THY Avrupa Ligi'nde deplasmanda lider CSKA Moskova'yı yenerek galibiyet serisini 6 maça çıkaran temsilcimiz Fenerbahçe Beko'nun, son haftalardaki yükselen performansını Akın Taş kaleme aldı.
Bildiğimiz üzere Fenerbahçe Beko sezona beklenenin çok çok altında bir başlangıç yapmış, 8 maçta sadece 2 galibiyet alarak Türk Hava Yolları Avrupa Ligi'nin en alt sıralarına demir atmıştı. Rotasyon ve kadro derinliği açısından da oldukça sıkıntılı günler yaşayan temsilcimizin Sırp başantrenörü Igor Kokoskov da bu konu üzerine verdiği her röportajda sürekli takımının zamana ihtiyacı olduğunu vurgulayıp sorumluluğu ve kötü gidişatı üzerine almıştı.
Dürüst olmak gerekirse ben dahil tüm basketbolseverler artık Kokoskov için çanların çaldığını, sorumluluğun da yönetim ve koçta olduğunu düşünüyordu. Aralık ayının ortalarına kadar alınan ağır yenilgiler ve takımın içinde bulunduğu durum için herkesin beklentisi yönetimin daha radikal çözümler bulması üzerineydi. Ancak bu andan itibaren sarı lacivertli temsilcimize adeta sihirli bir değnek değdi. Burası Euroleague ve tabii ki burada mucizelere yer yok fakat takımımızdaki bu değişimin nedenlerine birkaç madde ile değinecek olursak:
Sırp oyuncu Marko Guduric'in takıma dönüşü
Oyunu yönlendiren 2-3 numara pozisyonunda oynayabilen ve bu tarzı ile oyun kurucularının üzerindeki yükü alarak guardların hareket alanını açabilen nadir oyunculardan olan Guduric yüksek yüzdeli atışların yanı sıra kolektif takım savunmasına verdiği katkı ile de takıma adeta ilaç gibi geldi. Takımın yükselen grafiğinde başrol oyuncusu olan Sırp skorer her ne kadar NBA'de istediğini bulamasa da Fenerbahçe Beko'da yeniden eski performansını buldu diyebiliriz. Umarız takımın ilerleyen günlerinde de Sırp forvet performansını daha ileriye taşımayı başarır ve takımın play-off potasına tutunmasına öncelik eder.
Jan Vesely ve Nando De Colo'nun yükselen performansı
Geçtiğimiz sezonun ortasından bu yana vasat bir performans gösteren bir zamanların sezon MVP'si olmuş olan Çek pivot Jan Vesely bu sezona da istediğimiz gibi başlamadı maalesef. Özellikle geçtiğimiz sezon Daçka forması giyen yeni transfer Jonny Hamilton'ın kötü performansı ile pota altında istediği yardımı alamayan yıldız pota altı oyuncusu; oynadığı son 6 karşılaşmada adeta yüreklere su serpti. Takımın oturan oyun düzeninde Guduric ve Lorenzo Brown ile birlikte çok çok önemli bir konuma sahip olan Vesely özellikle son Cska Moskova deplasmanında gerek savunma gerekse oyunun hücum yönünde verdiği katkı ile Euroleague 'da yeniden 'Ben hala buradayım' mesajı verdi.
Tıpkı Jan Vesely gibi son haftalarda kendini bulan isimlerden bir diğeri ise hiç şüphesiz Nando De Colo oldu. Henüz iki maç önce kariyer rekoru kıran, ardarda gelen asist üzerine gelen galibiyetlerde takımın asist yükünü sırtlayan Fransız yıldız; Obradovic'ten bu yanan bir türlü gösteremediği yeteneklerini Kokoskov 'un yeni takım kimyasında sonunda göstermeye başladı. Guduric' in gelişi ile eli rahatlayan ve hücumda daha aktif hale gelen De Colo'nun bu performansının devamı takımın geleceği için oldukça oldukça elzem. 20 dakika bandında süre aldığında ne kadar etkili olduğunu herkese tekrar göstermeye başlayan Fransız oyuncu da umarız ki oturan bu oyun sisteminde tutunmayı sürdürür ve eski günlerini bizlere tekrar aratmaz.
Lorenzo Brown ve takımın oturan kimyası
Sezon başında oynadığı istikrarsız oyuna rağmen Kokoskov tarafından takımın dümenine getirilen ABD'li oyuncu ben dahil birçok basketbolseveri performansı ile şaşırtıyor. Takımda son haftalarda top paylaşımı ve asistlerin yoğunlukta olduğunu ve bunun öncülerinden birinin de Brown olduğunu söylemek zorundayız. Özellikle dış atış yüzdesini oldukça yükselten Lorenzo Brown kritik anlarda sorumluluk alarak da takımın lideri olduğunu herkese gösterdi. Koç Kokoskov'un sürekli arkasında durarak güvenini boşa çıkarmayan ABD'li guard özellikle De Colo ile de sezonun başında bulamadığı uyumu yakalamış durumda.
Koç Kokoskov'un Haklılığı
Takımın yükselişinde tabii ki aslan payı takımın çiçeği burnunda koçu Kokoskov' a ait. Son Eurobasket şampiyonu Slovenya vari oyun tarzını Fenerbahçe Beko'ya yavaş yavaş yerleştiren baş antrenör; takımın zor zamanlarında vurguladığı 'sorumluluk bana ait ' cümlesinin içinin ne kadar dolu olduğunu kanıtladı. Ardarda gelen 4 farklı galibiyet ve son olarak çok zor olan Moskova deplasmanından çıkarılan zaferle birlikte haklı olan tarafın kendisi olduğunu herkese gösteren koç Kokoskov ile geleceğe artık dahi ümitvari bakmak kesinlikle mümkün.
Bu süreç bizlere gösterdi ki; oturmuş takım kimyası, top paylaşımı ve
takım olmak Euroleague 'de başarının temel anahtarlarından. Bu takımda
eksik olan en önemli şey şu anda istikrar. Umarız tıpkı CSKA
deplasmanında olduğu gibi temsilcimiz bu büyük galibiyetlerine devam
eder ve üst sıralara tırmanmayı sürdürür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder