Katar, yıllardır Aspire Academy'ye yatırım yapıyor. Burası başta futbol olmak üzere adeta bir sporcu üretim merkezi. Katar'ın ilham veren Aspire Academy projesine gelin yakından bakalım...
Futbol bir plan, program ve sistem oyunudur. Tüm bunlar duygulara hitap etmeyi amaçlasa da hem saha içinde hem de saha dışında hedeflerinizi belirleyip doğru projeksiyonu o hedeflere tutamazsanız, futbol dergilerine öykü olacak başı sonu belli, bir takım hikayelerin konusu olmaktan öteye geçemezsiniz. Organizasyonunu doğru kurmuş ülkeler her zaman o derginin demirbaş yazarı gibidir. Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya, İtalya... Yıllar boyu büyük iniş çıkışlar, turnuva dışı kalmalar, farklı yenilgiler yaşadılar ancak her seferinde çağa ayak uyduran projelerle, modern futbolu yakalamayı başardılar. Doğru organizasyonu olan futbol ülkeleri bu oyunda her zaman kendisine rol bulur.Öte yandan oyundaki sahneler artıyor. Bunun için de yeni oyuncular lazım. İsviçre ve Belçika rollerini kaptılar. İzlanda zorluyor, Amerika Birleşik Devletleri büyük gelişme kat etti, Çin yaptığı yatırımların meyvesini yakın gelecekte alacak gibi görünüyor. Bu adaylar arasında bir tanesi de asıl patlamayı yapmak üzere sabırla 2022 Dünya Kupası'nı bekliyor: Katar.
2022 Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak Katar'ın futbol geçmişinden söz etmek pek kolay değil. Çünkü ülkenin kendisi daha 1971 yılında bağımsızlığını kazanmış. O günden bu yana sosyo-kültürel gelişimleri devam ediyor ancak 2000'lerin başına kadar sporu pek dert edinmemişler. Spor yatırımları 2004 yılında kurulan Aspire Academy ile birlikte hız kazanmış. Sadece 14 yılda gelinen nokta ise çok şaşırtıcı. MotoGP ve tenis turnuvaları düzenleyen bir ülke, Dünya Kupası'nın sıradaki ev sahibi, iddialı olmaya başlayan milli futbol takımı ve birçok olimpiyat sporcusu. Tabii ki bunların hepsi doğru proje ve disiplinle çalışılan organizasyonun sonucu.
Aspire Academy, 2004 yılında kurulduğunda amaç olarak; az nüfuslu ülkenin sporcularını erken yaşta tespit etmek belirlendi. Sadece spor akademisi değil aynı zamanda okul eğitimi de veriyorlar. Akademi içerisinde 'Çoklu Spor Becerileri Geliştirme Merkezleri' ve 'Yetenek Merkezleri' kuruldu. Yetenekli çocuklara burs da bağlanıyor. Organizasyon Amerikan ancak uygulama tamamen yerel. Gelin bu organizasyona ve işin nereden nereye geldiğine biraz daha yakından bakalım.
Akademinin kaptanı futbol. Bunun yanında atletizm, squash, masa tenisi, eskrim ve atıcılık da var. Ayrıca golf, jimnastik, yüzme, tenis ve hentbol kategorilerinde de sporculara özel destekler sunuluyor. İlginç bir şekilde 3 yıl önce başladıkları yeni eğitimlerle altı tane de futbol hakemi çıkarmışlar. Çalışmalara başladıkları 2004 senesinde sadece 12-18 yaş arası 31 çocuk futbolcu varmış. Şu anda ise bu sayı 250'den fazla. Yakın gelecekteki odak noktaları ise 6-12 yaş arası en az 6 bin çocuğa ulaşmak.
Genç sporcular bu akademide sadece antrene edilmiyorlar. Mesela Yetenek Belirleme Programı‘yla 2006'dan bu yana Katar'da 30 binden fazla sporcu adayı taranmış. Akademiye bağlı Spor Bilimleri Ekibi, yine 2006 yılından bu yana 300'den fazla (hakemli) bilimsel makale yayınlamış ve 100'den fazla uluslararası sunum yapmış. Akademi, çocukları eğitirken sadece profesyonel sporcu olmalarına odaklanmıyor. Bunun göstergesi ise şu: 2008'den bu yana Akademiden mezun olan sporcuların %68'i aynı zamanda üniversiteye gidiyor, %28'i ise meslek sahibi oluyor. İki grup da profesyonel spor kariyerlerini sürdürüyorlar. Katar'da Kişi Başına Düşen Yıllık Milli Gelir'in 100 bin dolardan fazla olduğunu düşünürsek bunun 'ekonomik’ gerekçeler içermediği malum...
Öte yandan insanın aklında bir soru beliriyor. ’Biz 80 milyonluk ülkeden senede 8-10 tane futbolcu çıkaramazken, Katar nasıl oluyor da geçen seneki sayıma göre 2,7 milyonluk nüfusuyla 6 bin futbolcu yetiştirmeyi hedefliyor?’ Cevabı ’Aspire Football Dreams’ projesinde saklı. Dikkat ettiyseniz yine bir 'proje’ çıkıyor karşımıza...
Katarlılar bu proje ile 2007 yılından bu yana Asya kıtası, Latin Amerika ve Afrika'daki çocukları gözlemliyor. Her yıl yaklaşık 650 bin genç futbolcu adayı izlediklerini söylüyorlar. 650 bin... Bunun için her bir kıtanın, her bir ülkesinde olmak üzere 800'den fazla turnuva düzenlemişler. Hedefledikleri ülkelerde (Senegal ve Arjantin başta olmak üzere) 6 binden fazla gönüllü scoutları var. Ayrıca takip ettikleri amatör futbol kulüplerine ve gönüllü scoutlara; futbol ekipmanları, antrenörlük malzemeleri ve futbol topları gibi temel ihtiyaçları da veriyorlar. Leo Messi Vakfı ile ortak çalışan Aspire Football Dreams P projesi keşfettikleri çocuklar için bir asimilasyon hedeflemiyor. Aksine tüm futbolcular kendi ülkelerinin milli takımları için oynuyor. Peki amaçları ne? Katarlılar öncelikle bir sporcu üretim merkezi olmayı hedefliyor. Doğru projeyi kurdukları için hem diğer ülkelerden sporcuları getirip akademilerinde eğitiyorlar hem de onlarla etkileşim içerisine soktukları kendi çocuklarını kültürel ve sportif anlamda geliştiriyorlar. Katarlı futbolcu adaylarının henüz çocuk yaşta Arjantinli, Senegalli, Tayvanlı takım arkadaşları edinmeleri sayesinde birkaç yıl sonra -hedeflenen doğrultuda- Avrupa'ya gittiklerinde kolayca uyum sağlamaları planlanıyor. Kulağa gayet mantıklı geliyor...
Aspire Academy projesi Katar Emiri'nin emriyle hayata geçirilmiş. Ancak projede Almanya ve İspanya'nın parmak izleri var. Akademi, Aspire Vakfı'na bağlı. Akademinin başında eski Real Madrid Strateji Direktörü Ivan Bravo var. Uluslararası projelerdeki akıl ise eski Almanya Olimpiyat Merkezi müdürlerinden Andreas Bleicher. Sadece %15'i yerli nüfus olan ülkeye geldiğinde “Küçük bir Amerika şehrinde bulabileceğiniz büyüklükte bir yetenek havuzuyla, ulusal bir program yapmaya çalışıyorduk” diyordu Bleicher. Bu kadar kısa sürede işleri yoluna koyabileceğini tahmin etmiyordu herhalde ama yanına bu iş için en uygun isimlerden birini almıştı: Josep Colomer. O da projenin direktörü oldu.. Colomer, dünya futbolunda ismi pek bilinmeyen ama en önemli gözlemcilerden biridir. Messi'yi La Masia'ya getiren ekipten. Sonraki süreçte La Masia'da direktör olarak görev aldığı ve sürekli Messi'nin yanında bulunduğu için Arjantinli yıldızın ’akıl hocası’ olarak bilinir.
Josep Colomer projeyi organize eden isimdi. “Oyuncuların birçoğunun keşfedilmeleri için herhangi bir şansları yok” diyen Colomer'in belirlediği rota; Kenya'daki tozlu topraklı bir sahadan; Belçika'nın yarısı yıkılmış bir stadında oynanan yerel lig maçına kadar uzanıyordu. Tüm bunları yapabilmesi için Katar'ın kraliyet ailesi kesenin ağzını açtı. Josep ve ekibi ilk yıl yedi Afrika ülkesi; Fas, Kamerun, Gana, Kenya, Nijerya, Senegal ve Güney Afrika'da, 595 noktada, 430 bin oyuncu izledi. Sonraki yedi yılda ise Guatemala, Kosta Rika, Paraguay, Vietnam ve Tayland'a gidilerek bu sayı 3,5 milyona ulaştı. Colomer ve Bleicher'e göre Katarlı gençlerin gelişimi için en faydalı sporcular Afrika'dan gelenler. Aspire Academy'nin Afrika'dan bulup bünyesine dahil ettiği, ardından da Avrupa'ya gönderdiği oyunculardan bazıları şöyle:
Franck Cedric - Kamerun - Roma
Moussa Wague - Senegal - Barcelona
Alasana Manneh - Gambiya - Barcelona
Mouhamed Mbaye - Senegal - Porto
Henry Onyekuru - Nijerya - Everton
Yukarıdaki oyuncuların bazıları ve bunlardan yaklaşık 100'lercesi, 14 yıllık süreç içerisinde Belçika'nın Eupen takımına transfer oldular. Bu çok normal. Çünkü bizlerin Henry Onyekuru'dan da bildiği Eupen takımı halihazırda Aspire Academy'nin bizzat kendisine ait. Kulübün patronu da, akademi projesinin başındaki isim olan Andreas Bleicher. Yani Afrika'da bulunan genç sporcular Katar'da bilimsel bir eğitim sürecinden geçirilip, Eupen'de, Avrupa'nın göbeğinde, Fransızca (ve Almanca) konuşulan bir ülkede hem de Eupen gibi soğuk ve sıkıcı, yani bir futbolcu kentinde profesyonel hayatlarına başlıyorlar. Ondan sonra da Everton, Roma, Barcelona, Porto tarafından kapışılıyor. Katarlılar gerisine karışmıyor. Tutunan tutunur...
İçlerinden birçoğu kendi ülkelerinin milli takımını seçiyor demiştik. Katar bu konuda baskı yapmıyor. Ama bazıları da Katar adına oynamak istiyor. Milli takımda Yeşil Burun Adaları'ndan Pedro Miguel, Mısır'dan kaleci Hassan, sağ bak Bassam, Sudan'dan Abdelkarim, Cezayir'den Boualem, İran'dan Doozandeh, Bahreyn'den Ali Asad gibi oyuncular oynadı. Katar Milli Takımı gelişimini sürdürüyor. Takımın başında 2013 yılında U19'la başlayan ve sırasında U20 ve U23'ü çalıştıran İspanyol Felix Sanchez Bas var ancak Aspire projesine katılma tarihi 2006. Felix Sanchez de Colomer gibi La Masia kökenli bir antrenör.
Aspire Academy bitirme tezini 2014 yılının yaz ayında yaptı. Myanmar'da düzenlenen AFC U19 Şampiyonası'nı kazanan Katar'ın o turnuvaya giden 24 kişilik kadrosunun tamamı ya Aspire Academy'nin mevcut sporcusu ya da mezunuydu. Turnuvanın en iyisi seçilen, ailesi İran'ın en büyük inşaat firmalarından birinin sahibi olmasına rağmen aile servetini geri çevirip futbolcu olma hayalinin peşinden koşan Ahmad Moein Doozandeh (23 yaşında, Katar Ligi'nde Qatar SC takımında ve A Milli Takım oyuncusu) akademiyi şu cümlelerle özetliyor: “Profesyonel futbolcu olabilmem için ihtiyaç duyduğum tüm becerileri bana burada öğrettiler.”
Xavi, Messi, Guardiola, partnerlik anlaşması ile Leeds United ve Bielsa... Hepsi Katar'da gerçek bir futbol kültürü oluşturmalarına yardımcı oluyor. Hala Hintli, Kenyalı ya da Pakistanlı işçilere ekstra 6 Euro ödeyerek maçlara taraftar olarak gelmeleri sağlansa da yakın gelecekte Katar'dan ciddi bir futbol atılımı bekleniyor. Kim bilir belki de Belçika'ya 5 gol atan İsviçre'yi 1-0 yendikleri hazırlık maçı bunun bir işaretiydi. Göreceğiz...
Yararlanılan Kaynaklar:
Aspire Academy Resmi Sitesi
Steve Eder, Sam Borden, Christopher Harress, Jack Williams / New York Times
Robert Booth/The Guardian
Kaynak: Serkan Akkoyun / TRT SPOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder