Akılda Kalan köşesinde bu hafta, olimpiyat oyunlarında yarışan en yaşlı yelkencinin bitmek bilmeyen azmini anlatacağız.
Santiago Lange... Arjantinli yelkenci 22 Eylül 1961 yılında San Isidro'da doğdu. Denizci bir aileden geliyordu. Babası orduda denizciydi. Babası Santiago'yu denizle tanıştırdığında henüz 8 yaşındaydı, bir daha da hiç ayrılmadı çok sevdiği sularla…
15 yaşındayken Arjantin'de ilk resmi başarısını optimist dalında kazandı. Üniversitede de seçimi elbette ki denizden kopmadı ve gemi mühendisliğini seçti. Bir süre mühendislikle uğraştı ve bu Arjantinli yelkencinin spor kariyerinde çok önemli bir rol oynadı. Artık en yakın arkadaşını teknik olarak da çok yakından tanıyordu.
Yelken ağır bir spor olduğundan birçok sporcu 30 yaşına geldiğinde sporu bırakmış oluyordu ancak Santiago Lange için herşey 27 yaşından sonra başladı. 1988 Seul Olimpiyatları onun olimpiyat sahnesine ilk çıkışıydı. Bu katıldığı 2.uluslararası şampiyonaydı. Arjantin'de o zamanlar imkanlar oldukça kısıtlıydı. Avrupa'ya seyahat etmek çok zordu. Öyle ki yarışlara ödünç aldığı bot ve yelkenle katıldı.
Kariyeri boyunca 6 olimpiyata katıldı. 2004 ve 2008 yıllarında yarıştığı iki olimpiyattan da bronz madalya ile ayrılmayı başardı. Ancak onu Akılda Kalan köşesine taşıyan başarıları değil ilham veren hikayesi oldu. Bu sıra dışı öykünün adresi 2016 Rio Olimpiyat Oyunlarıydı.
Santiago Lange 56 yaşındaydı. Artık oldukça yaşanmıştı. Çocukları büyümüş onlarla antrenman yapar olmuştu. Ancak Arjantinli sporcu yarış tutkusunu 'Bu spor kendimle ve suyla başbaşa kaldığım tek yer' diyerek anlatıyordu. Güç gerektiren bu ağır sporda rakipleri neredeyse onun yarı yaşındaydı. Ancak kararlıydı 2016 Rio Olimpiyat Oyunlarına katılacaktı. Yarışlara 1 yıldan az bir süre kala şok edici bir haber aldı. Akciğerlerindeki bir kitle bulundu, hemen arkasından birçok test yapıldı, kanserdi.
Çocukluğundan beri kendine çok iyi bakmıştı, neden ben diye düşündü. Üstelik bu sinsi hastalık oldukça ilerlemişti. Akciğerlerinin bir kısmının alınmasına karar verildi. Yoğun bir tedavi sürecinin ardından Santiago Lange hastalığa meydan okuyarak herkesi şaşkınlığa uğratan bir karar verdi, Rio Olimpiyat Oyunlarında yarışacaktı. 9 ay kalmıştı, nefes almadan çalıştı. Bu zorlu süreçte sadece fiziken değil mental olarak da kendini tamamen yarışlara odaklamıştı. Bisiklet kullanarak ameliyat nedeniyle düşen nefes kapasitesini arttırmaya çalıştı.
2016 Rio Olimpiyat Oyunlarının açılış töreninde ekibinin kulağına şu sözleri fısıldadı 'Belki de hep beraber olimpiyat sahnesine son çıkışımız, bu madalya almaktan çok daha önemli…'
Ve beklenen gün gelip çattı. Santiago Lange zorlu geçen yarışın ardından bitiş çizgisindelerdi. Bitiş çizgisinde sallanan Yeni Zelanda bayraklarını Avustralya bayrağı sanmışlardı. Avustralya kazanırsa toplam skorda 2. olacaklardı. Bu hayatlarındaki en güzel karışıklıktı. Yarışı Yeni Zelanda kazanmış, Arjantin genel tabloda 1.olmuştu. Santiago Lange liderliğinde Arjantin 2016 Rio Olimpiyat Oyunlarında altın madalyaya uzandı. Santiago Lange bu büyük mücadelenin ardından şampiyonluk kürsüsünde derin bir nefes aldı.
Şimdi hedef 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları…
Kaynak : Ceren Başbuğ - TRT SPOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder