Sporcular topluma örnek olmalıdır. Sporcular: “Geçen hafta normal düzenle tenis turnuvası düzenleyen Novak Djokovic’in koronavirüs testi pozitif çıktı.”
“Yaşanılanlar, görülenler ve öğrenilenler ne kadar acı olursa olsun, macera insanoğlu için büyük bir nimetti. Çünkü dünyadaki en büyük mutluluk, bu dünyanın şahidi olmaktı.”İhsan Oktay Anar / Puslu Kıtalar Atlası
Teniste dünyanın 1 numarası, dünyanın en çok takip edilen, en çok konuşulan, dünya üzerinde “o”nun gibi olmak isteyen milyonlarca çocuğun idolü Novak Djokovic, bundan 1.5 ay önce şöyle bir açıklama yapmıştı;
“Şahsen ben aşıya karşıyım. Seyahat edebilmek için birilerinin beni aşı olmaya zorlamasını istemem. Şimdilik görüşüm bu, değişip değişmeyeceğini bilmiyorum.”
Değişti.
Her anlamda tarihi günler yaşanıyor. Dünyanın “deneyerek” normalleşmeye çalıştığı şu günlerde de birçok insan, tarihi günlere yakışacak hareketler sergilemeye devam ediyor.
Novak Djokovic, yukarıdaki açıklamayı yaptıktan 1 ay kadar sonra bir turnuva düzenledi. Sırbistan, Hırvatistan Bosna Hersek’te yapılması öngörülen, Adriyatik ülkelerini kapsadığı için Adriya Tur ismini alan turnuva, Belgrad’da sonuna kadar düzenlendi. Korttaki durum şöyleydi;
Birçok eleştiri geldi. Djokovic, kendisini “Vaka sayısı neredeyse 0, insanlara moral vermek istiyoruz.” diyerek savundu. Test yaptırmayı reddetti. Turnuvayı Eurosport yayınladı, bağışlar toplandı, insanlar yeniden eğlendi, bundan 1.5 ay önce huzurevlerinde ölülerin bulunduğu şehre sadece 1200 km uzaklıkta olan şehirde, bayram havası vardı.
Büyük bir toplum mühendisi, büyük bir sosyoloji uzmanı gibi konuşmak yersiz. Herkesin eleştirdiğini, daha fazla argümanla eleştirmek de yersiz. Sadece, şu klişe, spor dünyasının belki de en büyük klişesi: “Spor sadece bir spor değildir.”
Ya da, bize gazetecilik derslerinde öğretilen “Gazeteciler, toplumun aynasıdır” sözünü, sporculara evirmek gerek. Bir sporcu, sadece kort, saha içindeki veya saha dışındaki hareketleriyle büyük sporcu olamıyor. Hepsinin yeterli oranda birleşmesi gerek.
Sport Business’ın yaptığı bir araştırma, ve daha bugün yayınlanan şu yazı, birçok şey hakkında da ipucu veriyor.
Çünkü, büyük sporcu olmak için büyük sporcu gibi davranmak yetmiyor. İşin bir yerinde, büyük sporculuk başka bir şekilde devreye girebiliyor. Yani ben sosyal konulara dahil olursam, insanlar beni daha çok sever düşüncesi hiçbir zaman işe yaramıyor.
Araştırma, Marcus Rashford’un çalışmalarıyla devlete “yemek yardımını” geri getirmesinden bahsediyor.
22 yaşındaki Premier Lig futbolcusu, neredeyse tek başına, 1,3 milyondan fazla çocuğun aç kalmasını engelleyecek bir kampanya yürüttü.
Yazı, yeni nesil sporcuların, böyle sosyal konularda çok daha iyi olduğunu ifade ediyor.
“Rashford'un kampanyasında en dikkat çeken şey, hiçbir noktada herhangi bir siyasi partiyi veya siyasi figüre saldırmamasıydı. Açık mektubu ateşli ve etkiliydi, ama asla saldırgan değildi. Ve bu, büyük destek yelpazesiyle birlikte, Bay Johnson'a dinlemekten başka seçenek vermedi.”
Sport Business açıklamasına göre İngiliz Raheem Sterling de son 12 ay boyunca medyaya yaptığı açıklamaların yüzde 14’ünün toplumsal konular içerdiğini ortaya koyuyor. Burada da halka “moral” vermek konusunun, başka türlü olabileceği sonucu da ortaya çıkıyor.
Djokovic bugün, şöyle diyor:
“Tur, Covid-19 durumundan dolayı çeşitli turnuvalar ertelenmişken, Doğu Avrupa'da hem şu andaki hem de gelecek tenis oyuncularının rekabetçi bir tenise erişmelerine yardımcı olmak için tasarlandı. Tüm hayır fonları, ihtiyacı olan insanlara gerekli şeyleri yönlendirmek için çalıştı ve bunun nasıl olacağını görmek için heyecanlanmıştım.”
Peki Djokovic, bu pişmanlığını, belki menajeri, belki PR ajansıyla birlikte nasıl olumluya çevirmeye çalışacak?
Kariyerinin sonunda, Federer’i destekleyenlere bile “Tamam Federer ama, sanırız Djokovic Federer’i geçti” dedirttirebilecekken, bugün yaptığı hata yüzünden belki de her zaman antipatik kalacak.
Radikallik şu günlerde popüler. Sanırım, insanları dinlememek daha çok popüler.
Djokovic’e şu an üst kademelerden de büyük bir tepki gelmiş değil. Ancak 24 Ağustos’ta seyircisiz olarak başlayacak ABD Açık’ın geleceğinin tehlikeye girdiği kesin.
Hepimiz, “büyük sporcu olmak” hakkında onlarca yazı okumuşuzdur. Yazılarda öne çıkan öge ise “her zaman başka bir gene sahip olmak” olmuştu. Yani büyük sporcular, çok büyük sporcular, her zaman idol olmayı başarabilmişler, saha içi performansından bağımsız, hep bir basamak öndeydi. Yetenekle birleşince de kusursuz bir hal alıyordu. Federer gibi.
Kaynak: Alperen Delibaş / TRT SPOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder