Dimitris Itoudis'in ardından Fenerbahçe Beko'da "Saras" ile yeni bir dönem başladı. Genç koçun, sarı-lacivertli formayı terleten "apoletli" oyuncularla nasıl bir uyum sağlayacağı büyük merak konusu... Akın Taş yazdı...
Son 5 karşılaşmada sadece 1 galibiyet elde eden sarı lacivertlilerde, bardağı taşıran son damla Beşiktaş karşısında alınan mağlubiyet oldu. Genç Sırp koç Alimpievic yönetimindeki rakibine nazaran çok daha mütevazi bir kadroya sahip olan Beşiktaş, aldığı bu galibiyet ile hem ligde dengeleri derinden sarstı, hem de Fenerbahçe Beko’da çok ama çok köklü bir değişimin önünü açmış oldu.
Avrupa serüvenine hepimizin hatırlayacağı üzere Bandırma’da Banvitspor’da başlayan Yunan koç, burada 30’da 30 gibi bir puan ile Cska Moskova’nın başına geçmiş ve burada 2 finalde 2 Türk takımını eleyerek 2 Euroleague şampiyonluğunu elde etmişti. Obradovic tedrisatının en önemli isimlerinden olan Itoudis, çok yüksek beklentilerle Fenerbahçe Beko’nun başına geçse de burada bekleneni veremedi. Aynı yıl içerisinde önce Yunan Milli Takımı, ardından Fenerbahçe Beko yönetimi Yunan koçun görevine son vermiş oldu.
Bu sürpriz ayrılık kararı sonrası her ne kadar İtalyan koç Andrea Trinchieri’nin adı geçse de, Fenerbahçe Beko yönetimi tercihini Litvanyalı koç Sarunas Jasikevicius‘tan yana kullandı.
Kendi anadilinde hızlı ve atılgan anlamına gelen’ Saras’ kelimesi ile anılan genç koç kartvizitinde çok büyük başarılara sahip bir isim.
Avrupa’da hem oyunculuk hem antrenör olarak başarı elde etmiş neredeyse tek isim olan Litvanyalı koçu bu anlamda sanırım sadece Zinedine Zidane ile kıyaslayabiliriz.
2003 ‘te ABD milli takımını çok büyük bir oyunla yenen Litvanya kadrosuna liderlik eden Jasikevicius, hatırlanacağı üzere önce bu küçük baltık ülkesini Avrupa şampiyonu yapmış, ardından da ardada 3 kere Euroleague kupasını alarak bu alanda bireysel bir rekor kırmıştı.
2005’ten sonra dağılan efsane Maccabi kadrosundan sonra Avrupa’da çok büyük kulüplerin formasını giyen Saras, yakın Türk spor tarihinde önemli bir adım adım olarak nitelenebilecek ilk yüksek bütçeli Fenerbahçe Ülker takımının da formasını kısa süreli de olsa giydi.
Tıpkı basketbolcu yıllarında olduğu gibi antrenörlük kariyerine ‘’ çok hızlı ‘’ bir başlangıç yapan Saras, efsanesi olduğu Zalgiris Kaunas’ı minimal bütçeler ile final-four’a taşıması ile dillere destan bir antrenörlük ortaya koymuştu. Kaderin cilvesi olarak final-four’da o dönemki adı ile Fenerbahçe Doğuş’a elenen Saras, ortaya koyduğu bu performans ile dev bütçeli Barcelona’nın başına getirildi ve kariyerindeki en büyük adımı atmış oldu.
Tüm bunlara ilaveten koçluğunu yaptığı ve efsanesi olduğu Zalgiris Kaunas döneminde o dönemin genç ismi Vasilije Micic’ e uygulamalı point guard dersleri veren Litvanyalı koç, Anadolu Efes’i back to back şampiyonluğa taşıyan Micic’in üzerindeki izlerle de Türk basketboluna önemli katkısı olan önemli bir isim konumunda.
Gerek Jokubaitis gerekse Micic isimlerinden de yola çıkacak olursak, genç oyuncuların gelişimi açısından bulunmaz bir hint kumaşı olan Litvanyalı koçun handikaplarına da bir parantez açacak olursak;
Marka isimlerle uyumsuzluğunu mutlaka göz önünde bulundurmak gerekir. Son 3 senedir neredeyse 40 milyon euroluk bütçelere rağmen şampiyon olamayan Barcelona takımında Calathes, Pau Gasol gibi ağır toplarla arasının açık olduğu bilinen genç koçun Fenerbahçe Beko’nun apoletli oyuncuları ile nasıl bir uyum sağlayacağı büyük merak konusu.
Genç oyuncularla kurulu takımlarda etkinliği daha yüksek olan ve karakterinde "tam itaat" bekleyen koçun, Fenerbahçe Beko kadrosunda kendini nasıl kabul ettireceği de bir diğer önemli problem.
Avrupa basketbolunda çok da alışkın olmadığımız bir durum olan, erken haftalarda koç değişimi gerek kadro seçimi, gerek takım kimyası yaratma açısından da çok çok önemli bir problem olarak karşımızda durmakta.
Tabi ki böylesi sürpriz bir karar sonrası ilk haftalardan itibaren bu yeni takımdan büyük başarılar beklenemez.
Ancak basketbol zekası böylesine üstün bir antrenörün tıpkı Zalgiris
Kaunas kariyerinde olduğu gibi yeni bir başarı elde etmesi kimse için
sürpriz olmaz.
Umarız ki 2017-2018 sezonundan bu yana final-four’dan bir hayli uzak kalan temsilcimiz, hepimizin yeniden beklediği bu başarıyı, çiçeği burnunda koç Jasikevicius önderliğinde yeniden bizlere yaşatır.
Kaynak : Akın Taş - TRT SPOR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder