Fransa Birinci Futbol Ligi'nde (Ligue 1) oynanan maçta Paris
Saint-Germain (PSG), konuk ettiği Montpellier'i 2-0 mağlup etti. 8'de 8
yapan PSG, puanını 24'e yükselterek liderliğini sürdürdü.
Ligin 8. haftasında PSG'nin Montpellier'i konuk ettiği karşılaşmanın
ilk yarısı 14. dakikada Gueye'nin attığı golle PSG'nin 1-0 üstünlüğüyle
tamamlandı.
88. dakikada Draxler'in meşin yuvarlağı filelerle buluşturmasıyla PSG
farkı 2'ye çıkardı. Kalan sürede başka gol olmadı ve sahadan 2-0'lık
galibiyetle ayrılan başkent ekibi, 8'de 8 yaptı.
PSG'nin yıldız futbolcusu Lionel Messi, sakatlığı nedeniyle Montpellier maçının kadrosuna alınmadı.
Ligde bu sezon galibiyet serisine devam eden PSG, puanını 24'e
yükselterek liderliğini sürdürdü. Montpellier ise 9 puanda kaldı.
Fransa Birinci Futbol Ligi'nde (Ligue 1) oynanan maçta Lille,
deplasmanda Strasbourg'u 2-1 mağlup etti. Strasbourg, mücadeleyi 10 kişi
tamamladı.
Ligin 8. haftasında Strasbourg, Lille'i ağırladı. Konuk takımın
gollerini 23. dakikada ve 57. dakikada penaltıdan David kaydetti.
Strasbourg'un golü ise 76. dakikada Sissoko'dan geldi. Ev sahibi
takımın futbolcusu Thomasson 79. dakikada Djalo'ya yaptığı sert müdahale
sonrası kırmızı kart görerek oyundan çıktı.
Karşılaşma Lille'in 2-1 üstünlüğüyle sona erdi.
Lille'de milli futbolcular Zeki Çelik maça ilk 11'de başlayarak 63
dakika süre alırken, Yusuf Yazıcı 64. dakikada oyuna dahil oldu. Burak
Yılmaz da yedek kulübesinde görev bekledi.
Art arda ikinci galibiyetini alan Lille puanını 11'e yükseltti. Strasbourg ise 10 puanda kaldı.
İspanya 1. Futbol Ligi'nin (La Liga) 7. haftasında Real Madrid sahasında oynadığı maçta Villarreal ile 0-0 berabere kaldı.
Santiago Bernabeu Stadı'nda devam eden yeniden yapılanma çalışmaları
sırasında üçüncü maçına çıkan Real Madrid, Villarreal karşısında etkili
bir oyun ortaya koyamayarak, sahasında ilk puan kaybını yaşadı.
Bu sezon ikinci beraberliğini alan Real Madrid, 17 puanla liderliğini
sürdürdü. Villarreal ise 8 puanla 10. sırada kaldı. Eflatunlar, La
Liga'da 25 maçtır kaybetmiyor.
Atletico Madrid deplasmanda kayıp
Diğer yandan deplasmanda Alaves'e 1-0 yenilen Atletico Madrid sezonun ilk yenilgisini alarak, 14 puanla 3. sırada yer aldı.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nde temsilcimiz Beşiktaş'ın grubunda yer alan Ajax, Hollanda Birinci Futbol Ligi'nde konuk ettiği Groningen'i 3-0 mağlup ederek liderliğini sürdürdü.
Eredivisie 7. hafta maçında Ajax, Groningen ile karşılaştı.
İlk yarıyı 40. dakikada Alvarez'in attığı golle 1-0 önde kapatan Ajax,
56. dakikada Antony ve 81. dakikada Mazraoui'nin golleriyle üç puana üç
golle uzandı.
Ligde sadece Twente karşısında puan kaybeden Ajax, 19 puanla liderliğini sürdürdü.
İtalyan Serie A'nın
6. haftasında Hakan Çalhanoğlu'nun Inter'i, Merih Demiral'ın formasını
giydiği Atalanta'yı ağırladı. Gol düellosuna sahne olan mücadele 2-2'lik
eşitlikle bitti. Inter, son anlarda bir penaltı atışından da
yararlanamadı.
Milano'da Giuseppe Meazza Stadı’nda oynanan müsabakaya, ev sahibi takım
5. dakikada Lautaro Martinez’in golüyle hızlı giriş yaptı: 1-0.
Atalanta, 30. dakikada Ruslan Malinovskyi ile beraberliği sağladı: 1-1.
Konuk ekip, 38. dakikada Rafael Toloi'nin golüyle öne geçti: 1-2.
İlk yarı, Atalanta’nın üstünlüğüyle sona erdi.
Ev sahibi Inter, 71. dakikada Edin Dzeko ile beraberlik golünü buldu: 2-2.
Son anları büyük heyecana sahne olan maçta Inter, 86. dakikada Federico
Dimarco ile penaltı atışından yararlanamazken, Atalanta da 88. dakikada
Roberto Piccoli ile bir gol buldu ancak bu gol de VAR kararıyla iptal
edildi.
Karşılaşma 2-2 beraberlikle sonuçlandı ve iki takım da puanları paylaştı.
Inter puanını 14 yaparak 3. sırada yer alırken, Atalanta da 11 puanla 5. basamakta yer buldu.
Inter forması giyen milli futbolcumuz Hakan Çalhanoğlu, ilk 11'de
başladığı maçta 57 dakika forma giydi. Çalhanoğlu, daha sonra yerini
Vecino’ya bıraktı.
Atalanta kadrosundaki milli futbolcumuz Merih Demiral da ilk 11’de başladığı karşılaşmada 90 dakika sahada kaldı.
ING Basketbol Süper Ligi'nde 2021-2022 sezonunun ilk haftasında son şampiyon Anadolu Efes, Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket'i uzatmada 94-93 yendi.
Maçın ilk periyodunu 29-18 önde geçen lacivert-beyazlı takım, soyunma odasına da 46-37 üstün gitti.
İkinci yarıda etkili olan Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket, 3.
periyotta 66-65 üstünlük yakaladı. Çekişmeli geçen karşılaşmanın normal
süresi ise 86-86 beraberlikle tamamlandı.
Maçın uzatma bölümü de çekişmeye sahne olurken Anadolu Efes, karşılaşmayı 94-93 kazandı.
Salon: Sinan Erdem
Hakemler: Sinan İşgüder, Semih Vural, Orhan Çağrı Hekimoğlu
Anadolu Efes: Micic 22, Larkin 10, Tolga Geçim 6,
Moerman 12, Dunston 22, Yiğitcan Saybir, Doğuş Balbay 2, Buğrahan Tuncer
5, Petrusev 13, Anderson 2
Yukatel Merkezefendi Belediyesi Basket: Hollowel 11,
Smith 29, Emircan Koşut, Lomazs 22, Sestina 2, Upson 15, Hakan Yapar 4,
Altan Erol, Yiğitcan Turna 3, Thomas Akyazılı 7
Süper Lig'in 7. haftasında Adana Demirspor, sahasında Gaziantep Futbol Kulübü'nü 4-0 mağlup etti.
Yeni Adana Stadı'nda oynanan müsabakada Adana Demirspor güldü. Adana
ekibine galibiyeti getiren golleri 12'de Yunus Akgün, 65'te kendi
kalesine Steven Caulker, 78'de Mario Balotelli ile 85'te penaltıdan
Britt Assombalonga kaydetti.
Bu sonuçla Adana Demirspor ligde puanını 9'a yükseltirken, Gaziantep Futbol Kulübü 8 puanda kaldı.
MAÇTAN DAKİKALAR
3. dakikada sol kanattan Vargas'ın kullandığı serbest vuruşta, ceza
sahası içerisinde topa kafayı vuran Yunus Akgün meşin yuvarlağı üstten
auta gönderdi.
6. dakikada sağ kanatta topla buluşan Oğuz Ceylan'ın, ceza sahası dışından yaptığı vuruşta meşin yuvarlak auta gitti.
GOL: 11. dakikada Adana Demirspor öne geçti. Vargas'ın
ara pasında ceza sahasında topla buluşan Yunus Akgün, yaptığı vuruşla
meşin yuvarlağı ağlarla buluşturdu: 1-0.
23. dakikada Sagal'ın ortasında altıpas içerisinde topa vuran Figueiredo, meşin yuvarlığı müsait pozisyonda dışarı attı.
Karşılaşmanın ilk yarısı Adana Demirspor'un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.
57. dakikada ani gelişen ev sahibi atağında Yunus Akgün, topu ceza
sahasındaki Balotelli'ye çıkardı. Bu futbolcunun şutunda, meşin yuvarlak
üstten auta gitti.
GOL: 64. dakikada Adana Demirspor durumu 2-0 yaptı.
Sağ kanattan ceza alanına giren Assombalonga topu çizgiden altıpas
içerisine çıkardı. Meşin yuvarlak Caulker'e çarparak ağlarla buluştu:
2-0.
GOL: 77. dakikada sağ kanatta topla buluşan
Assombalonga ceza yayındaki Sinan'ı gördü. Sinan'ın pasında ceza
sahasında topla buluşan Balotelli, meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu:
3-0.
GOL: 83. dakikada Adana Demirspor farkı 4'e çıkardı.
Ceza sahasında Assombalonga yerde kalınca maçın hakemi penaltı noktasını
gösterdi. Topun başına geçen Assombalonga, meşin yuvarlağı ağlara
gönderdi: 4-0.
Adana Demirspor, müsabakadan 4-0 galip ayrıldı.
Stat: Yeni Adana
Hakemler: Sarper Barış Saka, Özgür Ertem, Cemil Tunç
Süper Lig'in 7. haftasında Fraport TAV Antalyaspor, sahasında Öznur
Kablo Yeni Malatyaspor'u 1-0 mağlup etti. Kırmızı-beyazlılara galibiyeti
getiren gol 89. dakikada Güray Vural'dan geldi.
Antalya Stadyumu'nda oynanan mücadelede sevinen taraf Fraport TAV Antalyaspor oldu.
Karşılaşmanın ilk yarısında gol sesi çıkmadı.
Antalyaspor, 89. dakikada Güray Vural'ın golüyle 1-0 öne geçti.
Geride kalan dakikalarda başka gol olmayınca Akdeniz ekibi sahadan 3 puanla ayrıldı.
Bu sonuçla ligde 3 maç sonra galip gelen Fraport TAV Antalyaspor
puanını 8'e yükseltirken, Öznur Kablo Yeni Malatyaspor ise 6 puanda
kaldı.
MAÇTAN DAKİKALAR
5. dakikada çalımlarla sağ çaprazdan ceza sahasına giren Poli'nin sert şutunda top auta çıktı.
16. dakikada ceza sahası dışında kaleyi karşıdan gören bir noktada
topla buluşan Mustafa Eskihellaç'ın sert vuruşunda, meşin yuvarlak
yandan az farkla auta gitti.
38. dakikada sağ kanattan Tetteh'in ortası sonrası arka direkte topla
buluşan Adem Büyük'ün bekletmeden şutunda, meşin yuvarlak auta çıktı.
Karşılaşmanın ilk yarısı 0-0 tamamlandı.
48. dakikada Nuri Şahin'in uzun pasında ceza sahasında topla buluşan
Gökdeniz, bekletmeden topu kale önündeki Poli'ye indirdi. Poli'nin
şutunda, top defansa çarparak kornere gitti.
53. dakikada Chouiar'ın ara pasıyla kaleci ile karşı karşıya kalan
Hadadi'nin yerden vuruşunda, kaleci Boffin topu kornere çeldi.
88. dakikada Amilton'un pasıyla ceza sahası dışında topla buluşan
Fredy'in sert şutunda, meşin yuvarlak kaleci Ertaç Özbir'de kaldı.
GOL: 89. dakikada Antalyaspor öne geçti. Sağ kanattan
Bünyamin Balcı'nın ortasında arka direkteki Güray Vural'ın bekletmeden
yerden sert şutunda, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-0.
Karşılaşma ev sahibi takımın 1-0 üstünlüğü ile tamamlandı.
Stat: Antalya
Hakemler: Mert Güzenge, Deniz Caner Özaral, Mehmet Emin Tuğral
Süper Lig'in 7. haftasında oynanan Altay-Beşiktaş karşılaşmasında
sakatlanan Atiba Hutchinson, Miralem Pjanic ve Kenan Karaman'ın son
durumu belli oldu. Öte yandan Francisco Montero'nun koronavirüs testinin
pozitif çıktığı açıklandı.
Beşiktaş'ta sakatlık kabusu sürüyor... Son olarak Altay maçında
sakatlanan isimlerden de kötü haber geldi. Miralem Pjanic ve Atiba
Hutchinson, temsilcimiz Beşiktaş'ın 28 Eylül Salı günü Şampiyonlar
Ligi'nde Ajax ile oynayacağı karşılaşmada yer alamayacak.
Karşılaşmada sakatlık yaşayan bir diğer isim Kenan Karaman’ın ise sol
el parmağında kırık olduğu bildirilirken, oynamasına engel bir durum
olmadığı öğrenildi.
Montero'nun Kovid-19 test sonucu pozitif çıktı
Bu arada Altay müsabakası öncesi futbol takımına uygulanan rutin yeni
tip koronavirüs (Kovid-19) testlerinde negatif sonuç alınmasına rağmen
kampta semptom göstermesi nedeniyle sağlık ekibi tarafından izolasyon
uygulanarak karantina koşullarında İstanbul’a nakledilen Francisco
Montero’nun Kovid-19 test sonucunda pozitif bulguya rastlandı.
Montero'nun izolasyon ve tedavi sürecine ilgili protokoller doğrultusunda başlandı.
Siyah-beyazlı kulüpten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Futbol Takımımızın Süper Lig’in 7. haftasında Altay ile
deplasmanda oynadığı müsabakada sol uyluk arka adalesinde hissettiği
ağrı nedeniyle oyuna devam edemeyen Miralem Pjanic’e Acıbadem Altunizade
Hastanesi’nde, sağ uyluk arka adalesinde ağrı hisseden Atiba
Hutchinson’a ise Acıbadem Fulya Hastanesi’nde MR görüntülemesi
yapılmıştır.
Yapılan MR görüntülemeleri neticesinde, Atiba ile Pjanic’in uyluk
arka adalelerinde (biseps femoris) gerilme ve ödem tespit edilmiştir.
Altay müsabakasında sol el ikinci parmağında yaralanma gerçekleşen
futbolcumuz Kenan Karaman’ın yapılan kontroller neticesinde parmağında
kırık (2. Proksimal falanks) tespit edilmiştir.
Futbolcularımızın tedavisine sağlık ekibimiz tarafından başlanmıştır.
Öte yandan, Altay müsabakası öncesi Futbol Takımımıza uygulanan
rutin Covid-19 PCR testlerinde negatif sonuç alınmasına rağmen kampta
semptom göstermesi nedeniyle sağlık ekibimizce izolasyon uygulanarak
karantina koşullarında İstanbul’a nakledilen futbolcumuz Francisco
Montero’nun Acıbadem Altunizade Hastanesi’nde yapılan Covid-19 PCR
testinde pozitif bulguya rastlanmıştır. Montero’nun izolasyon ve tedavi
sürecine ilgili protokoller doğrultusunda başlanmıştır.
Doç. Dr. T. Kerem Ülkü
Beşiktaş JK Sağlık Kurulu Koordinatörü"
Formula 1 Dünya Şampiyonası'nda sezonun 15. ayağı Rusya Grand Prix'sine McLaren takımından Lando Norris ilk sırada başlayacak.
Krasnodar bölgesindeki 5,8 kilometrelik Sochi Pisti'nde yoğun yağış
nedeniyle son antrenman turu iptal edilirken, yağışın dinmesinin
ardından ıslak zeminde düzenlenen sıralama turlarında sürpriz sonuçlar
yaşandı.
Büyük Britanyalı Norris, 1 dakika 41.993 saniyelik derecesiyle ilk
cebin sahibi oldu. 21 yaşındaki pilot, kariyerinde ilk kez pole
pozisyonuna ulaştı.
Norris'in 0.517 saniye arkasındaki İspanyol Carlos Sainz (Ferrari)
ikinciliği, pisti liderden 0.990 saniye yavaş turlayan Büyük Britanyalı
George Russell (Williams) ise üçüncülüğü elde etti.
Pit girişinde aracı kayarak duvara çarpan Mercedes'in Büyük Britanyalı
pilotu Lewis Hamilton ise yarışa dördüncü sıradan başlayacak. Bu sezon
Hamilton ile pilotlar klasmanında şampiyonluk mücadelesi veren Red
Bull-Honda'nın Hollandalı pilotu Max Verstappen ise güç ünitesini
değiştirme limitini aştığı için yarınki yarışa son sıradan başlama
cezası almıştı.
Rusya Grand Prix'si, 53 tur üzerinden yarın TSİ 15.00'te başlayacak.
Dünya Supersport 300 Şampiyonası, trajik bir olaya sahne oldu. Yarışta meydana gelen kazada 15 yaşındaki İspanyol pilot Dean Berta Vinales hayatını kaybetti.
Dünya Supersport 300 Şampiyonası'nda üzücü bir olay yaşandı.
Jerez Pisti yarışında bitime üç tur kala İspanyol pilot Dean Berta Vinales kaza geçirdi.
Baş ve omurgasından ağır yaralanan Vinales, helikopterle Sevilla kentindeki bir hastaneye kaldırıldı.
15 yaşındaki pilot, yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.
MotoGP'nin yıldız pilotu Maverick Vinales'in kuzeni olan Vinales, Yamaha adına yarışıyordu.
Milli motosikletçimiz Bahattin Sofuoğlu da aynı yarışta yer alıyordu.
Bahattin, bitime 3 tur kala kırmızı bayrak kaldırılarak bitirilen yarışı, 3'üncü sırada tamamladı.
Dünya Superbike Şampiyonası'nda yer alan Toprak Razgatlıoğlu ile Can
Öncü'nün mücadele ettiği Dünya Supersport Şampiyonası'nda cumartesi günü
yapılacak yarışlar kaza nedeniyle iptal edildi.
Jerez Pisti, ikinci kez ölümcül bir kazaya sahne oldu.
Daha önce 1993 yılında Nobuyuki Wakai, 250 cc. antrenman turunda geçirdiği kaza sonucu yaşama veda etmişti.
Süper Lig'in 7. haftasında Demir Grup Sivasspor, sahasında VavaCars Fatih Karagümrük'ü 4-0 mağlup etti.
Bahçeşehir Koleji Sivas 4 Eylül Stadyumu'nda oynanan karşılaşmada Sivas
ekibi sevindi. Kırmızı-beyazlılara galibiyeti getiren golleri
Olarenwaju Kayode, Dimitrios Goutas, Jorge Felix ile Max Gradel
kaydetti.
Bu sonuçla Sivasspor ligde puanını 9'a yükseltirken, konuk ekip Fatih Karagümrük 11 puanda kaldı.
Karşılaşmaya hızlı başlayan Sivasspor, ilk dakikada Olarenwaju Kayode ile 1-0 öne geçti. İlk yarı bu skorla tamamlandı.
Kırmızı-beyazlılar, 50'de Dimitrios Goutas'ın golüyle farkı ikiye
çıkardı: 2-0. Bu golden 6 dakika sonra Jorge Felix, Sivasspor adına
skoru 3-0'a getirdi.
Max Gradel ile 71'de bir gol daha bulan Sivas temsilcisi, Fatih Karagümrük'ü 4-0 mağlup etti.
Maçtan dakikalar
GOL: 1. dakikada Karagümrük defansının hatalı pasında
araya giren Henrique, kaleci Viviano'nun yanından topu Kayode'ye
aktardı. Kayode, meşin yuvarlağı boş kaleye gönderdi: 1-0.
3. dakikada sol çaprazda topla buluşan Gradel'in sert şutunda, kaleci
Viviano son anda müdahale ederek meşin yuvarlağı kornere çeldi.
26. dakikada Ahmet Oğuz'un sağ kanattan ceza sahasına ortasında
Gradel'in gelişine vuruşunda, meşin yuvarlak direğinin yanından auta
çıktı.
40. dakikada Ahmed Musa'nın ceza sahası dışından sert şutunda, kaleci Muammer Yıldırım topu son anda kornere gönderdi.
44. dakikada Henrique'nin sağ çaprazdan sert vuruşunda, top kale direğinin yanından az farkla auta gitti.
45+3. dakikada Henrique defansın uzun pasında kaleci Viviano ile karşı
karşıya kaldı. Henrique, topa vurmakta geç kalınca araya giren savunma
tehlikeyi savuşturdu.
Karşılaşmanın ilk yarısı Sivasspor'un 1-0 üstünlüğüyle sona erdi.
GOL: 50. dakikada Sivasspor farkı 2'ye çıkardı.
Gradel'in sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda, ceza alanında iyi
yükselen Goutas'ın kafa vuruşunda meşin yuvarlak kaleci Viviano'nun
sağından ağlarla buluştu: 2-0.
GOL: 56. dakikada Sivasspor skoru 3-0'a getirdi. Uğur
Çiftçi'nin sol kanattan ortasında Felix'in kafa vuruşunda meşin yuvarlak
kaleci Viviano'dan döndü. Pozisyonu takip eden Felix, topu ağlara
gönderdi: 3-0.
66. dakikada orta sahada Caner Erkin'den kaptığı topla ceza sahası
içine giren Henrique'nin vuruşunda kaleci Viviano, topu son anda
ayaklarıyla kornere gönderdi.
67. dakikada sağ kanattan kullanılan köşe vuruşunda ceza sahası dışında
topla buluşan Ahmet Oğuz'un sert vuruşunda meşin yuvarlak kale
direğinin yanından auta çıktı.
GOL: 71. dakikada Sivasspor farkı 4'e çıkaran golü
buldu. Fajr'ın uzun pasında sol kanatta topla buluşan Gradel, ceza
sahası dışından etkili bir vuruşla meşin yuvarlağı filelere gönderdi:
4-0.
75. dakikada defansın uzun pasında topla buluşan Ahmed Musa, ceza
sahasına girdi. Ahmed Musa'nın vuruşunda meşin yuvarlak üst kale
direğinden auta gitti.
Karşılaşma, Sivasspor'un 4-0 üstünlüğüyle sona erdi.
Stat: Bahçeşehir Koleji Sivas 4 Eylül
Hakemler: Alper Ulusoy, Volkan Ahmet Narinç, Kamil Çetin
Demir Grup Sivasspor: Muammer Yıldırım, Ahmet Oğuz,
Goutas, Caner Osmanpaşa, Uğur Çiftçi, Fajr (Dk. 81 Sefa Yılmaz), Hakan
Arslan, Felix (Dk. 76 Azubuike), Henrique, Gradel (Dk. 81 Erdoğan
Yeşilyurt), Kayode (Dk. 63 Yatabare)
VavaCars Fatih Karagümrük: Viviano, Benatia (Dk. 42
Balkovec), Burak Bekaroğlu, Zukanovic, Caner Erkin, Ahmed Musa, Jimmy
Durmaz (Dk. 73 Karamoh), Adnan Uğur (Dk. 46 Efe Tatlı), Erhun Aksel
Öztümer (Dk. 58 Münir Levent Mercan), Kerim Frei, Pesic (Dk. 73
Arveladze)
Sarı kart: Dk. 90+2 Zukanovic (VavaCars Fatih Karagümrük)
Formula 1'de sıra 15'inci yarışın koşulacağı Sochi Grand Prix'si öncesinde Hollandalı Max Verstappen genel klasmanda lider durumda.
İkinci sırada ise Büyük Britanyalı Lewis Hamilton yer alıyor.
Formula 1'de heyecan Rusya Grand Prix'i ile devam edecek.
Sezonun 15'inci yarışı Sochi'de Autodrom pistinde yapılacak.
Yaklaşık 6 kilometrelik pistte koşulacak yarış öncesi Hollandalı Max Verstappen genel klasmanda ilk sırada bulunuyor.
Hollandalı pilotu Büyük Britanyalı Lewis Hamilton ve Fin pilot Valtteri Bottas takip ediyor.
10 takım ve 20 pilotun mücadelesinde pilotlar klasmanındaki rekabet öne çıkıyor.
İtalya'daki son yarışın 26'ncı turu, büyük bir kazaya sahne olmuştu.
Pilotlar klasmanında ilk iki sırada yer alan Red Bull pilotu Max
Verstappen ile Mercedes pilotu Lewis Hamilton, kaza nedeniyle yarış
dışında kalmış ve İtalya'dan puansız dönmüştü..
Kovid-19 testinin pozitif çıkmasıyla Hollanda Grand Prix'sinden çekilen
Kimi Raikkonen, İtalya Grand Prix'sinde de piste çıkamamıştı.
İki hafta karantinada kalan Fin pilot, hafta sonu pistlere dönecek.
26 Eylül Pazar günü koşulacak sezonun 15'inci yarışı saat 15:00'de başlayacak.
Süper Lig’de 7. haftanın açılış maçında Altay, Beşiktaş’ı konuk etti.
Bornova Aziz Kocaoğlu Stadyumu’nda oynanan mücadeleyi Fırat Aydınus yönetti.
Mücadele, 2-1’lik Altay üstünlüğüyle noktalandı.
İlk yarısı golsüz tamamlanan maçta perdeyi Beşiktaş açtı. Savunmadan
gelen hatalı pasta araya giren Güven Yalçın, sol ayağıyla düzgün bir
vuruş yaparak takımını öne geçirdi.
Bu golden 10 dakika sonra bu kez Altay benzer bir senaryoyla gol buldu.
Savunmada yapılan top kaybı sonrası kale sahasına hareketlenen Kappel,
topu filelerle buluşturdu ve duruma denge getirdi.
Maçın 88. dakikasında ilk golün asistini yapan Karamoko Bamba, sol çaprazdan yaptığı vuruşla skoru tayin etti: 2-1.
Bu sonuçla haftaya lider giren Beşiktaş 14 puanda kalırken, Altay
puanını 15’e yükselterek maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.
10. dakikada Gökhan Töre'nin sağ kanattan yaptığı ortada Altaylı
savunma oyuncularından seken topla sol çapraz pozisyonda buluşan De
Souza'nın şutunda, kaleci Lis topu ayaklarıyla uzaklaştırdı.
14. dakikada sol kanattan Erhan Çelenk'in yaptığı ortada ceza sahası
içinde topla buluşan Kappel'in şutunda, kaleci Mert iki hamlede meşin
yuvarlağı kontrol etti.
20. dakikada Pjanic'in sol kanattan kullandığı köşe vuruşunda ceza
sahası içinde Ceyhun Gülselam'la topa müdahale eden Kenan Karaman'ın
vuruşunda top filelere gitti. Ancak VAR'dan gelen uyarı üzerine Kenan
Karaman'ın topa elle temas ettiğini tespit eden Fırat Aydınus, filelere
giden topu gol olarak geçerli saymadı.
22. dakikada Nsakala'nın kontrol edemediği topla sol çapraz pozisyonda
buluşan Bamba'nın şutunda, meşin yuvarlak direğin yanından dışarı çıktı.
30. dakikada sol kanattan Cebrail'in pasıyla ceza sahasında topla buluşan Kappel'in şutunda, top direğin yanından auta gitti.
Müsabakanın ilk 45 dakikalık bölümü 0-0 eşitlikle sonuçlandı.
GOL - Beşiktaş, 47. dakikada öne geçti. Nsakala'nın
Altay yarı sahasına gönderdiği topa Gökhan Töre ile hareketlenen
Björkander, topu kalecisine aktarmak istedi. Meşin yuvarlağı kapan ve
kaleciyle karşı karşıya kalan Güven Yalçın, topla bir süre hareket
ettikten sonra kaleye gönderdiği şutta meşin yuvarlak ağlara gitti: 1-0.
55. dakikada hızlı gelişen Beşiktaş atağında Güven Yalçın'ın pasıyla
sağ kanattan ceza sahasına giren Kenan Karaman, savunma oyuncularını
geçmesine rağmen kaleci Lis yerinde bir müdahale ile topu kontrol etti.
GOL - 57. dakikada Altay beraberliği yakaladı. Sağ
kanatta Björkander'in kaptığı topla ceza sahası içinde buluşan Bamba'nın
ortasında kale önünde meşin yuvarlağa dokunan Kappel, meşin yuvarlağı
filelerle buluşturdu. 1-1.
78. dakikada Can'ın pasıyla sağ çapraz pozisyonda topla buluşan Kenan'ın şutunda, kaleci Lis topu kontrol etti.
GOL - 88. dakikada Altay tekrar öne geçti. Kappel'in
uzun pasına ceza sahası içinde hareketlenen ve kaleciyle karşı karşıya
Bamba'nın şutunda, Mert Günok'a da çarpan top filelere gitti. 2-1.
90+3. dakikada ceza sahası içindeki Rıdvan'ın şutunda, kaleci Lis topu uzaklaştırdı.
90+5. dakikada Serdar'ın müdahalesiyle ceza sahası içinde Kappel'in
yerde kaldığı pozisyonun ardından hakem Fırat Aydınus, penaltı kararı
verdi. Ancak VAR'dan gelen uyarı üzerine pozisyonun dışarıda olduğunu
belirten Fırat Aydınus, penaltıyı iptal etti.
ABD'deki Açık Hava Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda Mete Gazoz ile Yasemin
Ecem Anagöz'ün oluşturduğu Klasik Yay Karışık Milli Takımı, Japonya'yı
6-2 yenerek bronz madalya kazandı.
Yankton kentinin ev sahipliği yaptığı 2021 yılının son açık hava
etkinliği olan organizasyonda Klasik Yay Karışık Milli Takımı, Takaharu
Furukawa ile Miki Nakamura'dan oluşan Japonya Milli Takımı ile
karşılaştı.
Rakiplerini 6-2 yenen Mete Gazoz ile Yasemin Ecem Anagöz'ün oluşturduğu
Klasik Yay Karışık Milli Takımı, bronz madalyanın sahibi oldu.
Kasapoğlu, Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda bronz madalya kazanan milli takımı tebrik etti
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, ABD'de düzenlenen
Açık Hava Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda Japonya'yı 6-2 yenerek bronz
madalya kazanan Mete Gazoz ile Yasemin Ecem Anagöz'ün oluşturduğu Klasik
Yay Karışık Milli Takımı'nı tebrik etti.
Kasapoğlu, yayımladığı mesajında, şu ifadeleri kullandı:
"Yankton kentinde düzenlenen Açık Hava Dünya Okçuluk Şampiyonası'nda
üçüncü olan Mete Gazoz ile Yasemin Ecem Anagöz'ün oluşturduğu Klasik Yay
Karışık Milli Takımını yürekten kutluyorum. Milli sporcularımız, Tokyo
2020 Olimpiyatları'nda elde ettikleri başarının ardından Açık Hava Dünya
Okçuluk Şampiyonası'nda kazandıkları bronz madalyayla bizleri yine
gururlandırdı. Geleceğe umutla bakmamıza vesile olan sporcularımızın
başarılarının devamını diliyorum. Ay-yıldızlı bayrağımızın
dalgalandırılmasında emeği geçenlere ülkem ve şahsım adına teşekkür
ediyorum."
2022 CEV Şampiyonlar Ligi’nde ülkemizi temsil edecek ekiplerimizden
kadınlarda; Fenerbahçe Opet, VakıfBank ve Türk Hava Yolları, erkeklerde;
Fenerbahçe HDI Sigorta ve Ziraat Bankkart’ın grup aşamasındaki
rakipleri belli oldu.
Slovenya’nın başkenti Ljubljana’da gerçekleşen kura çekimiyle belli oldu.
Kadınlar kategorisindeki temsilcilerimizden VakıfBank, B Grubu’nda
Fransa’dan ASPTT Mulhouse, Finlandiya’dan LP Salo ve İtalya’dan Vero
Volley Monza ile eşleşti. D Grubu’nda Fenerbahçe Opet ise Fransa’dan
Beziers Volley, Bulgaristan’dan Maritza Plovdiv ve Rusya’dan Dinamo-Ak
Bars Kazan ile eşleşti. Türk Hava Yolları da C Grubu’nda İtalya’dan Igor
Gorgonzola Novara, Rusya’dan Dinamo Moskova ve Çekya’dan VK Dubla
Liberec takımları ile eşleşti.
Erkekler kategorisindeki temsilcilerimizden Fenerbahçe HDI Sigorta, E
Grubu’nda İtalya’dan Sir Sicoma Monini Perugia ile Trentino Itas ve
Fransa’dan AS Cannes Dragons ile eşleşti. B Grubu’nda yer alan Ziraat
Bankkart ise Rusya’dan Dinamo Moskova, Belçika’dan VC Greenyard Maaseik
ve Polonya’dan Projekt Warszawa ile eşleşti.
Fenerbahçe Kulübü, "Futbolda şike kumpası" davasının gerekçeli kararıyla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Ülker Stadı 1907 Tribünü'nde gerçekleştirilen toplantıda,
sarı-lacivertli kulübün hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesi
Fethi Pekin ile kulüp avukatları Naim Karakaya ve Erden Gürden
açıklamalarda bulundu.
Toplantıyı Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Burak Çağlan Kızılhan ile yönetim kurulu üyesi Can Gebetaş da takip etti.
Konu ile ilgili konuşan Yönetici Fethi Pekin ve Kulüp avukatlarının
yaptıkları açıklamalar ve basın mensuplarının sorularına verdikleri
cevaplar şöyle:
Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Pekin:
“Tüm değerli basın mensuplarını sevgi ve saygıyla selamlıyorum, hoş
geldiniz. Değerli yönetim kurulu üyelerime de buradan sevgi ve
saygılarımı iletiyorum. Televizyonların karşısında bizi izleyen
camiamızı ve kamuoyunu da saygıyla selamlıyorum. Ben kısaca bir giriş
yapacağım. Bildiğiniz gibi 3 Temmuz 2011 tarihinde Fenerbahçemizi ele
geçirmek üzere başlatılan bir operasyon süreci ve bunun neticesinde
başlayan yargılama süreçleri var. Bildiğiniz gibi geçen sene 6 Kasım
2020’de 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararla yaklaşık 10 yıl
sonra Sayın Aziz Yıldırım, Sayın İlhan Ekşioğlu, Sayın Şekip Mosturoğlu
ve diğer kişilerin beraatine karar verildi ve bildiğiniz gibi dosya
Yargıtay’a gitti. Daha sonrasında bu sene 4 Haziran 2021 tarihinde 23.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin ‘Kumpas Davası’nda verdiği kararı hepiniz
biliyorsunuz. Bu kararda çok ağır cezalar çıkmıştır; 88 sanığın
yargılandığı bu davada.. Biz de onu başından beri çok yakın takip ettik.
Her zaman ‘kımızı çizgimiz’ dedik, ‘bunun peşini bırakmayız’ dedik.
Oradan da çok ağır cezalar çıktı ve 7 Eylül tarihinde 2899 sayfadan
ibaret gerekçeli karar da tarafımıza ulaştı. Bu kararı o günden beri
detaylı bir şekilde tetkik ediyoruz. Sizlerin sorularınıza cevap
verirken de bunların detaylarına gireceğiz. Yine bildiğiniz gibi 20
Ağustos 2021 tarihinde de ondan 10 sene önce Türkiye Futbol Federasyonu
Yönetim Kurulu’nun, Fenerbahçemizi Avrupa kupalarından men etme kararına
istinaden bir de tazminat davamız var. Bunların üçü de birbiriyle etle
tırnak gibi, dolayısıyla sorularınızı sadece gerekçeli kararla ilgili
değil diğer konularla ilgili de iletebilirsiniz. Bu arada geçen süre
içerisinde özellikle son zamanlarda birkaç tane olay gelişti. Bunları da
kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum; bildiğiniz gibi Mayıs 2021’de
Fenerbahçe’yi ele geçirme 3 Temmuz Davası’nda Yargıtay Başsavcısı,
beraat yönünde mütalaasını verdi. Sonrasında biliyorsunuz adli tatil
başladı ve eylül ayı başından itibaren tekrar adli tatilin bitmesiyle de
süreç devam edecek. En yakın zamanda oradan bir beraat kararının
onanması kararının çıkacağını bekliyoruz, biliyoruz, bundan hiçbir
şüphemiz yok.
Yine bildiğiniz üzere 3 Temmuz 2021 günü Sayın Cumhurbaşkanımızın,
sürecin 10. yıl dönümünde Sayın Cumhurbaşkanımızın çok kuvvetli
ifadelerle bu süreci anlattığı bir mesajı da kamuoyuyla paylaşılmıştı.
Yine tahminen 1 sene önceydi yanılmıyorsam, Ergenekon Davası’nın
gerekçeli kararında yine yanlış hatırlamıyorsam ya 14 sayfa ya 17 sayfa
tamamen Fenerbahçe ile ilgili bir kısım var. Orada da Fenerbahçe’ye
nasıl kumpas kurulduğu, nasıl tuzak kurulduğu, nasıl ele geçirilmeye
çalışıldığı, niye ele geçirilmeye çalışıldığı, niye Fenerbahçe olduğu…
bunlar değerlendirilmiş. Bunların hepsini arka arkaya koyunca geldiğimiz
noktada zaten iki tane de mahkeme kararı olduğu için şunu rahatlıkla
söyleyebiliriz: Fenerbahçe, başından beri dimdik durduğu bu
mücadelesinde haklı olduğu kanıtlanmıştır. Gerekçeli kararda bazı
bölümleri sizlerle okuyarak paylaşacağım, çünkü gerekçeli kararda son
derece önemli bazı bölümler var. Ona da çok kısa bir giriş yapayım,
ondan sonra sözü meslektaşlarıma vereceğim.
Kumpas Davası’nın gerekçeli kararının 390. sayfasından alıntı yapıyorum.
Bu bölüm mahkemenin ‘Fetullahçı Terör Örgütü ve Futbol’ başlığı
altındaki bölüm, okuyorum:
“Maneviyatları modifiye edilmiş, milli duygularından ve
benliklerinden arındırılmış, mankurt bir hayata adanmış örgüt üyelerinin
bu örgüte adanmışlığı ile tıpkı 17-25 Aralık ve 7 Şubat MİT Kumpası’nda
olduğu gibi Fenerbahçe Spor Kulübü’ne ve dolayısıyla Türk futbol
camiasına kumpası tamamıyla örgütün çıkar, amaç ve hedeflerinin bir
ürünüdür. 15 Temmuz darbe girişimi ile eli kanlı, yüzünü açıkça ortaya
koyan örgüt, kendi ideolojik tabiriyle ‘altın nesil’ değil ‘kayıp bir
nesil’ yetiştirmiştir. Türk toplumuna maneviyatını istismar etmek ve
geleceğini karartmaya çalışmak şeklinde verdiği zararın yanı sıra Türk
yargısına da kumpas davaları ve darbeye teşebbüsü suçüstü haliyle
yargılama gibi ilkler yaşatmıştır. Milletimizin üstün feraset ve
cansiperane cesaretiyle tanklara siper ettiği gövdesi değil aslında
devletine olan bağlılığı ve demokrasiye olan sevdasıyla şekillenen
karakteridir. Bu örgüt ile mücadele sadece Cumhurbaşkanımızın şahsı
yahut yargı makamlarıyla yahut mağdur Fenerbahçe Spor Kulübü ve diğer
mağdurlarla sınırlı kalmayarak topyekun verilmesi gereken bir
mücadeledir. FETÖ, sadece eli kanlı bir silahlı örgüt değil, itibar ve
maneviyat suikastçısı bir zihniyettir. İşbu yargılamaya konu dosyamızda
usulsüz ve sahteciliğe konu edinen eylem ve belgeler ile kurmaya
çalıştığı kumpasla sadece Fenerbahçe Spor Kulübü ve dosya mağdurlarının
değil Türk futbolunun ve Türk milletinin de itibarına, saygınlığa
saldırmış ve derin yaralar açmıştır.”
Birebir gerekçeli kararın 390. sayfasından okuduğum bir bölüm bu.
Şimdi sözü ilk önce Naim Bey’e, sonrasında Erden Bey’e bırakacağım.
Sonrasında sizlerin sorularına geçeceğiz.”
Kulüp Avukatı Naim Karakaya:
“3 Temmuz 2011 tarihinde aslında üniformaları polis olan, savcı
olan, hakim olan, gazeteci olan, avukat olan ama gerçekte aynı örgütün
mensubu olan ve aynı amaca doğru hareket etmiş kişilerle beraber
başlatılmış olan 3 Temmuz Fenerbahçe’yi ele geçirme girişimi
soruşturması ile başlayan süreçte henüz 15 Temmuz olmadan Başkanımızın
kendi başvurusu ile başlayıp ve soruşturmalarını yine gözaltlarının 15
Temmuz’dan önce yapıldığı Kumpas Davası sonucunda 4 Haziran 2021
tarihinde mahkeme hükmünü açıklamıştı. Ve bu kısa kararının
gerekçelerini kısa bir süre önce açıkladı. Toplam 2 bin 899 sayfadan
oluşan bu gerekçeli kararda birkaç noktayı vurguladı. Bunu sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Bu kararda Fethullahçı Silahlı Terör örgütünün kuruluşu, örgütün amacı,
yapılanması, işleyişi, hiyerarşik yapısı, mali yapılanması, örgütle
ilgili olarak 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü öncesi ve sonrasında
yapılan soruşturma ve yargılamalar, örgütün temel haberleşme aracı olan
bylock hakkında genel bilgilere yer verilmiş ve örgütle futbol ilişkisi
arasında bağlantılar ifade edilmiştir. Bundan sonra mahkeme şahısların
yani sanık tarafının her sanık için ayrı ayrı gerekçelerini ifade etmiş
ve burada şunu vurgulamamız lazım. Sanıkların çok önemli bir kısmının
örgütün haberleşme aracı olan bylock’u yaygın bir şekilde
kullandıklarını müşahede ettik, yargılama içerisinde. Mahkeme de bunu
hükmüne taşıdı.
Mahkemenin gerekçeli kararından Fethi bey birkaç nokta okudu. Ben de
birkaç noktayı olduğu gibi paylaşmak istiyorum. Mahkeme gerekçeli
kararında şunlara yer verdi:
90’lı yıllardan itibaren bu spor dalı içerisinde eleman ve üye
devşirmeye çabalayan Fethullahçı Terör Örgütü ilerleyen dönemlerde
devşirdiği sporcular ve spor adamları sayesinde himmet adı altında gelir
elde etmeye ve finansal açıdan bu alana nüfus etmeye başlamıştır.
Diğer bir tespit, spor camiası üzerinde etkinliğini arttıran örgüt artık
finansal ve örgütsel yapılanması belli bir seviye çıktıktan sonra artık
spor camiasının gündemini ve yaratmak istediği aldı operasyonlarını
elindeki gazete ve televizyonlarla belirlemeye başlamıştır.
Sözde hizmet hareketi olarak adlandırılan ve devleti ele geçirme
planları üzerinde hareket eden örgüt elindeki medya gücüyle artık
kitleleri bu algıya inandırma çabalarını pek çok kumpas yargılamasında
olduğu gibi yargılamamıza konu şike algısında da açıkça ortaya
koymuştur. Futbol dünyasına yön vermek ve nüfus ederek yönetmek isteyen
bu örgüt bu kapsamdaki elindeki emniyet ve yargı yapılanmasında faal
olan örgüt üyeleri ile bu kapsamda operasyonel faaliyetlere hız vermiş.
Bu kapsamnda bahis ve şike iddiaları üzerinden yapılan bir ihbarı
değerlendirmek suretiyle tüm eylemlerini yasal bir görünüm ve temele
sahipmiş gibi göstererek adli soruşturmaya başlamış, ancak başlanılan
soruşturmanın kapsamını genişletmek, tüm kamuoyunu dikkatini çekmek ve
yaratmak istediği algı için söz konusu soruşturmanın yetki ve görev
alanını ihlal ederek, bilerek ve isteyerek soruşturmanın yönünü
federasyon ve özellikle Fenerbahçe Spor Kulübü’ne çevirmiştir. Spor
kamuoyuna ve özellikle milyonlarca taraftarı bulunan camiaları karşı
karşıya getirmek ve kaos ortamında faydalanmak isteyen örgüt özellikle
emniyet ve yargı içerisindeki elemanları vasıtasıyla harekete geçirdiği
kumpas organizasyonunu ile tek bir hamle ile birden fazla çıkar
sağlamayı amaç edinmiştir.
Yine gerekçeli kararda; 3 Temmuz soruşturmasıyla ve öncelikli hedefin
Fenerbahçe Kulübü’nün sonrasında ise Türk futbol camiasının ele
geçirilmesi olduğu açıkça ifade edilmiştir. Burada diğer bir önemli
tespit ise örgüt tarafından kurulan kumpas neticesinde yalnızca
Fenerbahçe Spor Kulübü, yöneticileri ve diğer mağdurlar değil, aynı
zamanda Türk futbol camiasının da itibar ve saygınlığının hedef alındığı
kararda altı çizilmiştir.
Yine gerekçeli kararda örgütün istihbarat kurumunun mahrem üyesi olan
tanığın beyanlarına yer verilmiş. Bu tanık beyanlarında 3 Temmuz
2011’den yaklaşık 2-3 ay önce MİT mahrem imamları arasında
gerçekleştirilen toplantıda şike davası adı altında bir operasyon
yapılacağı Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı dahil pek çok kişinin göz
altına alınacağı ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün küme düşürüleceğinin
konuşulduğu belirtilmiştir. Yine tanığın birçok kulüp olmasına rağmen
kamuoyu nezdinde Fenerbahçe’nin çok büyük ses getireceği için seçilmiş
olduğu, esasen Fenerbahçe’ye yönelik olarak gerçekleştirilen Kumpas
soruşturması olduğu ve bu kumpasın ise örgütün amaç ve hedeflerinin
ürünü olduğu da gerekçeli kararda açıkça belirtilmiştir.
Ayrıca yine bu gerekçeli kararda Fethullahçı örgütün o dönem sahip
olduğu medya gücü vasıtasıyla milyonlarca taraftarı bulunan camiaları
karşı karşıya getirme çalıştığı, oluşacak kaos ortamında ise örgütün
amaç ve hedefleri doğrultusunda faydalanmanın hedeflendiği sıklıkla
vurgulanmıştır.
Mahkemenin söz konusu tespit ve değerlendirmeleri bizim ilk günden
itibaren gür sesle ifade etmiş olduğumuz üzere 3 Temmuz Fenerbahçe’yi
Ele Geçirme Soruşturması’nın en kanlı, eli kanlı Fethullahçı Terör
örgütünün emniyet ve yargı mensupları üzerindeki ve onlar aracılığıyla
Fenerbahçemiz üzerinden spor camiasının ele geçirilmesine yönelik olduğu
ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü olan Fenerbahçemize kumpas
kurulduğu, bu uğurda gerek kulübümüze, gerek kulübümüzün yöneticilerine
sayısız iftiralar atıldığını açıkça göstermektedir.
Bilindiği üzere 3 Temmuz 2011’de kurulan kumpasın ve buna ilişkin 3
Temmuz soruşturmasında görev alan hakim ve savcılar meslekten ihraç
edilmiştir. Bu yargılama neticesinde soruşturmayı bizzat yöneten polis
memurları ve şefleri ile örgüt ilişkisi ve bunun boyutu somut delillerle
gün yüzüne çıkmıştır. Önemli ve kritik noktalara kendi mensuplarını
getirebilmek ve önlerindeki tüm engelleri yıkmak amacıyla yıllar
içerisinde çeşitli kumpaslar gerçekleştiren bu örgüt gerek asgari, gerek
adli, gerekse idari yapılanma içerisinde görev yapan yüzlerce onurlu
insanı çeşitli iftiralarla toplum içinde küçük düşürmüştür. Onur ve
şereflerine saldırmıştır. Öyle ki bu iftiraları kaldıramayıp hayatına
son verenler dahi olmuştur. Örgüt talimatları çerçevesinde hukuk
ilkelerini kanunları hiçe saymışlardır. Muktedir oldukları ve
kanunlardan muaf oldukları inancıyla tereddüt etmeksizin Türkiye’nin en
büyük camiasını ele geçirmek üzere hedef almışlardır. Fakat başta
taraftarımız ve kulüp yöneticilerimiz, onurlu, gururlu, haklı mücadelesi
ve hukukun üstünlüğünü kendine ilke edinmiş insanlarımızın çabası ile
devletimizin en kilit noktalarına kümelenmiş bu yasa dışı örgüt nihai
hedefine ve gerekse Fenerbahçemizi ele geçirme girişimine
ulaşamamıştır.
Birçok kez ifade ettiğimiz gibi Fenerbahçe’nin kumpas sürecindeki duruşu
devletin kılcal damarlarına kadar yerleşmiş olan bu eli kanlı örgüte
karşı halk tabanında gerçekleşen geniş kapsamlı ilk baş kaldırış ve
kurumsal olarak ilk direniştir. Devletin kanserli hücrelerinden
kurtuluşuna giden yoldaki ilk ve en önemli taştır. Biz bu sürecin
başından beri hukukun tüm ilkelerinin 3 Temmuz sürecinde ağır bir
şekilde ihlal edildiğini, insanların suçsuzluk karinelerinin ihlal
edildiğini, hukuki anlamdaki soruşturmaların örgütün amaçlarına paravan
yapıldığını ifade etmiş ve ağır hukuk ihlalleri ile baş başa kaldığını,
iftiralarla baş başa kalındığını ifade etmiştik. Ve bugün geldiğimiz
noktada aslında bunun bir yargı kararı eliyle tescillenmiş olması
Fenerbahçe’nin o gün ilk gün söylediği cümlelerin doğruluğunu,
netliğini, açıklığını ifade etmektedir.
Her zaman belirttiğimiz gibi bu yargılama sadece Fenerbahçe Spor
Kulübü’nün değil, yöneticilerinin, çalışanlarının, katkı
sağlayanlarının, emek verenlerin davası değildir. Bu dava bugüne kadar
Fethullahçı örgüt tarafından doğrudan veya dolaylı bir şekilde mağdur
edilmiş herkesin davası idi. Bu açıdan 5 yılı aşkın süredir titizlikle
yürütülen yargılama neticesinde tesis edilen mahkumiyet hükümleri ve
özellikle bir kısım sanıklar tarafından tesis edilen hapis cezalarının
yüksek olması başta taraftarımız olmak üzere kulübümüz, yöneticilerimiz
ve bütün mağdurlar adına sevindiricidir. Ancak mahkeme kararında bir
takım eksikler olduğu tarafımızca tespit edilmiş, bu sebeple istinaf
kanun yoluna başvurulmuştur. Bu konuya ilişkin gerekli hazırlıklar ve
çalışmalar hala devam etmektedir. Söz konusu eksiklikler istinaf kanunu
yolu aşamasında ileri sürülecektir. Yine gerekçeli karardan sonra 3
Temmuz 2011 ile başlayan süreçte kulübümüzün uğramış olduğu maddi ve
manevi zararlar için federasyon aleyhine de tazminat davası açılmıştır.
Ceza yargılamasında bahsettiğimiz tespit ve değerlendirmelerin tazminat
davası açısından son derece önemli olduğu şüphesizdir. Bu noktada ilk 3
Temmuz Davası’ndan tesis edilen berat kararının da en kısa zamanda
özellikle 2021 bitmeden Yargıtay tarafından onanmasını bekliyoruz.
Yargıtay Savcısının görüşü de beraatların onanması yönünde olduğu mayıs
2021’de ifade edilmiştir.
Gelinen aşama itibariyle sözde şike iddiası ile kirli FETÖ tarafından
gerçekleştirilen ve arka planında çok daha büyük ve kirli bir hedef olan
3 Temmuz kumpası neticesince Kulübümüz nezdinde telafisi imkansız
zararlar verilmiştir. Kulübümüze ve yöneticilerimize iftira atıldığı
Yargı kararıyla tescillenmiştir. Her zaman söylediğimiz gibi bu örgüt
büyük Fenerbahçe camiası ve onun taraftarının oluşturduğu sarı lacivert
duvara çarpmıştır. Ve örgütün ilk çarptığı duvarda budur.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 3 Temmuz 2011 ile başlayan süreçte uğramış
olduğu maddi ve manevi zararların eksiksiz bir şekilde giderilene kadar
hukuk mücadelemizin büyük bir titizlik içerisinde ve eksiksiz bir
şekilde yürütüleceğinden camiamızın en küçük endişesi olmasın.”
Kulüp Avukatı Erden Gürden:
“Öncelikle hoş geldiniz. Ben de kısaca açtığımız tazminat davası
hakkında bilgi vermek istiyorum. Kamuoyunda bazı haberler çıktı, dava
ile ilgili yorum yapanlar oldu. O vesileyle biz de bugün bazı noktalara
açıklık getirmek istiyoruz.
Davamızı çok etraflıca değerlendirdiğimizi, uzun bir çalışmanın ürünü
olduğunu belirtmek isteriz. Biz burada sadece tek avukat olarak değil,
tek bir hukuk bürosu olarak değil bütün Fenerbahçe camiasını
avukatlarıyla birlikte, değerli akademisyenlerle birlikte etraflıca
olayı değerlendirerek hazırladık. Yaklaşık 2 yıldır bunun hazırlığını
devam ettirmekteyiz. Yani Kumpas Davası kararı çıktı ya da 3 Temmuz
Davası kararı çıktı diye aniden açılmış bir dava değil. O yüzden çok
kapsamlı, çok yönlü hazırlandığımız için en iyi şekilde açmak için
gayretimizi gösterdik. Biz burada davayı bildiğiniz üzere Futbol
Federasyonuna yönelttik. Futbol Federasyonuna yöneltmemizi nedeni o
dönemde Futbol Federasyonunun almış olduğu bir karar dolayısıyla,
UEFA’nın bizi Şampiyonlar Ligi’nden men etmesiyle alakalıdır. Zira
tazminini talep ettiğimiz zararlar da 2011-2012 yılında bizi Avrupa
kupalarına almamalarından kaynaklı zararlardır. Yani bunlarla sınırlı
olarak talep ettik şu an için. Burada Türkiye Futbol Federasyonu henüz
daha 3 Temmuz davası soruşturmasında gizlilik kararı varken sadece 1
polis fezlekesine dayanarak 24 Ağustos 2011 tarihinde bizim Avrupa
kupalarından men edilmemize yönelik bir hukuksuz karar alıyor ve bunu
UEFA’ya gönderiyor. UEFA da o karar üzerine bizi Avrupa kupalarından men
ediyor. Yani bizim Avrupa kupalarına alınmamamızın nedeni Futbol
Federasyonunun aldığı karardır. UEFA’nın doğrudan bir kararı yoktur
burada, o yüzden biz Türkiye Futbol Federasyonu’nu muhatap olarak
alıyoruz bu davada ve zararlarımızın giderilmesini talep ediyoruz.
Burada zarar kalemi olarak biz, 250 Milyon (TL) olarak açıkladık ama
aslında 25 Milyon Euro’dur bu. Yani Euro olarak açılmıştır zira kur
değişikliklerinden kulübümüzün zarar görmemesi açısından, zararımızın da
Euro olması açısından değerlendirdiğimizde bunu biz, 25 Milyon Euro
olarak ve fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak açtık. Yani ‘rakam
niye böyle?’ ‘neden düşük?’ ‘daha fazla olamaz mıydı?’ sorularının
yanıtı olarak şunu söyleyebiliriz; pek tabii daha fazla olabilirdi ama
biz burada kulübün maksimum menfaatlerini değerlendirerek doğru bir
rakamdan yani ilk başta belirleyebileceğimi somut verilerden hareket
ederek davamızı açtık. Bunu açarken de tabii ki kulübün menfaatlerini
değerlendirerek açtık. Burada bazı Avrupa kupaları katılım bonusları,
performans bonusları, yayın gelirleri, stadyum gelirleri, bahis ve
sponsorluk gelirleri gibi kalemleri dikkate alarak hesapladık bunların
hepsini.. O anlamda camianın içi rahat olsun, doğru şekilde çalışılarak
hazırlanmış bir davadır. Halen yargılama devam etmektedir.”
Yönetici Fethi Pekin ile Kulüp avukatlarının açıklamalarının ardından soru cevap kısmına geçildi.
SORU-CEVAP:
Fenerbahçe'nin UEFA’dan men kararını veren dönemin TFF
yöneticileri arasında bulunan kişiler hakkında Türk yargısının nasıl bir
yol izleyeceğine dair soru üzerine Yönetici Fethi Pekin, şu cevabı
verdi:
“Dediğini gibi bu olayın içerisinde olan bazı şahıslar var, o
zamanki basın var ve bu suçları işleyen, bu tuzağı kuran o zaman FETÖ
üyesi olduğu bilinmeyen polisler, hakimler, savcılar var. Biz bunların
hepsiyle ilgili kapsamlı bir şekilde değerlendirmemizi yapıyoruz. Hiç
kimsenin, camiamızın aklında herhangi bir soru kalmasın. Vurulabilecek
bütün hukuki yollara başvuracağız. Sizin Erden’e (Gürden) yönelttiğiniz
soruda da, orada da tekrar ifade etmek istiyorum, o davada 250 Milyon
(TL) ya da 25 Milyon Euro, bu kısım belirli bir zarardır. Bunun
tartışması yok! Bu net! Bir de burada belirsiz zararlar var. Belirsiz
zararlar bizim hukukumuzda mahkeme bunlarla ilgili bir bilirkişi heyeti
tayin edecek ve bu zararları da o bilirkişi heyeti raporu neticesinde
bizler de öğreneceğiz. Dolayısıyla bu 250 Milyon zaten fazlaya dair
haklarımızı saklı tutarak bir belirsiz tazminat davasıdır. Bu artacak.
Ayrıca bu zararların oluştuğu günden itibaren, bu zarar kalemlerinin
oluştuğu tarihler farklı farklı. 10 sene öncesinden itibaren çeşitli
tarihlerden hesaplanacak, yasal faiziyle birlikte bir karar çıkacaktır.
Onun için 250 Milyon TL’ye kamuoyu takılmasın, rakamın çok daha yüksek
çıkacağına inanıyoruz. Tekrar ifade etmek istiyorum; bu sadece 2011
yılında Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun bizi o sezon
Şampiyonlar Ligi’ne göndermemeyle ilgili aldığı karara ilişkin verdiği
zarardır. Orada şu oluyor, çok ilginç bir şey! Neden böyle olduğunu
halen ben anlayamadım, anlamakta da güçlük çekiyorum. Neticede ortada
sadece bir polis fezlekesi var, başka da hiçbir şey yok ve alelacele
Türkiye Futbol Federasyonu, Fenerbahçe’yi Disiplin Kurulu’na bile sevk
etmeden, savunmasını almadan yönetim kurulu kararıyla men ediyor. Şimdi
buradaki masumiyet karinesinin olduğu böyle bir soruşturma başlamış,
daha soruşturmanın ilk aşamasında Yunanistan’da bir takımda oldu bu,
benzer bir olay var biliyorsunuz ve orada bekletici sebep sayıyor.
Yargılamanın neticesini bekleyene kadar bir karar alınmıyor. Aynen
burada da bunun olması lazımdı. Bunun bir şekilde neden olduğunu şu an
itibariyle halen bilmemekle beraber böyle bir hata yapmışlar! Kasıt var
mıdır, yok mudur içinde onu göreceğiz zaman içerisinde ve alelacele,
savunmamızı bile almadan bu kararı vermişler.”
Tahkim Kurulu kararlarının bozulamaması gibi bir durum
karşısında kulübün nasıl bir yol izleyeceğine, hukuki altyapısının
ne olacağına yönelik soruyu ise Kulüp Avukatı Erden Gürden, şöyle
cevapladı:
“Bu güzel soru için teşekkür ederim. Aslında biraz Futbol
Federasyonunun savunmasına da atıf yapmış oluyorsunuz bu şekilde. Şöyle
yanıtlayayım: Tabii ki spor hukukunda Tahkim Kurulu kararları kesin.
Yani biz bu kararın kaldırılması için zamanında zaten kulüp olarak
itiraz etmişiz ve kaldırılmamasına yönelik bir karar verilmiş! Ama bu
konuda verilmiş bir Anayasa Mahkemesi kararı var! Anayasa Mahkemesi,
burada verilen kararların disipline dair olduğunu, tazminat hukukunu
ilgilendirmediğini ve konu tazminat olduğunda sizin genel yargıya
gidebileceğinizi işaret etti. O vesileyle biz bu davayı açtık. Yani bu
konuyu biz, kulübümüzün menfaatleri doğrultusunda değerlendirdik
açıkçası hukuken. Değerli akademisyenlerle de mutabık kaldık ve yürüdük
burada açıkçası.”
Konu ile ilgili kısaca söz alan Kulüp avukatı Naim Karakaya, “Ben,
3 Temmuz dosyasında kulübün o zamanki Başkan Vekili Mehmet Şekip
Mosturoğlu’nun müdafisiydim. TFF Tahkim’in onunla ilgili verdiği bir men
kararı var. Biz bunu iç hukuk yollarını tüketerek İnsan Hakları
Mahkemesi’ne taşıdık ve kısa bir süre önce buradan yani ihlal kararı ve
sembolik bir küçük bir tazminat kararı da geldi. Özü itibariyle bu karar
da Federasyon Tahkim’in bağımsız ve tarafsız bir yapı olmadığı
vurgusunu tekrar etti. Hem Şekip Mosturoğlu hem İlhan Ekşioğlu adına
verilen bir ihlal kararı var.” dedi.
10 yıllık hukuk mücadelesinin hukuken sona ermesiyle
Fenerbahçe'nin haklı olduğunun ortaya çıkmasının gerek ulusal gerekse
de uluslararası çapta duyurulması adına atılacak adımlar ya da hayata
geçirilmesi planlanan kampanyaların olup olmadığı yönündeki soruya
Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Pekin’in cevabı şöyle oldu:
“Bu davalarla, bu süreçle ilgili zaman içerisinde basının ilgisi
azalmıştır. Bana sorarsanız ne kadar uzarsa uzasın son derece önemli
olan bu sürecin her zaman gündemde tutulması gerekiyor. Bugün de
sizlerle bir araya gelmemizin sebebi de açık açık her şeyi etraflıca
konuşalım diye sizlerle bir araya geldik. Bunun devamı da gelecektir.
Tabi orada ben Hukuktan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olduğum için
iletişim tarafı devreye girecektir. Yönetim Kurulumuz, Sayın Başkanımız
liderliğinde zaten çok yakın bir zamanda da Sayın Başkanımız, sizin bu
bahsettiğiniz konuları o da vurguladı. Ve hem bizlerden hem iletişim
departmanımızdan aynen sizin ifade ettiğiniz gibi hem yurt içinde hem
yurt dışında konunun gündemde tutulması ve hatta gündemde tutulması
değil Fenerbahçe’nin haklılığının haykırarak anlatılması diyebiliriz
buna. Teşekkür ederim. Tabii sizlerin her birinizin ve kurumlarınızın
burada Fenerbahçe’yi desteklemenizi de bekliyoruz. Bu gerçekten Türkiye
Cumhuriyeti tarihinde, bırakın Türkiye Cumhuriyeti tarihini dünya
tarihinde herhangi bir spor kulübünün başına gelmemiş bir olay bu.
Sadece bu olay da değil, dikkat edin otobüsümüzün kurşunlanması…
bunların hepsi zincirleme, üst üste Fenerbahçe’yi çökertmek, ele
geçirmek için yapılmış eylemlerdir.”
Bu bölümde Fethi Bey’in açıklamalarına ek olarak kısa bir değerlendirme yapan Yönetim Kurulu Üyesi Can Gebetaş ise,“Aslında
bugün basın toplantısı yapmamız, basın toplantısıyla gerekçeli kararı
değerlendirmemiz bu düşüncemizin ilk adımı. Aslında biliyorum gerekçeli
kararın açıklanmasıyla birlikte kamuoyunda internet sitemizde bir
açıklama yapma beklentisi de vardı. Sayın Başkanımız ve Yönetim
Kurulumuzla da konuyu detaylıca irdeledik. Sayın Fethi Pekin’in de ifade
ettiği gibi Başkanımızın da bize bu yönde düşüncelerini aktardığı bir
durum oluştu ve biz, sitemizden de bir açıklama yapmak yerine ‘bütün
gazetecileri toplayalım ve kamuoyunu bilgilendirelim’ dedik. Davetiye
gönderdiğimiz, aradığımız özellikle o süreçteki gazeteciler de oldu.
Katılanlar var, gelemeyenler de gelemediklerini ifade ettiler ama bu
toplantıyı aslında o sürecin bir ilk adımı gibi niteleyebiliriz. Bundan
sonraki süreçte de hem yargılamanın gidişatını doğru etkilemesi
açısından hem de en doğru, en net stratejik adımları atmak açısından
başladığımızı da ifade edebilirim. Bu toplantıyı onların bir ilk adımı
gibi düşünebilirsiniz.” dedi.
Yönetici Pekin’in, Kulübün TFF’ye açtığı davadan ziyade
UEFA’ya dava açılıp açılmayacağı yönündeki soruya verdiği cevap şöyle:
“Sorunuz güzel. UEFA’nın da men kararı var, bunun sonrasında. Şimdi
oradaki sürece de bir önceki televizyon programında biraz değinmiştim.
Orada da önemli İsviçreli hukukçularla görüş alışverişinde bulunuyoruz.
Bizim uzman olmadığımız bir ülke. Gerçi hem medeni kanunu hem borçlar
kanunu aşağı yukarı bizimkiyle aynı olan bir ülke, bir kara Avrupa
hukuku ülkesi. Oradaki süreçte uzman İsviçreli avukatlarla,
profesörlerle görüşmeler yapıyoruz. Orada biliyorsunuz orada ilk önce
bir dava açılmıştı zaten. Daha sonrasında bunun geri çekilme durumu
vardı. Bunların hepsini etraflıca görüşüyoruz, tartışıyoruz. Takdir
edersiniz ki şimdi bu 2900 sayfaya yakın gerekçeli karar, daha da
üzerinden iki hafta gibi bir süre geçti bize ulaşalı.. Bunun da tabii
tamamının İngilizceye tercüme edilip İsviçreli hukukçularla paylaşması
diye bir şey söz konusu değil ama İngilizce olarak bunların hepsini,
önemli bölümlerini onlarla paylaşmamız gerekiyor. O hazırlıkları
yapıyoruz. Onun için camiamızın hiçbir şüphesi olmasın. Başta da dediğim
gibi hangi hukuk yollarına başvurulma imkanımız varsa hepsine
başvuracağız. Bu sadece ilk adımdır! Bu, kamuoyu tarafından bilinsin,
sadece ilk adım. Bunun devamı gelecek!”
Dönemin gazetelerinde demeç veren isimlerin ifadelerine başvurulup başvurulmayacağı yönündeki soruya Fethi Pekin, “Bu
konuyu da Başkanımızla görüştük, tartıştık. Basın toplantısına girmeden
önce de aramızda yaptığımız toplantıda da aynı konuya değindik. Bizim
muhatabımız kurum; Türkiye Futbol Federasyonu. Bunun yönetim kurulu
başkanı kimdir, üyesi kimdir, o dönemki yönetim kurulu kimdir, nedir… bu
bizim konumuz değil şu anda. Burada bir kurum, kurumun da devamlılığı
var. Onun için muhatap Türkiye Futbol Federasyonu’dur. Ama doğru ifade
ediyorsunuz, iyi bir konuya değiniyorsunuz. Sayın Nihat Özdemir, o
dönemde Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan Vekili ve bu olayı birebir
yaşayan, birebir şahidi olan, tanığı olan ve şu anda da Federasyon
Başkanımız olan kişidir. Dolayısıyla biz de stratejik olarak kendisini,
belki sevgili Başkanımızı da ve diğer sizin bahsettiğiniz kişileri
davamıza faydası olacağını düşündüğümüz zaman ki bu meyanda olumlu
düşüncemiz şu an, olumsuz değil. Bu talebimizi de sunacağız dosyaya.” şeklinde cevap verdi.
Fethi Pekin, 3 Temmuz sürecinde türetilen spor hukukçuları ile
gazetelerin ve gazetecilerin o dönemde yaptığı yargılamalara(!) karşı
atılacak herhangi bir adım olup olmadığına dairse, “Bir
önceki sorunuzda buna benzer sordunuz. Anladığım kadarıyla oradan sizin
bildiğiniz kongre üyelerimiz var, yanlış anlamadıysam. Tabii onlarla da
ilgili gerekli her türlü disiplin sürecini, hukuki süreci başlatırız.
Kumpas davasının gerekçeli kararında da buna değiniliyor. Bu husus
hepimizin bildiği bir şey. Yine o basın kuruluşlarına ve o ilgili basın
mensuplarına karşı da izlenebilecek hukuki yolları ve biraz önce dediğim
gibi hepsini sırayla, hepsi birden olacak şeyler değil. Aradan 10
yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Bakınız sadece Kumpas Davası’nın
gerekçeli kararı bile 3000 sayfaya yakın. Onun için bizler de
Fenerbahçemizi herhangi bir yanlış bir yola sokmadan, sokturmadan,
içinden alnımızın akıyla çıkacağımız her türlü hukuki girişimde
bulunacağız. Buna o günkü basın mensupları da dahil, basın kuruluşları
da dahil, diğer şahıslar da dahil. Hepsiyle ilgili girişimlerimiz
olacak.” diye bir cevap verdi.
Fethi Bey’in cevabına ek olarak kısa bir açıklamada bulunan Kulüp avukatı Erden Gürden, “Bazı
argümanların ileri sürülebilmesi için ceza yargılamasının da
kesinleşmesi gerekiyor. Ceza yargılaması kesinleştikten sonra belki
söylediğiniz bazı hususlara dair çalışmalar ya da aksiyonlar olabilir.
Şu an kararlar çıkmış olsa bile, lehe çıkmış gayet olumlu kararlar olsa
bile bunların onanması, kesinleşmesi gerekiyor. Kesinleştikten sonra
başlayan bazı süreler oluyor. O sürelerle ilgili de zamanımız var. Yani
bu bir başlangıç Başkanımızın da ifade ettiği gibi. O yüzden biz şu an
için tazminat davasını açtık, ancak devamında ceza yargılamasındaki
neticeye, kesinleşmelere göre yeni aksiyonlar planlıyoruz.” diye konuştu.
Bir basın mensubunun, mahkemenin verdiği kararlara karşın
istinafa başvuru yapma nedenlerinin neler olduğunu sorması üzerine
Kulüp avukatı Naim Karakaya, “Sonuçta her karar
eksiktir. Burada bizim iddia ettiğimiz bazı suçlar vardı: Kumpas suçları
vardı, iletişimin denetlenmesi, iftira, belgede sahtecilik, özel
hayatın gizliliğini ihlal, örgüt üyeliği gibi. Bu suçların bazılarından
mahkeme mahkûm ederken bazılarından mahkûmiyet kararı vermedi. Bir de
bazı aktörler yönünden kararlar vermedi. Söz gelimi dinlemeciler,
tapeciler yönünden; onların bu sürecin içerisinde aktif bir rolleri
olmadığı gerekçesiyle onlar açısından bu kumpas fiilleri yönünden
mahkumiyet kararı vermedi. Bu hususlar başta olmak üzere bazı hususları
istinaf aşamasına taşımayı düşünüyoruz. Yine mahkeme bizi, Fenerbahçe’yi
mağdur sıfatıyla kabul etti; aynı zamanda katılan sıfatıyla, müdahil
sıfatıyla doğrudan kabul etmedi. Yani kişileri kabul etti, kurum
açısından mağdur sıfatını koydu, hükümde de bunu devam ettirdi. Biz bu
sıfat yönünden de kabulümüz yok. Bu anlamda verilen ara kararı da
istinafa taşıyacağız.” cevabını verdi.
İstinafın süreci uzatıp uzatmayacağına ilişkine Naim Karakaya, “Süreci
uzatacak bir şey değil. Zaten sanıkların da istinafları var, bizim de
istinaflarımız var. Tek incelemede hepsi bitmiş olacak. Yani ayrı ayrı
iki inceleme olmayacak.” dedi.
Naim Karakaya, Yargıtay aşamasının henüz sonuçlanmama nedenine ilişkin soruyu ise şu şekilde yanıtladı:“3
Temmuz dosyasıyla ilgili verilen kararların Yargıtay süreci açısından
baktığımızda evet, bir uzama söz konusu. Doğru ama mayıs ayı içerisinde
Yargıtay Savcısının görüşü çıktı. Şu anda 5. Ceza Dairesi’nin önünde. Bu
kararın yani eski karar da mevcut olduğu eksiklikler dolayısıyla artık
hani incelenmiş bir dosya olduğu düşünülerek o eksiklerin giderilip
artık bir onama kararının kısa zamanda çıkmasını bekliyoruz. Çünkü bir
önceki karar iki küçük eksikle çıkmıştı. O eksikleri de gidererek
mahkeme yeni bir karar verdi. Biz bu yeni incelemenin çok uzun
sürmeyeceğini düşünüyoruz. Umudumuz, temennimiz, girişimimiz yani hukuki
girişimimiz evet, bu yıl bitmeden sonuçlanması yönünde.”
Kulüp avukatı Naim Karakaya, eski yöneticiler İlhan
Ekşioğlu ve Şekip Mosturoğlu hakkında AİHM tarafından çıkan tazminat
kararının TFF’ye açtığımız tazminat davasına katkı sağlayıp
sağlamayacağı yönündeki soruyu şu şekilde cevapladı:
“Evet, az önce bahsettiğim gibi burada TFF’nin yapısı, Tahkim’in
yapısı ile ilgili bir karar verdi. Geçmiş kararı da benzer bir yöndeydi
ama bu kararın da çok net olarak bu yapının evet, tarafsız ve bağımsız
olmadığı, disiplin açısından verdiği kararın tartışmalı olduğunu
belirtti. Tüm her şey evet, tazminat davası için de bir malzemedir, bir
hukuki argümandır. Meslektaşımız bunu ihtiyaç olduğunda evet, mutlaka
kullanabilecektir.”
Naim Karakaya’nın açıklamalarına ek olarak Erden Gürden ise
“Ben de katılıyorum Naim Bey’in ifadelerine.. Sonuçta burada bir Tahkim
Kurulu kararı var, itiraz üzerine verilen ve o Tahkim Kurulu’nun
bağımsız ve tarafsız olmadığı değerlendirilmiş Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi tarafından. Bu da bizim değerlendirebileceğimiz bir argüman.
Çünkü illaki Tahkim Kurulu kararı var diye bir itirazla karşılaşırsak ki
karşılaşacağız, bu argümanı çok rahatlıkla kullanabiliriz.” dedi.
Yargıtay kararının açıklanmamış olmasıyla birlikte bir zaman
aşımının söz konusu olup olmadığına dair yöneltilen soruyu Kulüp
avukatı Naim Karakaya şu şekilde cevapladı:
“Henüz bir zaman aşımı tehlikesi söz konusu değil. Şu anda böyle bir
riskle karşı karşıya değiliz ama böyle bir şeyle de karşılaşmak
istemiyoruz. Şu anda yok ama karşılaşmamak için de hızlı karar verilmesi
için hukuki tüm girişimlerimizi yapmış durumdayız.”
Naim Karakaya, eski başkanı Aziz Yıldırım’ın 12 Aralık 2014
yılında savcılığa sunduğu yazıyla başlayan Kumpas soruşturmasında ismi
geçen Lokman Yanık ile ilgiliyse, “Çok kritik bir rolde
Lokman Yanık. Özellikle bu dosyanın ilk başlangıcı, ilk yapılan mülakatı
ve o dosyanın Asayiş Şube Müdürlüğü’nden Organizeye gönderilmesi
açısından çok kritik bir rolü olduğunu biz düşünüyoruz. Tüm süreçte de
bunu iddia ettik, mahkeme de bu yönde bir karar verdi. Bu yönüyle hukuki
anlamda verilen kararı Lokman Yanık’ın rolü itibariyle doğru buluyoruz.
Hukuki anlamda tescillenmiş olarak buluyoruz. Özellikle Osman Çırak’ın
ilk mülakatlarının yapılması, Giresun’da olduğu iddia edilen bir
olayla ilgili olarak sanki İstanbul savcılığı, İstanbul polisi
yetkiliymiş gibi onu mülakata bağlaması ki ceza muhakemesinde mülakat
diye bir işlem söz konusu değildir. Bu şekilde bir işlemle organize
şubeye adeta pişmiş bir yemek şeklinde, hazır bir dosya şeklinde
gönderilmesi kumpas olgusunun en kritik noktalarından birisiydi.
Başından beridir de bunu ifade ettik. İlk duruşmaya kadar da tutuklu
kalmıştı Lokman Yanık. Mahkeme kararıyla da bunu tescilledi. Şu anda
yakalanmaları durumda, mahkeme hükümle birlikte bir yakalama emri
çıkardı ama yakalanmadı. Geçen hafta yakalanan bir kişi var. Kumpas
davasında henüz yakalanmamış kişiler var. Bu süreçlerde avukat olarak
yer alan Avukat Cemalettin Mutlu yakalandı ve tutuklandı. Bu süreçte
mahkeme onunla ilgili yeni bir dosya açtı, o süreci de takip edeceğiz.” dedi.
“Gerekçeli kararda topyekûn mücadele verilmesinden bahsediliyor.
Bence burada bir eleştiri söz konusu futbol camialarına. Bazı kişi ve
kuruluşlar hala kumpas olan bu şike davasındaki argümanlara sarılarak
hak iddia ediyorlar. Bu değerlendirme ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
Spor dünyasının FETÖ ile mücadelesini karnesini nasıl buluyorsunuz?”
sorularına Yönetici Fethi Pekin şöyle yanıt verdi:
“10 yıl önce başlayan son derece haksız, Fenerbahçe’yi ele geçirmek
için kurulan tuzağın verdiği zarar sadece Fenerbahçemize değil. Bu süreç
tüm futbol camiamıza, tüm spor camiamıza büyük büyük zararlar, büyük
darbeler vermiştir. Ve halen de onun acılarını çekiyoruz. Buradaki
süreçte yapılan şu. İlk başta bir kurmaca, düzmece. Bambaşka başlayan
bir soruşturmadan olayı ilk önce Sayın Aziz Yıldırım’a, sonrasında diğer
yöneticilerimize, diğer kişilere bağlayarak bunu böyle ince ince
işleyerek, basının da desteği ile bir şekilde köpürterek ve kamuoyu
yaratarak Fenerbahçe’nin suçlu, şike yapmış olduğuyla ilgili bir ortam
yaratılmış. Tamamen bir tiyatro sahnesi gibi. Gerekçeli kararda bunların
hepsi var. Bu mücadele, gerekçeli kararda dediği gibi, ben de altına
imza atarım. Sadece Cumhurbaşkanımızın ve sadece Fenerbahçemizin bu
silahlı terör örgütüne karşı dik duruşuyla olmaz. Yetmez. Basın niye
ilgi duymuyor sorusuyla bu da bağlantılı. Bu silahlı terör örgütü
ülkemize darbe girişiminde bulundu, arkadaşlar. Bunun dahası yok.
17/25’i biliyoruz. MİT olayını biliyoruz. Ergenekonlar, Balyozlar,
bunların hepsi. Bunların karşısında niye topyekun durulmuyor, niye böyle
bir tavsiyede bulunuyor bu gerekçeli kararda bunun hepimizin bütün
ülkenin, vatandaşlarımızın düşünmesi lazım. Sonuçta iki tane Yargı
kararı var. Birisi 3 Temmuz Fenerbahçe’yi ele geçirmekle iligli olan 16.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı, diğeri de kumpas. Anayasamızda da hüküm
var. Mahkeme kararları herkesi bağlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin
mahkemeleri vermiş bu kararları. Herkesi bağlar. Herkes bunlara saygı
göstermek zorunda. Daha öncede çağrıda bulundum. Bunu anlayamıyorum.
Sizin sorunuzun içinde de bu var zaten. Ne spor camiasından
rakiplerimizi demeyim, sonuçta hepimiz aynı kefedeyiz. Aynı endüstri
aynı sektörün içerisindeyiz. Bunun artıları da eksileri de hepimize eşit
oranda yansır. Neden, bırakın yanımızda durmayı geçmiş olsun bile
denmediğini halen anlamış değilim. Bilmiyorum.”
“Fenerbahçe büyük bir camia olmasına rağmen mücadelesinde
yalnızdı. Şimdi de yalnız diyebiliyor musunuz?” sorusuna Yönetici Fethi Pekin,“Hayır demiyorum. Fenerbahçe nasıl yalnız
olsun. Fenerbahçe Türkiye’nin -yine gerekçeli kararda bu da var-
Fenerbahçe Türkiye’nin dört bir yanına yayılmış taraftarlarıyla,
milyonlarca taraftarlarıyla Atatürk ilkelerinin takipçisi olan
Türkiye’nin en güçlü en büyük sivil toplum kuruluşudur. Bu net. En
büyükler, zirvedekiler tabiri caizse hedef olurlar. Onun için hem
anlayamıyorum, çünkü bunun sporla saha içiyle alakası yok. Bu konu
bambaşka bir konu. Aynı şekilde kurşunlama olayında da siz düşünebiliyor
musunuz bir futbol takımının takım otobüsüne, şoförüne öldürmeye kast
etmek suretiyle bütün takıma, teknik kadroya, o otobüsün içerisinde olan
herkese yapılan bir suikast girişiminden bahsediyoruz. Filmde
seyretsek, saçma sapan şey deriz herhalde.” yanıtını verdi.
O dönemde Tahkim ve federasyon kararları ile o kurumlardaki
kişilerle birlikte Galatasaray’ın tutumu içinse Yönetici Fethi Pekin,“Hem
yorumlarınız hem de sorunuz var. Ben sizin yerinizde olsam bu soruları
Fenerbahçe’ye değil, muhataplarına yöneltirim. Gerçekten ben de merak
ediyorum, ne cevap verecekler. Onlara da sorulması gerekiyor. Bu süreçte
niye böyle tavır aldılar ve almaya devam ediyorlar. Cevabı ben de yok.
Ama bütün bu toplantımızda bahsettiğimiz gibi her kim Fenerbahçe’yi
zarara uğrattıysa, Fenerbahçe’nin hakkını ihlal ettiyse, emeğini
çaldıysa onların peşinden gideceğiz. Camiamızın hiçbir şüphesi olmasın.
Her kimse. Kimseden de korkumuz yok. Hukukta biliyorsunuz somut
delillerle hareket edilebiliyor. Bizim de somut delillerle aksiyonlar
almamız gerekiyor. Fenerbahçemizin menfaatlerini düşünerek bu
aksiyonları almamız gerekiyor. Kısaca bu şekilde açıklayabilirim” dedi.
O dönemki bazı Federasyon yöneticilerinin ve hukuk kurulu
üyelerinin sonrasında Galatasaray’da görev almasıyla ilgili de Fethi
Pekin,“Benim de anlamadığım birçok şey var. Sadece bunlar
değil birçok şeyin cevabını bilmiyorum. Evet bu söyledikleriniz doğru.
Ama biraz önce dediğim gibi birtakım somut delillerimiz olması lazım.
Biz de zaten bunların peşindeyiz. Bunları araştırıyoruz. Bunları
önümüze koyuyoruz, değerlendiriyoruz. Bunların neticesinde çeşitli
aksiyonlar alacağız.Tazminat analamında yeni başlamış bir süreç. İlk
aşamadır. Devamı gelecek. Hepimiz sabırsızız, on yıldır bunu çekiyoruz.
Üzgünüz, kızgınız. Bu yargı kararları da bizi sevindirmiyor. Bunlar
buruk sevinçtir. Kaldı ki Fenerbahçemizin uğradığı zararları, hele hele
manevi zararları tazmin etmek mümkün değil. Bunu rakamı yok. Başkanımız
hapis yatmış. Nasıl yatmış? Düzmece belgelerle. Adamların aldığı
cezalarda zincirleme iftira diyor. Resmi evrakta sahtecilik,
defalarca. Resmen tuzak bu.” ifadelerini kullandı.
Yönetici Fethi Pekin, “Gerekçeli kararla ilgili ilk haberi siz
(Sabah Gazetesi) yaptınız. Genişte bir haber yaptınız. Çok hızlıca
yaptınız. Sizin kadar hızlı biz de açıklama yapabilirdik ama biz
hukukçular olarak, 2 bin 899 sayfayı 8 avukat arasında bölüştürdüm.
300’er, 400’er sayfayı satır satır inceletip, lehimize olan kısımları
çıkarttık. Oradan çıkan sonuçları devam eden davalarda delil olarak
kullanmak tabiki doğal sonucu olacak bunların. Evet, onu atlamıştım.
Kusuruma bakmayın. Belki de sizlerinde dediğiniz gibi o zaman bazı
şeyleri göremeyenler, şimdi gördükleri için ve de kendileri de taraf
değil ki. Onlarda bir taraf olduklarını düşünmüyorum. Doğru
söylüyorsunuz, ilk haberi Sabah Gazetesi yaptı. Beni de hem sevindirdi,
birazcık da şaşırtmıştı. Aynen o sebeplerden dolayı. Demek ki herkes
yavaş yavaş doğru yolu buluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Bu arada bir ekleme yapan Kulüp Avukatlarından Erden Gürden,
“Bizim dava dilekçemiz sadece 45 sayfa. Ekleriyle birlikte yüzlerce
doküman sunduk dosyaya. Ve bu bahsettiğiniz olaylar, kişiler, hepsi bu
dilekçenin içinde geçiyor. Argüman olarak hepsi belirtiliyor. Sanmayın
ki farkında değiliz. Hepsinin farkındayız, yazdık, çizdik. Ve bunları
yargı önünde yasalar çerçevesinde her zaman savunacağız” dedi.
Süper Lig'in 7. haftasında oynanacak maçları yönetecek hakemler belli oldu. İşte haftanın programı...
Süper Lig'in 7. haftasında yapılacak maçlarda düdük çalacak hakemler açıklandı.
Türkiye Futbol Federasyonu Merkez Hakem Kurulundan yapılan açıklamaya göre, ligde yarın, 26 Eylül Pazar ve 27 Eylül Pazartesi günü oynanacak maçları yönetecek hakemler şöyle:
YARIN
13.30 Demir Grup Sivasspor-VavaCars Fatih Karagümrük: Alper Ulusoy
16.00 Fraport TAV Antalyaspor-Öznur Kablo Yeni Malatyaspor: Mert Güzenge
19.00 Adana Demirspor-Gaziantep: Sarper Barış Saka
Ligimizde Kayserispor, Fenerbahçe ve Akhisarspor formaları giyen ancak
yaşadığı sakatlıklar nedeniyle futbolu erken bırakmak zorunda kalan 32
yaşındaki Serdar Kesimal şu anda nerede, ne yapıyor?
Profesyonel kariyerine doğduğu ülke olan Almanya'da başlayan Serdar
Kesimal, burada birçok takımın çeşitli yaş kategorilerinde oynadıktan
sonra 2009 yaz transfer döneminde FC Köln II'den Kayserispor'a imza attı
ve oyuncunun Türkiye macerası başladı.
Kayserispor ile başarılı performanslara imza atan Serdar, kısa sürede
iyi futboluyla A Milli Takım'a kadar yükseldi. 2011 yazında bu kez
Fenerbahçe'ye imza atan Serdar Kesimal'ın sarı lacivertli forma altında
sakatlıklar bir türlü yakasını bırakmadı. 5 sezonluk Fenerbahçe
macerasının ardından Akhisarspor'a imza atan Serdar Kesimal, 2017'nin
ilk aylarında kariyerine nokta koydu.
Henüz 28 yaşında futbolu bırakmak durumunda kaldıktan sonra da yeşil
sahalarda boy göstermeyi sürdüren Serdar Kesimal, şu anda TFF 1. Lig
ekiplerinden İstanbulspor'da yardımcı antrenör olarak görev yapıyor.