterdiler. Bu benim için çok önemliydi. Ayrıca 9 yıl önce burada yarı
final oynadığım zaman bu stattaki atmosferi gördüm. Buradaki taraftarlar
takımın 12. oyuncusu gibi. Takımı her zaman galibiyete itiyorlar. Büyük
takımı büyük yapan şey de taraftarlar ve kazandığı kupalardır. Bizim
taraftarlarımız da büyük takım taraftarı. Bizim de yapmamız gereken şey
onları kupalarla taçlandırmak.” dedi.
Oyun stiliyle ilgili soruyu Jorge Jesus, “Tabii ki her antrenörün kendi
oyun yöntemi vardır. Sonuçta doğru yol diye bir kitap yok. Bugün
hocaların, teknik direktörlerin de oyuncular gibi yaratıcı olması
gerekiyor. Ben de ofansif oyuna çok önem veriyorum. Takımımdan doğru
zamanda gerekli riskleri almasını istiyorum. Çalıştırdığım takımlar
genelde çok fazla gol atarlar. Tabii ki futbolda galip gelmek en önemli
şeydir ama tek önemli şey değildir. Aynı zamanda taraftarlara güzel bir
şov da izletmeniz gerekiyor. Benim fikrim bu.” şeklinde yanıtladı.
Oyuncularla kurduğu ilişkiyle ilgili soruya ise Jorge Jesus, “Ben
oyuncularımdan beni öncelikle büyük bir teknik direktör olarak
görmelerini isterim. Sonra tabii ki bir baba gibi görebilirler beni ama
ben oyuncularımdan beni öncelikle böyle görmelerini isterim. Bu konuya
yaklaşımım bu şekilde.” şeklinde cevap verdi.
Profesör Manuel Sergio’nun sözünden yola çıkarak insan yönetimindeki
anlayışıyla ilgili Jorge Jesus, “Kendisi spor dünyası için özellikle
Portekiz’de çok önemli bir referans. Futbol dinamiklerinden ziyade her
zaman şunu söyler: ‘Öncelikle bir antrenör oyuncularını oyuncu olarak
değil birer insan olarak görmesi gerekir.” Bu yüzden ilişkiler, iletişim
çok önemli. Kendisi benim Benfica’daki ekibimde çalıştı. Bana
öğrettikleri için minnettarım. Oyuncuları önce oyuncu gibi değil, birer
insan olarak görmeniz gerekir ve böyle yaklaşmalısınız.” dedi.
JORGE JESUS: KADRODA ÇOK FAZLA KALİTELİ OYUNCU VAR. BEN DE BU YÜZDEN BURAYA GELDİM
Fenerbahçe’de gördüğü avantaj ve dezavantajlarla ilgili Portekizli
çalıştırıcı, “Takımdaki avantajlardan bir tanesi oyuncu kalitemiz.
Kadroda çok fazla kaliteli oyuncu var. Ben de bu yüzden buraya geldim.
Önemli oyunculara sahibiz. Tabii ki hiçbir takım mükemmel değildir. Her
takımın dezavantajları olabilir. Bizim yapmamız gereken mümkün olduğunca
bu dezavantajları düzeltmek ve avantajlara odaklanmak. Taraftarlar,
dediğiniz gibi seyahatimiz boyunca uçağımızı takip etti. Havalimanına
bizi karşılamaya geldiler. Onlardan bu yüzden özür diliyorum çünkü
havalimanında bizim için en doğru seyahatin bu şekilde olduğunu
düşündük. Onları orada göremedik. Ama kalpten istiyoruz ki onların bir
parçası olalım.” ifadelerini kullandı.
İsmail Kartal ile ilgili görüşüp görüşmediği yönündeki soruya Jorge Jesus şu yanıtı verdi:
“Henüz eski teknik direktörle konuşma fırsatım olmadı. Dediğiniz gibi
kendisi sezonu başarılı bir şekilde tamamladı. Büyük takımlar sezonu her
zaman kupayla tamamlamak ister. Kendisi bir fark yarattı. Henüz
kendisiyle konuşamadım. Bizim de yapmamız gereken şey kaldığı yerden
devam edip, kupalar kazanmak. Kadın bir gazeteciden soru aldığım için
mutlu oldum.”
Jorge Jesus, “Evandro Mota, benimle çok uzun süre çalıştı. Her zaman
benim ekibimde yer almadı. Portekiz dışında sadece Brezilya’ya geldi
benimle. Bu kendisinin tercihi. Dolayısıyla bu şekilde. Sonuçta hepimiz
profesyoneliz. Tercih bu şekilde oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
BAŞKAN ALİ Y. KOÇ. KONGRE ÜYELERİMİZİ ATAŞEHİR’E BEKLİYORUZ
Son olarak camiamıza seslenen Başkan Ali Y. Koç, “Sorularınız için
hepinize çok teşekkür ederim. Şimdi tüm Fenerbahçe camiasına
sesleniyorum, özellikle tribünleri dolduran taraftarlarımıza; Türkiye
Cumhuriyeti’nin 100. yılında, 29. şampiyonluğumuza ulaşacak yolda
hepinizin sabrına, güvenine kayıtsız şartsız desteğine ihtiyacımız
olduğu bir döneme giriyoruz. Sadece futbol için değil, diğer branşlar
için de bu çok çok önemli. O yüzden yarın Mali Genel Kurulumuzda, kongre
üyelerimize özellikle rica ediyorum; gelin ve kenetlenmemizi herkese
gösterelim. 10.30’da Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda yapacağımız Mali
Genel Kurul’a hem kenetlenmemizi hem de bugün Şampiyonlar Ligi şansını
dahi konuşuyorsak bunun sağlanmasında en büyük aktör olan, en büyük rolü
olan, en büyük sorumluluk alan, en kötü günümüzde sorumluluk alan
İsmail Hocamıza veda ederken ona duyduğumuz minneti de hep beraber yarın
salonumuzda haykıralım diye kongre üyelerimizden rica ediyorum.” dedi.
Başkan, “Evet, Sayın Jorge Jesus, şanlı Fenerbahçe Kulübü’ne hoş
geldin. Sahne şu an sizindir.” Teknik Direktör Jorge Jesus ise,
“Başkanımız ‘Sahne senin’ dedi. Ben bu sahnede Fenerbahçe ve
taraftarıyla birlikteyim.” dedi.
Törenin ardından imzalar atıldı ve “Hazır mısın?” atkısıyla fotoğraf
çektirildi. Ardından Teknik Direktör Jorge Jesus, Fenerbahçe formasını
imzaladı. Bu forma ise bir Fenerbahçe Token talihlisine hediye edilecek.
Amerikan Basketbol Ligi'nin (NBA) gelmiş geçmiş en büyük yıldızlarından
LeBron James, bir çok sportif istatistikte tarihe geçti. 37 yaşındaki
James, bu kez finans sektöründe ses getirdi. James NBA'de aktif
basketbol oynayan ilk milyarder oldu.
NBA'e 2003 yılında 18 yaşındayken adım atan LeBron James, kariyerine
onlarca başarı sığdırdı. James, 18 kez All-Star oldu, 4 NBA, 2 de
Olimpiyat şampiyonluğu yaşadı.
Parkedeki performansıyla adından "Yok artık LeBron James!" cümlesiyle
sıkça söz ettiren LeBron James, kimilerine göre basketbolun gelmiş
geçmiş en yetenekli oyuncusu. 37 yaşındaki yıldızın son başarısı ise
finans sektöründen geldi.
James, NBA tarihinde aktif basketbol oynayan ilk milyarder oldu. NBA'ye
ayak bastığından bu yana her yıl önemli gelir elde eden James'in mal
varlığı, 1 milyar dolar barajını aştı.
LeBron James, 19 yıldır basketbol sözleşmelerinden yaklaşık 400 milyon
dolar kazandı. James ayrıca gastronomi sektöründen Hollywood prodüksiyon
şirketlerine kadar bir çok sektörde yatırım yaptı.
"Kral James"in en büyük hayali
LeBron James ayrıca Liverpool ve Boston Red Sox gibi takımların sahibi olan Fenwey Sports grubunun da ortağı.
"Kral James" en büyük hayalinin ise bir NBA takımı satın almak olduğunu söyledi.
Amerikan Basketbol Ligi (NBA) finalinde Golden State Warriors'ı 120-108 yenen Boston Celtics, seride 1-0 öne geçti.
NBA'de final serisi, Warriors'ın Chase Center'da Celtics'i ağırladığı karşılaşmayla başladı.
Celtics, 12 sayı geride girdiği son çeyrekte etkili bir hücum
performansı sergileyerek mücadeleden 12 sayı farkla galip ayrılmayı
başardı.
Karşılaşmada 8'de 6 üç sayı isabeti kaydederek play-off kariyer rekoru
kıran Al Horford, 26 sayı, 6 ribaunt, 3 asistle takımının galibiyetinde
ön plana çıktı. Konuk ekipte Jaylen Brown 24 sayı, 7 ribaunt, 5 asist,
Derrick White 21 sayı, 3 asist, Marcus Smart 18 sayı, 5 ribaunt, 4 asist
ve Jayson Tatum 12 sayı, 13 asistle oynadı.
Warriors'ta Stephen Curry 34 sayı, 5 ribaunt, 5 asist, Andrew Wiggins
20 sayı, 5 ribaunt, Klay Thompson ise 15 sayı, 3 asist üretti.
Bu arada son periyotta 9 üç sayı isabeti bulan Celtics, Warriors'ın
2017'de eline geçirdiği NBA finallerinde bir çeyrekte en fazla üç
sayılık basket kaydeden takım rekorunu egale etti. Ayrıca Tatum, 13
asistle NBA finallerinde ilk maç rekoru kırdı.
Serinin ikinci maçı, 6 Haziran Pazartesi günü TSİ 03.00'te yine Warriors'ın ev sahipliğinde yapılacak.