Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim ve Milli futbolcu Mehmet Topal, yarın oynanacak Ukrayna maçı öncesi Konya Büyükşehir Belediye Stadyumu'nda basın toplantısı düzenledi.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in basın toplantısındaki açıklamaları şu şekilde:
Merhaba hoşgeldiniz;
Bildiğiniz gibi Dünya Kupası sürecinde bizi bekleyen önemli 2 sınav var. Ukrayna ve İzlanda maçları.
Bu maçlar için teknik ve taktik olarak iyi hazırlandık. Hazırlıklarımızı sahaya aktarabilirsek avantajlı bir şekilde yolumuza devam etmeyi planlıyoruz.
Yarın Konya'da maça gelecek seyirciler ve TV başında destekleyecekler de iyi dileklerini ve dualarını milli takımımızdan esirgemezlerse mutlu oluruz.
Gönül ister ki maçları ve takımımızı, rakiplerin analizini yapalım bu basın toplantısında ama biliyorum ki gündeminizde başka şeyler var.
Bir kaç şey söyledikten sonra sorularınıza geçeriz ancak
Öncelikle medyayı ve kamuoyu gündemini yakından takip eden biri olarak bir konuya açıklık getirmeliyim.
Türkiye Futbol Direktörlüğü kavramının ve görev tanımının ne olduğuna ilişkin bir kafa karışıklığı var. Türk futbolunun gelecek tasarımında, ilgili kurum ve kuruluşlarla da istişare ederek plan, program ve proje oluşturmak ile bunların hayata geçerek kısa, orta ve uzun vadeli sonuçlar alınmasını sağlamayı hedefleyen bir yapı TFD. Doğrudan TFF'ye bağlı, dolaylı olaraksa akademi, iş dünyası, STK'larla dirsek teması olan bir oluşum.
Altyapısından, milli maçlarına, ülke ve bölge örgütlenmesinden, modern futbol anlayışının yerleşmesine kadar geniş bir yelpazede bir iş. Fazla detayını burada vermeyeyim ama bir nebze daha net anlaşılması için önümüzdeki maçlar sonrası hazırlattığım
Türkiye futbol direktörlüğü faaliyet raporunu TFF sitesi üzerinden paylaşarak bazı soru işaretlerini gidermek adına talimat verdim.
Yani sizin maçtan maça gördüğünüz benim ve ekibimizin akademik çalışmalarına, tüm proje ve uygulamalarına oradan ulaşabileceksiniz.
Türk futbolunun gelişimi ve marka değerinin artırılması için katkısı, fikri, projesi olan herkese de bizzat kapımın açık olduğunu sizler aracılığıyla bir kez daha tekrar etmek istedim.
Gelelim diğer konulara.
Şimdi çoğunuz yine milli takım maçı öncesi yaşanan, servis edilen, yazılan, söylenen, duyumla, yalanla beslenenlerden dolayı patlamamı/kızmamı bekliyor.
Beklentileri karşılamayacağım, planların bir parçası ve aleti olmayacağım.
Görevimin ve pozisyonumun sorumluluğu içinde davranmaya ve ihtiyacımız olan sağduyu ve sakinliğe özen göstereceğim.
Hepiniz biliyor ve görüyorsunuz son günlerde çıkan milli takım kadrosuna aldığım veya almadığım oyuncularla ilgili kabul edilemez yazı ve yorumlardan, şahsımla ve oyuncularımla ilgili haksızca ve karalayıcı ifadelerden ve servislerden gerçekten derin üzüntü duyduğumu ifade etmeliyim.
Oradan buradan duydum diyerek ortaya atılan çirkin iddia ve ithamların her biriyle tek tek mücadele edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın. Tekrar ediyorum: kadroya aldığım veya almadığım oyuncular ve şahsımla ilgili gayri ahlaki haber ve yorumlara izin vermeyeceğim. Ben kendi açımdan gerekeni söylemişken, meselenin şahsi olmadığını dile getirmişken, bedelini ödemeyi göze almış ve hatta milli menfaatleri kendi dünya duruşunun ve karakterinin önüne koyarak yoluna devam ederken sağduyu ve aklı selimden uzak yorum ve ithamlarla karşıma çıkanlara, beni planlarının önünde görenlere, suni yıpratma çabası içinde olanlara kendimi de, kadroda olmayan veya kadroda olan oyuncularımı da yedirtmem.
Kadroya aldığım veya almadığım oyuncular bu ülkenin evlatlarıdır. Yaşananlar ne olursa olsun kimseye haksızlık yapılmasına seyirci kalmam, gönlüm de razı gelmez.
İçinde bulunduğumuz durumu gayet iyi özetleyen bir atasözü var: göz o ki dağın arkasını göre, akıl o ki başına geleceği bile.
Sanıyorum herkes benim uzun bir süre önce farkettiğim ve içinde olduğum dağın arkasını ve sislerin arkasındaki gerçekleri görmeye başladı.
Bu sürecin sadece kişisel olmadığını, bir teknik adam kararı ve oyuncu tepkisine indirgemekten daha öte olduğunu, istemeden nelerin içinde olunabildiğini önümüzdeki günler daha net görürüz diye düşünüyorum. Türk futbolunun geleceği için herkesi aklıselime ve sağduyuya davet ediyorum.
Bir olmaya, birlikte olmaya davet ediyorum. Yarın maçtan önce oyuncularımız ihtiyacımız olan bu duyguyu gösterecek bir şekilde çıkacaklar sahaya ve maçtan önce gerek statta olanlar gerekse televizyon başında olanlara bu duyguyu hissettirmeye çalışacaklar. Sonrasında sahaya çıkacak oyuncularımın da karşılaşma sırasında terinin son damlasına kadar emek verdiklerini herkese göstereceklerini şimdiden ifade etmek istiyorum.
Hepinizin yaptığı işin ne kadar zor olduğunu, hangi şartlarda çalıştığınızı biliyorum. Sizin benden istediğiniz ve bekledikleriniz olduğu gibi benim de sizden beklediklerim var. Daha nitelikli ve daha sorumlu bir futbol/spor yayıncılığı konusunda sizlerden bugünlerde daha dikkat, hassasiyet ve özen rica ediyorum.
Diğer yandan,
Eleştirisinin medenice ve ahlaklıca arkasında duranlar, tercih ve kararlarıma katılmasa da saygı çerçevesinde fikrini beyan edenler, istemeden de olsa gönlünü kırdıklarım, geçmişteki manipüle edilmiş bilgilerden ahımız var diyenler başımın üzerinde yeriniz var. İnanın her kelimesi kıymetli ve benim için kayda değer.
Bugün milli takım ve kadro meselesiyle ilgili söyleyeceğim son sözler bunlardır. Son günlerdeki haberlerle ilgili, kadroda olmayan oyuncularımla ilgili soru almayacağım. Buna anlayış göstereceğinize inanıyorum. Sorularınıza cevap vermek istemediğim için değil. Yarın sahaya çıkacak oyunculara haksızlık etmemek, onları oluşabilecek olumsuz havadan uzak tutabilmek için.
Anlayışınız için teşekkür ediyorum.
Topal: "Hedefimiz 2 karşılaşmadan 6 puan almak"
Basın toplantısında konuşan Milli futbolcu Mehmet Topal ise çok iyi bir takıma karşı oynayacaklarını söyledi.
Ukrayna'nın çok koşan ve mücadele eden bir takım olduğunu belirten Topal, "Seyircimiz önünde bu avantajımızı kullanmak istiyoruz. Tüm takımların 1 puanı var. Bu durumda tüm şartlarımız eşit. Hedefimiz 2 karşılaşmadan 6 puan almak." dedi.
Topal, profesyonel oyuncular olduklarını ve mevki seçme haklarının bulunmadığına dikkati çekerek, "Çıkıp elinden ne geliyorsa yapan bir oyuncu topluluğuna sahibiz. Benim için fark etmiyor, hocam nereyi uygun görürse çıkar oynarız. Son dönemlerde yapılan olumsuz şeyler, ister istemez genç arkadaşlarımızı etkileyebiliyor. Bizler tecrübeli olduğumuz için bunların üstesinden geliyoruz. Eğer dünya kupasına gitmek istiyorsak, hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder