Fenerbahçe Basın Sözcüsü Alper Pirşen, Aytemiz Alanyaspor maçında kural hatası yapıldığı yönündeki itirazlarının reddedilmesiyle ilgili açıklama yaptı. Pirsen, "Tahkim Kurulu'na başvuracağız ve en kısa sürede sonuç bekliyoruz" dedi.
Alper Pirşen, Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim
Kurulu’nun Aytemiz Alanyaspor maçı kural hatası başvursuna ilişkin
verdiği kararı Fenerbahçe TV’de değerlendirdi.
Alper Pirşen’in açıklamaları şu şekilde:
“Herkese iyi günler diliyorum. Şu kararları gördüğümüz zaman iyi bir gün
geçirebilir miyiz bilmiyorum. Tüm taraftarlarımız gibi ben de hem çok
üzgünüm hem de çok kızgınım. Kararın az önce gerekçesi de geldi elimize.
İnceledik, ilk tespitlerimizi yaptık. Gün içinde Tahkim Kurulu’na
başvurumuzu yapıyoruz. En kısa zamanda Tahkim Kurulu’nun karar vermesi
için tüm girişimlerimizi yapacağız. Burada şöyle bir alışkanlık var; MHK
görüşünün dışına çıkılmaması yönünde yıllardır bir uygulama var TFF
yönetim kurullarınca. Kural hatası olduğunda MHK’yi kaba tabirle ofsayta
düşürmemek için ne derse kabul eden bir uygulama, bir anlayış var.
Bunun tek istisnası Beşiktaş’ın başına daha önce gelmişti.
Kasımpaşa-Beşiktaş maçında bir kural hatası gerçekleşmediğine dair
MHK’nin görüş vermesine rağmen maç yönetim kurulu kararıyla tekrar
edilmişti. Onun dışında benim hatırladığım TFF tarihinde bunun aksi
yönünde bir uygulama yok. Dolayısıyla yöneticileri burada bir miktar
eleştirebilirim ama esas aslında MHK’nin gerekçesini okuduğumda
gerçekten daha da dehşete düşüyorum. Birkaç gündür kuralların yeterince
iyi bilinmediğiyle ilgili vurgular yapıyordum ama görüyorum ki gerçekten
geçen tüm süreye rağmen hatalarının daha farkında değiller ve düzeltme
biçimleri bile aynı şekilde daha büyük bir hata olarak göze çarpıyor.
Şöyle ki; gelen gerekçeden hızlıca birkaç önemli kısma değinmek
istiyorum. Biz hem başvurumuzda hem de geçtiğimiz günlerde medyaya
yansıyan beyanatlarda şunu vurgulamıştık: Konu oyuncunun ofsayt olup
olmaması değil, orada hakem yorumu devreye girer ki bizce pozisyon
penaltı. Bunun örneği 2 sene kadar önce Tottenham-Arsenal maçında
gerçekleşmişti, o örneği de verdik. Pozisyonun nasıl sürdürülmesi
gerektiğiyle ilgili görüşümüz hala aynı, penaltı ama konu kuralın yanlış
uygulanması. O da nedir? Kural bu tip bir pozisyonda sadece ofsayt
çizgisi çizilerek karar verilemez, mutlaka hakemin saha içi kontrol
dedikleri OFR (on-field review)’yi bizzat gerçekleştirmesi lazım. Yani
taraftarların hep ‘VAR’a gitsene’ dediği şey aslında OFR (on-field
review) olarak adlandırılıyor. Hakemin gelip küçük bir monitörden
pozisyonu izlemesi ve kendi süzmesi gerekirken bu işlemi VAR hakemi
kendi kendine yaptı, ofsayt çizgisi çizip ‘bu pozisyon ofsayt’ deyip
işin içinden çıktı. Şimdi gelen gerekçeli kararı okuduğumda daha da
dehşete düşüyorum. Kuralda açıkça hakemin bu incelemeyi yapması
gerektiği, mecbur olduğu yazmasına rağmen başka bir kurala atıf
yapmışlar. Şunu diyorlar; ‘Çok açık ofsayttı o yüzden VAR incelemesi
kafiydi.’ Arkadaşım çizgi bakımından açık ofsayt olduğunu biz de
anlıyoruz. Konu bu değil. Konu ofsaytın yorumlanması noktasına
sıkışıyor. Bu da orta hakemin yani müsabakanın baş hakeminin karar
vermesi gereken bir konu. Biz bu inceleme yapılmalı diye kural hatası
diyoruz. Günlerdir konu ‘penaltı mı değil mi’ye indirgendi. Ama aslında
bizim başvurumuzun temeli başka bir şeydi. Bunu tekrar etmek istiyorum.
Maalesef halkımız okumuyor. Sadece başlıklarla hareket ediyor. Tekrar
ediyorum, hakemin bizzat izlemesi, süzmesi ve ona göre penaltı veya
değildi demesi gerekiyordu. Bu işlemi yapsaydı vereceği karar hakem
hatası olurdu. Bu işlemi yapmadığı için sadece VAR hakeminin beyanatıyla
hareket ettiği için bu bir kural hatasıdır. Hala ısrar ediyoruz bu
iddiamızda. Bu arada hem medyada hem futbolseverler arasında ciddi bir
bilgisizlik var. Geçtiğimiz günlerde duayen diyebileceğim gazetecilerin
ve hakem yorumcularının yazdıklarını okuduğumda kuralları yeterince
okumadığını ve güncellemeleri takip etmediklerini görüyorum. Bu beni
çok üzüyor Türkiye’de yanlış bir kamuoyuyla, yanlış bir algıyla maalesef
hükümler verilebiliyor, insanlar eleştirilebiliyor veya insanlar bazı
dertlerden kurtarılabiliyor. Mesela ‘2019 yılında böyle bir şey olmuştu,
o zaman olmamıştı’ vs. diyorlar. Bakın bu kural kitapçığında 2020-2021
sezonunda bu tip durumların mutlaka ve mutlaka orta hakemin OFR
denetimine tabii olduğu yazıyor. Daha önce tavsiyeymiş, yüksek tavsiye
olarak yazılıyor. Bu sene o yüksek tavsiye maddesi üzeri çizilmiş hatta
kural kitapçığında da en öne çıkarılan değişikliklerin başında geliyor.
Şunu diyor; ‘orta hakem incelemesi lazım. Burada da ofsaytta müdahale
diyor, tam da bizim olayımızı değerlendiriyor. Burada inanamadığım bir
şekilde MHK görüşünde hala ve hala ‘açık bir ofsayt olduğundan hakem
incelemesine gerek görülmemiştir’ gibi ifadelere yer alıyor. Bu bile
bilgisizliğin ne seviyede olduğunu, kuralın halen bilinmediğini, aradan
geçen günler ve saatlere rağmen halen okunup anlaşılıp ayıbın da
örtülemediğini gösteriyor. Ayıbın örtülmesine gelince önemli bir şeyler
daha söylemek istiyorum. Yine MHK görüşünde öne çıkarılan ve Yönetim
Kurulu kararında öne çıkarılan yerlere bakıyorum, bu gerçekten çok ayıp
bir şey. Her şey ek raporlarla düzeltilmeye çalışılıyor. Hakemin sıcağı
sıcağına veya gözlemcinin, temsilcinin sıcağı sıcağına yazdığı raporlar
bakıyorlar ki problem yaratacak defaatle ek rapor alınıyor bu
insanlardan. Bu yeni bir ayıp örtme yöntemi oldu maalesef, çok üzülerek
görüyorum. Bu geçen sene de başımıza geldi. Bakın beyler bu şekilde ayıp
örtülmez, zaten örtemiyorsunuz. Kuralı bilmediğinizin açık bir ispatı
olarak yazdığınız gerekçeler hala gülünç! Türk futbolunun geldiği nokta
zaten bu bilgisizlik ve liyakatsizlikten kaynaklanıyor. Gerçekten
haliniz içler açısı. Sonra herkes birbirini suçluyor, ‘niye futbol bu
kadar kötü?’ diye. Bir kere başta hakemlerimiz çok kötü, bunu kabul
edelim. Bunun için belki ceza verirler bana TFF’den ama hiç umurumda
değil. İnanın bana hakemlerimiz çok kötü, sahada oynanan futboldan bu
kural hataları veya maçlardaki kritik hakem hatalarına kadar her türlü,
vaka her hafta öne çıkıyor. Herkes futbola karşı güvensiz, bunun en
temel sebebi de hakem ve hakem camiasıdır. Bu da 20-25 yıllık birikimin
sonucudur. Bunu da söylemem lazım. Bakın bu sezon tek kural hatasızlığı
değil, 2 ay önce yanılmıyorsam şubat ayındaydı, Samsunspor-İstanbulspor
maçında tabii 1.Lig olunca gözden kaçtı, hakem oyuncuya ilk sarı
kartını göstermesine rağmen ikinci sarı kartla oyundan atıyor, sonra
yine aynı uygulamalarla yani ek rapor alma yöntemleriyle ayıp ortadan
kaldırılıyor, ‘ya ben aslında doğrudan kırmızı kart gösterdim’ gibi
hakem olayı döndürüyor. Niye maç iptal olmasın diye, bütün dert bu.
Aman kimse üzülmesin, aman kendileri eleştirilmesin. Arkadaşlar,
bazıları yanacak ki bu sistem düzelecek. Bu şekilde hep ayıp örterek,
birini kollayarak yani bu insanlar da futboldan gelir elde eden
insanlar, ciddi sorumlulukları var, çok büyük de bir ekonominin tam
kalbinde oturuyorlar. Kusura bakmayın ama bu kadar hatayı, bu kadar iş
bilmezliği kaldıramaz bu sistem. Ondan sonra da futbola karşı ilgisizlik
ve güvensizlik başlıyor. Zaten balık baştan kokar. Bu bilgi ne kadar
biliniyor bilmiyorum ama yalan derlerse çıksınlar yalanlasınlar. FIFA
kokartı için başvurup, FIFA’nın VAR eğitimlerinden, sınavından geçemeyen
şahıs şu anda Türkiye Futbol Federasyonu’nun VAR koordinatörü. Yani
orada FIFA’da VAR sınavlarını geçemeyince bu istifa ediyor, hakemliği
bırakıyor ve gelip VAR koordinatörü oluyor. Şimdi o koordinatörün
elindeki VAR hakemlerinden doğru bir uygulama bekliyoruz. Ve halen
yaptıkları savunmalar da gülünç.
Bunun teknik detaylarını merak eden gazeteci arkadaşlar ararlar,
hepsiyle tek tek konuşurum, tartışırım. Gerçekten teknik konular ama
biraz okumaya, biraz da gerçekten kafayı yormaya bakar. Hiç
ilgilenmezseniz yanlış bilgilerle ortalıkta insanları maalesef yanlış
yönlendirirsiniz. Hakem camiası gerçekten iyi bir noktada değil. Eğer
böyle giderse önümüzdeki sene, nasıl ki futbolcularımızın yetersizliğini
gittik yabancı futbolcular getirerek, örttük. Yabancı hakemlerin de
artık ciddi ciddi gündeme gelmesi lazım. Bu insanlar Türkiye
standartlarında çok ciddi paralar kazanıyorlar ama işlerini layıkıyla
yapmıyorlar maalesef üzülerek görüyorum. Kuralları bilmek tenezzülünde
bile bulunmuyorlar.
Bunun dışında bu hakem hataları, artık son noktaya geldik. Sinirimiz,
öfkemiz belki en üst noktada. Yıl içinde dönem dönem belirli konularda
konuştuk ama Fenerbahçe’yi bir sürü konuda eleştiriyorlar. Futbolcu,
teknik adam vs. Fenerbahçe’nin bugün sahada en az 10 belki 15 puanı gasp
edilmiştir hakem hatalarıyla, hem de çok bariz hakem hataları ile.
Verilen penaltılar, verilmeyen penaltılar. Sayılan goller, sayılmayan
goller. Yarışmada gerçekten ciddi bir dengesizlik yaratılıyor.
Taraftarda bize ‘masaya yumruğunuzu vurun’ sanki yumruğu vurduğunuzda
masada 20-25 yıllık hakem camiasını sanki bir anda sıfırlayabiliriz gibi
bir algı var. Artık bu isyan, yöneticiler olarak bir yere kadar
dayanıyoruz, dayanıyoruz ama taraftarda bizde bir gün duramayacak
noktaya geleceğiz. TFF hakem camiasına çeki düzen versin. Baştan kokan
balıkları tek tek temizlemesi lazım. Bu karar üzerinde de Tahkim’in
gerekeni yapacağını, yapacağımız hukuki detaylı açıklamaları
değerlendireceğini, bu kararı düzelteceğini umuyorum. Bence artık konu
teknik noktadan biraz daha hukuk noktasına kaymış halde. Çünkü üzerine
tartışılan konu biraz daha hukuki konu. Bu tartışmayı Tahkim nezdinde
yapacağız. Bir duruşma isteyecek, ben de gidip bilgi aktarımı yapacağım.
Taraftarımız inanmaya devam etsin. Bir yandan da maçlar oynanmaya devam
ediyor. Gereken her şey yapılacaktır.
Son olarak bir şey daha eklemek istiyorum. Bu sene ortaya çıkan ciddi
hakem sıkıntıları, Fenerbahçe’nin giden puanları, sahada ucu ucuna bir
sürü kaybedilen puan, dönem dönem takımın da kötü futboluyla belki arka
planda kalan hatalar. Bakın sezon başında ‘Rıdvan Dilmen’ sezonu
denildi. Klasik bir yakıştırmadır, ‘fenerasyon’ dendi. Hep sezon
başlarında Fenerbahçe aleyhine hep bu yakıştırmalar yapılır. Sezon
sonunda da Fenerbahçe şampiyon olmadığında herkes susar, kıs kıs güler
ve gider. Bu, bundan sonra daha ilk günden ağır bir şekilde
cezalandırılmalı. Bu tip manipülatif hareketler cezalandırılmalı.
Görüyoruz ki sahada hiçbir zaman Fenerbahçe lehine bir şeyler olmuyor.
Biz zaten kayrılmak istemiyoruz. Belki taraftarlarımız tarafından da
eleştirilebiliyoruz. Fazla çirkinleşmeden davranmaya çalışıyoruz,
kayrılmak istemiyoruz ama bu kötü futbol yönetimini de hak etmiyoruz.
Fenerbahçe olarak doğruları yapmaya çalışıyoruz. Ekonomik olarak birçok
şeyi doğru yapmaya çalıştık. Futbol takımına olabildiğince çeki düzen
verdik ama karşılığında bu kadar kalitesiz bir hakem yönetimi,
kurallardan bihaber insanlarla muhatap kalmak istemiyoruz.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder