Sayfalar

29 Mayıs 2020 Cuma

Futbol tarihinin büyük utancı: Heysel Faciası

Futbol tarihine damga vuran efsane futbolcular, unutulmaz maçlar kadar hafızalara kazınan kötü anılar da var. Heysel Faciası da onlardan biri… Üzerinden tam 35 yıl geçti ama acısı hala taze…

O gün maça gidenler güzel bir karşılaşma izlemeyi beklerken hayatları boyunca unutamayacakları üzücü bir olaya tanık oldular. 29 Mayıs 1985’te Liverpool ile Juventus’un, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası Finalinde karşı karşıya geldiği maçta 39 kişi hayatını kaybetmiş, 900 kişi de yaralanmıştı.

Geçmişin etkileri

Olayların fitilinin aslında bir yıl önce Roma’da oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası Final maçında ateşlendiği söylenir. Liverpool, İtalya’da Roma’yı yenerek şampiyon olmuştu. Kızgın Roma taraftarları da maçtan sonra İngilizlere saldırdı. İtalyan medyasının da bunları görmezden gelmesi İngilizleri iyice kızdırdı. 

İngilizler unutmadı

Yıl 1985. Liverpool yine Şampiyon Kulüpler Kupası’nda finalde. Rakip bu defa bir başka İtalyan takımı Juventus. İngilizler için bu karşılaşma bir intikam maçıdır adeta. Belçika’nın başkenti Brüksel’de oynanacak karşılaşmaya sadece Liverpool taraftarları gitmez. İngiltere’nin diğer takımlarını da tutan taraftarlar Heysel Stadı’na akın etmiştir. 

Stadın durumu da içler acısıydı. 1920’de inşa edilen stadyum hiçbir bakımdan geçirilmemişti. Güvenlik barikatları çok zayıftı. Hatta bazı biletsiz taraftarlar stadın dış duvarlarından delikler açarak maçlara girebiliyordu. Stadyum için yenileme kararı alınmıştı ancak bu da Liverpool-Juventus maçı sonrası gerçekleştirilecekti. Liverpool yöneticisi Peter Robinson da stat değişikliği için talepte bulunmuştu ama UEFA bu talebi reddetti.

Olay günü yaşananlar

X-Y ve Z tribünleri Liverpool’a O, N, M tribünleri de Juventus’a ayrılmıştı. 50 bin kişilik stat için 60 bin bilet satıldı. Fazla biletleri de karaborsadan İtalyan taraftarlar almıştı. Buna bir de Belçikalı yetkililerin büyük hatası da eklendi. Stadın etrafında olay çıkmasından endişe duydukları için Juventus taraftarlarına Z tribünü biletleri satıldı. Maçın başlamasına bir saat kala X tribünündeki İngiliz taraftarlarla Z tribünündeki Juventus taraftarları arasında karşılıklı sataşmalar başladı. Yabancı maddeler iki tribün arasında gidip geliyordu. Üstelik yeteri kadar da polis yoktu. 

X tribünündeki Liverpool taraftarları en sonunda güvenlik bariyerlerini aşarak Juventus taraftarlarına saldırmaya başladı. İtalyan taraftarlar ilk önce sahaya kaçmak istedi ancak bariyerler buna izin vermedi. Ardından tribününün arkasındaki duvara yöneldiler. Yüzlerce taraftar stadın duvarını aşmak istiyordu ama güçsüz duvar o kadar yükü kaldıramadı. Çöken duvarın altında kalan taraftarlar hayatını kaybetti. Bir kısmı da yaşanan izdihamda tellere sıkışarak can verdi.

UEFA maçı ertelemek yerine 85 dakika gecikmeyle oynanmasına karar verdi. Karşılaşmayı Juventus, Platini’nin penaltıdan attığı golle 1-0 kazandı ve kupanın sahibi oldu. 32 İtalyan, 4 Belçikalı, 2 Fransız ve 1 de Kuzey İrlandalı olmak üzere 39 kişi yaşamını yitirdi, 600 kişi de yaralandı. Olaylar sonrasında 14 Liverpool taraftarı adam öldürmekten suçlu bulundu ve her biri üçer yıl hapis cezası aldı.

İngiliz kulüplerine ceza yağdı

Ertesi gün UEFA yetkilisi Gunter Schneider facianın tek sorumlusunun İngiliz taraftarlar olduğunu söyledi.
İngiltere Başbakanı Margaret Thatcher da aynı görüşteydi. Thatcher, “Söyleyecek söz yok, bunu meşrulaştırmak mümkün değil, suç tamamen İngiltere’ye ait” ifadelerini kullandı.

Ayrıca “Demir Leydi” lakaplı Margaret Thatcher, UEFA’ya İngiliz takımlarının Avrupa kupalarından men edilmesi için çağrıda bulundu. UEFA aldığı kararla İngiliz takımlarına 5, Liverpool’a ise 6 yıl uluslararası kupalardan men cezası verdi.

Suç sadece taraftarların değildi

İngiliz taraftarlar bu felaketten sorumlu tutuldular ama sadece onlar suçlu değildi. Stadın bakımsız oluşu ve güvenlik önlemlerinin yetersizliği olayların bu noktaya gelmesinde çok büyük etkiye sahip. Ayrıca stat çevresinde olay çıkmasın diye Juventuslu taraftarların yetkililer tarafından Liverpool’a ayrılan tribüne yerleştirilmesi tuzu biberi oldu. Belçika polisi ise tartışmalı bir karara imza atarak, maç sonrası için stadyum çevresinde güvenlik önlemi almıştı. Z tribününün güvenliğinden sorumlu olan Johann Mahieu, trajediden yıllar sonra ihmalden suçlu bulundu.

O günün tanıkları ise yaşadıklarını dün gibi hatırlıyor. Maçı kızıyla izlemeye giden bir taraftar yaşadıklarını "Yarım saat sonra uyandığımda ölü insanlar arasındaydım ve o anda nerede olduğumu hatırladım. Bir battaniyenin altında bir ayakkabı görene kadar kızımı aradım ve onun öldüğünü anladım." sözleriyle anlatıyor.

Ne ilk ne de son…

İngiltere holiganizm ile mücadeleye bu olaydan sonra başladı. Fanatik taraftarlara 3 ay stadyumlara giriş yasağı getirildi. Alkol de yasaklandı ama tüm bunlar yeterli olmadı. 4 yıl sonra İngiltere’de başka bir facia yaşandı. Sheffield’deki Hillsborough Stadyumu’nda çıkan olaylarda bu sefer 96 Liverpool taraftarı ezilerek hayatını kaybetti. Bu futbol dünyasında yaşanan en büyük kaza olarak tarihe geçti.

Kaynak: Türker UR / BBC, EURONEWS, TRT SPOR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder