Gabon'un başkenti Libreville, Zambiya futbol tarihinin hem en büyük trajedisine, hem de en büyük başarısına ev sahipliği yaptı. Trajediden şans eseri kurtulan Kalusha Bwalya’nın unutulmaz başarı öyküsü de Libreville'de taçlandı.
Zambiya Milli Futbol Takımı, ülke tarihinin en büyük başarısına 2012 yılında ulaştı. Afrika Uluslar Kupası’nda rakiplerini birer birer eleyerek finale kadar ulaşan ekip, finalde Fildişi Sahili ile karşılaştı. Penaltılar sonucunda ilk kupalarına kavuştukları Gabon’un Libreville şehrinde, Zambiya tarihinin en trajik spor felaketinin; 1993’te yaşanan uçak kazasının enkazı da yatıyor. Gelin, hikayeyi en baştan inceleyelim...
27 Nisan 1993 günü Zambiya Milli Takımı, FIFA Dünya Kupası eleme maçında karşılaşacakları Senegal mücadelesi için Dakar kentine doğru yola çıkmayı bekliyordu. Lusaka şehrinden başlayacak uçuş, ilk molasını Kongo’nun Brazzaville bölgesinde verecek, ardından bir diğer yakıt ikmali için Gabon’un Libreville kentinde duracak, son olarak Fildişi Sahili’nin Abidjan şehrinde bekleyecek ve ardından Dakar’a hareket edecekti.
Uçuş için özel olarak hazırlanan Zambiya Hava Kuvvetleri’nin nakliye uçağı, ilk durağa vardıktan sonra motor arızası vermeye başladı. Pilotların, yolculuğun devam edebileceğine kanaat etmesinin ardından Gabon’a ulaşan kafile, burada yapılan yakıt ikmalinin ardından yeniden havalandı. Libreville şehrinden yapılan bu kalkış, Zambiya Milli Takım oyuncuları ve personelleri adına son yolculuk oldu.
Korkunç kazadan kurtulan olmadı
Uçakta, milli takımın 18 oyuncusu, teknik direktör Godfrey Chitalu ve yardımcısı, milli takım personelleri ve mürettebat ile birlikte 30 kişi vardı. Libreville’den yapılan kalkıştan çok kısa bir süre sonra uçağın sol motoru alev aldı. Kokpitte verilen yanlış bir uyarı sinyali sonucu pilot, çalışır durumdaki motoru kapattı ve havaalanından çıkmaya çalışan uçak tüm gücünü kaybetti. Korkunç kazada, uçakta yer alan herkes hayatını kaybetti.
İki isim şans eseri o uçakta değildi
O gün, Zambiya kafilesiyle olması gereken fakat uçakta yer almayan iki futbolcu vardı. Birisi, o dönem Anderlecht’te forma giyen ve sakatlığı sebebiyle kafilenin uçuş takvimine uyamayan, Chelsea’den tanıdığımız Charly Musonda’nın babası Charles Musonda’ydı. Bir diğer şanslı kişi ise kulübü PSV Eindhoven’dan milli takım kampı için ayrılık iznini bir gün sonrasına alan Kalusha Bwalya’ydı...
Bwalya takımına liderlik etti
Zambiya Milli Takımı tarihinin, kazada hayatını kaybeden teknik direktör Godfrey Chitalu ve Alex Chola’dan sonra en golcü oyuncusu olan Kalusha Bwalya, o dönem Avrupa sahnesinde yıldızını parlatan Hollanda futbolunda son günlerini geçiriyordu. 1988’de Seul’de düzenlenen Olimpiyat Oyunları’na katılan Bwalya, ülkesi Zambiya’nın sansasyonel şekilde futbol devi İtalya’yı 4-0 mağlup ettiği karşılaşmada 3 gol atmış ve bir halk kahramanı haline gelmişti. Her Zambiyalı gibi, arkadaşlarının kaybından doğan hüzün kendisini çok etkilemiş olsa da Bwalya’nın artık takıma liderlik etmek ve ülkenin acılarını sarmak gibi bir misyonu vardı...
1994 yılında Afrika Uluslar Kupası’na katılan Zambiya, Bwalya’nın liderliğinde C Grubu’nu lider bitirmiş ve ardından çeyrek finalde Senegal’i, yarı finalde ise farklı bir skorla Mali’yi devirerek finale yükselmişti. Final maçında öne geçmesine rağmen, dönemin fırtına gibi esen Nijerya’sına boyun eğen Zambiya takımı ülkenin yaralarına su serpse de, Bwalya’nın hikayeyi burada bitirmeye niyeti yoktu.
41 yaşında tarihe geçti
Futbolculuğunun son dönemlerinde, Zambiya Milli Takımı'nda "oyuncu-teknik direktör" olarak görev yapan Kalusha Bwalya, 2006 Dünya Kupası elemelerinde oynanan Liberya maçında tarihe geçti. İlk yarısı 0-0 biten mücadelenin ikinci yarısında kendisini oyuna sokan 41 yaşındaki yıldız isim, attığı frikik golüyle üç puanı haneye yazdırdı. Bu ikonik zafere rağmen kupaya katılma fırsatını küçük bir farkla kaçıran Zambiya’da Bwalya’nın teknik direktörlük dönemi bitiyor ve seneler sonra ülke futbolunun başına geçiyordu.
2008'de federasyon başkanlığına seçildi
2008 yılında yapılan Zambiya Futbol Federasyonu başkanlık seçimlerinde, medya ve kamuoyunun teşvikleri sonucu adaylığını koyan Kalusha Bwalya başkan seçildi. Kariyerinde bir kez Afrika’da yılın oyuncusu seçilmiş, gol krallıkları ve Hollanda Ligi’nde şampiyonluklar yaşamış efsanenin önderliğinde Zambiya futbolu, günden güne gelişim göstererek 2012 Afrika Uluslar Kupası’na hazırlandı. İki ev sahibi ülke tarafından organize edilen kupada Ekvator Ginesi’nin partnerliğini, trajik kazanın yaşandığı Gabon üstlendi...
2012 Afrika Uluslar Kupası’nda Zambiya fırtınası
Turnuvada A Grubu’nda bulunan Zambiya, ev sahibi Ekvator Ginesi, Libya ve Senegal ile karşılaştı. İki kez geriye düştüğü Libya karşısında puan alan, diğer iki güçlü rakibini deviren Zambiya, grubu lider bitererek çeyrek finale yükseldi.
Çok rahat geçen Sudan maçını 3-0 kazanan ekip, yarı finalde 2010 Dünya Kupası’nda Afrika’nın gururu olmuş Gana ile eşleşti. Taraflı-tarafsız tüm futbolseverlerin ağır favorisi Gana karşısında 90 dakika boyunca başarılı bir futbol sergileyen Zambiya, Emmanuel Mayuka’nın golüyle tarihinin ilk kupasını kazanmak için finale yükselerek Fildişi Sahili’nin rakibi oldu.
Finale trajedinin ev sahibi Libreville'de oynandı
Kaderin bir cilvesi olsa gerek... Final mücadelesinin oynanacağı şehir, 1993’te yaşanan trajedinin ev sahibi Libreville idi...
Tarihi finalde Drogba’lı, Gervinho’lu, Toure’li, Wilfried Bony’li, Max Gradel’li Fildişi Sahili, henüz Afrika Kupası’nı kaldırma başarısı gösterememiş Zambiya karşısında ağır basıyordu. Nitekim, üstün götürdüğü mücadelenin 69. dakikasında Gervinho ile bir penaltı kazanan ekip, şampiyonluk golüyle burun buruna kaldı. Topun başına geçen Fildişi efsanesi Drogba, kendisinden beklenmeyecek kadar kötü bir vuruşla şampiyonluk fırsatını tepmiş, 120 dakikada gol çıkmayan mücadele penaltı atışlarına kalmıştı.
Penaltılarda büyük heyecan
İlk 7 penaltı atışında ne Zambiya, ne de Fildişi Sahili hata yapmadı. 8. penaltı vuruşu için topun başına önce, Fildişi Sahili’nden Kolo Toure geldi. Metrelerce gerildikten sonra vuruşunu yapan Toure, kaleci Mweene’ye takıldı. Zambiya tarihinin ilk Afrika Uluslar Kupası artık yalnızca bir penaltı uzaklıkta, Rainford Kalaba’nın ayaklarındaydı. Şampiyonluk penaltısı öncesi kulübe de ve orta sahada kümelenen Zambiyalı futbolcular, marşlarını söylemeye başlamışlardı. Ancak Kalaba, neredeyse normal sürede Drogba’nın yaptığı penaltı vuruşunun aynısını yaparak büyük fırsatı tepti.
Tarihi boyunca iki kez çok yaklaştığı kupayı kılpayı kaçıran Zambiya, aynı kabusu tekrar yaşamaktan korkuyordu. 8. penaltılar için topun başına, belki de kariyerinin en iyi dönemini geçiren Gervinho geldi. Yıldız futbolcu, top ve kaleciyi ayrı köşelere gönderse de çerçeveyi bulamadı. Zambiya adına şampiyonluğun kaderi bu kez Stophira Sunzu’ya bağlıydı. Sunzu, net bir penaltı vuruşu ile ülke tarihinin ilk şampiyonluğuna ikonik imzayı attı.
Trajedinin yaşandığı kentte 19 yıl sonra yaşanan büyük zafer
Kazadan 19 yıl sonra, kazanın başkentinde, trajedinin tek şanslı üyesi Kalusha Bwalya’nın yönettiği Zambiya futbolu, tarihinin en büyük başarısına ulaşmıştı. Üstelik, bu başarıda teknik direktör koltuğunda oturan Renard, ilk döneminde başarısız olduğu Zambiya’ya Bwalya tarafından tekrar getirilmiş ve bu birliktelik çok eleştirilmişti.
Renard, şampiyonluğun ardından birlikte çalıştığı Bwalya’yı anlatırken, “Geçtiğimiz yüzyılın en iyi Zambiyalı futbolcusuydu. Bana ikinci şansı verdiği için çok eleştirildi. Zaferi ona adıyorum çünkü bizi yüceltti” sözlerini kullanıyordu.
Tarihe geçen zaferin ardından şampiyon kafile, yaşadığı büyük sevinci kenara koyarak 1993'te hayatını kaybeden Zambiyalı futbolcu ve personelleri andı. Hayatını kaybeden üyelerin kabirlerini ziyaret eden Zambiya Milli Takımı, Kalusha Bwalya önderliğinde kazanılan bu zaferi ülke halkına olduğu kadar kurbanlar ve yakınlarına da armağan ettiler
1993’te Senegal’e gitmek üzere havalanırken milli takımının kazasıyla sarsılan ülke, bu felaketten 19 yıl sonra Senegal’i yenerek başladığı zafer hikayesini, uçak enkazına birkaç dakika mesafede bulunan Angondje Stadyumu’nda kaldırdığı kupa ile noktaladı. Kalusha Bwalya, hem futbolcu, hem teknik direktör hem de federasyonun bir numarası olarak hizmet verdiği ülke futbolunun en büyük efsanelerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.
Kaynak : TRT SPOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder