Sayfalar

13 Haziran 2021 Pazar

Jeneriklik gollerin atası

1988 Avrupa Şampiyonası finalinde Hollandalı yıldız Marco van Basten'in dar açıdan Sovyetler Birliği filesine gönderdiği turnuva tarihinin en ikonik gollerinden birinin hikayesine, öncesine ve sonrasına birlikte bakalım...

11 Haziran Cuma akşamı İtalya - Türkiye karşılaşmasıyla başlayan EURO 2020 heyecanı, final müsabakasının oynanacağı 11 Temmuz'a kadar TRT ekranından sporseverlerle buluşmaya devam edecek. İlki 1960 yılında Fransa'da düzenlenen ve geride kalan 15 şampiyonada, 3'er kez kupaya ulaşan Almanya ile İspanya, en başarılı iki ülke konumunda.

2 şampiyonluğu bulunan Fransa'yı ise birer kez kupaya ulaşan Sovyetler Birliği, İtalya, Çekya, Hollanda, Portekiz, Danimarka ve Yunanistan takip ediyor. Önce 8, sonra 16 takımla oynanan Avrupa Şampiyonası, ilk kez 2016'da 24 takımla oynanmıştı. Şampiyona tarihinin en büyük sürprizlerini ise Danimarka ile Yunanistan'ın zafere ulaşması olarak yorumlayabiliriz.

Geride kalan 15 turnuva, birçok özel ana da sahne oldu. Şampiyona öncesinde Ay-yıldızlı milli takımımızın EURO 2008'de yazdığı özel hikayeleri hatırlamıştık. Şimdi de 1988 finaline, 'Jeneriklik gollerin atası' olarak nitelendirebileceğimiz o büyülü ana gidelim. Futbol tarihinin en özel golcülerinden olan Hollandalı Marco van Basten'in final maçında dar açıdan Sovyetler Birliği filesine gönderdiği ikonik vole golünün hikayesine, öncesine ve sonrasına birlikte bakalım...

8 takımla oynanan 1988 Avrupa Futbol Şampiyonası öncesi ilk sürpriz son şampiyon Fransa'dan gelmişti. Eleme turlarını geçemeyen 1984'ün kupa sahibi Horozlar, 88 finallerinde yer almayı başaramamıştı. 84'te turnuvaya katılamayan Hollanda ise Ruud Gullit, Frank Rijkaard, Ronald Koeman ve Marco van Basten'li kadrosuyla 1988'de kendine yer buldu.

Gullit-Rijkaard-van Basten 3'lüsüyle özellikle dikkat çeken Hollanda milli takımında o dönem henüz 23 yaşında olan Marco van Basten, çok özel bir yetenek olmasına karşın turnuva öncesinde geride kalan Serie A sezonunu yaşadığı sakatlık problemi nedeniyle beklenildiği seviyede geçirmemişti.

İtalya transferi öncesi Ajax ile Eredivisie'de çıktığı 133 maçta 128 gol atıp 32 de asist yapan Hollandalı yıldız, 86-87 sezonunda namağlup kazanılan UEFA Kupa Galipleri Kupası finalinde kaydettiği golle takımının Lokomotive Leipzig karşısında 1-0 kazanıp şampiyonluğa ulaşmasında en önemli etkenlerden birisi olmuştu.

Aynı yaz Milan'a transfer olan van Basten, kariyerinin ilerleyen dönemlerini de olumsuz etkileyecek ayak bileğindeki sakatlık yüzünden 1987-1988 sezonunda Serie A'da yalnızca 11 maça çıkıp 3 gol kaydedebilmişti. İtalya'ya dönemin en özel yıldızlarından biri olarak gelen Van Basten, 1988 Avrupa Şampiyonası öncesi ortaya pek de iyi bir performans koyamamıştı.

Sakatlığı nedeniyle kariyeri bir nebze de olsa sekteye uğrayan van Basten, Hollanda'nın Sovyetler Birliği'ne karşı şampiyonada oynadığı ilk grup maçına da yedek külübesinde başladı. Sonuçta sakatlıklarla neredeyse boşa geçen bir sezon vardı ve van Basten'ın kariyerinin en iyi dönemlerinden birini geçirmediği bir sır değildi.

Tüm bunları göz önünde bulunduran Hollanda milli takımı teknik direktörü Rinus Michels, Sovyetler'le oynanan maça 86-87 sezonunda Ajax'ın kazandığı Kupa Galipleri Kupası'nda takımı adına 8 gol atarak (5'i Bursaspor ağlarına) krallık yarışını zirvede tamamlayan John Bosman ile başladı. Maçı Sovyetler Birliği 52. dakikada Vasyl Rats'ın attığı golle 1-0 kazandı.

Van Basten mücadeleye 59. dakikada dahil olsa da bu hamle skoru değiştirmek için yeterli olmadı. Hollanda turnuvaya iyi bir başlangıç yapamadı ancak Sovyetler Birliği de 1988 Avrupa Şampiyonası'nın favori ekiplerinden olduğu için bu sonuç ilk maçların ardından kabul ve telafi edilebilirdi.

Hollanda'nın gruptaki ikinci maçında rakibi Lineker'li, Robson'lu İngiltere'ydi. İlk maçında İrlanda'ya sürpriz bir şekilde kaybeden İngilizler için Hollanda mücadelesi ya tamam ya da devam anlamına geliyordu. Rinus Michels bu kez van Basten'i ilk 11'de sahaya sürdü ve Hollandalı yıldız da bunun karşılığını "hat-trick" yaparak verdi.

İngilizler'i 3-1'le geçen Hollanda'nın gruptan çıkma mücadelesinde son maçtaki rakibi ise İrlanda oldu. İngiltere'yi yenip, Sovyetler Birliği ile de berabere kalan ve son maçlar öncesi avantajı elinde bulunduran İrlanda'yı Wim Kieft'in kafa golüyle geçen Hollanda, SSCB'nin ardından grubunu ikinci sırada tamamlayarak adını bir üst tura yazdırmayı başardı.

Yalnızca turnuvadaki ilk maça yedek başladıktan sonra teknik direktör Michels'in vazgeçilmezi olmayı başaran van Basten, sakatlığın etkisinden tam olarak kurtulduğunu ortaya koyduğu iyi performansla sergiliyordu. Nitekim Hollandalı golcü, artan grafiğini yarı final eşleşmesinde Almanya karşısında da sürdürdü.

Jürgen Klinsmann, Lothar Matthaus ve Rudi Völler'li Almanya, her dönem olduğu gibi katıldığı 1988 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın da doğal favorileri arasındaydı. İlk yarısı golsüz biten maçın 55. dakikasında Frank Rijkaard'ın rakibini yere düşürmesiyle penaltı kazanan Almanya, Matthaus'un topu ağlara göndermesiyle 1-0 öne geçti.

Penaltı kararı sonrası Hollandalı bir futbolcunun arkası dönük hakeme topu sert bir şekilde göndermesi de ilginç bir an olarak hafızalara kazındı. 74. dakikada ise bu kez yerde kalan isim van Basten oldu. Topun başına geçen Ronald Koeman vuruşu filelerle buluşturdu ve son 15 dakika kala skor yeniden dengelendi.

Maç tam uzatmalara kalacak derken 89'da yine Hollanda'nın yıldızı sahaya çıktı. Jan Wouters'in koşu yoluna pasında kalenin çaprazından kayarak tam usta işi bir golcü vuruşuyla topu ağlara gönderen van Basten, takımını bitime kısa bir süre kala tekrar öne geçirdi. Maçın kalan kısmında başka gol olmadı ve Hollanda adını finale yazdırdı.

Kupanın yarısını tutan bir diğer ekip ise Portakallar'ı gruplarda karşılaştıkları ilk maçta mağlup eden Sovyet Rusya oldu. Yarı finalde İtalya'yı 2 dakika içinde bulduğu 2 golle mağlup eden Ruslar, ilk düzenlenen 1960 Avrupa Şampiyonası'ndaki zaferinin ardından ikinci kez bu turnuvada kupaya ulaşmak istiyordu.

Hollanda ise şampiyona tarihindeki ilk zaferini yaşama amacıyla o ana kadar namağlup finale gelen Sovyet Rusya'nın karşısına çıktı. İlk maçtaki mağlubiyetin rövanşını almak isteyen Hollanda, 32. dakikada Gullit ile öne geçti. Bir korner organizasyonu sonrası yapılan ortada van Basten'in indirdiği topa düzgün bir kafa vuruşu yapan Gullit, takımını finalde öne geçirdi.

İlk devrenin son çeyreğinde öne geçen Hollanda, ikinci yarının ise ilk çeyreğinde (54. dakika) van Basten ile bulduğu golle kupaya uzanma yolunda önemli bir adım daha attı. O ana kadar kaydettiği 4 golle turnuvada krallık yarışında da zirvede bulunan Hollandalı yıldız, şampiyona tarihinin en güzel ve özel gollerinden birini finalde Rusya ağlarına gönderdi.

Arnold Mühren'in atak yönünün sol kanadından yaptığı ortaya sağ çaprazdan, çok dar bir açıdan gelişine mükemmel bir vole vuruşu yapan van Basten, uzak kale direğinin yan ağlarıyla topu buluşturdu ve ikonik bir gole imza attı. 70. dakikada penaltı kazanan Sovyetler'de Belanov'un vuruşunu Hans van Breukelen çıkardı ve kalan sürede başka gol olmayınca kupa Hollanda'nın oldu.

Yarı finalde bir penaltı yaptırıp bir de gol atan, finalde de yine bir asist ve bir golle oynayan van Basten, toplam 5 kez rakip ağları sarstı ve ülkesinin kupaya ulaşılmasında büyük rol oynadı. Hollanda milli takımıyla son kez sahaya çıkan takımın tecrübeli oyuncusu Arnold Mühren ise finaldeki ortasını muazzam bir vuruşla asiste çeviren van Basten aracılığıyla, tarihteki yerini aldı.

Turnuva öncesi büyük beklentilerle gittiği sezonu sakatlıklarla geçiren ve yalnızca Serie A'da 3 gol kaydedebilen van Basten, 1988 Avrupa Şampiyonası'nda yazdığı mükemmel hikayeyi, jeneriklik bir golle taçlandırdı ve ülkesinin ilk kez Avrupa'nın en büyüğü olmasında başrol oynadı. Golün hikayesini bir de vuruşu yapan kahramandan dinleyelim:

"İkinci yarıydı ve biraz yorgundum. Arnold Mühren'den orta geldi ve dedim ki bu topu durdurabilir, savunma oyuncularını karşıma alıp daha garanti bir şeyler yapabilirim. Ya da risk alıp o açıdan şut atabilirim. Böyle bir şut için çok şansa ihtiyacın vardır. Ve her şey iyi gitti. Doğru zamanda vuruşu yapabilmem için çok şansa ihtiyacım vardı ve şans o an benden yana oldu.

Golle ilgili bir sürü hikaye anlatabilirim ancak bu sadece harika bir duyguydu. Ben ve Hollanda için böyle bir an yaşandığı için çok mutluyum. Gol olduğu anda 2-0, işte şimdi bu maçı kazanabiliriz dedim. Ama topun ağlarla buluştuğu anki heyecanımla ne yaşadığımı ve ne yaptığımı gerçekten anlamadım. Bunu golden sonraki tepkimde de görebilirsiniz, ne oluyor diye arkadaşlarıma soruyordum."

1988 Avrupa Futbol Şampiyonası'na damga vuran van Basten, sonraki sezonlarda ise kendinden beklenen performansı İtalyan devi Milan'da da gösterdi. 1988, 1989 ve 1992'de üç kez Avrupa'nın en iyi futbolcusu olarak Ballon d'Or'u kazanan Hollandalı yıldız, 89-90'da iki sezon üst üste Milan'la Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nı (Şampiyonlar Ligi) kazandı.

Hollanda Eredivisie'de 4, İtalya'da iki, Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası ve Avrupa Şampiyonası'nda birer kez gol krallığı tacını takan Basten, 1991-1992 sezonunda takımı Milan ile namağlup Serie A'yı kazanma başarısı gösterdi. Tüm bu başarılar ve görkemli kariyer, maalesef Hollandalı yıldızın kronikleşen ayak bileği sakatlığıyla son bulmak durumunda kaldı.

Kariyerinindeki son maçına 26 Mayıs 1993'te Şampiyonlar Ligi finalinde Milan formasıyla Marsilya karşısında çıkan Basten, sonraki dönemde bileğindeki sakatlık nedeniyle bir daha yeşil sahalarda yer alamadı ve 1995 yılında 31 yaşındayken futbolu resmen bıraktı. Son 2 yılında da hiç forma giymediği için aslında 29 yaşında yeşil sahalara veda etti dersek, yanılmış olmayız.

Futbolla ilgilenen ve van Basten'i canlı izleyebilen herkes onunla ilgili cümlelerine 'ah bir de sakatlanmasaydı...' minvalinde başlar. Futbolseverler için tarihin en önemli 'ukte'lerinden biridir Marco van Basten...

Kaynak : Emre Akdemir - TRT SPOR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder