Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, "Öncelikli hedef kulübümüze kupalar kazandırmak. 2021 ortası itibarıyla inşallah çifte kupayla sezonu kapatırız" ifadelerini kullandı.
Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, markalar dünyası ve spor sektörünü bir araya getiren Brand & Sport Summit 2020’de düzenlenen oturumda açıklamalarda bulundu.
Markaların spora ilgisini ve spor sektörünün görünürlüğünü artırmak amacıyla
bu yıl dördüncüsü düzenlenen ve bugün başlayan Brand & Sport Summit 2020,
Maslak ESA Arena’da markalar dünyası ile spor endüstrisini 2 gün boyunca bir
araya getiriyor.
Koronavirüs önlemleri kapsamında gerçekleştirilen Brand & Sport Summit
2020’ye konuşmacılar fiziksel olarak katılırken, oturumlar online olarak takip
edilebiliyor.
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe Futbol A Takımı göğüs sponsoru Avis'in 'Sahada
Beraber Yolda Beraber’ oturumuna katıldı. Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan
Ekici de oturumda yer aldı.
Emre Belözoğlu şu konulara değindi:
"Yaklaşık 23-24 sene profesyonel futbol hayatım oldu. Bunun 10 senesine yakın
süresi Avrupa’da geçti. Kurumsallaşma artık herkesin dilinde net bir kelime.
Sayın Başkanımızın tabiriyle futbol endüstrisi artık bacasız bir sanayi. O
yüzden ben kendi tecrübelerimce o kadar birbirine girmiş bir ilişki görüyorum
ki burada, futbolculuktan yeni yeni sıyrılmaya çalışan birisi olarak hala
futbolcu gözüyle bakmaya çalışıyorum olaya. 3-4 aydır bu test sürüşünün
içindeyim sportif anlamda, direktör ve yöneticilik pozisyonunda. Kurumsallaşma
yurt dışında bu işin olmazsa olmazı. Sponsorluklar, yapılan anlaşmalar,
kulüplerin kendi bütçelerini belirlemesi. Bugün baktığınızda Bundesliga 1 ve
2’den dolaylı yoldan 60 bin kişiye yakın maaş kazanan insan var. Türkiye’de bu
sayıya çok hakim değilim, rakamlara çok çalışıp gelmedim buraya ama
baktığınızda öyle bir yapıdan bahsediyorsunuz ki, herkesin içine dahil olduğu
ve futbol kulüplerinin de artık buna evrilmek zorunda kaldığı, bütçelerinin
olduğu ve bu bütçelere göre planlama yapmak zorunda oldukları bir sportif
yapılanma ihtiyacı duyduğu bir gerçekle karşı karşıya herkes. Ben de yurt
dışında birazcık daha gerçekçi olmak gerekirse daha organize, bu anlamda daha
ilerlemiş kulüplerle beraberliğim oldu. Bizim en büyük amacımız, kulübümüzde
Sayın Başkanımızın önderliğinde bu yapıyı oturtmak, öncü olmak en büyük
arzumuz, isteğimiz.
Kulüp, sponsorluk ve futbolcu ilişkisi çok değerli ve çok önemli, olmazsa
olmaz. Geçen sene bir oturuma katılmıştım, bildiğim kadarıyla Türkiye’de
yapmış olduğu sponsorluk anlaşmasıyla en çok parayı kazanan kulübün Barcelona
olduğunu biliyorum. Bir Türk kulübü bile Barcelona’yı bu anlamda
yakalayamıyor. Biz kendi sponsorluklarımızdan bile yakalayamıyoruz. Tabii
Barcelona derken çok büyük bir dünya devinden bahsediyoruz. Futbolcu olarak
baktığında ve yönetici olarak baktığında ikisi arasında farklılıklar var.
Birçok sponsorluk anlaşmasını bir iş birliği değil, yol arkadaşlığı olarak
görmek zorunda kulüpler, sporcular. Büyük firmalar yatırımlar yaparken
karşılığını mutlaka hem kulüplerden hem sporculardan bekliyorlar. İki tarafın
da bu birlikteliğe layık davranması gerektiği için ben çok değerli ve önemli
buluyorum. Artık futbol endüstrisinin gelmiş olduğu noktada bu iş
birliklerinin karşılıklı sevgiye, birbirine karşı oluşmuş bağlılığa dayalı
olması gerektiğini düşünüyorum. Kendi adıma bunları biraz geç öğrensem de
bundan sonra gelecek nesillere bunu öğretmek adına, düzeltmek adına kendimizin
de yapmış olduğu hataları da örnekleyerek fayda sağlamaya çalışacağım.
Avis’le birlikteliğimizi açıkçası çok önemli buluyorum. Önemsiyorum. Avis’le
sanki gönül bağıyla bağlanmış bir ilişkimiz olduğunu düşünüyorum. Yol
arkadaşlığı yapılmış bir birlikteliktir. Çok değerli buluyorum kulübümüze
vermiş oldukları desteği. Bunun nice seneler devam etmesi en büyük arzumuz,
isteğimiz. Tabii ki sportif başarının gelmesiyle de mutlaka diğer sponsorları,
diğer kulüplere destek olmak isteyenleri de bu anlamda pozitif olarak
etkileyecektir diye düşünüyorum. Avis bizim bir iş birlikçimiz gibi değil, yol
arkadaşlığı yaptığımız, ailemizden bir parça gibi.
Artık bizim konumumuzdaki insanlar 1-2-3 hafta sonrayı planlamaktan çok daha
uzaklarda planlar yapmak zorundalar. Bugün Bankalar Birliği bizden 2029-2030
senesinin bütçesini istiyor. O yüzden açıkçası ben de kendimi bu anlamda hala
geliştirmeye çalışıyorum. Fenerbahçe’ye bir an önce hem kendi değerlerini
yetiştiren, geliştiren ve onu Avrupa pazarına sunan, kendi içinden doğuran bir
bütçe de çıkaran bir yapı oluşması en büyük arzum ve isteğim Fenerbahçe’de.
Çünkü gelinen noktada kabul etmemiz gerekiyor ki Türkiye’deki spor
ekonomisinde kulüplerimizin durumu pek de iç açıcı değil. O yüzden kendi
değerlerine yönelmek zorunda. Sportif başarı kaçınılmaz haline geliyor.
Sportif başarı kaçınılmaz hale geldiğinde de değerlerimizi ortaya çıkarma
süreci ne yazık ki yavaş ilerliyor. Bu anlamda camiamız 6 sezondur şampiyonluk
yaşamadığından biraz sabırsız bir süreç de var adımıza. Açıkçası kolay bir
görevde değiliz. Başarı bekleniyor, başarı isteniyor. Ama sabırla beraber
bizim yapacağımız inşallah uzun vadeli, kısa vadeli planlamalarla inanıyorum
ki güzel günler bizi bekliyor. İnanın iyi çalışan bir ekibimiz var. Bu
planlamaları hem sportif hem mali anlamda doğru bir yere çekmeye çalışıyoruz.
Mutlaka hatalarımız olacaktır. Hatalarımızdan ders çıkararak inanıyorum güzel
günler Fenerbahçe’yi bekleyecek.
Sadece Fenerbahçe özelinde değerlendirirsek Koç Grubu’na haksızlık yapmış
oluruz. Türk futboluna, dünya futboluna vermiş olduğu desteği yadırgamak bize
özellikle Başkanımız Ali Koç nezdinde de yakışmaz. Koç Grubu’nun dışında diğer
büyük grupların da destekleri olsa… Çünkü inanın kolay değil. Şu an ben
geldiğim konumu düşündüğümde bugün karşımıza çıkan mali tabloları falan
düşündüğümüzde kulüplerin bu desteklere çok ciddi ihtiyaçları var. O anlamda
Sayın Başkanımızın fedakarca, cefakarca bu anlamda vermiş olduğu desteği
söylememe gerek yok. Zaten bunu dile getirdiğimizde kendisi biraz rahatsız da
oluyor.
Sosyal medyada geri kalmış görüyorum kendimi. Çocuklarım benden daha önde
gidiyor, dijital çağda. Digitalleşme olmazsa olmaz ve biz bu işin içine dahil
olacağız. Değişmeyen tek şey değişmektir diyerek biz de buna dahil olacağız.
Kendimi bu konuda geliştirmeye çalışıyorum.
Öncelikle hedef yaptığımız iş gereği sportif başarı. 2021 ortası itibariyle
kulübümüze kupalar kazandırarak inşallah sezonu çifte kupa ile kapatırız.
Sportif başarının getirdiği bu kurumsallaşmadan bahsettiğimizde bütçemizde
bize yardımcı olacak sponsorluklar ortaya çıkacaktır. Başarıyı paylaşacağımız
yol arkadaşlığı yapacağımız ama açıkçası sahanın içinden gelen biri olarak
söyleyeceklerim 2020 zor bir seneydi. Hemen hemen herkes için böyleydi.
2021’de inşallah herkesin biraz daha nefes aldığı birazcık daha hayatı da
kavrayıp gerçeklere konsantre olduğu bir sene olur. Futbol adına da
Fenerbahçe’nin inşallah başarılarla dolu bir senesi olsun. Çünkü buna
ihtiyacımız var. Bunu en çok hak eden kişi olarak Başkanımızın, hepimizin bu
anlamda yükümüz ağır diye düşünüyorum. Hiçbir zamanda taşın altına elimizi
koymaktan geri durmayacağız. Fenerbahçe’nin başarısı için saha içinde saha
dışında elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz."
Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan Ekici de Fenerbahçe'nin Avis'le olan
ortaklığını değerlendirdi.
Ekici şu ifadeleri kullandı: "Sponsorluk seçimi kolay bir iş değil. Sponsor
olduğunuz kurumun kim olduğu, değerleri, hangi alanda gibi soruları sorduktan
sonra sizin var oluş nedenlerinizle ve değerlerinizle uyumluysa kararı
veriyorsunuz. Biz şirketler ilk önce neye bakarız? Vizyona bakarız. Bizim
şirketin vizyonuna baktığımızda küreselleşme yolunda adımlar atan, yaratıcı
çözümlerle mobilite hizmeti sunan bir yapıydı. Fenerbahçe'nin iletişim gücü
gerçekten yüksek. Ekim ayındaki sosyal medyadaki etkileşimine bakıyorsunuz,
sonuçlar Avrupa’nın 1 numarası. Dolayısıyla bana göre Fenerbahçe kesinlikle
global bir marka. Avis’in de global bir marka olmasından da kaynaklı
yurtdışına gittiğimde gözlemlemekten büyük keyif alıyorum. Hala her gün
Avrupa'nın değişik ülkelerindeki arkadaşlarıma forma gönderiyorum. Yani
bilinirliği çok yüksek. Avis global bir marka, Fenerbahçe global bir marka ve
yapmaya çalıştığı şey ise topluma değer katmak. Nihayetinde şirketimizin de
değerleri içerisinde bu var."
Avis - Fenerbahçe işbirliğinin sloganı olan 'Sahada Beraber, Yolda Beraber'
sloganıyla ilgili olarak da İnan Ekici, "Herhangi bir konuda özellikle
şirketlerde iki logo bir araya geliyorsa yol arkadaşlığı varsa bunun hakkını
vermek gerekiyor. Bu sloganı da kolay bulmadık. “Sahada Beraber, Yolda
Beraber” Geldiğimiz yeri ve bulduğumuz sloganı çok değerli görüyorum.
İstediğimiz heyecanı bu mottoda yarattık. Taraftarların ihtiyaçları düşünerek
çalışmalar da yaptık. Bütünleşebildiğiniz zaman almak istediğiniz değeri
görebiliyoruz. 3 yılda başarıyla bir noktaya kadar getirebildik. Sadece maddi
değil gönül bağının oluşabilmesi gerekiyor. İstediğimizde uzun vadede bu.
Bence bütün sponsorluklarda bir ruh olmalı. " dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder