A Milli Futbol Takımı Teknik Direktör Şenol Güneş, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2020) için belirlenen aday kadroyu açıkladı. Deneyimli çalıştırıcı, kadroya çağrılan ve çağrılmayan oyuncularla ilgili soruları da cevapladı.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Şenol Güneş, 2020 Avrupa Şampiyonası'nda (EURO 2020) başarılı olacaklarına inandığını söyledi.
Güneş, EURO 2020 öncesinde Antalya'da gerçekleştirilecek ilk etap kampının kadrosunu duyurduğu çevrim içi toplantıda, basın mensuplarına açıklamada bulundu.
Sözlerine Ramazan Bayramı'nı kutlayarak başlayan Güneş, Türkiye'nin büyük bir ülke olduğunu ve milli takımın ülkeyi temsil ettiğini hatırlattı.
"Büyük hayallerimiz için büyük adımlar atmayı düşünüyoruz"
Ay-yıldızlı takımı korumanın ve sahiplenmenin asli görevleri olduğunu vurgulayan Güneş, "Başarımızın toplumumuzda güven getireceğini biliyoruz. Hedefimiz, umutları mutluluğa çevirmekti. Başarı istiyorduk ve bunda mesafe aldığımızı düşünüyoruz. Hedefimiz ve planımız belli. Biz büyük bir aileyiz, futbolcular bizim çocuklarımız. Birlikte olduğumuzu unutmayalım. Farklılıklarımız olacak ama bütünlüğümüz bozulmayacak. Futbol ortak değerimiz, tartışacağız ama birlikte yarışacağız. Sevdamız da imtihanımız da büyük. Türkiye kazanırsa biz de kazanacağız. Türkiye için kazanmak istiyoruz. Büyük hayallerimiz için büyük adımlar atmayı düşünüyoruz. Zaman ve sabır en büyük ilacımız olacak, çok çalışacağız. Gurur duyulan, inançlı, skor üreten bir takım olmak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Futbolun yaşanan olumsuzlukları unutturmayacağını ama insanlara umut vereceğini dile getiren Güneş, şöyle devam etti:
"Spor birlikte davranmanın önemini hatırlatır. Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası insanları bir araya getiriyor. 3,5 milyar izleyicisi var, bu da önemini ortaya koyuyor. Din, dil, ırk farkı olmadan milyarlarca kişinin aynı duyguyu hissetmesinin tadını yaşayacağız. Kadro dışında kalan isimlerin buraya kadar verdikleri emeğe teşekkür ediyorum. Bu kadroya çağrılma ihtimalleri bulunan oyuncular çalışmaya devam etsin, hepsini takip ediyoruz. Geniş kadroda birçok oyuncumuz var. İnatçıyız, kenetlendik. Umudumuzu kaybetmeden yarışacağız. Birlik olup ortak hayal kurunca her şeyi başardığımızı gösterdik, bunu tekrarlayacağız. Yüreğimizdeki umutla yaşayacağız. Kurduğumuz hayallerle buraya geldik, hayallerimizi gerçekleştirerek buraya geldik. İnsanımız her alanda en iyisine layık. Biz de futbol alanında en iyisini yapmaya çalışacağız.
Güzel oyun göstereceğiz. Gruptan daha yukarılara çıkmak için olağanüstü gayretimiz olacak. Avrupa Şampiyonası çok önemli, her turnuva önemli. Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nda iddiasız olma düşüncemiz yok. Avrupa Şampiyonası'nda denk takımlarla oynayacağız. Bizden bir kademe yüksek olarak İtalya'yı görüyorum. Diğer takımlar da güçlü takımlar. Her takımın çıkabileceğini düşünüyorum. Alacağımız bir galibiyet gruptaki dengeleri yerinden oynatacaktır. Birinci ve ikinci çıkma durumu dışında en iyi üçüncü de çıkabilecek. Bu grupta ne olacağı hiç belli olmaz. FIFA sıralamasında bu ülkeler iyi durumda. Onlara karşı üstünlük sağlarsak sıralamada da iyi yerlere geliriz."
Cenk Tosun, Salih Uçan ve Caner Erkin'in milli takıma çağrılmaması...
Şenol Güneş, sakatlıkları nedeniyle Cenk Tosun ve Salih Uçan'ı milli takıma çağıramadığını belirtti.
Caner Erkin'in kadroya çağrılmamasıyla ilgili soruyu 68 yaşındaki teknik adam, "Sol bek seçiminde zorlandık. Caner, bizim için çok değerli bir oyuncu. Katılım, istek olarak çok iyi olduğunu düşünüyorum. Verim olarak ise beklentimizin altında kaldı. Caner Erkin'in oyun olarak istekli olmasına rağmen defansif açıdan zayıf kaldığını gördük. O yüzden Rıdvan Yılmaz'ı tercih ettik." şeklinde cevapladı.
Berat, Mert Çetin, Adem Büyük, Muhammed Demir, Hakan Arslan...
Kadro için birçok isim düşündüklerini ifade eden Şenol Güneş, şunları kaydetti:
“Hepsini açıklamadık. İnandığımız bildiğimiz yolda gidiyoruz. Trabzonspor’da Berat var, 4 maçtır oynamıyor. Gençlerbirliği’nde Berat ve Mert Çetin’i beğenmiştim. Mert, Roma’ya gitti, Berat da Trabzonspor’a gitti. Genç oyunculara tolerans tanıyabiliriz. Ama mesela Allah korusun, Burak Yılmaz olmazsa Muhammed Demir olur, Adem Büyük olabilir. Burada durum farklı oluyor. Ben gol kralı olan Okan Yılmaz’ı 2 sene kadroya almamıştım. 3. senesinde Konfederasyon Kupası’nda kadroya almıştım, çok da iyi oynamıştı o dönemde de. Kadroda tabii ki eleştiriler olacak. Kağıt üzerinde baktığınız zaman grupta İtalya lider olur, diğerleri çekişir diyebiliriz. Ama ben liderlik istiyorum. İsviçre hücum yanı iyi olan, Galler ise savunması iyi olan bir takım. İtalya her ikisini de yapabilen takım. Tabii ki hepsinin zaafları da var. Koşullarda zorluklar olsa da, Dünya Kupası Elemeleri’nde oynadığımız 3 maçta iyi puan topladığımızı düşünüyorum. Ama bugün sorsanız hangi maçtan 3 puanla ayrılırsınız diye, herkes Letonya der. Ama o maçta 3 puan alamadık. Bu kamp organizasyonu, sezon başında yapıldı. Bunu yaptıktan sonra ‘Bunu değiştir’ diyorlar. İnsanlar bir şey talep edip işler kötü gidince suçlu aramamalı. Manchester United 2 gün önce maç yaptı, dün de maç yaptı. Bizde olsa yer yerinden oynar. Sezon başında bazı takımların oyuncuları koronaya yakalandı, sonra başkalarına oldu. Bunların hepsi olabilir. Başarısızlığa mazeret bulmak yerine başarı için çözüm bulmak gerekiyor. Bütün kulüplere aynı mesafedeyim. Ligin dizayn edilmesiyle ilgili sezon başında plan yapılır. Takımların başarı ya da başarısızlıkları planlamadan sebep değil. Hakem tepkisini de doğru bulmuyorum. Şampiyonluk herkesin başarabileceği bir durum. Ekonomik durum her sene büyüyorsa, bunun da sebebini federasyonda bulmayın. Maç kaybettiğinizde hakem hatası olabilir. Ama suçlamaların başarı ya da başarısızlık sebebi olarak gösterilmesinin, futbolun özüne aykırı olduğunu düşünüyorum. 30 kişiyi 26’ya düşürürken mevki ve takım ihtiyacına göre belirleyeceğiz. Bunun dışında sakatlık ya da olağanüstü durumlara göre hareket edeceğiz. Ayrıca takımlar tatilde olacak ve yalnızca Ümit Milli Takım’dan oyuncu alabiliriz. Ama ben Dünya Kupası’na gittiğimizde 2 kişi fazladan götürdüm yanımda. Kadroya girmeseler bile orada olmak başka bir duygu. Orada olmak bir oyuncunun hayatını olumlu etkiler. Kadroya alınmayanlarla ilgili konuşulabilir ama gerek yok. Çünkü oyuncular da biliyor bunların keyfi olmadığını. Arayıp konuştuğum bazı arkadaşlarımızı kadroya alamadığım için üzgünüm. Dün düşünmediğim oyuncu, yarın kadroda olur. Futbolda bunlar var. Kadroya almayalım düşüncemiz olmadı. Burada olması gereken oyuncular var. Kim alınmadı diye konuşursak daha farklı yere gider. Salih ve Musa çok beğendiğim oyuncular. Ama şu anda kadroda yoklar. Belki seneye direkt oynayacaklar. Hakan Arslan yaşı ve mevki itibariyle direkt düşünsem kadroya alacaktım. Uğur Çiftçi’yi düşünebilirdim sol bekte. Benim de içime sinmesi gerekiyor ama kadronun.”
Güneş, yapacakları hazırlık maçlarında tüm oyuncuları dengeli kullanmak istediklerini, İtalya karşılaşmasında en iyi kadroyla sahada olacaklarını aktardı.
İlk hedeflerinin gruptan çıkmak olduğunu belirten deneyimli çalıştırıcı, şunları kaydetti:
"Üç rakibimizin de analizini yaptık. Futbol sürprizlere açık. Futbolun heyecanı çok güzel, keyif veren bir olay. İnsanları güzelliğiyle şaşırtmalı. Bu ortak bir oyun, zevk alamıyorsanız orada ne işiniz var. Oyuncularımıza hep birlikte destek olacağız. Kampta 2-3 günde bir oyuncularımıza test uygulayacağız. Aşıyla ilgili Sağlık Bakanlığımız öncelik tanıdı. Hastalığı geçirenler için zaten aşıya gerek olmuyor. Ben ayrım yapılmasını istemiyorum, herkesin aşı olması lazım. Oyuncularımız, pandemide evinde oturan insanların zihnindeki travmayı silebilecek zemini hazırlıyor. Evlerimizde gergin, mutsuz, huzursuz insanlarımıza bir nebze olsun nefes alma şansı veriyor."
Oyuncu tercihlerini yaparken, yedek bekletmeyi düşündüğü futbolcular için tecrübelilere göre gençleri seçtiğini vurgulayan Güneş, Beşiktaş ile Fraport TAV Antalyaspor arasında oynanacak Türkiye Kupası finalinin tarihi düşünülmeden kamp tarihinin seçilmiş olması eleştirilerine şu şekilde yanıt verdi:
"Erken kampla ilgili haksızlık çok oluyor. Eleştirinin boyutu bazen fazla oluyor. Organizasyonlar bugün değil sezon başında yapıldı. Gelecek sezonun planlaması da şimdi yapıldı. Bunu yapıyoruz, sonra değiştir diyorlar. Böyle bir şey yok. 4 Mayıs'ta da boşluk vardı ama takımlar 18'ini istedi. İnsanlar bir şey talep edip sonra suçlu arayacaksa olmaz. Takımın formsuzluğu, sakatlığı ya da başka sebepler hepsi olabilir ama başarısızlığa mazeret bulmak için uğraşılacağına başarı için bir şeyler yapılmalı. Ben hiçbir kulübü diğerine tercih etmem ama planlamalar sezon başında yapılır. Hakemlere de ben tek sebep bulmuyorum. Şampiyonluk herkesin ayağına geliyor, herkes kullanabilir. Siz bunu sürekli yapıyorsanız sorun sizde. Ekonomik sorun her sene varsa ve sizin borçlarınız büyüyorsa buna sebep başkasını bulmayın. Bu durumlar ürünü düşürüyor."
"UEFA nezdinde güçsüz değiliz"
Şenol Güneş, UEFA'nın 2021 Şampiyonlar Ligi finalini İstanbul'dan Portekiz'in Porto kentine alma kararına ilişkin de açıklamada bulundu.
Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapmayı hak ettiklerini ve bu yolda hem devletin hem de federasyonun çok iyi çalıştığını aktaran Güneş, "Atatürk Olimpiyat Stadı'nı hazırladık. Olağanüstü koşullar var, pandemi nedeniyle ertelendi. Seyirci alınmayacaksa bunun yararlı olacağını düşünüyorum. Hakkımız baki kalarak tekrar olacak. 2023, çok anlamlı bir yıl. Seneye de UEFA Süper Kupa finali olacaksa benim için çok olumsuz değil. Elimizden alındı diye düşünmüyorum. UEFA nezdinde güçsüz değiliz. Bu sene Şampiyonlar Ligi finalini alsaydık statta izlenmeyecekti ama taraftarın olduğu bir final daha iyi olacaktır." diye konuştu.
"Dünya Kupası'nı yüzde yüz garanti etseler onu tercih ederdim"
Şenol Güneş, Dünya Kupası'nı Avrupa Şampiyonası'ndan daha çok önemsediğini belirtti.
Avrupa Şampiyonası'na katılım hakkı kazandıklarını, Dünya Kupası'nın ise henüz belirsiz olduğunu vurgulayan Güneş, "Dünya Kupası ya da Avrupa Şampiyonası'ndan tercih yapacak olursam şu anda Avrupa Şampiyonası'ndayız. Dünya Kupası'nı yüzde yüz garanti etseler onu tercih ederdim. Doğru işler yaparak gruptan çıkmak istiyoruz. Buradaki deneyimlerimizi Dünya Kupası'ndaki elemelerde iyi kullanmak istiyoruz. Bu oyuncu grubunun iki turnuva daha geçireceğini düşünüyorum. Bu oyuncuları geçmek için uğraşacak futbolcuların olacağı yeni bir düzenleme de yapacağız. O yüzden üretime geçmemiz lazım. Sorunları düzeltmek için, yatırım için emek vermek ve para harcamak gerekiyor. Yurt dışına harcadığımız paralarla bu işi düzeltemeyiz. Keşkem yok, çünkü yaptığım işe inandığım için yaptım. Keşkeleri fazla olan adamın başarılı olacağına inanmıyorum. Bunlar futbol içerisinde var. Siz her zaman hazır olacaksınız, çağrıldığınızda en iyisini yapacaksınız. Oyuncu, takım hazır olacak. Hazır değiliz dersek yapacak bir şey yok, o zaman burada olmayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Seçtikleri kadro üzerinde eleştirilerin olmasını normal karşıladığını anlatan Güneş, "Kadro üzerinde eleştiri olacak. Eleştiri daha doğruyu bulabilmek için olmalı. Ben de taraftar ya da futbolsever olsam İtalya birinci olur diye düşünüyorum. İsviçre hücum yönü zengin, Galler savunması iyi olan ve kontratağa iyi çıkan bir takım. İtalya her ikisini de iyi yapıyor. Güçlü takımlar, onlara karşı çözüm üretmek daha önemli. Bizim Hollanda, Norveç ve Letonya maçlarına bakarsak hangisinden 3 puan beklersiniz deseler Letonya dersiniz ve biz sadece ondan 3 puan alamadık. Futbol, böyle bir oyun. Yapabildiğimiz tüm sürprizleri yapacağız." ifadelerini kullandı.
Kadronun 30'dan 26 kişiye düşürülme durumunun pozisyon ihtiyacına göre yapılacağını aktaran Şenol Güneş, şöyle devam etti:
"Yurt dışındaki oyuncuların da sorunları var. Kulübünde hocasıyla, ekonomik açıdan veya oynayıp oynamama sorunu olabiliyor. Cengiz çok önemliydi ve uzun süredir faydalanamadık. Merih de çok önemli ama elemelerde kullanamadık. Kaan'ı da kullanamadık. Elimizdeki oyuncular çok önemli. Umut Meraş, Kenan Karaman ikinci ligde oynuyor. Rakiplerimizin tüm oyuncuları Avrupa'da üst seviyelerde oynuyor. Artık kendimize böyle bakmayalım. Biz oynarken o havayı da veriyoruz. Kendimizi onlarla bir görüyoruz.
Biz Hollanda, Almanya ve Fransa gibi takımlarla oynayabildiğimizi gösterdik. Biz yarışan bir takımız. Bu takıma aldığımız oyuncuları süs olarak almıyoruz. Baktık oynayacak önünü açacağız, yoksa geri gidecek. Yurt dışındaki oyuncuların mental avantajı var. Kulüp, taraftar, medya ilişkisi var. Buradaki futbolcunun abartılı ilgi ya da tepki görmesi hayatını ve otokontrolünü değiştiriyor. Bu oyuncular idol oluyor. Oyuncularımız da iyi örnek olmalı. Oyuncularımızı hak etmediği eleştirilerle yok etmemeliyiz. Biz Avrupa içinde yaşayabilir ülkeyiz ama kurallara bağlı değiliz. Kuralları işimize gelir şekilde kullanmak istiyoruz."
İtalya maçının üç ihtimale açık olduğunun altını çizen Şenol Güneş, şunları aktardı:
"Azerbaycan bizim için önemli. Azerbaycan'ı kendi sahamız olarak görüyoruz. Bakü'nün sahasına idman için bakmıştım. Orada da o sıcak ilgiyi gördüm. Seyirci ne kadar olacak bilmiyorum ama bir avantajımız olacak diye düşünüyorum. Türkiye-Azerbaycan ilişkileri son dönemde daha da üst düzeye çıktı. Sahada bizi destekleyen o taraftarlara iyi oyunla güzel sonuçlar verelim diye düşünüyorum. Gençlere güveniyoruz. Bunun örnekleri daha önceden de var. Ozan'ı, Merih'i aldığımızda genç oyunculardı. Gençlerin önü açık ama yaşlıların da kapalı değil. Milli takım hepimizin ve hepimiz orada olabiliriz. Oranın kriterlerine uygun olacaksın hem oyun olarak hem genel anlamda. Rıdvan'ın, Ersin'in ümit takıma yaşı tutuyor. Bazen alır oynatırız geri giderse diye bile düşünüyoruz, yani oyuncuların geleceğini de düşünüyoruz."
Milli takım oyuncu havuzunda sol bek pozisyonundaki sayının artmasını istediğini dile getiren A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü, "Sol ayaklı çok oyuncu var, bazıları sol beke doğru geliştirilebilir. Ömer Bayram var mesela, güçlü ama orada hata yapıyor. Sol açık sol orta saha Emre Kılınç var. Mesela Ozan (Tufan) sağ bek, orta saha, aynı zamanda stoperde oynuyor. Deniz çok beğendiğim efendi bir çocuk ama almadım mesela. Bu sol tarafta bek tarafından iyi bir oyuncu bulursam onu ararım mesela. Ravil (Tagir) stoper oynuyor, mesela yavaş diyorlar ama sol tarafta oynasa daha şanslı olurdu. Stoperde 4-5 güçlü oyuncumuz var, iyi olursa mesela ona sıra gelmeyecek belki ama sol bek olsa yerleşirse belki 10 sene orada oynayacak. Mesela şu an Umut öyle yapıyor. Bize çok katkı yaptı, ona teşekkür ediyorum. Verim, kalite olarak da üstünü isteyebilirsiniz ama sol bekte bir boşluk olduğunu kabul edebilirim." diye konuştu.
"Keşke Trabzonspor da şampiyonluk yarışının içinde olsaydı"
Şenol Güneş, Süper Lig'deki şampiyonluk yarışıyla ilgili gelen soru üzerine ise şunları kaydetti:
"Ligde yaşananları geride bırakmak futbolcular için en doğrusu olur. Şampiyonluk, küme düşmek her sene tekrarlanan olaylardır. Seneye bu yarış yine devam edecektir. Heyecanlı bir lig oldu, keşke Trabzonspor da şampiyonluk yarışının içinde olsaydı, o zaman daha da heyecanlı olacaktı. Sonunda baktığın zaman 3 takım için söyleyeyim, 3 takım da şampiyon olabilirdi, eline geldi. O zaman kimse bunların elinden şampiyonluğu almadı. Son hafta hala kendi ellerinde var. Beşiktaş ve Galatasaray daha önde görünüyor, nasıl biter bilemem, sonuçlara karışmam.
Bu benim değil, bizim takımımız. Ben burada geçici görevdeyim. Biz gidip geleceğiz, her gelişimizde katkı yapacağız. Görüşlere her zaman ihtiyaç var. Futbol kültürümüzü biraz daha geliştirirsek inanın başarırız. Bizim üreten, yarışan ve dışarıya ihraç eden duruma gelmemiz lazım, benim hayalim bu. Ben bunu sahiplenmek istemiyorum, bunun içinde olmak istiyorum. Bizim eserimiz oyuncu."
“Küme düşmenin kaldırılması yanlış”
Geçtiğimiz sezon küme düşmenin kaldırılması ve bu sezon için de konuşulmaya başlanmasıyla ilgili de konuşan Güneş, “Herkesin görüşleri olacak. Bu görüşleri ilgili yerlere söyleriz. Geçen sene de söyledim. Küme düşmenin kaldırılmasının doğru olmadığını söylemiştim, yine aynı fikirdeyim. Bu yanlış bir durum zaten. 18 takım vardı, 21’e çıkacak, 20’ye inecek. Şimdi pandemi koşulları daha da arttı. Ama bunu hep kendi menfaatlerine söylüyorlar. Ortak değerle gelmiyor kimse. Bu şartlardan kendimi kurtarırsam, işi sıyırdım mantığıyla gidiliyor. Sorun yarın başka birinin başına geliyor ve kulüplerin de zararı oluyor. Kulüpler de kendi çıkarlarına göre hareket ediyor. Türk futbolunun kurumsal yapısına dönüştürülmesi için hepimizin katıldığı bir şura olmalı. Gündemimizde Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası var. Ben küme düşmenin kaldırılmasını doğru bulmuyorum. Ondan sonra 5 gün daha ligi devam ettirelim deniyor” diye konuştu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder