Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, Spor Masası'na konuk olarak AA Spor Haberleri Yayın Yönetmenliği yöneticilerinin sorularını cevapladı.
Nihat Özdemir, federasyon olarak hedeflerinin 2028 UEFA Avrupa Şampiyonası'nı düzenlemek olduğunu belirterek, "2016 yılında Fransa'ya karşı bir oyla kaybettik. En son 2024'ü çok istemiştik. Çok iyi mücadele ettik. Rakip Almanya'ydı. Ona karşı kaybettik ama duracak değiliz. Gösterdik ki bu işlerin en iyisini yapabiliriz. Türkiye buna hazır. Statlarıyla, alt yapısıyla havalimanları ve metrolarıyla hazır" değerlendirmesinde bulundu.UEFA Süper Kupa finali öncesinde Çırağan Sarayı'nda bir gala yemeği yaptıklarını ve misafirleri çok iyi bir şekilde ağırladıklarını anlatan Özdemir, şöyle devam etti:
"Biz duran bir millet değiliz. Biz daima ileriye koşan bir milletiz. Hedef şimdi 2028'i almak. İlk hedefimiz budur. Bunu açık açık tüm UEFA yetkililerine söyledik. Gördüler ki Türkiye 2028'e hazır. Biz bunu gösterdik. İnşallah da bunu alacağız. Biz buna layıkız. Süper Kupa iyi bir referans oldu. Tüm arkadaşlarıma canıyürekten teşekkür ediyorum. Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Gençlik ve Spor Bakanımız bu organizasyonu yapmamızda bize büyük destek oldular. Hepsine teşekkürü borç biliyorum."
Nihat Özdemir, Liverpool ile Chelsea arasında oynanan UEFA Süper Kupa finalini en iyi şekilde organize ettiklerini ifade etti ve "Süper Kupa'yı almak gerçekten büyük bir olay. Şampiyonlar Ligi finalini yaptık, arkasından UEFA Avrupa Ligi'nin finalini de burada yapmıştık. Süper Kupa'yı ilk kez bize verdiler. Biz de layıkıyla, dört dörtlük bir programla bu işi yaptık" ifadelerini kullandı.
Beşiktaş Park'ı dolduran taraftarların 120 dakika boyunca sıkılmadıklarını dile getiren Başkan Özdemir, görüşlerini şöyle aktardı:
"Geçmişte Liverpool-Milan maçı gibi. 3-3, uzatmalar, penaltılar olduğu gibi burada işte 1-1 maç bitti. Uzatmalarda birer gol daha oldu 2-2'lik skorla sona erdi. Sonrasında iki takım da beşer penaltı attı. Son penaltı kaçınca şampiyon Liverpool oldu. Geçmiş dönemdeki gibi. Kendilerini kutlarım. Eski ismiyle Dolmabahçe Stadı'nın, yeni ismiyle Vodafone Park Stadı'nın konumu bence İstanbul'un en güzel yerlerinden bir tanesi. Ulaşımı çok rahat. Denizden ulaşabiliyorsunuz, karadan ulaşabiliyorsunuz. Birçok yere çok yakın. Enteresan güzelliklerle dolu bir stadyum. Sporla ilgilenen insanlar, Chelsea Kulübü Başkanı ve Liverpool Kulübü Başkanı eşleriyle gelmişler. Çok güzel bir ortamdı. Sonunda da kupanın verilmesi ve seremoni hakikaten güzel oldu. Türkiye'yi anlatan halk oyunlarıyla kreasyonlar çok güzeldi. Her şey dört dörtlüktü. İstanbul öyle bir şehir ki öyle bir yerde konumlanmış ki iki takımın taraftarları iki ayrı havalimanına indiler. Taraftarlar hiç birbirleriyle karşı karşıya gelmediler. Hiç bir olay olmadı."
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun maçtan önce taraftarlarla birlikte olduğunu hatırlatan Özdemir, "Hatta Taksim'den stadyuma yürüyerek geldi. Tüm yabancılarla sohbet ederek gelmişti. Kendisi bana anlattı. Gerçekten güzel bir gece yaşadık" diye konuştu.
"Biz, organizasyonu çok iyi yapıyoruz"
TFF Başkanı Nihat Özdemir, Türkiye'nin her yönüyle organizasyonları çok iyi yaptığını, Türkiye'nin altyapısının ve otellerinin çok iyi olduğunu vurguladı ve "Tüm UEFA yöneticilerine gösterdik ki biz Türkiye olarak organizasyonu çok iyi yapıyoruz. Ülkemizdeki beş yıldızlı otellerimiz 6-7 yıldız seviyesinde oteller. Stadyumlara yakın birçok otelimiz var ve hepsi dünya markası. İstanbul ve Türkiye'miz artık eski noktaları çok geride bıraktı" şeklinde konuştu.
Başkan Özdemir, Avrupa'da mücadele edecek Türk takımları hakkında, "Bu takımların alacağı her puan bizim için önemli" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü gerekli puanları alamazsak, arkamızdan bizi takip eden Hollanda gibi ülkeler var, önümüze geçecekler. O zaman bizim Şampiyonlar Ligi'ne tek takımımız direkt gidiyor. Bunu tehlikeye atabiliriz. Takımlarımız da bunun farkındalar. Gerekli çabayı gösteriyorlar. İnşallah iyi puanlar alarak yolumuza devam edeceğiz. Biz istiyoruz ki gruplara iki takım katılsın. İnşallah bunu da sağlayacağız. Gittiğimiz yol doğru bir yol."
Nihat Özdemir, Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'ndeki Türk takımlarının eylül ayından itibaren gruplarda yer alacaklarına inandığını söyledi.
Takımları tek tek değerlendiren Özdemir, "Trabzonspor Prag'da önemli bir netice elde etti. 2-0 mağlubiyetten, dakika 80-90 arası iki tane değerli gol bularak 2-2'lik çok avantajlı bir skorla döndü. Ümit ediyorum ki bu akşam Prag takımını yeneceğiz. Bir maç daha oynayarak play off'u da geçeceğine yürekten inanıyorum" diye konuştu.
Yeni Malatyaspor'un Partizan karşısında ilk maçı 3-1 kaybettiğine dikkati çeken Özdemir, "Ama bu, çevrilebilecek bir sonuç. Bugün gol yemeden 2 farklı bir galibiyet alabilirsek Malatya da yoluna devam edebilir" ifadelerini kullandı.
Başkan Özdemir, Medipol Başakşehir'in Şampiyonlar Ligi grupları yolunda elendiğini belirterek, "Ama UEFA Avrupa Ligi'nde doğrudan gruplara gidiyor. Aynı şekilde Beşiktaş'ımızın da lig üçüncüsü olarak doğrudan gruplara katılma hakkı var" dedi.
Galatasaray'ın doğrudan Şampiyonlar Ligi gruplarına gideceğini anlatan Nihat Özdemir, "İnşallah eylül ayından itibaren Avrupa'da görev alacak takımlarımızın birçoğu gruplarda bulunacaklar. Türkiye, yalnız hafta sonları değil, hafta içi de Avrupa takımlarıyla yapacağı maçlarla güzel karşılaşmalar seyredecektir" şeklinde görüşlerini aktardı.
"Hesapsız harcama yapılamayacak"
Kulüp Lisans Talimatı ile kulüplerin artık eskisi gibi hesapsız harcama yapamayacağının altını çizen Özdemir, şunları kaydetti:
"Bir defa durum değişti artık. Artık öyle takım harcama yapacak, UEFA'dan belki kontrol gelir, ikaz gelir, ceza gelirden önce artık TFF olarak bu işin takipçisiyiz ve UEFA'ya fırsat vermeden varsa eğer gerekli cezaları ihtardan başlamak üzere, para cezası, kadro cezası, bırakın bunları, puan silmeye kadar çok önemli cezaların olacağı bir talimatnameyi yayınladık ve uygulamaya başladık. Borçlar hızla tırmandı, 'takımlarımızın 10 milyar lira toplam borçları var' sözleri konuşulurken bir anda bu rakamın 14 milyar liraya çıktığını gördük. Ayrıca bu borcun toplamının yüzde 80'i dört kulübe ait. Bir facia da orada. Avrupa'da boy gösteren, iddialı olan dört takımımızın borçları kulüplerimizin toplam borcu olan 14 milyarın neredeyse yüzde 80'i. Bu bizim için en büyük ikazdı. Öyle bir duruma gelebiliriz ki dört takımımız birden UEFA'dan ceza alıp Avrupa kupalarına bile katılamama durumunu yaşayabilirdik. Bu borcun büyük kısmı bankalara, piyasaya, futbolculara ve çeşitli 3. ve 4. şahıslaraydı. 'Ne yapabiliriz' derken, 'bu iş böyle yürümez' dedik. UEFA ile olan görüşmeler, geçen yönetimde de başkan yardımcısıydım, o zamandan başlayan çalışmalarla 'bu işi biz ele almalıyız' dedik."
"Süper Lig'de bugün 18 kulüp var 10 tanesinin hiçbir borcu yok" sözlerini kullanan Nihat Özdemir, şöyle konuştu:
"Sekiz kulübümüzde sıkıntı var. Birinci ve ikinci ligde de sıkıntı var ama ağırlık 18 takım olan Süper Lig'de. Dört büyüğü söyledim zaten. Buna bir çare bulmamız gerek. Yeni bir sicil kurulu meydana getirdik. 1 Haziran'da göreve geldik, sicil kurulu 5 kişiydi onu 7'ye çıkardık. 7 kişinin içerisinde üç tane Bankalar Birliği'nden bankacı arkadaşımız var. Kulüplerimizin bilançolarını iyi okuyan, iyi değerlendiren 3 önemli arkadaşımız var. Bu çok büyük avantaj ve üç yeminli mali müşavir arkadaşımız da var. Her biri Türkiye'de seçilmiş ve ismi olan arkadaşlar. Bir de bunun hukuk tarafı var. Bir hukuk profesörü arkadaşımız da sicil kurulunun üyesi olacak dedik. Kulüplerin tüm bilançolarına alıp, eksik olanları tamamlatıyoruz. Haziran'da genel kurul olduğu için ve lisans kurulumuzu yeni tayin ettiğimiz için ancak çalışmaları tamamlayacaklar ve 2 Eylül'de her kulübün harcama yetkisini, harcama limitini çıkaracağız. Eğer burada takip edeceğiz, harcama limitlerini aşarlarsa belki ocak ayında transfer kısıtlaması getireceğiz, para cezaları, kadro kısıtlaması, puan silmeye kadar giden cezalarımız var. Öyle verilebilir yok, para cezası verilebilir yok, silinir var. Düşünün bir-iki puan sildik şampiyonluk yolunda, küme düşme yolunda bir iki puanın ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Son iki sezona bakalım, bir iki puanla şampiyonluk belirleniyor. Onun için çok önemli, biz bunu disipline edeceğiz."
Kulüp Lisans Talimatına göre kulüpleri 3 yıllık bir periyotta inceleyeceklerinin altını çizen Özdemir, "Harcama limitini verdik takıma, ilk yıl yüzde 30'unu aşabilir. İkinci yıl ancak yüzde 15 aşabilir, üçüncü yıl ne harcama limiti vermişsek onda kalır. Bunu aştığı anda biraz önce söylediğim cezaları kolaylıkla uygulayacağız. Bunda kararlıyız, bu yolda yürürken hem UEFA ile hem de Bankalar Birliğimizle görüşerek bu işe girdik. Herkes, biz, kulüplerimiz, bu işe ciddi bakarlarsa Türkiye'de futbolun mali kaosunu, mali sıkıntıları, mali faciayı atlatabileceğimize inanıyoruz. Bankalarımız bir bir yapılandırma yapıyor, bizim işimiz değil, devletin de işi değil, banka alacaklı, kulübün bilançosu belli, belirli bir periyot ödemesiz süre tanıyorlar, her takımın bilançosuna göre...." ifadelerini kullandı.
Bu incelemelerde muhataplarının kulüplerin Sportif AŞ'lerinin olduğunu aktaran Nihat Özdemir, "Örneğin, Fenerbahçe'de Fenerbahçe Derneği var. Bu dernek Sportif AŞ'nin sahibi ama basketbolun ve voleybolun da sahibi. Ama başka çaremiz yok. Sportif AŞ'nin içinde sadece ve sadece futbol var. Onların hepsini kontrol ediyoruz, bilançodaki tüm hareketleri kontrol edecekler arkadaşlarımız. Dernek olarak yoluna devam edenler var" şeklinde konuştu.
Nihat Özdemir, "Spor Yasası ne zaman çıkacak? Kulüp başkanlarına borçlardan sorumlu olacaklar mı, adli ceza alabilecekler mi?" sorularına ise şu yanıtı verdi:
"Spor Yasası gündemde, 6222 sayılı yasayı, bazı maddelerde çok önemli açıklıklar vardı. Evet stadyumda disipline etmiştik ama bazı olaylar oluyordu. Otobüslerle gelince olaylar oluyor, toplanma yerlerinde olaylar oluyordu, yasanın dışındaydı bunlar, artık hepsini içine alındı. Buna çok önem veriliyor, Gençlik ve Spor Bakanımız bu işin üzerinde, Adalet Bakanlığımız, İçişleri Bakanımız üzerinde, en kısa zamanda o yasayı getireceğiz. Artık onların da kulüp yöneticilerinin de mali olaylardan sorumlu olma maddesi mutlaka konmalıdır. Biz bu kanayan yaranın üzerine gitmemiz gerekiyor. Bankalar da bunu böyle istiyor. Yapılandırma yaparken kulüplerin başkanlarını gerçekten çok sıkı durumda denetliyorlar. Eğer bir kulüp başkanı bankaların verdiği harcama yetkilerinin dışına çıkarsa, onların şahsi mal mülklerine kadar gidecek şekilde bazı maddeleri gündeme sokacağız."
"Zamanla istediğimiz noktalara geleceğiz"
Her şeyi bir anda değiştiremeyeceklerini, zamanla istedikleri noktalara geleceklerine inandıklarını vurgulayan Özdemir, "Her şey bir anda olmaz, bu bir süreçtir. Biz bunu yapa yapa o noktaya geleceğiz. Beş yıl önceki Türkiye'nin spor yapısı, tribün disiplini ile verilen cezalar ile bugün aynı mı? Çok daha kötüydü. 3 Temmuz'da yaşadıklarımızı herkes biliyor, sahaya insanlar indi... Bugün çok daha farklıyız. Mali yapılandırmalara geldik, 5 sene önce böyle bir şey olabileceğini hayal bile edemezdik. Bugün bunu yaptık ve uyguluyoruz, göreceğiz neticelerini. Mutlaka dediğiniz gibi müdahaleler olacak. Ama ne kadar az müdahale olursa bilelim ki Türkiye'ye daha çok yarar sağladığımızı unutmamamız gerek. Disiplin olan her şeyde başarı gelir" diye konuştu.
Nihat Özdemir, yaklaşık 2,5 aylık görev sürelerinde önemli sorunları çözmeye çalıştıklarını dile getirerek, "Bizi bekleyen en önemli konulardan birisi beIN Sports ile olan problemlerdi. Zaten son bir yıldır biz bu problemleri yaşıyorduk. FIFA kongresi için Paris'e gittiğimizde beIN Sports'un üst yöneticisini ziyaret ettik. Sorunları orada konuştuk. Hatta 2018-2019 sezonunun son taksiti duruyordu. Bunun ödenmesini kendisinden rica ettik. Sağ olsun bizi kırmadı ve ertesi gün bize parayı çıkardı ve biz de kulüplerimize dağıttık. 2018-2019'dan kalan borcumuz yok" diye konuştu.
TFF Başkanı Nihat Özdemir, daha sonra 2019-2020 sezonun ilk taksitinin ödenmesinde problem yaşandığını anlatarak, şunları kaydetti:
"O da yüzde 25 kadardı. Çok da detaylarına girmek istemiyorum ama her konu konuşuluyordu. beIN Sports ile 14'e yakın toplantı yaptık. Bazı toplantılarda Kulüpler Birliği Vakfından arkadaşlarımız yanımızda oldular. 14. toplantının sonunda Kulüpler Birliği Vakfı ile bizlerin 'evet' dediği ve beIN Sports'u razı ettiğimiz anlaşmayı imzaladık. Geçen seneye göre yüzde 10 gibi daha düşük bir rakamla anlaşma sağladık. Sağ olsunlar ilk taksitimizi ödediler. Biz de bunu hemen kulüplerimize dağıttık. Sadece Süper Lig kulüplerine değil, 1. Lig, 2. Lig ve 3. Lig de dahil olmak üzere 126 kulübe bu paraları dağıttık. Bu paralar dağıtıldıktan sonra herkes transferlerini ve eksikliklerini tamamlayarak sezona hazır hale geldi."
beIN Sports ile yapılan yeni anlaşma çerçevesinde aldıkları miktarın biraz azaldığını vurgulayan Özdemir, "beIN Sports'tan alacağımız para biraz azaldı ama alabileceğimiz en iyi rakamı aldık. Türk lirası bazında baktığımızda ilk taksit olarak geçen seneye göre bu sene yüzde 130 daha fazla para dağıttık. Türk lirası olarak düşündüğümüz zaman kulüplerimize böyle fazla para dağıttık. Anadolu kulüplerimiz yedişer milyon almıştı, şimdi on yedişer milyon aldı. Artık dövizde de bir denge rakamıyla yolumuza devam edeceğimize inanıyorum. Göstergeler de o yönde" ifadelerini kullandı.
Nihat Özdemir, sahada görev alacak yabancı oyuncu sayısına bir kısıtlama getirmeleri gerektiğine inandığını söyledi.
Uygulamada olan yabancı kontenjanıyla ilgili kararın 5 yıl önce alındığını hatırlatan Özdemir, "Sayın Fatih Terim o zaman Türkiye Futbol Direktörü'ydü. O dönem bizim yönetim ile Fatih Terim'in görüşmeleri neticesinde 28 kişilik kadroda 14 yabancının olabileceğini ve oynatmada yabancı sınırının kaldırıldığını ilan ettik. Ancak öyle önemli maçlar oldu ki bazı takımlarımız 11 yabancıyla çıktı. Bu Türk spor kamuoyunu rahatsız etti. İstiklal Marşı'mız okunurken, baktığımızda hiçbir Türk'ün olmadığını gördük. Bu bazı yerleri, insanları rahatsız etti, üzdü. Bu sayının fazla olduğunu, orada Türk oyuncularımızın olması gerektiğini söylediler" şeklinde görüş belirtti.
Özdemir, mevcut yabancı kontenjanın, A Milli Takım'a, Türk oyuncuların performansına ve altyapılara etki edip etmediğinin kamuoyunda tartışıldığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunun doğru bir neticesini bulmuş değiliz. Bunun ne olduğunu bilmiyoruz. Etkilenme derecesini de bilmiyoruz. Milli takımımız iyiye doğru gidiyor. Birçok oyuncumuzu yurt dışına ihraç ettik. Bu futbolculardan takımlarımız 120 milyon avro civarında gelir elde etti. Futbolcularımızın yurt dışına gitmesi ve milli takımımızın başarılı performansının bu sistem neticesinde olup olmadığını iyi analizini iyi yapmamız lazım. Sözleşmede 14 yabancı olsun ama sahada oynayacak yabancı sayısına bir kısıtlama getirmemiz gerektiğine inanıyorum. Ancak federasyonun bir gecede bunun kararını verebilecek bir durumu yok."
Nihat Özdemir, Kulüpler Birliği Vakfı ve A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş ile görüşüp konuyla ilgili uygun bir çözüm bulacaklarının altını çizerek, "Bizim de beklediğimiz bazı şeyler var. Konunun birçok unsuru var. Bunların neticesinde bir karar vereceğiz" şeklinde görüş belirtti.
"MHK kararları yanlış değerlendirildi"
Özdemir, Merkez Hakem Kurulunun aldığı bazı kararların kamuoyunda yanlış değerlendirildiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Bu MHK'nin kararıdır. Biz de onayladık. 'Galatasaray lehine 2 karar verdi diye, böyle oldu.' şeklinde kamuoyunda tamamen yanlış bir şey var. Benim açıklamalarımın tamamını izlerseniz böyle bir şey olmadığını söyledim. Bütün sezon gösterdikleri performans nedeniyle MHK devam etmeme kararı aldı. Biz onların kararlarına müdahale edecek değiliz, onayladık. 'Bir takım lehine veya aleyhine karar verdiler' diye, bir karar alınmadı. Bu yıl inanıyorum ki yeni bir MHK'yle yola çıktık. Genç isimlerimiz var. Fikret Orman 'Eski hakemlerin yaptığı hataları hazmedemiyorum, yeni hakemler gelsin, onlar hata yapacaksa yapsın.' demişti. Yeni MHK bu yönde yürüyor. Yeni birçok isimle yola devam edecekler. İnşallah da başarılı olurlar."
Nihat Özdemir, Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulamasının UEFA Süper Kupa'da harika işlediğini aktardı.
VAR'da Süper Lig'in ikinci sezonunu geçireceğini anlatan Özdemir, şunları kaydetti:
"Bu bir süreç. Bir iş 1 yılda olmaz. Bu yıl ikinci yılımız. Bakalım nasıl olacak. Kadın hakeme gelince, bizim Cüneyt Çakır hocadan hiçbir farkı olmayan sistemle antrenman yapıyorlar. Müthiş bir maç idare ettiler. Kadın hakemin tutumunu, duruşunu, futbolcularla olan diyaloğunu hakikaten mutlulukla izledim. VAR'la ilgili kararlar da o kadar çabuk ve seri karar verdiler. VAR'a gidip gitmediklerini bile anlayamadık. Müthiş bir sistemle bu işi yaptılar. Neredeyse 2.5 saate yakın süreçte, 3 kadın hakem iyi idare etti. Bizim de başarılı kadın arkadaşlarımız var. Biz de bu işte geride kalmayacağız. MHK Başkanımız bu işin üzerinde. Bu bize bir başlangıç olacak."
VAR sistemi kayıtlarına ilişkin Özdemir, "UEFA, kayıtların yayınlanmasını istemiyor. Hollanda yayınlamış olabilir ama bütün ülkelerde bu kayıtlar yayınlanmıyor. Biz de bu direktiflere göre yayınlamıyoruz. Bu yıl da böyle bir karar alınmış ve buna devam edeceğiz. TFF Başkanı olarak benim bile bu kayıtları dinleme yetkim yok. VAR odasına giremem, bu kayıtları dinleyemem. Dinlemek de istemem ayrıca. Abdurrahim Albayrak'ın bir iddiası oldu. Bunun sonlanmasını ve kamuoyunda daha çok konuşulmasını istemiyoruz. Federasyon olarak kendi içimize baktık. Böyle bir şey olmuş olabilir mi? Olmadığına inanıyoruz. Eğer öyle bir şey olursa çok üzülürüm. Bununla ilgili acımasız kararlar alacağımızın da bilinmesini isterim" diye konuştu.
Geçen sezon VAR kayıtlarını dinlediğini iddia eden Galatasaray İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak'la görüştüklerini söyleyen Özdemir, bu konunun yeniden gündeme getirilmesinin kimseye bir faydası olmayacağını vurgulayarak, "Geçmişte kalmış bir olayı tekrar köpürtmenin, kamuoyunu rahatsız etmenin bir fayda sağlayacağına inanmıyorum. Bu sene bu işi daha ciddi tutuyoruz. Böyle bir şey olmasını istemiyoruz. Böyle bir şey varsa hukuksal olarak sonuna kadar gitmeye kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Özdemir, TFF içinde bu konuyla ilgili herhangi bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığına yönelik, "Bununla ilgili gerekli çalışmaları yaptık. Bu zincirdeki arkadaşlarımızın birçok şeyine dikkat ediyoruz. Böyle bir şey olacağına inanmıyorum, inşallah da olmamıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Nihat Özdemir, bu sezon kaldırılan 21 Yaş Altı Ligi'yle ilgili de şöyle konuştu:
"Geçmiş yönetimde böyle bir karar aldık. Bu sene için en azından U19'da 19 yaş üstü oynayacak futbolcu kontenjanı sayısını artırdık. Görüşmeler, çalışmalar devam ediyor. Gelecek yıl ben bir rezerv ligin kurulmasından yanayım. Örneğin Trabzonspor'un bir de Trabzonspor Rezerv takımı olacak. Belki de aynı statta aynı gün farklı saatlerde oynayacaklar. Böyle bir ligin gereğine inanıyorum. Yapabilecek miyiz, bilmiyorum. İnşallah çözeriz. Bir de aynı sahada oynatabilirsek aynı gün, o oyuncular daha fazla motive olur. Altyapıdan daha fazla oyuncu çıkar."
Nihat Özdemir, Süper Lig ve 1. Lig'in isim sponsorluk haklarının yayıncı kuruluş beIN Sports'ta olduğunu ve gerekli görüşmeleri onların yaptığını dile getirdi.
Spor Toto ile olan anlaşmanın geçen sezonun sonunda bittiğini anlatan Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Süper Lig ve 1. Lig isim sponsorluk hakları beIN Sports'ta. Bizim dışımızda görüşmeler devam ediyor. Mutlaka bir isim bulacaklar. Anlaşma yapacaklar, bize söyleyecekler. Biz de uygun görürsek onlar için bir gelir kaynağı olacak. İnşallah bu devlet olmaz, keşke bir özel sektör ya da dışarıda bizler tarafından sevilen bir marka olsa. beIN Sports'a kalmış bir olay. Bu hakkı kullanmak onların elinde. Hiçbir gün Türk ekonomisinin geleceğinden bir saniye bile bir iş adamı olarak endişem olmadı. 2018 Ağustos'tan bu yana birçok şey yaşadık. Hiçbir yatırımımızda şüphemiz olmadı. Sporda da böyle düşünüyorum. Çok yakın zamanda çok iyi şeyler yakalayacağız.
Başkan Nihat Özdemir, başta Fenerbahçe olmak üzere çeşitli takımların şampiyonluk sayısına itiraz etmesinin gündemde olduğunu belirterek şunları kaydetti:
"Aziz Yıldırım döneminde başlamıştı o çalışmalar. Bu bir süreçtir, devam ediyor. Bu konu son zamanlarda Fenerbahçe tarafından çok gündeme getiriliyor. Böyle bir istekleri var. Bu beni aşan bir konu. Böyle bir şeye lüzum var mı yok mu yönetim kurulu olarak kendi içimizde tartışmamız gerektiğine inanıyorum. Burası bir hukuk devleti. Sporda da hukuk var. Türk futbolunda bir tahkim olayı var. Bizim anayasa mahkememiz, yargıtayımız Tahkim Kurulu'dur. O kurulun kararları kesindir. Eğer böyle bir durum varsa başvuracaklar. Biz yönetim kurulunda tartışacağız. Bir noktaya getireceğiz. Bundan memnun olmayan kulüpler tahkime giderler. Tahkimin neticesinde iş kesindir. Başka bir hukuksal yol da yoktur. Son noktayı TFF Tahkim Kurulu koyar. Şu an bir gelişme yok. Bize böyle bir resmi müracaat da yok. Kamuoyunda, medyada konuşuluyor ama bize gelen bir olay yok."
"Kulüpler Birliği Vakfı ile ilişkilerimiz çok iyi durumda"
Kulüpler Birliği Vakfı ve TFF'nin ilişkilerinin çok iyi olduğunu kaydeden Nihat Özdemir, "Bazı zamanlar sizleri ilgilendiren konularda Kulüpler Birliği'nden bazı arkadaşlar bizim yönetim kurulu toplantısına gelsin, canlı dinleyelim kararı öyle verelim. Bizimkiler de sizinkilere gelsin, sizin yönetim kurulunda bunları tartışırız, fikirlerimizi söyleriz. Bir karara varılır, yolumuza devam ederiz, diyoruz. Şeffaflıktan, diyalogdan Türk futboluna fayda geleceğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Nihat Özdemir, bütün liglerdeki kulüp başkanlarının ve yönetim kurulu üyelerinin birbirine saygı ve sevgi göstermesi gerektiğini dile getirerek, "Neticede olarak 90 dakikalık bir futbol maçı. Maçtan sonra herkes birbirinin yüzüne bakmalı, birbirini sevmeli. Son düdük çalındıktan sonra ne kadar müdahale ederseniz edin bir şey değiştiremiyorsunuz. Dün akşamki Süper Kupa'da 120 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadık. Top bir o kalede bir bu kalede. Yalnız bizim şampiyonluğa yürüyen takımların değil, Anadolu'daki illerimizin takımlarının maçlarının da güzel olmasını istiyorum. Kardeşliğin, saygının ve güzel futbolun, güzel maçların, güzel gollerin veya güzel kaleci kurtarışlarımızın olduğu maçların olmasını istiyorum. Can sağlığıyla olsun. En az sakatlıkların yaşandığı, en az hakem hatalarının olduğu, saha içi ve saha dışı en az olayların olduğu" diye konuştu.
6222 sayılı kanun ile çok ağır maddeler getirildiğini hatırlatan Özdemir, "Talimatnamelerde çok önemli derecede bazı ağır maddeler getirdik. Hakemlere müdahale, koridor odalarında veya antrenörlerin, teknik direktörlerimizin hakemlere müdahalelerine çok önemli kısıtlamalar getirdik. Disiplinden hiç vazgeçmeyeceğimizi herkes bilsin. Ama biz şunu istiyoruz, en az ceza verdiğimiz bir sezon yaşayalım" ifadelerini kullandı.
Medipol Başakşehir ve Olympiakos'un karşılaştığı Şampiyonlar Ligi 3. eleme turu maçının, Galatasaray ve Akhisarspor'un TFF Süper Kupa maçıyla aynı saatte oynanmasının hatırlatılması üzerine Özdemir, maç planlayıcıların çok iyi çalıştığını belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye Süper Kupası'nın oynanacağı maç tarihi ve saati sezon başından evvel belirlendi. Ama biz o gün, Başakşehir'in maçının o güne denk gelip gelmeyeceğini bilecek durumda değildik. Onu UEFA idare ediyor, biz de Türkiye'deki kupa maçını organize ediyoruz. 1 gün sonraya alabilir miyiz diye baktık onun da bir çok mahsurları var. Olmuyor denk gelmiyor. Bir defa aynı gün oynanacak. Saatimiz 20.00 civarıydı. 21.30'a aldık. Arkadaşlarım başta Servet Yardımcı bu işle uğraştı acaba UEFA maçı biraz erkene alabilir mi diye, ama UEFA maçı erkene almadı. Sadece 1 devre çakıştırdık."
Türkiye'de maç planlamalarının diğer ülkelere göre daha zor olduğunu aktaran Özdemir, "Fransa'da tek takım var PSG. Derbisi merbisi kalmadı. Almanya'da Bayern Münih belki Dortmund. İngiltere'ye bakın 2 tane takım. Burada 4 tane şampiyon olmuş takım şampiyonluğa koşuyorlar. Bir de Başakşehir eklendi. 5 takım şampiyonluğa oynuyor. Bu birinci problem. Bir de aynı ilin takımları, Gençlerbirliği-Ankaragücü, İstanbul'da 5 takım, Alanya-Antalya, bir gün oynayıp diğer gün oynamayacaklar var, aynı sahada oynayacaklar var. 20 bilinmeyenli denklem. Bunu çözebilecek dünyada matematik formülü yok ama arkadaşlarımız uğraştılar, bu işi çözdüler. Bir de yayıncı kuruluş tarafı var. Biz onu da desteklemek zorundayız. Sadece biz değil kulüplerimiz de yayıncı kuruluşu desteklemek zorunda" şeklinde konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder