Kışın insan metabolizması nasıl çalışır?
Kış mevsimi, doğanın kendini yenileyecek enerjiyi bulmak için geri çekildiği bir mevsimdir. Doğanın bir parçası olan insan bedeni de bu döngüyü izler. Uzmanlar kış mevsiminde yağ depolanmasını artıran ATLPL adlı bir kimyasalın salgılandığı kanıtlamışlardır. Bedeninizi yakından dinliyorsanız, siz de kışları biraz daha kilo alma eğiliminde olduğunuzu fark etmiş olabilirsiniz. Zayıflama yöntemleri de yazın biraz daha etkili olmaktadır. Kış mevsiminde kilo almayı kolaylaştıran etkenler bununla da sınırlı kalmamaktadır. Mevsim doğası gereği karanlık olduğu için, enerji ve mutluluk veren hormonlarımızda da hafif bir düşüş yaşanabilmektedir. “Kışın spor yapamıyorum” yakınması bu yüzden oldukça yaygındır. Bunun yanı sıra özellikle büyük şehirlerde yaşayanlar için hava koşullarının yarattığı, trafik gibi ulaşım zorlukları, evden çıkıp bir spor salonuna gitmeyi zorlaştırmaktadır. İşte tam da bu noktada, evde spor programı, hem kilo verme, hem canlanma ihtiyacınızı karşılayabilir.
1.Kendinizi adayın bu işe!
Evinizde kendinize ayırdığınız minik bir alan olsun. İster vücut geliştirme istasyonunuzu koyun, ister bir yoga ya da pilates matı, ama bu iş için ayırdığınız bir alanı mutlaka hazır tutun. Böylece kış uykusuna yatmanızı emreden hormonlarınızın kölesi olmazsınız.
2. Uyanın!
Evet, işe gitmeden kaktığınızda hava aydınlanmamış bile olabilir. Sıcak yataktan keşke hiç çıkmak zorunda olmasanız! Ama kariyeriniz için onca emek verdiniz! Ya da çocuğunuza sağlıklı bir kahvaltı hazırlamak istiyorsunuz ki okulda zihni açık olsun. Bedeniniz aslında neye ihtiyacı olduğunu o kadar iyi biliyor ki! Sabah uyanınca hissettiğiniz “gerinme” ihtiyacı, aslında uyanmanız için gerekli hormonları salgılamanızı sağlayacak hareketin ta kendisi! Kalktıktan sonra, kahvaltıdan önce aç karnına yapabileceğiniz her türlü “arkaya eğilme”, size enerji verecektir. Omurganın arkaya eğilme hareketi için en bilinen örnek yogadaki kobra pozudur. Gerinme hareketinizi evde spor programınızın bir parçası haline getirebilirsiniz.
3. Isının!
İp atlamak da kış mevsimi için iyi bir fikir olabilir. İp atlamak, vücudu ısıtan kardiyovasküler bir çalışma biçimidir. İp atlamak gibi çalışmalar oyunlu ve eğlenceli nitelikleriyle hem ruh halini iyileştirir, hem de kilo vermek için birebirdir.
4. İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz!
Evde yaptığınız spor programınızdaki fitness çalışmaları arasında, bedenin kendi ağırlığıyla yapılan çalışmaların oldukça güvenli olduğu bilinmektedir. Zayıflama hareketleri arasında da sayılabilecek bu hareketler, “plank” ve “squat” gibi, ekstra bir ağırlık olmadan, bedenin kendi ağırlığı kullanılarak yapılan egzersizlerdir. Yağ eritmek ve zayıflama için biçilmiş olan bu çalışmalarda, rahat kıyafetler dışında başka hiçbir şeye ihtiyacınız yok!
5. Yaz kasları erimesin!
“Sahil vücudu” edinmek için çok çalıştınız. Kış geldi, harika görünüyorsunuz, ama iş başladı, okullar açıldı, yorgunsunuz, streslisiniz. Fitness gözünüzde büyümesin. Evet, belki her gün 2 saat spor salonuna gitmeye vaktiniz yok. Ama zaten kas yapınızı korumak için günde yarım saat çalışmanız yeterli! Dambılınızı, sağlık topunuzu alın ve kendinize evde yalnızca yarım saat ayırın!
6. Madem mevsim kış, iyi uyuyun!
Uykunuzu desteklemek, bağışıklık sisteminizi güçlendirecek ve kış hastalıklarına yakalanma olasılığınızı azaltacaktır. Gece rahat uyumak için yatağa girmeden önce, kendinize ayırdığınız çalışma alanında, rahat bir matın üstünde, bu sefer sabahkinin aksine “öne eğilme” hareketleri yapmalısınız.
7. Doğru ekipmanı alın!
Sporunuzu bir hoca olmadan, evde tek başınıza yapacaksanız, kendinizi incinmelerden korumak da sizin sorumluluğunuzda olacaktır. Bunun için vücut geliştirme istasyonu, dambıl, mat, spor kıyafet ve spor ayakkabı gibi ürünleri alırken Decathlon’un sunduğu güvenliği tercih etmek, sağlığınızı destekleyecektir. Ev sporlarında kullanılan ürünlere Decathlon’da uygun fiyatlar karşılığında sahip olun, kışın da fit kalın!
blog.decathlon.com.tr
Sayfalar
▼
4 Nisan 2020 Cumartesi
Hyundai Elantra 2020 Tanıtıldı – Yeni Hyundai Elantra İnceleme (Video)
Hyundai Elantra yenilendi. 2020 model yeni Hyundai Elentra’yı sizler için inceledik.
Hyundai’nin en eski modellerinden birisi olan Elantra, yedinci nesliyle tanıtıldı. Sıra dışı bir görünüme kavuşan araç bakalım ne kadar değişmiş…İlk kez 1990 yılında üretilmeye başlanan Hyundai Elantra, bugüne kadar dünya genelinde 13.8 milyon adetlik bir satış başarısı gösterdi. Şimdiyse Elantra, yedinci jenerasyonuyla otomobil severlerin karşısına çıktı.
Yeni modelle birlikte daha farklı bir tasarım diline kavuşan Elantra, spor otomobillerde görmeye alıştığımız egzotik dört kapılı bir coupe görüntüsü sunuyor. Üç çizginin tek noktada bir araya gelmesiyle oluşturulan ve Parametrik Dizayn ismi verilen yapı, özellikle ön bölümde güçlü bir şekilde karşımıza çıkıyor. Geniş kademeli yeni tip ızgara ve entegre farlar, otomobilin olduğundan daha geniş görünmesini sağlıyor. Ayrıca tamponda yer alan rüzgar kanalları sayesinde sürtünme katsayısı da önemli ölçüde azaltılmış oluyor. Bu sayede aerodinamizm artarken yakıt ekonomisi de elde ediliyor.
Oto Test TV
"Bazı kulüpler koronavirüsü kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyor"
Hollandalı teknik adam Louis van Gaal, koronavirüs salgını nedeniyle liglerin tescil edilmesini talep edenlere tepki gösterdi.
Hollanda basınına açıklamada bulunan Van Gaal, "Futbolda maçlar sahada kazanılır, bazı kulüpler koronavirüsü kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.Ajax'ın liglerin tescil edilmesini istemesi üzerine konuşan 68 yaşındaki teknik adam, "Oynanan 25 maç Ajax'ı şampiyon yapmaz. AZ Alkmaar ile aynı puandalar ve sezonun daha sadece üçte ikisi oynandı. Bunun hiç mi önemi yok? Mantıksız." şeklinde konuştu.
Hollanda 1. Ligi (Eredivisie) lideri Ajax, 25. haftada 56 puan toplarken averajla AZ Alkmaar'ın önünde yer alıyor.
CONCACAF'tan Uluslar Futbol Ligi'ne erteleme
Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Futbol Konfederasyonu (CONCACAF), yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle haziran ayında oynanması planlanan Uluslar Ligi yarı final ve finallerini erteledi.
CONCACAF'ın internet sitesinden yapılan açıklamada, "Halk sağlığını tehdit eden koronavirüs nedeniyle FIFA ile yapılan istişareler doğrultusunda 4-7 Haziran tarihlerinde Houston ve Dallas bölgelerinde oynanması planlanan Uluslar Ligi finalleri askıya alınmıştır." ifadeleri kullanıldı.Kosta Rika, Honduras, Meksika ve ABD milli takımlarının katılacağı finallerin daha sonra açıklanacak yer ve tarihte yapılacağı aktarıldı.
Cristiano Ronaldo bu kez yıllık kazancıyla futbol tarihine geçti
Juventus forması giyen Cristiano Ronaldo futbolda olduğu gibi para kazanmakta da çok başarılı. Dünyaca ünlü Forbes dergisi, Portekizli yıldızın yıllık kazancının bir milyar doları geçen ilk futbolcu olduğunu yazdı.
Cristiano Ronaldo yıllık kazancıyla dudak ısırttı. Ünlü Forbes dergisi, Portekizli yıldızın ne kadar para kazandığına dair detaylı bir haber yaptı.Dergi Ronaldo için 'İlk milyar dolarlık futbolcu' ifadesini kullandı. Yıldız oyuncunun sponsorluk gelirleri ve Juventus'tan aldığı maaşlarla birlikte, aktif sporcular arasında, boksör Floyd Mayweather ve golfçü Tiger Woods'dan sonra en çok kazanan üçüncü isim olduğu belirtildi.
Ronaldo böylece yıllık kazancıyla Lionel Messi ve Neymar'ı geride bıraktı. Forbes dergisi ayrıca toplam gelirinin yanısıra marka değeri olarak da Ronaldo'nun Messi ve Neymar'ın önünde olduğunu yazdı.
35 yaşındaki futbolcu, yıllık gelirinin büyük kısmını reklam, tanıtım ve sosyal medya paylaşımlarından elde ediyor.
Dünya genelinde yaptığı yardımlarla takdir toplayan Ronaldo, koronavirüs nedeniyle gelirleri düşen Juventus'a destek olmak için maaşında 4 milyon euro indirim yapmıştı.
Kaynak: TRT SPOR
Emre Belözoğlu'ndan "4 Nisan" açıklaması (Video)
Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Emre Belözoğlu, 4 Nisan 2015'te sarı-lacivertli futbol takımını taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan silahlı saldırının faillerinin bulunmamasının camialarını üzdüğünü söyledi.
Olayın yıl dönümü nedeniyle FB TV'de düzenlenen özel yayına katılan Emre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve 5 yıl önceki saldırıyla ilgili açıklamada bulundu.Dünyanın çok zor bir süreç yaşadığını aktaran tecrübeli futbolcu, "Bizler de bu süreci bize verilen antrenman programlarıyla evimizde geçirmeye çalışıyoruz. İnşallah hem dünya hem de ülkemiz bu süreci yener ve herkes huzurlu ve sağlıklı bir şekilde sokaklarda gezer. Bu süreci inşallah hep beraber yaşarız" diye konuştu.
"Hem devletimize hem de polis teşkilatımıza çok güveniyorum"
Emre Belözoğlu, 4 Nisan 2015'in Türk futbolu adına çok talihsiz ve kara günlerden biri olduğunu dile getirerek, "Ben de o gün otobüsün içindeydim. Ne yazık ki çok zor bir gündü ve olayın faillerinin halen bulunmaması hem futbolcular olarak bizleri hem de camiamızı üzüyor. Fakat ben hem devletimize hem de polis teşkilatımıza çok güveniyorum. İnşallah en yakın süre içerisinde bu olayın failleri bulunacaktır" ifadelerini kullandı.
"İnşallah bir daha böyle olaylar yaşanmaz"
"İnanıyorum ki bu süre zarfında faillerin bulunmasıyla beraber olay daha da net aydınlatılacaktır" diyen 39 yaşındaki orta saha oyuncusu, sözlerini şöyle tamamladı:
"İnşallah bir daha Türk futbolu ve Fenerbahçe'miz, böyle günler yaşamaz. Çünkü o gün takımın içinde bulunan tüm futbolcular, şampiyonluğa mal olacak kadar sıkıntılı süreçler yaşamıştık. Her insan, ülkemizde bulunan her sporcu inanıyorum ki bu düşüncededir ve böyle anları yaşamak istemez. İnşallah bir daha böyle olaylar Türkiye'de ve dünyada yaşanmaz. Bizim için söylenebilecek en son söz, inşallah bu olayın failleri bir an önce bulunur."
Sipahioğlu: Fenerbahçe, 4 Nisan'ı unutmayacak ve unutturmayacak
Fenerbahçe Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Metin Sipahioğlu, 4 Nisan 2015'te sarı-lacivertli futbol takımını taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan silahlı saldırının faillerinin bir an önce ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi.
FBTV'de katıldığı programda açıklamada bulunan Sipahioğlu, futbol takımlarını taşıyan otobüse 5 yıl önce saldırı yapıldığını dile getirerek, "Kulübümüz bugün için 'Aydınlanmayan gün' ifadesini kullandı. Bakın 1 değil, 100 değil, bugün tam 1827. güne girmişiz. Onlarca insanı öldürmeye teşebbüs edenler maalesef 1827. günde halen bulunabilmiş değiller. Hiçbir şekilde anlatılabilir bir durum değil. Ne adaletle ne vicdanla ne de hukukla bunu anlatamazsınız. Bugün 5. yıl oluyor ama hala suçlular ortada yok. Suçlulara dair hiçbir gelişme de maalesef ortada yok" diye konuştu.
Emniyet güçlerine çağrıda bulunan Metin Sipahioğlu, şunları kaydetti:
"Ülkemizde iç karışıklık çıkarmak amacıyla da yapılmış olabilecek bu saldırıya dair tüm faillerin artık bulunmasını ve olayın aydınlatılarak ortaya çıkartılmasını ciddi bir şekilde talep ediyoruz. Bu saldırıyla sadece Fenerbahçe Kulübü değil, aynı zamanda ülkemizin iç huzuruna da kastedilmiştir. Muhtemelen de amaç, ülkemizde bir iç karışıklık çıkarmaktır. Artık bu olayı gerçekleştiren failler kesinlikle bulunmalıdır. Şu anda olayı gerçekleştiren failler ellerini kollarını sallayarak dolaşıyorlar."
Sipahioğlu, davanın peşini bırakmayacaklarını vurgulayarak, "Artık Fenerbahçelilerin ve toplumun vicdanı bu konuda daha fazla yaralanmamalı. Bu konuda Fenerbahçelilerin de toplumun da faillerin ortaya çıkmamasına tahammülleri kalmadı. Açıklanabilir bir tarafı da kalmadı" ifadelerini kullandı.
Metin Sipahioğlu, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle sportif faaliyetlerin askıya alındığını da hatırlatarak, "Önümüzdeki dönemlerde de inşallah bu salgın belasını milletçe, ulusça ve dünya olarak hep beraber atlattığımız zaman kulübümüz için en iyi adımları atacağız. Tüm gücümüzle spor sahalarına döneceğiz. Milyonlarca Fenerbahçeli olarak hep birlikte, omuz omuza tüm branşlarda başarılara yürüyeceğiz. Herkese, tüm camiamıza ve taraftarlarımıza sevgilerimi, saygılarımı yolluyorum. Fenerbahçe Kulübü, 4 Nisan'ı hiçbir zaman unutmayacak ve unutturmayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Karaçam: Biz hala büyük bir umutla, inançla faillerin bulunmasını bekliyoruz
Fenerbahçe Kulübü Başkan Yardımcısı Burhan Karaçam, Fenerbahçe Televizyonu'na sarı-lacivertli futbol takımını taşıyan otobüse Trabzon'da yapılan silahlı saldırıyla ilgili ilgili açıklamalarda bulundu.
Türk spor tarihinin en kara günlerinden biri olan saldırının faillerinin bulunmasını inançla beklediklerini ifade eden Karaçam, “Olayın acı tarafı bir yana esas üzücü tarafı; bu kadar süre içinde faillerinin bulunamamış olması. Fenerbahçe; kasıtlı bir girişimin, hareketin, kampanyanın çok çirkin, çok acı ve Türk sporuna yakışmayan bir örneğiyle karşı karşıya kaldı. Allah’ın izniyle ufak tefek zararlarla o gece atlatıldı. Bu olayın üzerine gidilmemesi ve faillerinin bugüne kadar bulunamaması ve gizlilik içinde bu konuların gerçekleşmiş olması sadece Fenerbahçe taraftarını, Fenerbahçe’yi sevenleri değil; aynı zamanda tüm Türkiye’de bu gibi olayların karşısında olan geniş bir kitleyi de etkilemiş durumda. Biz hala büyük bir umutla, inançla faillerin bulunmasını bekliyoruz ve bir daha ne Fenerbahçe için ne de başka kulüpler için bu tür olayların tekrarlanmamasını temenni ediyoruz.” dedi.
Dorukhan Toköz'den yeni sözleşme polemiğine son nokta
Beşiktaşlı Dorukhan Toköz, menajerinin yaptığı açıklamaların ardından sosyal medya hesabı üzerinden siyah-beyazlı taraftarlara seslendi. Dorukhan, "Kulübümde mutluyum, ne kontrat ne de para talebim var" dedi.
Beşiktaşlı Dorukhan Toköz, menajerinin yaptığı açıklamaların ardından sosyal medya hesabı üzerinden siyah beyazlı taraftarlara seslendi.Milli futbolcu, menajerinin "Beşiktaş'tan yazılı bir teklif almadık" açıklamasının ardından yaşanan polemiklere son noktayı koydu.
Dorukhan, "Beşiktaş’a imza attığım ilk gün para konuşmadım, bugün de dünyanın ve vatanımın böylesine zor günler geçirdiği bir dönemde ne kontrat, ne para talebim olur." dedi.
Kulübünde mutlu olduğunu ifade eden 23 yaşındaki oyuncu, "Sizden ricam algılara inanmayın. Sahalara ve formama geri döndüğüm günlerde her şey konuşulur, halledilir. Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle" ifadelerini kullandı.
Belarus'ta futbolseverlerden maçları boykot etme kararı
Avrupa'da liglerin ertelenmediği tek ülke olan Belarus'ta futbolseverler maçları boykot kararı aldı. Doğu Avrupa ülkesinde 6 takımın taraftarları, futbol federasyonundan karşılaşmalara ara vermesini istedi.
Belarus'ta futbol federasyonunun yapamadığını taraftarlar hayata geçirdi.Avrupa'da ligleri ertelemeyen tek ülke olan Belarus'ta, koronavirüs kaynaklı ilk ölümlerin gerçekleşmesinin ardından taraftarlar maçları boykot etmeye başladı.
Doğu Avrupa ülkesinde, Minsk, Dinamo Brest, BATE Borisov, Shakhtar Soligorsk, Neman Grodno ve Vitebsk kulübünü destekleyenler, insan sağlığının hiçe sayıldığını belirterek statlara gitmeme kararı aldı.
Altı kulübün taraftarları, diğer Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Belarus'ta da lige ara verilmesini talep etti.
Bu tepkiler üzerine daha önce "Kritik bir durum yok her türlü tedbiri alıyoruz" diyen Futbol Federasyonu Başkanı Vladimir Bazanov, "Ligin tamamını oynatacağımızı söylemiyoruz. Herhangi bir kritik durum oluşursa, o zaman ligi durduracağız" açıklamasını yaptı.
Bu arada Uluslararası Profesyonel Futbolcular Birliği de Belarus'ta futbol maçlarının devam etmesini "akıl almaz bir durum" olarak tanımladı.
Öte yandan bazı çevreler, Belarus liginin yayın haklarının son günlerde çok sayıda ülkeye satılmasından dolayı federasyonun maçları ertelemediğini ileri sürdü.
Kaynak: TRT SPOR
Fenerbahçe'den "4 Nisan" açıklaması: "Unutmadık, Unutmayacağız, Unutturmayacağız"
Fenerbahçe Kulübü resmi internet sitesinden bir açıklama yayınladı. Sarı-lacivertli kulüp, takım otobüsünün Trabzon'da kurşunlanmasının beşinci yılında faillerin bulunması çağrısında bulundu.
Açıklamada, 4 Nisan 2015 günü Türk spor tarihinin en kara olaylarından birinin yaşandığı vurgulanarak faillerin hala bulunamadığı hatırlatıldı."Aydınlanmayan Gün"'ün üzerine artık güneş doğulması gerektiğinin altı çizilen açıklamanın tamamı şöyle:
"UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ
Türk spor tarihinin en kara olaylarından biri bundan 5 yıl önce yaşandı. Fenerbahçe Futbol A Takımı’nın otobüsüne bir deplasman dönüşü kurşun sıkıldı. Şans eseri can kaybı olmadı ancak o günden beri bu silahlı saldırının failleri hala bulunamadı. 4 Nisan 2015 akşamı gerçekleşen olay hala aydınlatılamadı.
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak ‘Aydınlanmayan Gün’ün üzerine artık güneş doğmasını ve Futbol Takımımıza yönelik katliam girişiminin arkasındakilerin ortaya çıkarılmasını bekliyoruz. 4 Nisan 2015’deki bu canice eylemin sorumlusu ya da sorumluları yakalanıp hukuk önünde hesap vermeden Türk sporunun hiçbir zaman tam anlamıyla huzura erişemeyeceği ve üzerindeki karanlığın kalkmayacağı aşikardır.
Devletimizden beklentimiz, milyonlarca taraftarımızı ve vatandaşımızı rahatsız eden bu korkunç olayın tüm hatlarıyla çözülmesidir. Fenerbahçe Spor Kulübü, saldırının faili ya da failleri yargı önüne çıkana kadar işin peşini bırakmayacaktır.
#AydınlanmayanGün
Fenerbahçe Spor Kulübü"
Mario Jardel'den Galatasaray taraftarına mesaj (Video)
Galatasaray'ın eski Brezilyalı futbolcusu Mario Jardel, 2000-2001 sezonu UEFA Şampiyonlar Ligi'nde İspanya ekibi Real Madrid'i 3-2 yendikleri maça ilişkin sarı-kırmızılı taraftarlar için mesaj paylaştı.
Jardel, Ali Sami Yen Stadı'nda 3 Nisan 2001'de oynanan çeyrek final ilk maçıyla ilgili Instagram hesabından paylaştığı video mesajda, "Çok önemli bir karşılaşmaydı ve sahamızda 2-0 geri düşmüştük. Devre arasından sonra bu skora reaksiyon gösterdik. Heyecan doruktaydı. Sahada her şeyimizi veriyorduk ve skoru 3-2 yapan golü atarak Galatasaray'a galibiyeti getirdim. O günü asla unutmayacağım." yorumunda bulundu.Öte yandan, konuşmasında Türkçe kelimelere de yer veren Jardel, "Merhaba", "Cim bom bom", "Çok güzel" gibi ifadeler kullandı.
Sarı-kırmızılılarda 2000-2001 sezonunda forma giyen Jardel, takımıyla UEFA Süper Kupa zaferi de yaşamıştı.
Maria Sharapova telefon numarasını takipçileriyle paylaştı
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle günlerini izole bir şekilde geçiren Rus tenisçi Maria Sharapova, telefon numarasını paylaşarak takipçilerinin kendisine mesaj gönderebileceğini belirtti.
Twitter ve Instagram hesaplarından görüntülü paylaşım yapan Sharapova, "Sizlerle iletişim kurmanın yollarını arıyorum çünkü geçen hafta 150 kişiyle görüntülü konuşma yaptım ve çok eğlendim. Daha fazla insanla iletişim kurmak istiyorum" şeklinde konuştu.Herkesin kendisini izole ettiğini hatırlatan eski tenisçi, "Bir fikrim var. Sizlerle telefon numaramı paylaşacağım. Doğrudan telefonuma mesaj atın ve benim cevabımı bekleyin" ifadelerini kullandı.
Tek kadınlarda eski dünya 1 numarası Sharapova, kariyeri boyunca 2004 Wimbledon, 2006 ABD Açık, 2008 Avustralya Açık, 2012 ve 2014 Fransa Açık şampiyonlukları yaşamıştı.
Şubatta profesyonel tenisi bırakan Sharapova, 2016'da doping yaptığı gerekçesiyle 15 ay tenisten men cezası almıştı.
Not only did I just get a 310 number( hello cool cats🌴)but I’m sharing it with you—Text me! 310-564-7981. For real. Tell me how you’re doing, ask me questions, or just say hello 👋🏼 Any great recipes welcome too 😉#community pic.twitter.com/JNCuGzJXRS— Maria Sharapova (@MariaSharapova) April 3, 2020
Hidayet Türkoğlu: "Çalıştığımız birkaç senaryo var" (Video)
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen basketbol liglerinin durumuyla ilgili, "Çalıştığımız birkaç senaryo var. Bunları kulüplerimizle de paylaşacağız" dedi.
Türkiye Başketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu, TRT SPOR'a gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.Basketbol Süper Ligi'nin başlaması adına alınması gereken önemli kararlar olduğunu aktaran Türkoğlu, "Bütün senaryoları kulüplerimiz ile paylaşıp en sağlıklı kararı kamuoyu ile paylaşırız." dedi.
Liglerin başlamasına ilişkin ise planlarını külüpler ile paylaşacaklarını belirten Türkoğlu şunları aktardı:
"Tüm dünyanın cevabını bulamadığı bir süreci yakından takip ediyoruz. Önemli olan herkesin bir an önce sağlığına kavuşmasıdır. Biz federasyon olarak bütün çalışmaları yapıyoruz. Ekip olarak çalıştığımız birkaç senaryo var. Kolay bir süreç olmayacak. Bütün senaryoları kulüplerimiz ile paylaşıp en sağlıklı kararı kamuoyu ile paylaşırız."
"Çoğu kararları da onlarla alacağız"
Türkoğlu, alacakları kararlarla ilgili anlayış beklediklerini de dile getirerek, "Bu süreçte maalesef her yapacağımız olayda, değişiklikte herkesin mutlu olamayacağı durumlarla da karşı karşıya olabiliriz. İnşallah, insanlarımız, kulüplerimiz, camialarımız bu süreçte anlayışlı olur. Çoğu kararları da onlarla alacağız. İnşallah, bu süreci onlarla birlikte zararsız şekilde atlatırız." ifadelerini kullandı.
Uzun süren bir profesyonel spor kariyeri olduğunu hatırlatan Türkoğlu, "Evlerden uzak kaldığımız süreçler oldu. Bu şekilde evde kalmak herkesi mutsuz ediyor. Hepimizin ister istemez işinin dışında yürüttüğü bir sosyal hayatı vardı. Ben de bu fırsatı değerlendirip çocuklarımla vakit geçiriyorum" şeklinde konuştu.
"Önümüzde alınması gereken önemli kararlar var. Basketbolu bu durumdan daha iyi duruma nasıl getiririz şeklinde düşüncelerimiz var."
— TRT Spor (@trtspor) April 4, 2020
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu @trtspor'da gündemi değerlendirdi. pic.twitter.com/l3pKnQlPVG
Kaynak: TRT SPOR
Pınar Karşıyaka'nın kulağı FIBA'da
Dünya çapında görülmemiş bir kabus yaşatıp bütün spor organizasyonlarını durduran koronavirüs salgını yüzünden sezona verilen arada yabancılarını ülkelerine gönderip bekleyişini sürdüren Pınar Karşıyaka'nın kulağı FIBA'nın vereceği kararda.
Hafta içinde ara verilen Şampiyonlar Ligi'nin 8'li final olarak tek şehirde, yeni sezon öncesi 30 Eylül-4 Ekim tarihleri arasında oynanacağını açıklayan FIBA, Karşıyaka'nın yer aldığı Europe Cup'a ilgili kararını henüz duyurmadı.Pınar Karşıyaka yarı finalde (Özet ve Full Maç Video)
FIBA Europe Cup'ın da Dörtlü Final olarak Şampiyonlar Ligi gibi yeni sezon öncesine kaydırılma ihtimalinin ağırlık kazandığı öğrenildi. FIBA, 12 Mart'ta durdurduğu organizasyonun ulusal liglerin bitimine kadar askıya alındığını açıklamıştı. Europe Cup'ta Pınar Karşıyaka, yarı finalde Almanya'dan Medi Bayreuth, yine adını son 4'e yazdıran Bahçeşehir Koleji ise Danimarka'dan Bakken Bears'le eşleşmişti. Takımların bu sezon için sonlandırılmasını talep ettiği ING Basketbol Süper Ligi'nin geleceği de belirsizliğini korurken Bahçeşehir Koleji 2 hafta önce tüm yabancılarıyla yollarını ayırmıştı.
Kaynak: DHA
Belarus'ta ertelenmeye sıcak bakılmıyor
Belarus Futbol Federasyonu Genel Sekreteri Sergei Zhardetski, ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen devam eden lig maçlarının ertelenmesi için sebep olmadığını söyledi.
ABD'nin spor kanallarından ESPN'e açıklamada bulunan Zhardetski, salgınla ilgili durumu her gün değerlendirdiklerini belirterek "Sağlık sistemimize güvenimiz tam. Bu yüzden şu anda lig maçlarının ertelenmesi için hiçbir sebep yok." ifadelerini kullandı.Birçok ülkenin salgın sebebiyle ciddi problemler yaşadığının farkında olduklarını kaydeden Zhardetski, "Belarus'ta yetkili mercilerle irtibat halindeyiz ve ligin devam etmesi konusunda uzlaşma sağlandı. Karşılaşmalarda ortalama binin üzerinde taraftar oluyor. Taraftarların maçları sosyal mesafe göz önünde bulundurularak izlemelerini sağlıyoruz." yorumunu yaptı.
Rusya, İsrail ve Hindistan gibi ülkelerle yeni yayın anlaşmaları yapılmasıyla ilgili görüşü sorulan Zhardetski, "Belarus futbolunun popülerleşmesi tabii ki güzel. Yeni anlaşmalar imzalandı ve birkaç ülke daha ligi yayınlamaya başladı ancak böyle bir durumda olaya ticari açıdan bakmak doğru olmaz." şeklinde konuştu.
Belarus'ta şu ana kadar 351 kişide tespit edilen Kovid-19 nedeniyle 4 kişi hayatını kaybetti.
Üçüncü hafta maçları yapılan Belarus Premier Lig'de 2020 sezonu, 19 Mart'ta başlamıştı.
WNBA'de sezonun başlangıç tarihi ertelendi
Amerikan Kadınlar Basketbol Ligi'nde (WNBA) 2020 sezonunun başlangıç tarihi, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelendi.
WNBA'in internet sitesinden yapılan açıklamada, salgın yüzünden artan sağlık endişeleri sebebiyle takımların sezon öncesi kampları ile 15 Mayıs'ta başlaması planlanan lig maçlarının ileri bir tarihe alındığı duyuruldu.Açıklamada, salgının gidişatına göre uygun bir sezon başlangıç tarihi belirleneceği kaydedildi.
Öte yandan, 2020 WNBA draftının ise planlandığı gibi 17 Nisan'da sanal ortamda gerçekleştirileceği ve televizyondan canlı yayınlanacağı belirtildi.
Cevabı olmayan soru: Hangi 8?
Steven Gerrard ve Frank Lampard iki kulübün ikon futbolcusu olmanın yanı sıra bir başka sorunun da öznesini oluşturuyordu. Futbolculuk dönemlerinde iki yıldız arasında yapılan kıyaslama futbol tarihinin en ilgi çekici tartışmalarından biriydi…
Farklı takımlarda aynı forma numarasıyla efsane oldular. Futbolda ‘8’ numara denince akla gelen ilk isimlerin arasında olmayı başardılar. Kulüplerinde kaptanlığa kadar yükseldiler, uzun yıllar bu bayrağı başarıyla taşıdılar. Sayısız maçlar, kupalar kazandılar ve isimlerini futbol tarihine altın harflerle yazdırdılar. İngiliz futbol tarihinin en iyi orta sahalarından Steven Gerrard ve Frank Lampard uzun yıllar aynı forma altında ülkeleri adına milli formayı terlettiler. Sportmen karakterleri ile herkesin takdirini topladılar. Ancak futbol dünyası onları birçok benzer özelliğinden dolayı futbol hayatları boyunca sürekli kıyasladı ve en iyiye ulaşmaya çalıştı.YENİ OYUN ANLAYIŞININ TEMSİLCİLERİ OLDULAR
Klasik orta saha anlayışının değişmeye başladığı 90’ların sonu 2000’lerin başında futbolculardan beklentiler de artmaya başlamıştı. Eskiye nazaran hücuma dönük ya da defansif orta saha anlayışı yavaş yavaş yeşil sahaları terk ediyor, yerini iki yönlü orta sahaya kavramına bırakıyordu. Bu dönemde bunun en büyük temsilcilerinden birkaçı da Josep Guardiola, Claude Makelele, Stefan Effenberg, Clarence Seedorf ve Patrick Viera gibi isimlerdi.
İngiliz futbolunda sivrilen ve birçok benzer özelliğe sahip olan iki futbolcu henüz yeni yeni parlamaya başlamıştı. Oyunun iki yönünü de üst düzey oynayabilen bu iki genci asıl değerli kılan özelliklerden biri de yaşlarıydı. Bu iki futbolcu, yaşlarından büyük oynuyorlardı ve henüz kariyerlerinin başında takımlarının vazgeçilmezi olmaya başlamışlardı. Milli takıma da dahil olmaya başlayan bu ikili ışıl ışıl parlıyor ve İngiliz Milli Takımı’nın geleceği olarak gösteriliyorlardı.
Uzun boyları, top hakimiyetleri, hava toplarındaki kabiliyetleri ve en çok da futbolseverlerin akıllarından çıkmayan uzaktan atılan füze gibi şutları… Bunların yanında mental olarak liderlik vasıfları, dirençleri, özel yetenekleri, pes etmeyen karakterleri ve çalışkanlıkları, onların sadece forma numaralarının değil aslında iki renk altında vücut bulmuş aynı kişi olduklarını gösteriyordu.
2003 LAMPARD İÇİN MİLAT OLDU
West Ham akademisinden çıkan ve daha sonra Chelsea’ye hatırı sayılır bir rakama imza atan Frank Lampard’ın kariyerinde 2003 yılı önemli bir dönüm noktası oldu. Rus milyarder Roman Abramovich tam da bugünlerde İngiliz ve dünya futbolunu sonsuza kadar değiştirecek hamleyi yapınca tüm futbolseverler ışık görmüş tavşan gibi dondu kaldı. Finansal olarak kötü bir durumda olan Chelsea’yi satın alan Rus milyarder kafasına göre transfer yapıyor, harcama yapıyor, istediğini takıma alıyordu. O zamanlar “Financial Fair Play” yok tabi. Birçok futbolcu ile yollar ayrıldı ve flaş transferler yapıldı. Buna rağmen Frank Lampard yeni yapılanmada tıpkı onun gibi West Ham akademisinde yetişen John Terry ile beraber yerini korudu ve Chelsea’nin başarılarını oluşturacak günlerin temelinde yer aldı.
Chelsea 2012’de Bayern Münih’i kendi sahasının ev sahipliği maçta yenerek Şampiyonlar Ligi zaferini kazandığı zaman Lampard kaptan olarak kupayı kaldıran kişi oluyordu. Birçok teknik adamla çalışan ve her birinin değişilmezi olmayı başaran İngiliz oyuncu için Avrupa’nın devleri de o dönem sıraya girdi. Lampard bir röportajında o dönemi ve takımına bağlılığını şöyle anlatıyor:
“Barcelona ve Real Madrid'in yanı sıra, Jose Mourinho'nun çalıştırdığı Inter de beni kadrosuna katmak istiyordu. Ancak bu tekliflerde hiçbir zaman 'şimdi imzalamaya hazırım' gibi bir noktaya ulaşmadık. Perde arkasında konuşulan çok şey vardı. Kariyerimin Chelsea bölümüne baktığım zaman hiçbir şeyi kaçırmadığımı görüyorum ve o günleri çok özlüyorum.”
Chelsea taraftarının efsanesi olmayı başaran Frank Lampard sayısız başarı kazandığı kulübüne otuzlu yaşlarının ikinci yarısında ABD’ye transfer olarak veda etti. Daha sonra kısa bir dönem Manchester City forması giyse de Lampard her zaman mavi 8 numaralı Chelsea formasıyla hatırlanacak.
REAL MADRID VE CHELSEA’Yİ REDDETTİ, EFSANE OLDU
Steven Gerrard ise 12 yıl taşıyacağı kaptanlık pazı bandını 2003’de Sami Hyypia’dan devralıyordu. Peri masallarını anımsatan 2005 İstanbul zaferinde kupayı kaldıran isim olan unutulmaz futbolcu artık dünya futbolunun başaktörlerinden biri olarak kabul ediliyordu. İstanbul zaferinin hemen ardından Chelsea ile çıkan transfer dedikodularını yıllar sonra hem Gerrard hem de Mourinho doğrulayacak ancak efsane isim efsane olduğu kulübü yüz üstü bırakmayacaktı.
Futbol tarihinin en büyük yıldızlarından Fransız Zinedine Zidane, Steven Gerrard ile ilgili, “Sanırım 2004 yılının yaz aylarıydı, kulüp başkanı Florentino Perez ile bir konuşmamda, ona orta sahadaki partnerimin Gerrard olması gerektiğini söyledim. Real Madrid'in Gerrard'a iki kez transfer teklifi yaptığını biliyorum ancak o Liverpool'dan ayrılmak istemedi” şeklinde konuşarak İngiliz oyuncunun kulübüne sadakatini bu sözleriyle bir nevi perçinlemiş oluyordu.
Steven Gerrard üzerine adete bir lanet gibi yapışan Premier Lig şampiyonluğu ise onun kariyerinde kazanamayacağı tek kupa olarak kayıtlara geçecekti. 2014 yılında Premier Lig zaferine o kadar yaklaşmışken Chelsea mücadelesinde ayağı kaymış ve adeta şampiyonluğa mal olan hatayı kaptan yapmıştı. Büyük bir travma yaşayan efsane futbolcunun bunu atlatması kolay olmamıştı. Kariyerinde 1 defa bile Premier Lig şampiyonluğu olmadan Ada’dan ayrılacak ve tıpkı Lampard gibi o da ABD’ye transfer olacak, futbola burada, sayısız başarı ile veda edecekti.
MİLLİ HÜSRAN
Aralarında sadece iki yaş (Lampard daha büyük) fark olan yıldız futbolcuların milli takım ile elle tutulur bir başarı kazanamamaları ise gerçekten dikkat çekici. Bu iki oyuncunun da içerisinde yer aldığı Terry, Ferdinand, Beckham, Owen, Campbell, Scholes vb. yıldızların dahil olduğu bir jenerasyona (kaleci hariç) herhalde altın jenerasyon desek yanlış olmaz. Bu kadroların büyük turnuvalarda üst turları zorlayarak gördüğünü ve taraftarlarını kahrettiğini hatırlatmakta ise fayda var. Hatta EURO 2008’e katılamayarak tüm futbolseverleri şaşırtmışlardı.
MALUM SORU: HANGİSİ DAHA İYİ?
Bu soru yıllar boyu futbolseverlerin akıllarını kurcaladı ve cevap aradı kendine. Biz de bu yazımızda naçizane bu soruya cevap vermeye çalıştık. Cevabı oldukça karmaşık olan bu soruya iki taraflı bakma taraftarıyım zira birçok değişkeni içinde barındıran bir kıyaslama bu.
Steven Gerrard tarafından bakacak olursak… Steven Gerrard dönem dönem oldukça kaliteli futbolcularla berber forma giyse de genellikle bunlar kısa ömürlü oldu ve 2005 İstanbul zaferi dışında kayda değer bir başarı sağlayamadı. Kulübüne olan aşkı, forma sevdası, hikayesi ve büyülü romantizmi her zaman futbolseverlerin ilgisini çekti ve popülerliğini son güne dek korudu. Çok iyi futbolcuydu ancak yanında her zaman çok iyi futbolcular olmadığı için büyük başarılar kazanamadı. Hatırlayın, 2005 finalinde Traore, Finnan, Smicer vb. gibi oyuncularla kupayı kazandı. Yeni yeni parlayan Xabi Alonso, Cisse, Kewell, Luis Garcia ve Baros gibi iyi sayılabilecek oyuncuların da katkısıyla. 2014’te futbol dünyasının büyük bir bölümü onun Premier Lig şampiyonu olup veda etmesini istiyordu. Ama olmadı… Nasıl ki Maradona’nın, Ronaldo’nun, Ibrahimovic’in, Buffon’un kupa koleksiyonlarında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kupası yok Gerrard’ın da koleksiyonunda sadece Premier Lig şamiyonluğu eksik kaldı.
Frank Lampard tarafından bakacak olursak… Mavi 8 numaralı formasıyla efsaneler arasına adını yazdırmış olan Lampard, Chelsea’nin tüm başarılarında hep ön sıralardaydı, başroldü. Attığı goller ve asistler ile star seviyesine yükseldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Steven Gerrard’a karşı hemen hemen tüm istatistiklerin hepsinde hep önde olan taraf oldu. Ancak genel kanı sürekli Steven Gerrard’ın daha iyi ve başarılı olduğuydu. Kağıt üstünde Gerrard’a göre başarılı olmasının bir sebebi de çevresinde oynayan oyuncuların dünya tarihine damga vurmuş isimler olması şüphesiz.
Peki yıllardır süren bu tartışmanın kazananı kim oldu? Kazanan yoktu, kazanan futboldu tabi ki… Yaklaşık 15 yıl boyunca bizlere üst düzey futbol izlettiler ve gizliden gizliye yürüyen ‘8’ rekabetini yaşattılar. Üstelik bu iki harika karakter, ‘Her büyük futbolcudan büyük teknik adam olmaz’ yorumunu da çürütmeye niyetli bugünlerde. Biri Chelsea’de oldukça başarılı diğeri ise Rangers’ı küllerinden doğurdu. Sıradaki meydan okuma bu olsa gerek. Merakla bekliyoruz…
Kaynak: TRT SPOR
3 Nisan 2020 Cuma
Nihat Özdemir'den maç takvimi yorumu
TFF Başkanı Nihat Özdemir, koronavirüs nedeniyle değişen maç takvimini değerlendirdi. Özdemir, "Şartlar uygun olursa, en erken ihtimalle Haziran ayının ilk haftasında liglere başlayacağımızı ümit ediyorum."dedi.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, beIN SPORTS'a gündeme dair konulara ilişkin özel bir röportaj verdi.Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisine değinerek sözlerine başlayan Özdemir, "Herkes için çok zor bir dönem. En önemli şey, bu hastalığın, bu virüsün yayılma hızını kaybetmesi ve ülkemizin eski günlerine dönmesi. Bu zorlu dönemden çıkıp kötü günleri geride bırakmayı hedefliyoruz. Gördüğüm kadarıyla; virüsün nisan ayının sonuna doğru yavaşlayacağını, Mayıs başlarında da iyi şeyler göreceğimizi tahmin ediyorum. İşim ve futbol dolayısıyla çok fazla insanla karşı karşıya gelme durumum olduğu için çok dikkat ediyorum." ifadelerini kullandı.
Salgının Türk futbolu üzerindeki yansımasını değerlendiren Özdemir açıklamalarında, "Çarşamba günü federasyondaydım. Durum değerlendirmesi yaptık. Gençlik ve Spor Bakanımızla görüştüm. Zor günler geçiriyoruz ama bizim için en önemli konu insan sağlığı, sporcuların sağlığı. Sporla uğraşan kişileri ve herkesi ilgilendiren önemli bir dönemden geçiyoruz. Eğer seyircili oynayacaksak, maçlara gelecek taraftarların da sağlık durumlarını düşünmemiz lazım. Bu düşünmeyi nasıl sağlayabiliriz? Ülkemizde Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı var. Federasyon olarak, bunlarla birlikte çalışmak zorundayız. Bu düşünmeyi nasıl sağlayabiliriz? Ülkemizde Bilim Kurulu, Sağlık Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı var. Federasyon olarak, bunlarla birlikte çalışmak zorundayız. Herkesin ümidi, Nisan ayının ortasından itibaren, bu virüsün tepe noktasını geride bırakabileceğimize inanıyoruz. Bu disipline uyarsak, inşallah 20 Nisan'dan sonrasına azalma yoluna gideceğini düşünüyorum. Böyle olacağını tahmin ediyorum. Buralardan iyi netice alırsak, Mayıs ayının başında oturacağız ve bir durum değerlendirmesi yapacağız." sözlerine yer verdi.
Lig planlaması ve maç takvimlerinde gidilecek olan zorunlu düzenlemenin kolay olmadığını vurgulayan Özdemir, "Bir de UEFA tarafı var. 55 ülke var, sadece 1 tanesinde futbol oynanıyor; Beyaz Rusya'da. Son toplantıda UEFA istemiş ki, orada da futbol oynanmasın ki, tüm ülkelerde oynanmasın. Mayıs ayının başında değerlendirmeyi yapacağız. Eğer şartlar uygun olursa, en erken ihtimalle Haziran ayının ilk haftasında liglere başlayacağımızı ümit ediyorum. Haziran ayının başında ligimiz başlarsa, Temmuz'un en geç ortasında bu sezonu bitirebilmenin hesaplarını yapıyoruz. Şanslı bir ülkeyiz. Neden? Almanya, İngiltere'yi, İspanya'yı düşünürseniz, bizim sadece 8 maçımız var. Bir de kupamız var. Ayrıca Başakşehir'in Avrupa Ligi'nde maçı var. Baktık yine şartlar kötü, Temmuz'un başında başlasak dahi Ağustos'un ortalarında ligimizi tamamlayabiliriz. Tabii ki bu tamamlama şartları, o günkü Mayıs'taki şartlara bakacağız. Belki seyircili, belki seyircisiz oynatacağız. Hedefimiz, ligi ve Türkiye Kupası'nı oynayarak sonlandırmak." dedi.
Yaşanabilecek en kötü senaryoyu da mercek altına alan Özdemir, "Haziran başı veya Temmuz ayı başında başlasak dahi, ki bunla ilgili 10 tane çalışma yaptırdık. En geç Ağustos ayının ortalarında Süper Lig'imizi tamamlarız, Ziraat Türkiye Kupası'nı bitirebiliriz. Başakşehir de eğer Avrupa’da devam edebilirse, ona göre programımızda yer ayırırız. Kurban Bayramı, bu tarihlerin içine geliyor. Bu seneki özelliği, Cuma - Cumartesi - Pazar - Pazartesi'ye rastlıyor. O haftaya da ayrıca maç koymamak üzere planımızı yaptık." açıklamasını yaptı.
Ülkemizin ev sahipliği yapacağı UEFA Şampiyonlar Ligi Finali'ne de işaret eden Özdemir, "Avrupa'nın birçok ligi başlayabilirse, bildiğimiz gibi Şampiyonlar Ligi Finali, İstanbul'da oynanacak. Stadyumumuz hazır. O da bizi ilgilendiriyor. Hiçbir zaman ligi tescil etmeyi düşünmedik. Ana hedefimiz ligleri seyircili veya seyircisiz olarak sonlandırmaktır." şeklinde konuştu.
Maçların tek bir şehirde oynanması fikrine sıcak bakmadığını belirten Özdemir, "Hiçbir gerçekçi tarafı yok, bu sadece birkaç değerli teknik direktör arkadaşımızın görüşleri. Bu konuyu ne görüştük ne de tartıştık. Hiçbir zaman gündemimizde olmadı." ifadelerine yer verdi.
Futbolcu sözleşmeleriyle ilgili akıllarda yer alan soru işaretlerine de açıklık getiren Özdemir, "FIFA çalışıyor bu konuda, henüz karara varmış değiller. Bildiğimiz kadarıyla, Mayıs sonunda sözleşme bitse dahi, sezonun bitimiyle ancak sözleşme tamamlanıyor. Genelde ligler mayıs sonunda bitiyordu. Bugün, olağanüstü bir durumdayız. Onun için hem UEFA hem FIFA hem biz masaya yatıracağız. Bununla ilgili bir karara varacağız." cevabını verdi.
Transfer döneminin başlangıç ve bitiş tarihlerinin de revize edileceğini dile getiren Özdemir, "2020 Avrupa Şampiyonası, 2021'e alındı. Tarihi de belli. Onları düşünerek, yeni sezonu planlarken, transfer dönemini de ortaya koyacağız. Kış transfer dönemi var. Liglerin bitme tarihiyle ilgili bu kararları üreteceğiz." dedi.
Mevcut durumun, kulüplerin mali yapılarına olan negatif etkisine dikkat çeken Özdemir, "18 Süper Lig kulübünden, hemen hemen 8'i yapılandırma yaptılar. Hiç mali sıkıntısı olmayan kulüplerimiz var. Bu, olağanüstü bir durum. Yapılandırma yapılan dönemdeki şartlar gibi değil. Gelirler düştü, futbol oynanamıyor, transfer dönemi geliyor. Bence yeni bir mali yapılandırmanın gerekli olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Yapılandırma yapan bankalarımız da böyle düşünüyordur diye tahmin ediyorum. Evvela hedefimiz, dünyanın başına bela olan koronavirüsün hakkından gelmek. Düzlüğü görmemiz lazım. Kimse düzlüğü göremiyor. 'Koronavirüs olayını çözdük.' dendikten sonra kulüplerimizin mali yapılarını o zaman konuşacağız." ifadelerini kullandı.
Maç takvimi konusunda hedeflenen planlamayı açıklayan Özdemir, "Ligleri en erken Haziran ayı başında, şartlar uygun olursa başlatacağız. Şartlar uygun olmazsa, Temmuz'un ilk ya da ikinci haftasında başlatabiliriz. Ligleri en geç Ağustos ayında bitirmiş olacağız. Yalnız ligleri değil, Ziraat Türkiye Kupası'nı da. En geç Ağustos ayının ortasında bitirme senaryolarımız var." dedi.
Özdemir, yaptığı açıklamalarda, "Takımlarımızın, başkanların, teknik direktörlerin serzenişleri oldu. Hakem hatası, kural hatası. O günlere stresli diyorduk ama şimdi o günleri arıyoruz. Keşke koronavirüs olmasaydı da. O günleri özledik. İlk başlayacak maçta, o stadyumda olmak istiyorum. En büyük arzum o. Seyircili olsun istiyorum. Hakikaten özledik." sözleriyle liglere verilen arada futbola olan özlemin hat safhaya ulaştığının altını çizdi.
Süper Lig'deki 26. hafta maçlarının seyircisiz oynanmasıyla ilgili olarak Özdemir, "Çok doğru yaptık. Onu da denemeliydik. Bugün 8 haftayı konuşuyoruz, o zaman 9 haftayı konuşacaktık. Biz seyircisiz oynatma kararını federasyon olarak tek başımıza almadık. Türkiye Cumhuriyet Devleti aldı bu kararı. Biz de bu kararı uyguladık." diyerek sözlerini noktaladı.
beinsports.com
İngiltere Premier Lig'in akıbeti belli oldu
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını nedeniyle ara verilen İngiltere Premier Lig'in geleceği üzerine yapılan toplantı sonrası açıklama geldi. Premier Lig yönetimi, uygun ortam oluştuğu zaman sezona devam edileceğini açıkladı.
İngiltere'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle askıya alınan Premier Lig'in mayıs ayında başlamayacağı açıklandı.İngiltere Premier Lig'den yapılan açıklama göre, lig yönetiminin bir araya geldiği toplantıda önceliğin insan sağlığı olduğu vurgulandı.
Daha önce mayıs başında devam edilmesi planlanan İngiltere Premier Lig'in bu tarihte başlamayacağı, futbol karşılaşmalarına "güvenli ve şartlar uygun olduğunda" devam edileceği belirtildi.
Maaşlarda yüzde 30'luk indirim yapılması için futbolcularla görüşülecek
Koronavirüs nedeniyle kulüplerin ekonomik olarak zor bir dönemden geçtiği kaydedilerek, maaşlarda yüzde 30 indirim yapılması için kulüplerin futbolcularla görüşeceği ifade edildi.
İngiltere Premier Lig'in altındaki liglerde yer alan kulüplere destek olmak için 125 milyon sterlinlik fon sağlanacağı bildirildi.
Ayrıca, ülkede koronavirüsle mücadele eden Ulusal Sağlık Hizmetleri'ne (NHS) Premier Lig'den 20 milyon sterlin yardım aktarılacağı belirtildi.
Fatih Terim'den 3 kişi hakkında suç duyurusu
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı koronavirüs paylaşımlarına, hakarete varan yorumlar yapıldığı gerekçesiyle 3 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını nedeniyle Türkiye'de de onbinlerce vaka, hayatını kaybeden yüzlerce insan bulunuyor. Ancak tüm bu yaşananlar, sosyal medyadaki nefret diline engel olamıyor.Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, 25 Mart'ta koronavirüs teşhisiyle hastaneye yatırıldı. Haberi de sosyal medya hesabı üzerinden kendisi duyurdu. Terim'in paylaşımına yurt içi ve yurt dışından binlerce destek ve geçmiş olsun dileği geldi.
Ancak bu paylaşımın altına hakaret ve iftira yağdıranlar da oldu. Fatih Terim, avukatı aracılığıyla 3 kişi hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun gerekçesi ise hakaret, iftira, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek...
Fatih Terim, hastalığı henüz atlatabilmiş değil. Semptomları azaldığı için geçtiğimiz günlerde hastaneden taburcu edilen Terim'in tedavisine evden devam ediliyor.
Kaynak: TRT SPOR
Galatasaray'da ekonomik tedbirler yolda
Koronavirüs nedeniyle lig maçlarının ertelenmesi üzerine kulüpler çözüm arayışına girdi. Galatasaray Kulübü de uygulayacağı mali tedbir konusunda yol haritasını hazırlıyor.
Koronavirüs salgını nedeniyle liglerin ertelenmesinin ardından Galatasaray yönetimi de harekete geçti. Yönetim, dünyada birçok kulübün gerçekleştirdiği mali tedbirleri gündemine aldı.Kulüp yönetiminin liglerin oynanmadığı süreçteki gelir kaybını azalatmak için çalışmalara başlayacağı kaydedildi.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun, “Ligler en erken Haziran ayında başlayabilir” şeklindeki açıklamasının yol haritasının belirlenmesinde etkili olacağı dile getiriliyor...
Hem federasyon hem de UEFA aşaması yakından takip edilirken; yönetimin önümüzdeki günlerde mali konularda fikir alışverişinde bulunacağı belirtildi.
Kaptan Selçuk İnan’ın sosyal medya hesabından yaptığı, "Her türlü fedakarlığı yaparım" açıklamasının ardından yönetimin henüz hiçbir oyuncu ile iletişim kurmadığı öğrenildi.
Yönetim Kurulu'nun, oyuncu kontratları, yıllık ücretler ve kulübün diğer mali konularını birkaç gün içinde görüşeceği gelen haberler arasında.
"Fenerbahçe benim için Arsenal'a teklif yaptı"
2009-2011 yılları arasında Fenerbahçe forması giyen Andre Santos, Arsenal'a transfer olduktan sonra sarı-lacivertlilerden yine teklif aldığını söyledi. Santos, Fenerbahçe’de yeniden görev almak istediğini de dile getirdi.
Bir dönem Fenerbahçe de görev yapan Andre Santos, Habertürk'ün sorularını yanıtladı.Ülkesi Brezilya’nın da Koronavirüs salgınından acı çektiğini söyleyen Santos “Evden dışarı çıkmıyorum, bol bol film izliyorum. Ve kendi imkanlarımla antrenman yapmaya çalışıyorum” dedi.
Roberto Carlos'tan sonra Fenerbahçe'ye gelmenin üzerinde bir baskı oluşturmadığını açıklayan Santos, sarı-lacivertli taraftarların kendisini her zaman desteklediğini belirtti.
"Arsene Wenger, teklifi reddetti"
Fenerbahçe Kulübü'nün Arsenal'dan kendisini geri almak için teklif yaptığını da açıklayan Santos, "Teknik direktörümüz Arsene Wenger bu teklifi reddetti. Çok istememe rağmen beni takımda tutacağını söyledi" ifadesine yer verdi.
“Fenerbahçe'de tekrar görev almak isterim. Belki bir teknik direktör olarak”
İstanbul'da yaşadıklarını unutamadığını ifade eden tecrübeli oyuncu, “Önümüzdeki yıllarda Fenerbahçe'de tekrar görev almak isterim. Belki bir teknik direktör, ya da menajer olarak” şeklinde konuştu.
37 yaşıdaki Brezilyalı oyuncu, bir dönem TFF 1. Lig ekibi Boluspor'da da forma giymişti.
Almanya'da voleybol şampiyonu belirlenmeyecek
Almanya Kadınlar 1. Voleybol Ligi takımlarından Allianz MTV Stuttgart'ta forma giyen milli voleybolcu Cansu Aydınoğulları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ligin iptal edildiğini ve bir şampiyon belirlenmeyeceğini söyledi.
Beşiktaş altyapısından yetiştikten sonra siyah-beyazlı takımın yanı sıra Galatasaray, Fenerbahçe, Bursa Büyükşehir Belediyespor, Seramiksan, İdmanocağı ve Çanakkale Belediyespor formaları giyen Cansu, sezon başında son Almanya şampiyonu Allianz MTV Stuttgart'a transfer olmuştu.AA muhabirine açıklamalarda bulunan 28 yaşındaki pasör, koronavirüs sürecinin Almanya voleyboluna etkisi, Türkiye'ye döndükten sonra geçirdiği süreç ve kariyeri hakkında değerlendirmede bulundu.
Koronavirüs salgınının İtalya'ya göre Almanya'da daha geç görüldüğünü belirten Cansu, "Almanya'da normal sezonun bitmesine 1 maç kalmıştı. O maçı oynadıktan sonra play-off başlayacaktı. Son maçı oynayacağımız söylenmişti ama oynanmadı. Hedefimiz ligde şampiyon olmaktı. Son maçımızı yapacağımız takım bizden 1 puan öndeydi ve şampiyonluktaki rakibimizdi. Son maçta şampiyonun belirleneceği söylendi. Ondan sonra da bir anda karar değişikliğine giderek ligler iptal edildi. Ligleri tamamen bitirdiler. Herhangi bir erteleme olmadı. Bundan sonra bir maç oynanmayacak. Herhangi bir şekilde sezonun şampiyonu olmayacak. Sezonu bitirdiler." diye konuştu.
Ligin iptal edilmesinin ardından Türkiye'ye geldiğini anlatan Cansu, şu ifadeleri kullandı:
"Türkiye'ye uçuşların durdurulacağı söylendi. Ben de apar topar bir şekilde ilk uçakla Türkiye'ye döndüm. Almanya'da görüldüğü andan itibaren dışarı çıkmıyordum. Evin ihtiyaçlarını karşılayıp, antrenmandan eve geliyordum. Ben ne kadar dikkat etsem de takım arkadaşlarımın durumunu bilmiyordum. O yüzden Türkiye'ye döndükten sonra 14 gün izole yaşamaya dikkat ettim. Yaklaşık 7 aydır ailemi görmedim, buna rağmen kendilerine bana sarılmamalarını söyledim. Kendi odamda 14 gün yaşadım. Her gün aile hekimi beni arayarak durumumu sordu. Geçtiğimiz pazar günü 14 gün doldu ve herhangi bir semptom görülmedi. Şu anda ailemle aynı ortamı paylaşıyoruz ama aramızdaki mesafeyi korumaya gayret gösteriyoruz."
Koronavirüs nedeniyle "evde kal" çağrısı yapan Cansu Aydınoğulları, "Ben evde kalabildiğim için şanslıyım. Bu şansı olan birçok insan var. Onlardan önce kendileri için, sonra da toplum bilincinde olarak başka insanların sağlığı için evde kalmalarını istiyorum. Evde kalamayan, çalışmak zorunda olan vatandaşlarımız var. Onların da sosyal mesafeyi korumalarını, doktorların uyarılarını dinlemelerini, tedbirlerini almalarını öneriyorum. Herkes bu ülke için çok değerli. Herkes kendine çok dikkat etsin." şeklinde görüş belirtti.
"Her sporcunun hayali milli formayı giymektir"
Cansu, milli formayı giymenin her oyuncunun hayali olduğunu belirterek, gelecek yıla ertelenen 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları'nda milli takımda yer almak için çalıştığını söyledi.
Olimpiyatların ertelenmesinin doğru olduğunu dile getiren Cansu Aydınoğulları, "Olimpiyatlarla ilgili erteleme kararı doğru. Olması gereken buydu. Liglerin ertelenmesi ve bazı yerlerde iptal edilmesi oyuncuların form durumunu etkileyecektir. Bu yüzde ertelenmesi doğru oldu. Olimpiyatlar en üst spor organizasyonu. Her sporcu orada en iyi performansını göstermek ister." değerlendirmesinde bulundu.
Ay-yıldızlı ekibin tarihinde ikinci kez olimpiyat kotası almasının önemli bir başarı olduğunu aktaran Cansu, "Her sporcunun hayali milli formayı giymektir. Ben de birçok kez giydim. Bu çok büyük bir gurur ve çok özel bir his. Milli takımımız, olimpiyatlara katıma hakkı kazanarak çok büyük bir iş başardı. Ben de Almanya'da maçlarımızı kaçırmadan izledim. Onlarla beraber sahada yer almasam da tek yürek oldum. 2021'de olimpiyatlarda yer almak benim de hayalim. Bunun için çalışıyoruz. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım ondan sonrası da olacaktır diye düşünüyorum." diye konuştu.
Gelecek sezon için Türkiye'ye dönüp dönmeyeceğinin sorulması üzerine Cansu, "Sözleşmem 1 yıllıktı. Şu an ne olacağını bilmiyorum. Gündemimiz tamamen koronavirüs. Herkes can derdinde. Bu virüsü bir an önce atlatmaya bakıyoruz. Önümüzdeki sene ne olacağını bilmiyorum. Bir an önce şundan kurtulalım, ondan sonrası aydınlık diye düşünüyorum." diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA
Beyza Arıcı evde nasıl zaman geçiriyor?
Dünyaca koronavirüsle mücadele ettiğimiz şu dönemde, sahalardan uzak kalan profesyonel bir voleybolcu evinde bir günü nasıl geçirir?
Avrupa Voleybol Konfederasyonu’nun (CEV), voleybolsuz geçen dönemi renklendirmek amacıyla başlattığı “Pass the Time” (Zamanı Geçir) kampanyasına ortak olan Eczacıbaşı VitrA, bir yazı dizisi başlattı. Serinin her bir bölümünde turuncu beyazlılardan bir oyuncu, evde kaldığı bu süreçteki günlük rutinlerini, yaptığı egzersizleri ve içinde bulundukları durumla başa çıkma yöntemlerini aktaracak. Yazı dizisinin ikinci bölümünde, Beyza Arıcı konuştu.“Korona virüs öncesinde yoğun bir hayatımız vardı, her günümüz dışarıda geçiyordu.Antrenman ve maç temposundan sonra sürekli evde olmak ve antrenmansız kalmak hiç alışık olmadığımız bir durum. Mental açıdan kolay bir süreç değil fakat evdeki günlerimi fiziksel ve zihinsel olarak verimli ve keyifli geçirmeye çalışıyorum.
Günlük rutin egzersizlerim olarak kondisyonerimizin verdiği programı yapıyorum. Ayrıca omzuma bu dönemde özellikle dikkat etmem gerekiyor. Bu nedenle omuz egzersizlerime daha çok ağırlık veriyorum.Bu dönemi kendi fiziğime ve sakatlıklarıma yoğunlaşarak avantaj hâline getirmeye çalışıyorum.
Evde kalan boş zamanlarımda film izliyorum, kitap okuyorum. Eğer ertelenmezse Haziran ayında YKS sınavına gireceğim. Bu nedenle aynı lise günlerimdeki gibi ders çalışıp test çözüyorum. Çoğu akşam ailemle beraber oyun oynuyoruz. Okey, uno, jenga, monopoly, tavla gibi çeşitli oyunlar... Açıkçası evde çok sıkılmıyorum, zaten çoğu zaman vaktin nasıl geçtiğini de anlamıyorum.Beni en çok zorlayan şey dışarı çıkamamak, sosyal ve iş hayatıma devam edememek oldu.
Ancak sağlık ve insan hayatı her şeyden önce gelir.Bence bu süreçte hayatımızda nelerin önemli olduğunu, dünyamızın güzel yönlerini daha iyi fark ettik. Sadece bireysel ve “ben” odaklı düşünmekten uzaklaştık.
Takipçilerimize bu dönemde evde kalmalarını öneririm. Evde vakit geçirmenin keyifli yönlerini bulabilir ve yeni hobiler başlatabiliriz. Spor yapmaktan vazgeçmeyelim ve hareketsiz kalmayalım.Sabırla ve iyi enerjiyle bu günlerin yakında geçeceğine inanalım.”
Teniste 2020 sezonunu neler bekliyor?
Wimbledon ilk kez savaş harici bir nedenle yapılamayacak. Turnuvalara dayalı bir takvime sahip olan tenis için soru işaretleri de arttı. Kimine göre aşı bulunmadan tenis başlayamaz, kimi de sonbaharda oynarız düşüncesinde...
Koronavirüs salgını nedeniyle 13 Temmuz'a kadar tüm turnuvalar iptal edildi. Bu demek oluyor ki, 2 Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez çim sezonu başlayamadı ve çok büyük ihtimalle bu sene yapılamayacak.Turnuvalara dayalı bir takvime dayalı teniste Roland Garros yönetimi turnuvayı 20 Eylül-4 Ekim tarihleri arasına ertelemişti ancak WTA ve ATP bu duruma karşı çıktı. Kimseye sorulmadan böyle bir karar almakla suçlanan yönetimin cevabı merak edilirken, otoriterlere göre Roland Garros da iptal edilebilir.
Wimbledon hakkında konuşan All England Çim Tenis Kulübü Başkanı Ian Hewitt, "Bu kararı Wimbledon için biraraya gelen insanlara saygı için aldık" dedi.
İptalin ardından ise neredeyse tüm tenis dünyası şok oldu. Çünkü iptal değil erteleme öngörülüyordu ancak Wimbledon yönetimi bu ortamda bir turnuva düşünmektense 2021'de çok daha iyi bir ortamla dönmek istedi.
Koronavirüs salgını nedeniyle 13 Temmuz'a kadar tüm turnuvalar iptal edildi. Bu demek oluyor ki, 2 Dünya Savaşı'ndan bu yana ilk kez çim sezonu başlayamadı ve çok büyük ihtimalle bu sene yapılamayacak.
Turnuvalara dayalı bir takvime dayalı teniste Roland Garros yönetimi turnuvayı 20 Eylül-4 Ekim tarihleri arasına ertelemişti ancak WTA ve ATP bu duruma karşı çıktı. Kimseye sorulmadan böyle bir karar almakla suçlanan yönetimin cevabı merak edilirken, otoriterlere göre Roland Garros da iptal edilebilir.
Wimbledon hakkında konuşan All England Çim Tenis Kulübü Başkanı Ian Hewitt, "Bu kararı Wimbledon için biraraya gelen insanlara saygı için aldık" dedi.
İptalin ardından ise neredeyse tüm tenis dünyası şok oldu. Çünkü iptal değil erteleme öngörülüyordu ancak Wimbledon yönetimi bu ortamda bir turnuva düşünmektense 2021'de çok daha iyi bir ortamla dönmek istedi.
— Roger Federer (@rogerfederer) April 1, 2020
I’m Shooked https://t.co/dS0cNcCdm0— Serena Williams (@serenawilliams) April 1, 2020
2020'de tenis olacak mı?
Çoğunluk, 13 Temmuz'dan sonra Hamburg, Bastad, Bükreş ve Lozan'da turnuvaların başlayabileceğine inanmıyor. Olimpiyatlar hali hazırda ertelendi, Ağustos'ta Kanada'daki turnuvalar da ertelenebilir.
Eğer hayat normale dönebilirse WTA Kasım ayından sonra turnuva takvimine dönmeyi planlıyor.
2006 Wimbledon şampiyonu Amelie Mauresmo ise belki de en gerçek sonucu söylüyor: "Aşı yok, tenis de yok"
Not: BBC Sport'un tenis dosyasından esinlenilmiştir.
Kaynak: TRT SPOR
Dorukhan'ın menajeri: "Beşiktaş'la yeni sözleşme görüşmelerimiz sonlandı"
Beşiktaş'ın orta saha oyucusu Dorukhan Toköz'ün menajeri Necdet Ergezen, sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı. Ergezen, "Beşiktaş ile yeni sözleşme görüşmelerimiz 2020 Ocak ayında sonlandırılmıştır" dedi.
23 yaşındaki milli futbolcunun menajeri Necdet Ergezen'in açıklaması şu şekilde;"Dorukhan için Beşiktaş Kulübü ile 2019 yaz aylarında başlattıkları sözleşme yenileme ve uzatma görüşmeleri, herhangi bir sonuca ulaşılamaması sonucunda 2020 Ocak ayında sonlandırılmıştır. Ortak bir noktada anlaşamamamız ve konuşulan şartların her görüşmede değişmesi nedeniyle siyah beyazlı yönetimden yazılı teklif beklediğimizi dile getirdik ancak öyle bir teklif de henüz bize gelmemiştir."
Willian’ın yeni adresi belli oluyor
İngiliz basını, Chelsea ile sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Brezilyalı yıldız Willian'ın Tottenham veya Arsenal’e imza atacağını yazdı.
Willian, Chelsea macerası sona eriyor. İngiliz basını, sezon sonunda sözleşmesi bitecek Brezilyalı yıldızın, Arsenal veya Tottenham’a transfer olacağını iddia etti.Hücum hattını güçlendirmek isteyen iki kulüp, 31 yaşındaki futbolcuyu kadrosuna katarak bu sorunu çözmek istiyor.
Chelsea Teknik Direktörü Frank Lampard’ın da gelecek sezon için kadroda yeni bir yapılanmaya gitmeyi hedeflemesi bu iddiaları güçlendiriyor.
Mavililerde 7’inci sezonunu geçiren Willian, 329 resmi karşılaşmada 59 kez fileleri sarsıp 59 da gol pası verdi.
Chelsea, savunma hattı için de Samuel Umtiti’yi listesine aldı. İngiliz ekibinin bu transfer için Barcelona’ya 44 milyon euroluk bir teklif yapacağı belirtiliyor.
TFF: "Ligler en erken Haziran ayı başında oynanabilecek"
Türkiye Futbol Federasyonu'ndan (TFF) yapılan açıklamada, "Takımlarımızın hazırlık süreci de göz önünde bulundurulduğunda liglerimiz en erken haziran ayı başında oynanabilecektir" denildi. Açıklamada UEFA'nın görüşüne de vurgu yapıldı.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), takımların hazırlık süreci de göz önünde bulundurulduğunda liglerin en erken haziran ayında başlayabileceğini duyurdu. TFF'nin açıklamasında, "UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, Avrupa Kulüpler Birliği Başkanı Andrea Agnelli ve Avrupa Ligler Birliği Başkanı Lars-Christer Olsson imzalı tüm paydaşlar ile paylaşılan ortak mektupta da ne kadar gecikme olursa olsun sezonun tamamlanmasının önemi ve önceliğinin altı çizilmiştir" denildi."TFF'nin tüm şartlara uygun olarak 10 alternatifli senaryosu ve planı hazırdır"
TFF, yaptığı açıklamayla 2019-2020 sezonu ile ilgili mevcut planlamalarını paylaştı.
Liglerin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında 19 Mart'ta ertelendiği hatırlatılan açıklamada, "Liglerle ilgili süreç, devletimizin kararları, Bilim Kurulu'nun tavsiye raporları, Gençlik ve Spor Bakanlığı'mızın koordinasyonuyla UEFA'nın da görüşleri doğrultusunda mayıs ayının ilk haftasında TFF Yönetim Kurulu tarafından yeniden değerlendirilecektir. Bu durumda takımlarımızın hazırlık süreci de göz önünde bulundurulduğunda liglerimiz en erken haziran ayı başında oynanabilecektir. Federasyonumuzun gelişmelere göre yukarıda belirtilen tüm şartlara uygun olarak 10 alternatifli senaryosu, planı ve programı da hazırdır." ifadeleri yer aldı.
"Tüm çabamız sezonun sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak içindir"
Liglerin ertelendiği tarihten bu yana koronavirüsle ilgili oluşan şartların gözlemlendiği, gelişmelerin Gençlik ve Spor Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu ve UEFA ile koordineli bir şekilde değerlendirildiği belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
"Önceliğimiz daima sporcularımız, futbola hizmet eden tüm bireylerimiz ve taraftarlarımızın sağlığıdır. Bu nedenle tüm çabamız, Gençlik ve Spor Bakanlığı'mızın koordinasyonunda, Bilim Kurulu'muzun tavsiyeleri doğrultusunda insan hayatı önceliğinden taviz vermeden, UEFA ile de ortak hareket ederek liglerimizde 2019-2020 sezonunun sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak içindir. Nitekim UEFA'nın 55 üye ülke federasyonu ile 1 Nisan Çarşamba günü video konferans yöntemiyle yaptığı toplantıdaki tavsiyesi ve beklentisi de bu yöndedir. UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, Avrupa Kulüpler Birliği Başkanı Andrea Agnelli ve Avrupa Ligler Birliği Başkanı Lars-Christer Olsson imzalı dün gece tüm paydaşlar ile paylaşılan ortak mektupta da ne kadar gecikme olursa olsun sezonun tamamlanmasının önemi ve önceliğinin altı çizilmiştir."
"Oyuncuların sözleşmeleriyle ilgili UEFA ile temastayız"
Açıklamada ayrıca, kulüplerin oyuncuları ve diğer sözleşmeleriyle ilgili UEFA'yla temasta olunduğu, konu hakkında UEFA'nın oluşturduğu çalışma gruplarının tavsiyelerinin de dikkate alınacağı belirtildi.