Fenerbahçe'nin 23 yaşındaki kanat oyuncusu Bright Osayi-Samuel, sarı-lacivertli ekipteki bağın çok kuvvetli olduğunu söyledi.
Bright Osayi-Samuel, Fenerbahçe Televizyonu’nda yayınlanan ‘Günün Röportajı’ programının konuğu oldu.
Süper Lig'in 29. haftasında İttifak Holding Konyaspor karşısında alınan
3-0’lık galibiyette 1 gol kaydeden Bright Osayi-Samuel maça ilişkin
şöyle konuştu:
“Maça çok iyi başladığımızı düşünüyorum. Gerçek anlamda çok hızlı
başladık, baskı yaparken çok hızlıydık, rakibi hataya zorladık. İlk
20-30 dakikalık süre bizim için gerçekten çok iyiydi ve bu sürede de iki
gol bulduk. Tabii ki bu da bize özgüven kazandırdı. Skor üstünlüğünü
elde ettiğimiz zaman biraz geri çekildik, bu da rakibin baskılı
oynamasına sebep oldu. Fakat futbolda bu tarz şeyler normaldir. Üçüncü
golü de bulduktan sonra rahatladık, konsantrasyonumuzu bozmadık. Gol
yemememiz önemliydi. Herkesin iyi oynadığını düşünüyorum. Bu maçın bir
sonraki maçlar için özgüven kazandırması önemliydi.”
TAKIM İÇİNDEKİ BAĞ ÇOK KUVVETLİ
Takım içindeki birlik ve beraberlik ortamının takım kimyasının
oluşmasına doğrudan katkı sağladığına da değinen Samuel, “Buraya ilk
imza attığım zaman da söyledim; bu kulübün tutkusu gerçekten çok farklı.
Bunu buraya geldiğimde de gördüm. İngiltere’de oynadığım kulüpleri
kıyaslamam. Sadece galip geldiğinizde değil, kaybettiğimizde veya
berabere kaldığımızda bile takım içindeki bağ çok kuvvetli. Sizin de
ifade ettiğiniz gibi deplasmana gittiğimizde herkes Fenerbahçe marşları,
şarkıları söylüyor. Bu da takım içindeki kimyayı gösteriyor. Sadece
oyuncular değil takım çalışanları, hocalarımız hep birlikte bu atmosferi
yaratıyoruz. Bence bu gerçek anlamda çok büyük bir şey. Biz bunu bir
silah olarak kullanabiliriz. Gerçekleştirmek istediğimiz hedefler, ligi
kazanmak gibi yani bütün gerçekleştirmek istediğimiz hedeflerimiz için
büyük bir silah. Buraya geldiğim ilk andan itibaren çok iyi karşılandım
ve takım arkadaşlarım kendimi hep evimde hissetmemi sağladı. Bu da bana
özgüven ve kendimi göstermek için daha çok istek verdi.” dedi.
Her zaman kendini geliştirmeye çalıştığını ve her maçı bir öncekinden
daha iyi oynaması gerektiğinin bilinciyle sahada yer aldığı dile getiren
başarılı futbolcu, “Oynadığım maçlarda da şunu hissediyorum; önde
bastığımız zaman ve topa hakim olduğumuz anlarda tabii ki kendimi daha
fazla gösterme şansım oluyor. Topa ne kadar sahip olursak ben de kendimi
o kadar iyi gösterebilirim diye düşünüyorum. Şu ana kadar da iyi bir iş
çıkardığımı düşünüyorum. Ben her maça final maçı gibi bakmaya
çalışıyorum. İyi oynamadığımı düşündüğüm zaman onun üstesinden gelmem
biraz zaman alabiliyor. Aslında bu geliştirmem gereken bir özelliğim.
Daha önce oynadığım takımlardaki hocalarım da bunu bana söylüyordu. Bu
geliştirmem gereken bir özelliğim. Son oynadığımız maçta da ben kendimi
göstermek istedim. Dediğim gibi özgüvenli olup her zaman kendime inanmam
lazım. Takım arkadaşlarım da beni her zaman çok iyi motive etmeye
çalışıyor, kendime inandırmaya çalışıyor. Tabii ki Fenerbahçe beni
buraya transfer ederken bunun bir sebebi vardı. Benim gelişimime
inandıkları için beni buraya getirdiler. Ben de her hafta üzerine
koyarak, gelişerek devam etmek istiyorum. İstikrarlı olmam gerekiyor ve
maç maç bakmalıyım. Benim amacım bir maç iyi oynadıktan sonra bir
sonraki maç kötü oynamak değil. Benim amacım her zaman maç maç üzerine
koyarak ilerlemek.” şeklinde konuştu.
MERKEZDE BOŞLUK GÖRÜNCE ORAYA KOŞMALIYIM DİYE DÜŞÜNDÜM
Fenerbahçe formasıyla ilk golüne İttifak Holding Konyaspor karşısında
imza atan Osayi-Samuel, gol pozisyonu ve sonrasındaki sevinç gösterisi
için şu yorumu yaptı:
“Maçtan önce hocalarımızın biriyle konuşmuştum. O da bana rakip savunma
arkasına daha çok koşmam gerektiğini, topu sürekli ayağıma istememem
gerektiğini, o tarz savunma arkası koşuları daha fazla denemem
gerektiğini söylemişti. Pelkas topu aldığında biliyordum ki o bu tarz
paslar atabilecek kalitede bir futbolcu. Benim orada yapmam gereken
akıllı olup doğru anda doğru hareketi yapmaktı. Normalde ben daha çok
kenarda açık kanat bölgesinde koşu yapıyorum fakat o pozisyonda merkezde
bir boşluk gördüm ve hemen oraya koşmalıyım diye düşündüm. Pelkas’tan
pası aldıktan sonra da soğukkanlı ve sakin bir şekilde topu ağlara
yuvarlamam gerekti. Açıkçası çok çabuk gelişti. Topa çok fazla
dokunmayıp hemen vuruşu yapmam gerekiyordu. Golü atmak benim için büyük
bir rahatlama duygusuydu. O anı çok fazla hatırlamıyorum çünkü çok çabuk
gelişti. Ama gerçek anlamda çok rahatlamış ve mutlu hissettim. Gol
sevincimizde de herkes çok mutluydu. Herkes benim gol atmış olmamdan
dolayı çok mutluydu. Bir de hatırladığım bir şey var, yere eğilip
Tanrı’ya şükrettim çünkü ben her zaman Tanrı’ya teşekkür ediyorum,
şükrediyorum. Gol attığım maçlarda da bunu yapıyorum."
BU TARZ KOŞULARI DAHA FAZLA YAPMALIYIM
Bright Osayi-Samuel, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Bu tarz koşuları aslında daha fazla yapmalıyım. Yeteri kadar yaptığımı
düşünmüyorum. Dünkü maçta da yaptım ve karşılığını aldım aslında. Bundan
ders çıkarıp öğrenmem gerekiyor. Daha fazla bu tarz koşuları yapıp gol
pozisyonlarına girmem gerekiyor.”
Pelkas’ın maç içinde yaşadığı talihsiz pozisyonla ilgili Bright-Osayi
Samuel, “Tabiki bir insanı öyle bir durumda görmek hiç hoş değil,
arkadaşınız olsa da olmasa da. O an herkes çok korktu. Ne olduğunu
anlamaya çalıştı. Daha sonra onun iyi olduğu görmek hepimizi çok mutlu
etti. Takımın ana oyuncularından, iyi oyuncularından bir tanesi.
Özellikle bu sıkışık dönemde bu tarz oyuncuların eksikliği hiç iyi
olmuyor ki, rakibiniz olan takımlarda maçlarını kazanmak istiyor. Onun
iyi olması bizim için büyük bir mutluluktu, hem ona hem maça sevindik.
Bir sonraki maçlar için özgüven kazandık.” dedi.
Ligin kalan sürecine dair konuşan başarılı isim, “Diğer takımların ne
yaptığına bakmadan kendimizi odaklanmamız gerekiyor. Tabiki lig
tablosuna bakıyoruz ama bizim yapmamız gereken kendimize bakmak. Nasıl
oynamamız gerektiğini bilmek ve kendi oyunumuzu oynamak. Puanları
aldıkça özgüven gelecektir. Rakiplerimizde önümüzdeki haftalarda puan
kaybı yaşadığında şampiyonluk şansımızı arttıracağız. Hala çok fazla maç
var. Her hafta her takım puan kaybedebiliyor. Sakin kalıp, panik
yapmamalıyız. Kendimize odaklanıp, adım adım ilerlemeliyiz”
değerlendirmesinde bulundu.
Taraftarlardan maç sonu aldığı yorumlarla ilgili Bright-Osayi Samuel,
“Yorumları okuyorum, ailem de okuyor. Bazı yorumlar Türkçe olduğu için
onları çevirtmem gerekiyor. Bana inandıklarını söylüyorlar, destek ve
özgüven veriyorlar. Bu tarz yorumlar aldığınızda söylenenleri kanıtlama
ihtiyacı hissediyorsunuz. İyi oynamadığım zamanlarda bile arkamda
olduklarını söylüyorlar. Önümüzde çok uzun zaman var ama ben özgüvenli
olduğumda kendimi çok iyi gösterebildiğimi düşünüyorum. Taraftarların da
koşulsuz bir şekilde arkamda olduklarını hissettiriyorlar. Gerçekten
benim için çok önemli” dedi.
BABAM ESKİDEN BERİ FENERBAHÇE TARAFTARI
Maçtan sonraki aile konuşmasına da değinen oyuncumuz, “Onlar da çok
mutluydu. Babamla konuştum. Kendisi biraz çılgındır açıkçası, her maçı
çok ciddiye alıyor. 5-6 gol atsam bile bana yeterli değil, diyor. Her
zaman çok çalışmamı istiyor. Oynadığım her maçı birlikte analiz
ediyoruz. Genel olarak bütün ailem, ablalarım çok mutluydu. Bunu her
hafta yapmamı istiyorlar.
Babam gençlik yıllarında birlikte yaşadığı birinin çok koyu bir
Fenerbahçe taraftarı olduğunu söylemişti. Birlikte çok fazla Fenerbahçe
maçları izlerlermiş. Dolayısıyla babam eskiden beri Fenerbahçe
taraftarı” diye konuştu.
TECRÜBELİ OYUNCULARDAN DİNLEYİP ÖĞRENMEYİ SEVİYORUM
Kişisel özellikleri ve gelişimi ilgili Bright-Osayi Samuel, “Yeni bir
ortama girdiğim zaman öncelikle biraz sessiz olurum. Rahat hissettiğim
zaman kendimi gösteririm. Genellikle ortamdaki gürültücü kişi değil,
sessiz olan kişiyimdir. Tecrübeli oyunculardan dinleyip öğrenmeyi
seviyorum. Bugün mesela Gustavo’yu antrenmanda izledim. En ufak bir şeyi
bile herkesten talep ediyor, onu sahada görmek istiyor. Bu da benim
için çok güzel tecrübe. Bu tarz şeyleri gözlemleyip öğrenmeye
çalışıyorum. Futbolu gerçekten çok seviyorum. Ailemle yürürken bile
birkaç kişinin top oynadığını görsem, durup birkaç dakika izlerim.
Antrenmanlarda futbolumu geliştirecek en ufak bir şey bile öğrensem,
benim için önemli. Sadece Gustavo’yu değil, Ozan ve birçok oyuncuyu
izlemeyi seviyorum. Çok büyük bir şey olmasa bile benim oyunuma büyük
bir katkısı olabilir. Ya da ben, benim oyunumu nasıl geliştirebilirim
diye farklı bir açıdan bakıp, kendime çıkarımlar yapmaya çalışıyorum”
dedi.
Takımın en eğlenceli kişisi kim? soruna Osayi “Aslında birkaç kişi
diyebilirim. Cisse, kendisi çok komik. İngilizce konuştuğumuz için en
yakın oyunculardan biri. Ona çok gülüyorum. Mame Thiam çok komik. Beni
burada en iyi karşılayan oyunculardan biriydi. Türklerde çok eğlenceli
ve komik. Mert mesela, çok çılgın, deli aynı zamanda çok sıcakkanlı.
Herkes beni çok iyi karşıladı diyebilirim. “ yanıtını verdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder