Olimpiyat hikayelerinde bugün Amerikalı atlet Michael Johnson'ın başarılarla dolu öyküsüne göz atalım.
Olimpiyat ve atletizm denildiğinde akla ilk gelenler arasında elbette ki Jameikalı atlet Usain Bolt olacaktır ancak bir isim daha var ki, 200 metrede kırdığı rekor ancak 12 yıl sonra Usain Bolt tarafından kırılabildi.
Haftanın Sporcusu köşesi, bu kez Amerikalı atlet Michael Johnson’ın başarılarla dolu hikayesine ev sahipliği yapıyor.
Michael Johnson 13 Eylül 1967’de Dallas’ta doğdu. 5 kardeşin en küçüğüydü. Kahramanı Jesse Owens'tan ilham alarak atletizme başladı. Atletizme göre biraz geç bir yaşta; 19 yaşında; Texas'ta okuduğu Waco Üniversitesi'nde keşfedildi. 200 metrede üniversite rekorunu kırdı. Hem 200 metre hem de 400 metrede yarışıyordu. Üstelik kendi yaş kategorisinde her iki mesafede de ilk sıradaydı. Hem 200 hem 400 metrede yarışmak pek de rastlanan bir şey değildi.
1992 Barcelona Olimpiyatları… 1991 Dünya şampiyonu Michael Johnson elbette ki yarışların favorisiydi. Son 2 yıldır hiç yarış kaybetmemişti. Ancak beklenen olmadı ve Michael Johnson, Barcelona’yı 4x400 metrede aldığı tek madalya ile tamamladı. Yıkılmıştı…
4 yıl yılmadan, olağanüstü bir programla çalıştı. 1996 Atlanta Olimpiyatları Michael Johnson için atletizm tarihine atılmış altın imza olarak tarihe geçti. 200 ve 400 metreyi rekor kırarak tamamladı. Bu, ona aynı zamanda ‘dünyanın en hızlısı’ unvanını da getirdi. 200 metrede kırdığı rekoru spor otoriteleri ‘Herkes kazanacağını biliyordu ancak 19.32’lik dereceyi beklemiyordu’ diye anlatacaktı.
4 Olimpiyat şampiyonluğu ve 8 Dünya şampiyonluğu sığdırdığı 11 yıllık kariyeri ona ‘Altın ayakkabılı adam' unvanını da getirdi. Sporu bıraktıktan sonra Michael Johnson Performans adında bir merkez kurdu.
Kariyerini noktaladı ancak mücadelesi henüz bitmemişti. 50 yaşındaydı ve bir gün uzandığı yataktan kalkamadı. Adım dahi atamaz hale geldi. Doktorlar inme geçirdiğini ve yürüme fonksiyonlarını kaybettiğini söylediler. Mücadele bir kez daha başlıyordu. Michael Johnson 50 yaşında yürümeyi, hatta adım atmayı yeniden öğrendi. Öyle ki 19.32 saniyelik rekorla tamamladığı 200 metreyi yürümek 10 dakikasını alıyordu. Bu kez alkışlar rekorlar yoktu ancak o daha da sıkı sarıldı hedefine. Doktorları şaşkına çevirerek 8 ay sonra tamamen iyileşti.
Şimdi kurduğu performans merkeziyle deneyimlerini gençlerle paylaşmaya devam ediyor.
Kaynak : Ceren Başbuğ - TRT SPOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder