Başkanımız Mustafa Cengiz, Galatasaray Televizyonu'nda Anadolu Ajansı, Demirören Haber Ajansı ve İhlas Haber Ajansı muhabirlerinin gündeme dair yönelttikleri sorulara yanıt verdi.
Sosyal medyada haksız suçlamalarla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Başkanımız Mustafa Cengiz, "İlk yarı karnemizi Allah bozmasın iyi gidiyor. Tamamına erdirsin diyeceğim klasik Anadolu değimiyle; ama bana intikal eden bilgilerden şunu görüyorum; 3-5 gündür çok büyük bir kaos yaratma, yanlış hedefler, yanlış yönlendirmeler, özellikle sosyal medyada görünce üzüldüğüm haksız suçlamalar var. Bana göre haksız, suçlayanlara göre haklı olabilir. Ben herkese saygı duyarım. Bizim göreve gelişimiz Ocak 2022’de 3 yılı dolduracak. Taraftar şunu unutmasın; geçmişini bilmeyen geleceğini yöneltemez, karar veremez. Önemli olan fotoğraf değil filmdir, süreci yakalamaktır." diye konuştu.
Göreve geldiğinde kulübün büyük borç yükü altında olduğunu dile getiren Başkanımız, "Göreve başladığımızda Sayın Dursun başkana karşı aday olduğumuzda ve kulüp yönetimini devraldığımızda kulüpte durum buydu; bütün tersanelerine girilmiş diyeceğim ama çok abartı olur. Değerli arkadaşlar, 157 milyon Euro’ya yakın borcumuz vardı. Nitekim 147 milyon Euro olarak UEFA’ya bildirilmişti. Dany ve Chedjou’nun koydurduğu transfer yasağı vardı. Hem de öyle çok büyük miktarlar da değildi. 25’inde devir teslim aldık, 31’ine kadar 3 iş günü içinde 32 milyon TL o zamanın parası ödememiz gerekiyordu. Yoksa transfer yasağı devam ediyor ve borçsuzluğu alamıyorduk. Bunları hallettik çok şükür. Basketbolda da yasağımız vardı orada da borçsuzluk kâğıdı aldık. Basketbol ve voleybolda toplam borç 80 milyonu buluyordu. Onları da ödedik. Dernekte çok paramız var, derneğe para verdik, nerede o para diye soruyorlar. Onu da faiz işlettik kara geçirdik diyorlar ya komik bir şekilde gülüyorum. Bizim verecek paramız mı var derneğin borçlarını kapattık tam tersine. Dernek mecbur borçlandı. Biz bu paraları nereden aldık? Kredi olarak kullandık, bu kredinin faizini ödemeye mecburuz. Ben kendi şirketimden de para alsam buna faiz ödemek durumundayım. Yoksa beni hapse atarlar bu kadar açık. Birçok arkadaş bu argümanları cahilce mi kasıtlı mı kullanıyorlar onu bilemiyorum. Eleştiriye saygı duyarak Allah yardımcıları olsun onların da bizim de." dedi.
Galatasaray'ın UEFA ve CAS davalarında büyük başarılar elde ettiğini dile getiren Başkanımız, "Başımızda bir UEFA vardı. Herkes hafife alıyor UEFA’yı değil öyle. Disiplin Komitesi’ne ilk gittiğimizde bize 4 ay müsaade edin dedik. Dediler ki 2+1 hiç kusura bakmayın. Moraliteye önem veriyorlar, nedir moralite? Morali düzgün demek değil. Genel ahlak, taahhütlerine sadık, sözünü yerine getiren ve projesi sağlam olan. Avrupa bankalarının bakış açısı bu. Bizde böyle değil maalesef. Türkiye’de benim adım şu dersin, git nüfus kâğıdı örneği getir derler. Ben şurada oturuyorum dersin git ikametgâh getir, ben iyi adamım dersin savcılıktan iyi hal kâğıdı getir. Avrupalı inanma üzerinedir, beyan esastır. Peki dediler size 4 ay müsaade. 4 ayın sonunda gittik 67 sayfa rapor verdik. Karşımızda oturan 6 tane Başkanı, eski Belçika dış işleri bakanı, büyükelçiler minimumu 70 yaşında. Biz bunlara anlattık. Tarihinde ilk defa bir kulübe bir kulübe ikinci defa uzlaşma anlaşması yaptılar. Tabiri caizse UEFA’da da yer yerinde oynadı. Bizi bekleyen Milan ile Paris Saint-Germain CAS’ta beklediler. Onlar da bizim yolu izlediler. Biz UEFA’da avukatsız savunduk. Sağ olsun üyem olmayan Mete olsun, Oytun ve Dorukhan kardeşim olsun yardımcı oldular. Okan Böke kardeşim de vardı. İlk gittiğimizde avukatlar vardı Avrupa’nın büyük avukatları. Sizi izleyeceğiz dediler, bizi izlediler. Havaalanında, sizin avukata ihtiyacınız yok dediler. Biz de sağ olun dedik. 1-2 milyondan başlarlar. Tabii biz fatura kesmedik kulübe. Sonra UEFA’da yer yerinden oynadı. 6 milyon Euro’da ceza yedik onu da ödedik. UEFA’da Disiplin Komitesi’nin de üzerinde bir komite var. Onun başkanı da eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkanı. Portekizli, çok değerli bir hukukçu. Adam şoka girdi. Çok sert yazılar yazdık. 500 sayfaya yakın yazışmak yaptık, çok sertleştik birbirimize. İstese o komitenin doğrudan bize ceza verme yetkisi var ama yapmadılar. Yeniden görüşülmesine karar verdiler. Ceza almamız için yeniden görüşülmesini Disiplin Komitesi’ne tekrar sevk ettiler. Biz hayır dedik ve CAS’a gittik. Bütün spor hukukçuları bana karşı çıktı. CAS’ta bir büyük Avrupa kulübünün bizim konuyla ilgili davasında avukatlara verdiği para 2,5 milyon Euro. Milan ne verdi bilmiyorum. Bizi izliyorlardı, onlar bizden 1 ay sonra hareket ediyorlardı. Davayı kazandık CAS’ta tam 4 ay sürdü hem usulden hem esastan kazandık. Hukuk önce usule bakar. Hem usulden hem esastan kazandığımız için 4 ay sürdü. Ne para ödedik, 35 bin İsviçre Frangı. Kazanırsanız 10 bin dedik, kazanınca da 10 bin İsviçre Frangı ödedik. Avrupa’nın en önemli hukuk kuruluşlarındandı. Sağ olsun teknik kadromuz, futbolcularımız iki yıl üst üste bizi şampiyon yaptı. 4 tane de kupa aldık. Biz hem 6 milyon Euro cezamızı ödedik hem de tarihinde ilk defa kurulduğundan beri. 10 yılda ilk defa kara geçtik ve kayyum tehlikesinden de kurtardık. Kayyum atanabilirdi Sportif A.Ş.’ye. Ben bunları hafıza için anlatıyorum. Ben bugün varım, yarın yokum. Fiziken de yokum. Benim bütün arkadaşlarımı, çalışanlarımı bıktırdılar. Canla başla, gece gündüz, kuruş beklemeden çalışan Yönetim Kurulu üyelerim maalesef bıktı. Bu kadar haksız eleştiri, bu kadar komplo teorisi, bu kadar ağır saldırı ben görmedim. Bıkmış durumdalar. Hepsinin sinerjisini kara delik gibi emdiler. Buna ben de dahilim ama direniyorum, hastalıklara direndiğim gibi. Dünyada tek örneğim direniyorum nereye kadar bilmiyorum. Beyinde 10 lezyon daha çıkmış. Hiç kimse bana acımasın. Ben kendi minberimde yapayalnızım. Bundan da şikâyet etmiyorum. Mücadeleme devam edeceğim tükenene kadar. Benden sonra gelecek olan yönetimlere de bir ışık veriyorum. Yarın eğer siz bu hataları yaparsanız buraya başkan, yönetim bulamazsınız. Eleştirecek kimseyi bulamazsınız gelmez. Her zaman şampiyon olmak durumunda olmayabilirsiniz. Eğrisi doğrusuna denk gelmeyebilir. Biz şanslıyız, 3 yılda 2 defa şampiyon olduk. Süper Lig kolay bir lig değil. Olmayan takımlar, olmayan takımları yeniyor." ifadelerini kullandı.
Beşiktaş derbisine kazanma hedefiyle çıkacaklarını söyleyen Başkanımız Mustafa Cengiz, "Bu maça tabii ki kazanmak hedefiyle çıkıyoruz. Değerli bir rakipler oynuyoruz. İstanbul derbisi. Önemli bir derbi. Bu maçta teknik direktörümü gerekse futbolcular ölümüne oynayacak. Son maçlarda biz haksız yenilgiler de aldık. Tek kale oynadığımız maçlarda yenilgiler aldık. Top çizgiyi geçmedi. Bunu doğruda hakemlerin üstüne atmak da istiyorum. Bir sürü faktör bir araya gelerek kendi sahamızda umulmadık yenilgiler aldık. Alanyaspor maçı, deplasmanda Kasımpaşa maçı… Kayseri maçında son saniyede gol yedik. Tek kale oynadığımız bir Konyaspor maçı vardı sanırım. Adam orta sahadan top attı kalemize. Top sekti, kalecinin üstünden sekti içeriye girdi. Bunu hatırlayanınız var mı bilmiyorum. Ben bunu gördükten sonra futbolda her şeyin olabileceğine inandım. Yenersiniz, gidip 3. Lig takımına elenebilirsiniz. Dün, Bayern Münih’in başına geldi. Galatasaray şu anda bence ligin en kaliteli kadrosuna sahip. Çok değerli ve onurlu futbolcularımız var. Aktifimizde bulunan her futbolcu bizim için çok değerlidir. Özellikle gençlerin verdiği mücadele beni çok mutlu ediyor. Sağ olsun hocamız onları monte etmeye başladı zamanı geldikçe. Keşke o penaltıyı ben kaçırsaydım da Kerem kaçırmasaydı. Biraz önce hoca bana söyledi bunu. Keşke ben kaçırsaydım dedim ben de. Hocamız da çok üzülmüş. Kerem sakın moralini bozmasın. Ona çok güveniyoruz. Oğulcan’a da çok güveniyoruz. Marcao’ya, Falcao’ya hepsine sonsuz güvenimiz var. İnşallah Muslera da katılacak takımımıza. Kalecilerimiz kötü değil. Kötü gol yiyen bir bakıyorsunuz maçı çeviriyor. Fatih’e buradan teşekkür ediyorum. Pazar günü ölümüne, kıran karana oynayacağız. Hak eden kazansın istiyorum. Hak eden de Galatasaray olsun istiyorum." dedi.
Transfer konusunda kulübün mali doğrulara göre hareket ettiğini dile getiren Başkanımız, "Bir taraftar olarak bakarsak beceriksiz bir yönetimiz. Vasatız. Bir de o kelime çıktı. Vasat ne demekse… Vasat Arapça’dan geliyor. Vasat derseniz Arapça’da orta şekerli kahve olur. 24 Ocak 2018’de göreve gelmişiz. 3 yılda bizim aldığımız oyuncu sayısı 47. Geldiğimiz günden 3 sün sonra Nagatomo’yu aldık. Üç günde de Ndiaye’yi sattık hocamızın oluruyla. Ndiaye’yi önce vermek istemiyordu hoca. Haklı olarak önce tepki verdi. Sonra gönderdik. Onun menajeri kapımda nöbet tutuyordu. 40 milyon Euro bonservis ödemişiz. Meydanda bunlar. Başka kulüplerde size ölseniz bunları vermezler. Mahremiyet derler. TFF’de veremediler. Sıkıştırdım. Limitler var ya… Gerçek limitler ne? Ben söylüyorum. Hiçbiri söyleyemedi. Bakın solidarity, imza ücreti, toplam ödenen rakam 44 milyon Euro. Toplam 68 oyuncu göndermişiz. 62 milyon Euro tutarında oyuncu satmışız. Ne kadar artıdayız? 18 milyon Euro artıdayız. Beceriksiz ve vasat halimiz bu. Acaba bir de becerikli olsaydık ne olacaktı? Her şeyimiz açık ve net. Yalan var mı? Yok. Arkadan dolanıp 2 puan almak var mı? Yok. Bizim taraftarımız sorgulayıcı bir taraftar. Biz de cevap veriyoruz. Ben burasının patronu değil, onlar gibi bir taraftarım. Bana cevap verilmezse şüphelenirim. Biz 100 milyon Euro kar etmediğimiz için suçluyum. Benim 3 yıla daha ihtiyacım var. Korkmayın ben aday değilim. Gelecek yönetimlere öyle bir kulüp vermeliyiz ki oradan sıçramalı. Geldiğimde 380 milyon TL yapılandırma yaptım. Euroları TL’ye çevirdim. 5 yıl yapılandırma yaptık. Birinci yıl bitti. 7+2’ye döndük. İlk iki yılı ödemesiz. Ben buraya 9 yıl kazık mı çaktım? Ömrümün ne olacağı belli değil. Sizin için yaptım. Bunlar çıplak gerçek. Ya transfer ya istifa diyorlar. Böyle bir şey olur mu ya! Ben yedi dönemde 41 futbolcu transfer etmişim hala doymamışsın dipsiz kara delik gibi. Benim futbolcularım şu anda Türkiye’nin en değerli futbolcuları. 1 saattir Fatih Hoca ile her şeyi konuştuk, konuşuyoruz." ifadelerini kullandı.
Transfer çalışmalarının sürdüğünü ifade eden Başkanımız, "Hocayı gönderiyormuşuz, ultrAslan’ı ben yönlendiriyormuşum. Ben, ultrAslan ile bu programda şu ana kadar konuştuğum kadarının yüzde birini konuşmadım. ultrAslan bana ya transfer ya istifa diyor. Daha önce de yapmış geçen hafta yönetimin aleyhine. Sonra İrfan Can ile görüşme yapma demişler. Ben o sözcükten sonra görüştüm Göksel Gümüşdağ ile... Göksel bey de dürüst bir insan. Ne görüştüysek açıklamış. Görüşemezsiniz açıklamasından sonra ben görüştüm. Ben onlara bunu yaptırsam niye görüşeyim Göksel Gümüşdağ ile? Göksel ne ise açıklamış. Göksel ile bir değil birkaç defa görüştüm. Kimi görüştüğüm belli. Benim ne fiyat verdiğimi de tahmin edersiniz. Pazarlık safhasındayız. Millet yazıyor. Elinde 499 milyon TL yetki var, harcasana diye. O, bizim toplam limitimiz. Bunun içine ücret giderlerini, futbolculara ödenen maaşlar da dahil. TFF’ye 21 takım arasında verin rakamları dedim. Mahrem, veremeyiz dediler. Mahremse ben açıklıyorum dedim. Artıda olan iki kulüp var. Biri ben, biri Trabzonspor. Fenerbahçe ve Beşiktaş’a açıklayın dedim. 9,8 milyon TL benim TFF’de harcama limitim var. Bunu artırın dedik. Çünkü kur yenilemesi yaptınız. Kuru bugünkü kura getirdiler. Bunu niye yaptınız deyince, bankalar öyle istedi diye yanıt verdiler. Topu da bankalara attılar. Hashtag açacaksanız sevgili taraftarım şöyle öncülük edin, TT (Trend Topic) yapacaksanız deyin ki harcamaları günlük kurdan değil, daha önceki rakam olan 8’den yapın. 8’den yaparsanız harcama limitim 26 milyon TL’ye çıkıyor. Öbür kulüpler de kurtarmıyor ama bir noktaya geliyor. Bunun çalışmasını yapın. Benim durumum bu. Artı bir gelir elde etmezsem, biz buna çalışıyoruz. Şunu rahatlıkla yaparım. Galatasaray dünyanın en itibarlı kulüplerinden. Yazarım çekleri mayıs sonrasına, gelecek yıllara faiz farkını da ekleyerek hepsini alırım. İrfan Can’ı da alırım… Sonra haydi eyvallah giderim. Var mı bunu yapmama engel olacak bir güç? Beni gebertseniz bunu yapmam. Ben Galatasaray’ın geleceğini karartmam. Şahsım kurtulsun, üç tane alkış alayım, aferin Başkan Mustafa Cengiz dedirtmem. Bana istedikleri kadar beceriksiz desinler. Ben beceriksizim bu konuda. Ben Galatasaray’ın geleceğini karartmam. Hocamızla da konuştuk bu konuyu. Hocam diyor ki, oldu oldu başkanım. Olmadı bu kadroyla da yine şampiyon oluruz. Bir noktaya geliriz. Ondan sonra gelecek yönetimler transfer yapar. Şundan da emin olun ki hocamızın istediği isimlerle ilgili çalışmalar devam ediyor." şeklinde konuştu.
Galatasaray'da kavga ortamının değil diyalog ortamının olduğunun altını çizen Başkanımız Mustafa Cengiz, "Hocamla bir haftadır buluşamıyoruz. Yoğun maç trafiği var. Klasik olarak hocamla bir araya geliyoruz. Hocama sordum. Niye yalnız hissediyorsun. Niye bunu diyorsun ben de üzülüyorum. O hale geldim, sinirlendim, benim de burama geldi diyor. Çünkü yalnız hissetmesi bizimle ilgili bir olay değil. Belki de bizimle ilgilidir. Bazı şeyler vardır anlatılır, bazıları anlatılmaz. Allah hocamdan bu yaşta bu sinerjiyi ve gücü eksik etmesin. Saha kenarında çıldırıyor. Bu yaşta yağmur kar görüyor. Kolay değil. Bu sırf ara ile olacak bir iş değil. Hocama hak verdik. Bazen vermiyoruz. Hayır diyoruz. İki medeni insan gibi konuşuyoruz. Bizim derdimiz yok. Hoca konuşulabilir ve anlaşılabilir bir insan. Bir saate aşkın konuştuk. Bu program olmasa konuşmaya devam ederdik. Kavgalıydık barıştık diye bir durum da yok. Hocamla bir kavgam yok. Bunu medya önünde tartışmam. Ben güzellik konuşurum. İkimiz de güney karakterine sahibiz. İçimiz dışımız bir. Lafımı esirgemem. Kimseden çekinmem. Hocamdan çekinmem. Hocam da benden çekinmez. Bunu medya üzerinden yapmam. Hocam da yapmaz. Hocamın kastettiği şeyler çok başka. Biz bunları kendi aramızda değerlendiriyoruz. Bir sorun yok. Kavga seyretmek için çekirdek aldılarsa o çekirdekleri Netflix izlerken kullansınlar.
Hocam değerli bir isim ve dünya futbolunda değerli bir marka. İrfan Can Kahveci, Visça, Onyekuru, Mohamad hepsi değerli oyuncular. Onların bir sırası ve stratejisi var. Galatasaray mevcut kadrosuyla da Türkiye Ligi’nde şampiyon olur. Bizim hedefimiz şampiyon olduktan sonraki adımlar. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Uzun vadeli çalışmalar. Bugün İrfan Can olduğundan çok yüksek değerlerde. Göksel kardeşimizin istediği 13-14 milyon Euro’dan bana göre çok daha değerli oyuncular; ama vermezse Mabud neylesin Mahmut. 1 milyon Euro bizim kaynak yaratmamız gerek. Taraftar onun için beklesin biraz. Biz nakit kaynak yaratmadan uzun vadede borçlanmayız. Bunu istemesinler benden. Bunu yaptığım anda beceriksiz değil, hain olurum. Bunu da asla yaptırmam. Asıl tehlikeli olan odur." şeklinde konuştu.
Fazla transfer yapan takımın değil, en başarılı olan takımın şampiyon olduğunu vurgulayan Başkanımız, "Ben iyi bir taraftarım. Fanatik sayılmam. Ömrüm Galatasaray’la geçti. Koma halimde bile Galatasaray’ı düşündüm. Bu bir hastalık. Sizden fazla transfer yapmışsa rakibiniz sizi yenmiş sayılır. Transferde galip olmak şampiyonluktan büyük hale getirildi. Santrfor alamadığımız dönemde en fazla golü biz attık. Defans alamadığımız dönemde en az golü biz yedik. Yokluklar bazen fırsatlara çevirir. Çin atasözü der ki; iki dakika zora girince iki dakika kaşlarını çat, düşün, bulursun der. Hocamız da şapkadan tavşan çıkardı. Yönetim olarak bazen fil çıkarıyoruz, inşallah da fil çıkaracağız. Taraftar kendisini kırılgan hissetmesin. Rakip 18 futbolcu transfer etti, biz edemedik. Biz battık. Rakip takım cebinden ödüyor başkanı biz ödeyemiyoruz. Tekrar diyorum. 1000 taraftarım 1’er lira verse 1000 lirası, benim vereceğim 1000 liradan daha değerlidir. Katılım, aidiyet ve sadakat vardır orada. Galatasaray ne oligark takımıdır ne şirket takımıdır. Galatasaray taraftar takımıdır ve dernek takımıdır." dedi.
Kulübü seçime götürme konusunda gereken çabanın gösterildiğini ifade eden Başkanımız, "Taraftar şundan emin olsun. Hiç transfer yapamayabiliriz. Hiç transfer yapamayınca istifa en kolay yoldur. İstifa etmek kadar beni kurtaracak bir şey olmaz. Bana büyük iyilik olur; ama bir müddet geçtikten sonra buraya kayyım atanırsa ben buna dayanamam. Buraya kayyım isteyenler de oldu. Onlar iyi niyetle istediklerini söylüyorlar. Seçim için çok uğraştım. İstanbul yanıt veremedi, olay Ankara’ya gitti. İtiraz ettim. Partilere nasıl izin veriyorsunuz dedim. Partilere anayasa gereği izin vermek zorundayız. Bunu yapmazlarsa hazine yardımı alamazlar ve partileri kapanır dediler. Biz size izin verirsek, esnaf sanatkâr, baro, Fenerbahçe, hepsine vermek zorundayız. Çok katılımlı toplantıya izin veremeyiz dediler. Biliyorlardı reddedileceklerini, ayarladılar dediler. Ben şansımı denedim. İzin vermediler. Ben neden girmeyeyim seçime? 2525 kişi bana oy verdi. Namustur o benim için. Ben buna ihanet edemem. Yine onların ricasıyla girerim. Yine aynı kişi gelir mi gelmez mi bilemem. Ben girer miyim? Onu hiç bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
Transferde 9 milyon TL limitin olduğunu ve bunu yükseğe çekmeye çalıştıklarını dile getiren Başkanımız, "Satma olmadan 9 milyon TL limitimiz var. Sağ olsun çok değerli Galatasaraylı kardeşlerimiz var. Onun bir destek olayı var. Bakacağız. Destek ve direkt sponsor katkısı ile artacak o rakamlar. Limiti iki defa aşanlar oldu. Ben yüzde 26 aştığım alda puan silme, transfer yasağı cezalarıyla karşı karşıya kalırız. Aşanlar oldu. Soruyorum devamlı TFF’ye. Yanımda aşanlar da oluyor. Ses yok görüntü var." dedi.
Bir sonraki seçimde başkanlığa aday olup olmayacağı sorulan Başkanımız Mustafa Cengiz, "Düşünmüyorum. Bilmiyorum. Ben şundan korkuyorum. Ben Galatasaray’ın hasta bir taraftarıyım. Benim en büyük hayalim maç seyretmek. İnşallah pandemi biter. Evde seyredemiyorum. Hanım bana kızıyor. Deli gibi maç seyrederdin diyor. Deşarj oluyorum haftada bir. Taraftar da. 15 günde bir gidiyorum, Allah’a şükür locamız var. Stat bomboş olur, benim locamda yer bulamazsınız. Gırgır şamata olur. Orada Fenerbahçeli de Beşiktaşlı da olur. Ben bu zevkten mahrum kaldım. Hakeme bir şey diyemiyorum. Gol atılıyor. Sfenks gibi oturuyorum. Yanımda başkan oluyor. Milletin karakterini, kalitesini görmek istiyorsanız başkan olun, diğer başkanların ne mal olduğunu görün. Real Madrid’e PSG’ye çok saygı duyarım. 5-6 gol yememize rağmen ayaklarını bile oynatmadılar. Helal olsun. Göbek atan başkanlar gördüm. Ben işi yürütebilecek iyi bir aday görürsem çekilirim. İyi bir aday görmezsem özür dilerim diğer adaylardan. Bütün adaylar, bu ara süreçte çıkan çok iyi Galatasaraylılar. Sakın onları küçük gördüğüm hissedilmesin. Kendimce yeterli görmezsem aday olabilirim. Olurum demiyorum. Naz da etmiyorum. Bir taraftar olarak mazoist karakterim ortaya çıkar. Doktorlarıma ve aileme bakarsam… Filmin acıklı bölümüne girmeyelim." yanıtını verdi.
Genç oyuncuların gelişimini görünce büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Başkanımız Mustafa Cengiz, "Hocama bunun için teşekkür ederim. Yani gençler oynadıkça, hata da yapabilirler. Ben taraftardan rica ediyorum, o çocukları ezmeyin. Seyirci olmadığı için sosyal medya başladı. Çocukları idam ediyorlar. Lütfen istirham ediyorum, taraftarlardan yapmayın. Ne bir sosyal medya hesabım ne de kullandığım hesap var. Benim hiçbir hesabım yok. Benim yöneticilerime de söylüyorum. Ben hatta tweet atan yöneticilerimden rahatsızım. Bende senede bir şampiyon olursak hayırlı olsun diye tweet atıyorum. Benim mavi tık aldığımdan bile haberim yok. Hocam da çok mutlu ‘Keşke ben atsaydım Kerem kaçırmasaydı’ dedi. Ben de onu dedim. Gençler oynadıkça bizde çok mutlu oluyoruz. Biz yabancı düşmanı değiliz. Sağ olsun TFF de 2.yarı yabancı sayısını 16’ya çıkardı. Hocama da söyledim 14 yaptın ama yetmemiş 16’ya iyileştirdiler." dedi.
Oğulcan transferi konusunda Galatasaray Spor Kulübü olarak hukuk dışına çıkılmadığını dile getiren Başkanımız, "Oğulcan’a verilen cezada ilk maddeyi de son maddeyi de okudum. Rizespor Başkanı arkadaşımın da yanıldığı noktalar var. Ben iş alan da oldum, işveren de oldum hem devlette hem özel sektörde. Sizin sözleşmeniz var kurumunuzla. O sözleşmede diyor ki opsiyon 1 yıl uzatılır. Sizin gidiyor patronunuz tek taraflı SGK’ya veriyor. Ama siz de iyi bir iş bulmuşsunuz veya kafanızda daha iyi bir iş var. Bizimle alakası asla yok. Zaten kararda da ayartan kulüp olmadığımızı söylüyor aslında. Böyle bir şey yok. Bize ayartan kulüp diye ceza vermediler. Fakat Rizespor tarafından açılan davada, davalı bizde göründüğü için bizde bulunuyoruz ama diyor ki ‘Galatasaray ayartmadı!’ Sizle tek taraflı uzatıyor, sizde gidip diyorsunuz ki ‘hayır arkadaş bunu tek taraflı uzatamazsın sen.’ Sizde diyorsunuz ki ‘sen tek taraflı uzattıysan, ben de tek taraflı feshediyorum’ diyor. Olayın hepsi bu. Köle değil futbolcu. FIFA da açıkça diyor ki ‘Tek taraflı oyuncunun olurunu almadan imzalayamazsın!’ Herhangi bir spor hukukçusuna sorsalardı zaten bunu yapmazlardı. Buna isyan ediyoruz. Fakat sadece bana değil diğer kulüpler de çünkü TFF toplantısında ortaya çıktı ki diğer kulüpler de müthiş rahatsız UÇK’dan. Geliyor işte UÇK’ya kayıtlı 40-50 avukatı var. Aynı CAS gibi. Rastgele 3-4 tanesi oluyor. Ne oluyoruz yahu! Ne oluyoruz! Tarihte yok böyle bir ceza. Verilen 1 milyon 250 bin Euro ceza da ne biliyor musunuz? Kayseri Erciyesspor’a ödenen para. 6 maç ne biliyor musunuz? İşte oynamadığı maçmış. Allah Allah! Böyle tek taraflı bir karar mı olur!" ifadelerini kullandı.
Radamel Falcao'nun durumu ile ilgili gelen soruyu yanıtlayan Başkanımız Mustafa Cengiz, "İmza töreninde 60.000 kişi geldi stada. Falcao, tümüyle taraftarın talebiyle yapılan bir transferdir. Bundan utanıyor muyuz? Hayır. Bunu eleştiriyor muyuz? Hayır. O gün 60.000 kişi vardı. İstanbul sallandı, müthiş! Falcao’ya dedim ki ‘O kalabalığı sen gece göremedin. Gündüz görseydin İstanbul’un kilitlendiğini görürdün.’ İstanbul tarihinin 1 Mayıs mitingleri hariç en önemli etkinliğiymiş. Falcao bizim değerli bir topçumuz, çok değerli. Fakat eğrisi doğrusu sakatlıktan kurtulamadı. Bize geldiğinde de sakat değildi. Ya Monaco’da şaşırıyor. Bu çocuk kendini kanıtlamak için ilk maçlarda aşırı yüklendi, hazır değildi sırf taraftarın alkışını almak için... Monaco 8 milyon Euro teklif etti ama kabul etmedi. Söylemi neydi biliyor musunuz? Attığım golün anonsu yapıldığında sessizlikten bıktım dedi Monacolulara. Dünya desibel rekorunu izlemiş. Bunu görmek istiyorum dedi. Üst üste hızlı oynayınca adele attı. Önce dizinde problem vardı. İspanya’ya gitmesi için izin verdik tedavi görüp gelecek. Falcao çok karakterli bir oyuncu. Bizim tüm oyuncularımız çok karakterlidir. Bunu derseniz isim vermeyi sevmiyorum. Taraftarın kızdığı oyuncular var fakat hepsiyle oturup konuşuyorum. Hepsini halledeceğiz. Falcao düzelecek ve gelecek. Ama Falcao bize derse ki ‘Ben şu kulübü buldum. Transfer olmak istiyorum.’ Kendisine aslında çok teklif var özellikle Güney Amerika’dan... Fakat kendisi de istemiyor. Arabistan’dan da var. Kendisinin de onayladığı kulüp varsa, bizim de menfaatlerimize uygun olursa kabul ederiz." dedi.
Oyuncularımıza gelen tekliflerin ne durumda olduğu sorulan Başkanımız Mustafa Cengiz, "Mevcut kadromuzda çok değerli oyuncularımız var. Fakat Avrupa’da piyasa çok daraldı. Bir tek İngiltere’de hareketlilik var. Biraz İtalya’da hareketlilik var. Bildiğimiz piyasalar mesela Barcelona çok daraldı. Çok ciddi indirim yaptılar. İspanya’da bile çok büyük transferler yok farkındaysanız. Daha çok satmaya çalışıyorlar. Bize şu an da gıdıklamalar var ama henüz resmi bir teklif yok. İsim olarak veremem. Gıdıklamalar güldürmedi. Resmi teklif bekliyoruz." dedi.
Görevde olduğu süre boyunca Fatih Terim ile devam edeceğini söyleyen Başkanımız hocamızın sözleşmesinin sezon sonunda biteceği konusunda gelen soruya, "Hayır. Fatih Terim’in mukavelesi, biz devam edersek veya gelecek yönetim iptal ederse biter. Biz 2+3 yaptık. Yani 2.yılda bitmiyor devam ediyor opsiyon. Kira kontratı yaptıysanız bilirsiniz taraflar iptal edene kadar yürür. Biz orada mukaveleyi hocamla beraber yaptık. Hocam öyle olmasını istedi. Çünkü biz olmayız (bazıları inşallah diyordur şimdi). Olmayınca hocamı ihtar etsin diye. Otomatik kalkmıyor. Ben öyle bir şey düşünmüyorum açıkçası, düşünmem de. Hocamın onu demesi adrenalin, o andaki gerginlik. Ben buna saygı duyarım. Kavgada yumruk saymam onu söyleyeyim. Ben hocamla devam ederim. Ben burada 33 yıl kalayım, hocamla 33 sene devam ederim. Hocamın Galatasaray’a verdiklerini inkâr eden çarpılır" cevabını verdi.
Taraftarlarımızdan destek isteyen Başkanımız, "Çok büyük uğraşlar içerisindeyiz. Lütfen sosyal medyada hashtag açarken, amatörlere verilen desteğin 2 yıl ertelenmesi için hashtag açın. Faizlerin düşük olması için hashtag açın, daha ne söyleyeyim? Muhalefet partilerinin Bankalar Birliği ile yapılan anlaşmaya karşı çıkmamaları için hashtag açın. Bize siyasi destek de verin. Hepsi bizim dertlerimiz. Sadece futbolculara bireysel bazda hashtag açmayın. Özellikle taraftarımıza bunu söylüyorum." dedi.
galatasaray.org
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder