Sayfalar

16 Mayıs 2020 Cumartesi

"TFF'nin devam kararı yanlış"

Kayserispor'un genç futbolcusu Hasan Hüseyin Acar, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) vermiş olduğu liglere devam edilmesi kararının yanlış olduğunu savundu.

Kayserispor'da sergilediği performansla dikkatleri üzerine çeken 25 yaşındaki orta saha oyuncusu, açıklamada bulundu.

Yaşanan pandemi sürecinin futbolcuları fazlasıyla korkuttuğunu belirten Hasan, liglere 12 Haziran'da devam edilmesi kararına ilişkin, "Bana göre Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) devam kararı yanlış. Federasyonun biraz daha beklemesi gerekiyordu. Şu an tam ivme yakalanmışken, süreç iyi gidiyorken biraz daha bekleyebilirdik. Kararın erken alındığını düşünüyorum. İnşallah bir sıkıntı yaşamayız." ifadelerini kullandı.

Hasan, şöyle devam etti:

"Pandemi süreci futbol anlamında bize hiç yaramadı çünkü biz tam çıkış yakalamıştık. Bu süreçte iki ay boyunca evdeydim. Bunca senedir aileme bu kadar vakit ayıramadım. Çok fazla sıklıkla aileme gidemiyordum. Bu süre zarfında kardeşlerimle, ailemle güzel zaman geçirdim ama futbol oynamayı çok özledim. Biz futbolcular olarak sürekli harekete alıştığımız için evde oturmak hiç bize göre değil. Özgür olmayı çok özledim. Gerçekten insan için özgürlük çok önemli bir şeymiş. Bunu anladım. İnsan özgür bir şekilde sokakta dolaşmayı özlüyor."

"Herkeste korku var"

Hasan Hüseyin Acar, futbolcu arkadaşlarıyla sürekli konuştuğunu ve herkeste virüs korkusu bulunduğunu aktardı.

Söz konusu süreçte bireysel antrenmanlarını aksatmadan yaptığını dile getiren Hasan, "Futbolcu her zaman futbolu özlüyor ama çok riskli bir ortam. Yani sadece futbolcu değil kulüpte bir sürü insan çalışıyor. Eve gidip gelen insanlar var, o yüzden risk yüksek. Ben 1 haftadır buradayım ama maçlar oynanacak mı bilmiyoruz. Takımlarda herkeste bir korku var. Bazı takımlarda 8, 11 kişilik vakalar çıktı. Biz de korkuyoruz 3 günde bir test yaptırıyoruz mecbur. Bize net bir şey de söylemiyorlar. Oynanacak diyorlar ama ben bunun net olduğunu düşünmüyorum. Çok sıkıntılı bir ortam. Riskteyiz yani." değerlendirmesinde bulundu.

Ligler başladığında aralarından herhangi birinde virüs çıkması durumunda kendilerinin ve ailelerinin de karantinaya alınmasının gerekeceğini hatırlatan Hasan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim yakınlarımda virüs olayı olmadı ama babamın bir arkadaşında olmuştu mesela. Onun temas ettiği herkesi karantinaya aldılar. Şimdi biz burada 20-25 futbolcuyuz, 10 teknik ekip var. Masörü, malzemecisi ve onların aileleri var. Burada bir kişide çıksa diğerlerinin de karantinaya girmesi gerekiyor. Futbolcuda çıktı 5 gün antrenman durduralım, başka futbolcu da çıktı bir daha durduralım dediğiniz zaman futbolcudan ne bir performans alırsınız ne de oynadığınız oyundan bir keyif alırsınız. Bu iş kolay kolay hallolmaz. Bunun için çok inanılmaz bir önlem alınması lazım, çok zor bir iş. Mesela biz ilk maçımızı Fenerbahçe ile oynayacağız ama oraya korkuyla gideceğiz. Hepimiz şu anda haberlere bakıyoruz sürekli ligler oynanacak mı diye. Futbolu çok özledik ama bu işin risk kısmı olduğu için herkes korkuyor ve çekingen. Burada kronik rahatsızlığı olan insanlar da var. Biz sporcular belki hafif atlatabiliriz ama herkesin ailesi var."

"Sezona başlarken yanlış transfer politikası uygulandı"

Hasan Hüseyin Acar, Kayserispor'un sezonun ilk yarıdaki kötü performansını yanlış transfer politikasına bağladı.

Sezon başında yeterli bir kadro kurulamadığını aktaran Hasan, "Sezon iyi başlamadı çünkü çok yanlış transferler oldu. Sezona başlarken yanlış transfer politikası uygulandı. Gerçeği söylemek gerekirse iyi bir arkadaşlık ortamı da kurulamadı. Ligin ilk yarısını hatırlamak bile istemiyorum. Çok fazla para sıkıntısı yaşadık. Ben ligin ilk yarısında bireysel performansım adına memnundum. Çok şükür vicdanım rahat. Çok da iyi oynadığımı düşünüyorum." diye konuştu.

Devre arasında yapılan Antalya kampında kaleci Hakan Arıkan ile takımla toplantı yaptıklarını ve bunun kendilerini toparladığını vurgulayan Hasan, şunları anlattı:

"Durumu nasıl düzelteceğimize ilişkin konuştuk. Hocamız da yanımıza geldi, onun da gerçekten herkesle iletişimi iyi. Sadece işimizi yapmamızı istiyor, bizi başka hiçbir şeye karıştırmıyor. Zaten Berna başkan gereken her şeyi yaptığı için bizim sadece futbola odaklanmamız gerekiyordu. İlk yarıda futbola odaklanamadık ama ikinci yarıda çok fazla beraber olduk. Sürekli zaman geçirdik. İyi de bir taktiğimiz yoktu açıkçası. İlk yarıda gerçekten ne oynadığımızı bilmiyorduk. Sahaya çıktığımızda nerede duracağımızı bilmiyorduk neredeyse. Öz güvenimiz gitmişti. İkinci yarıda öz güvenimiz yerine geldi. Baktık galibiyetler de alıyoruz, kazanıyoruz. Dedik biz ligde kalabiliriz. Son zamanlarda çok da iyi gidiyorduk. En son Malatyaspor'u yenmiştik. Sezon devam etseydi devam ederdik ve şu an o sırada değildik."

 "Berna başkan bir abla, bir anne gibi"

Genç futbolcu, kulüp başkanı Berna Gözbaşı'nın herkese bir abla, bir anne gibi yaklaştığını ve güven verdiğini ifade etti.

Berna Gözbaşı'nın kulübün başına gelmesiyle birebir iletişimlerin olumlu yönde değiştiğini vurgulayan Hasan, "Berna başkan kimin ne sıkıntısı varsa çözmeye çalıştı. Herkese bir abla, bir anne gibi davranarak birebir iletişime geçti. Bugün verdiği sözü yarına bırakmadı. En önemli şey bu. Bugün bunu yapacağım dedi, ertesi güne sarkmadı hiçbir zaman. Sadece maddi anlamda değil her gün yanımızda oldu. Hepimize güven verdi." şeklinde görüş belirtti.

Verilen sözlerin tutulmadığını görünce güvenin kaybolduğunu hatırlatan Hasan, "Bu yüzden ilk başta Berna başkana da ön yargıyla bakmıştım. Kadın olduğu için de bir ön yargım vardı. Ama sonra yaptıklarına bakınca gerçekten insana güven veriyor. Berna başkan gibi kadınları ben sektöre davet ediyorum. Kadınlar yapamaz diye bir şey yok ,hatta belki daha iyisini de yapıyorlar. Berna başkanın burada yaptıklarını kimse bilmez ama biz biliyoruz. Ben onun nasıl bir insan olduğunu bildiğim için bu işi kadınlarda yapar diyebilirim." değerlendirmesinde bulundu.

Ligin tek şehirde oynanması daha mantıklı"

Hasan Hüseyin Acar, ligin tek şehirde hızlıca oynanarak tamamlanmasının daha mantıklı olacağını ileri sürdü.

Karantina sürecinde futbolcu olan küçük kardeşiyle her gün antrenman yaptıklarını aktaran Hasan, Kayserispor'da henüz koronavirüs vakası yaşanmadığını dile getirdi.

Kayserispor sağlı ekibinin bu süreci çok iyi yönettiğini bildiren orta saha oyuncusu, "Ligleri kamp şeklinde yapıp hızlı hızlı maçları bitirebilirlerse bu bana daha mantıklı geliyor. İstanbul, Ankara sürekli yolculuk yapmak zorundayız ve gittiğimiz yerlerde risk hakim. Antalya'da olursa benim mantığıma göre daha mantıklı. Tabi futbolcuların aileleri de var, onu da düşünmek lazım." ifadelerini kullandı.

Virüs sürecinden önce iyi bir ivme yakaladıklarını ve düşüşte olan Fenerbahçe ile oynayacakları maç öncesinde ligin ertelendiğini hatırlatan Hasan, "Malatya'dan sonra Fenerbahçe maçı bizim için iyi olacaktı. Fenerbahçe o süreçte düşüşteydi, biz ise çıkış yakalamıştık. Karşılaşma seyircisiz oynanacaktı ve Fenerbahçe'yi yenebilirdik. Maçlar oynanırsa ilk maçımızın Fenerbahçe ile olması bence bizim için bir avantaj. Herkes dezavantaj olduğunu söylüyor ama bence avantaj. Çünkü Fenerbahçe'yi yenersen sonra arkana bakmadan devam edersin." şeklinde konuştu.

"Tek hayalim milli forma"

Hasan Hüseyin, tek hayalinin milli formayı giymek olduğunu söyledi.

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş'in kendisini takip ettiğini bildiğini ifade eden Hasan, şunları kaydetti:

"Tek hayalim milli takımda oynamak. Kayseri'yi ligde tutup milli takıma gidebilirsem inşallah bu hayalimi gerçekleştirmiş olacağım. Şenol hocamız Antalya kampında yardımcı antrenörlerimize beni sormuş. Performansımı beğendiğini söyledi. O zamanlar çok çıkıştaydım, öz güvenim yerindeydi. Ligin son sırasındayız tamam oradan milli takıma çağrılmak zor ama ben de kolay sevmiyorum zor olanı başarmak istiyorum. Bir şekilde milli takıma seçileceğimi düşünüyorum. Sezon başında Azerbaycan Milli Takımı'ndan teklif aldım ama ben ay-yıldızlı formayı giymeyi hayal ediyorum. Aslında orada da oynayabilirdim ama vicdanım rahat etmez. Bu sezon başında teklif aldım oradan ama hiçbir zaman evet diyemedim. Çok ısrar edildi ama diyemedim çünkü ay-yıldızlı formayı giymek istiyorum."

Devre arasında birçok kulüpten transfer teklifi aldığını da belirten Hasan, şu görüşleri paylaştı:

"Ben o zaman gitmek istemedim. Kayserispor'u bu durumda bırakmak istemedim. Berna başkana da bir söz verdim. O da gelen teklifleri biliyor ama ben ayrılmayı düşünmedim. Bu durumda gitseydim bana yakışmazdı. Kayseri'deki herkesi seviyorum ve taraftarlar bazında sevildiğimi düşünüyorum. Kendimi buraya ait hissediyorum."

Doğduğu Eskişehir'in tam bir futbol şehri olduğunu aktaran Hasan, "Eskişehir çok mükemmel bir şehir. Eskişehir küçük ama çok modern bir şehir, tam bir futbol şehri. Yürürken bir yerliye sorsanız hiçbiri büyük takım tutmaz yani. Her zaman Eskişehirspor der. Küçüklüğümdem beri top toplayıcılığını yaptım, altyapısında başladım, babam hep maçlarına götürdü, Eskişehirspor'la büyüdüm. Tek bir hayalim vardı, Eskişehir Stadı'nda gol atmak istiyordum. Allah yüzüme güldü, stadın ilk golünü atarak tarihe geçtim. O anı hiçbir zaman unutmadım. Yeni stadın ilk maçıydı. İlk golü atmak bana nasip oldu o konuda çok gururluyum." açıklamasını yaptı.

Kendi pozisyonunda oynayan Emre Belözoğlu'nu çok farklı bir yere koyduğunu ve tecrübeli oyuncuya büyük hayranlık duyduğunu ifade eden Hasan, Jose Sosa'yı da çok beğendiğini sözlerine ekledi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder