17 Aralık 2020 Perşembe

Emre Belözoğlu: "İnşallah çifte kupayla sezonu kapatırız"

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, "Öncelikli hedef kulübümüze kupalar kazandırmak. 2021 ortası itibarıyla inşallah çifte kupayla sezonu kapatırız" ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, markalar dünyası ve spor sektörünü bir araya getiren Brand & Sport Summit 2020’de düzenlenen oturumda açıklamalarda bulundu.

Markaların spora ilgisini ve spor sektörünün görünürlüğünü artırmak amacıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen ve bugün başlayan Brand & Sport Summit 2020, Maslak ESA Arena’da markalar dünyası ile spor endüstrisini 2 gün boyunca bir araya getiriyor.
 
Koronavirüs önlemleri kapsamında gerçekleştirilen Brand & Sport Summit 2020’ye konuşmacılar fiziksel olarak katılırken, oturumlar online olarak takip edilebiliyor.
 
Emre Belözoğlu, Fenerbahçe Futbol A Takımı göğüs sponsoru Avis'in 'Sahada Beraber Yolda Beraber’ oturumuna katıldı. Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan Ekici de oturumda yer aldı.
 
Emre Belözoğlu şu konulara değindi:

"Yaklaşık 23-24 sene profesyonel futbol hayatım oldu. Bunun 10 senesine yakın süresi Avrupa’da geçti. Kurumsallaşma artık herkesin dilinde net bir kelime. Sayın Başkanımızın tabiriyle futbol endüstrisi artık bacasız bir sanayi. O yüzden ben kendi tecrübelerimce o kadar birbirine girmiş bir ilişki görüyorum ki burada, futbolculuktan yeni yeni sıyrılmaya çalışan birisi olarak hala futbolcu gözüyle bakmaya çalışıyorum olaya. 3-4 aydır bu test sürüşünün içindeyim sportif anlamda, direktör ve yöneticilik pozisyonunda. Kurumsallaşma yurt dışında bu işin olmazsa olmazı. Sponsorluklar, yapılan anlaşmalar, kulüplerin kendi bütçelerini belirlemesi. Bugün baktığınızda Bundesliga 1 ve 2’den dolaylı yoldan 60 bin kişiye yakın maaş kazanan insan var. Türkiye’de bu sayıya çok hakim değilim, rakamlara çok çalışıp gelmedim buraya ama baktığınızda öyle bir yapıdan bahsediyorsunuz ki, herkesin içine dahil olduğu ve futbol kulüplerinin de artık buna evrilmek zorunda kaldığı, bütçelerinin olduğu ve bu bütçelere göre planlama yapmak zorunda oldukları bir sportif yapılanma ihtiyacı duyduğu bir gerçekle karşı karşıya herkes. Ben de yurt dışında birazcık daha gerçekçi olmak gerekirse daha organize, bu anlamda daha ilerlemiş kulüplerle beraberliğim oldu. Bizim en büyük amacımız, kulübümüzde Sayın Başkanımızın önderliğinde bu yapıyı oturtmak, öncü olmak en büyük arzumuz, isteğimiz.
 
Kulüp, sponsorluk ve futbolcu ilişkisi çok değerli ve çok önemli, olmazsa olmaz. Geçen sene bir oturuma katılmıştım, bildiğim kadarıyla Türkiye’de yapmış olduğu sponsorluk anlaşmasıyla en çok parayı kazanan kulübün Barcelona olduğunu biliyorum. Bir Türk kulübü bile Barcelona’yı bu anlamda yakalayamıyor. Biz kendi sponsorluklarımızdan bile yakalayamıyoruz. Tabii Barcelona derken çok büyük bir dünya devinden bahsediyoruz. Futbolcu olarak baktığında ve yönetici olarak baktığında ikisi arasında farklılıklar var. Birçok sponsorluk anlaşmasını bir iş birliği değil, yol arkadaşlığı olarak görmek zorunda kulüpler, sporcular. Büyük firmalar yatırımlar yaparken karşılığını mutlaka hem kulüplerden hem sporculardan bekliyorlar. İki tarafın da bu birlikteliğe layık davranması gerektiği için ben çok değerli ve önemli buluyorum. Artık futbol endüstrisinin gelmiş olduğu noktada bu iş birliklerinin karşılıklı sevgiye, birbirine karşı oluşmuş bağlılığa dayalı olması gerektiğini düşünüyorum. Kendi adıma bunları biraz geç öğrensem de bundan sonra gelecek nesillere bunu öğretmek adına, düzeltmek adına kendimizin de yapmış olduğu hataları da örnekleyerek fayda sağlamaya çalışacağım.

Avis’le birlikteliğimizi açıkçası çok önemli buluyorum. Önemsiyorum. Avis’le sanki gönül bağıyla bağlanmış bir ilişkimiz olduğunu düşünüyorum. Yol arkadaşlığı yapılmış bir birlikteliktir. Çok değerli buluyorum kulübümüze vermiş oldukları desteği. Bunun nice seneler devam etmesi en büyük arzumuz, isteğimiz. Tabii ki sportif başarının gelmesiyle de mutlaka diğer sponsorları, diğer kulüplere destek olmak isteyenleri de bu anlamda pozitif olarak etkileyecektir diye düşünüyorum. Avis bizim bir iş birlikçimiz gibi değil, yol arkadaşlığı yaptığımız, ailemizden bir parça gibi.
 
Artık bizim konumumuzdaki insanlar 1-2-3 hafta sonrayı planlamaktan çok daha uzaklarda planlar yapmak zorundalar. Bugün Bankalar Birliği bizden 2029-2030 senesinin bütçesini istiyor. O yüzden açıkçası ben de kendimi bu anlamda hala geliştirmeye çalışıyorum. Fenerbahçe’ye bir an önce hem kendi değerlerini yetiştiren, geliştiren ve onu Avrupa pazarına sunan, kendi içinden doğuran bir bütçe de çıkaran bir yapı oluşması en büyük arzum ve isteğim Fenerbahçe’de. Çünkü gelinen noktada kabul etmemiz gerekiyor ki Türkiye’deki spor ekonomisinde kulüplerimizin durumu pek de iç açıcı değil. O yüzden kendi değerlerine yönelmek zorunda. Sportif başarı kaçınılmaz haline geliyor. Sportif başarı kaçınılmaz hale geldiğinde de değerlerimizi ortaya çıkarma süreci ne yazık ki yavaş ilerliyor. Bu anlamda camiamız 6 sezondur şampiyonluk yaşamadığından biraz sabırsız bir süreç de var adımıza. Açıkçası kolay bir görevde değiliz. Başarı bekleniyor, başarı isteniyor. Ama sabırla beraber bizim yapacağımız inşallah uzun vadeli, kısa vadeli planlamalarla inanıyorum ki güzel günler bizi bekliyor. İnanın iyi çalışan bir ekibimiz var. Bu planlamaları hem sportif hem mali anlamda doğru bir yere çekmeye çalışıyoruz. Mutlaka hatalarımız olacaktır. Hatalarımızdan ders çıkararak inanıyorum güzel günler Fenerbahçe’yi bekleyecek.
 
Sadece Fenerbahçe özelinde değerlendirirsek Koç Grubu’na haksızlık yapmış oluruz. Türk futboluna, dünya futboluna vermiş olduğu desteği yadırgamak bize özellikle Başkanımız Ali Koç nezdinde de yakışmaz. Koç Grubu’nun dışında diğer büyük grupların da destekleri olsa… Çünkü inanın kolay değil. Şu an ben geldiğim konumu düşündüğümde bugün karşımıza çıkan mali tabloları falan düşündüğümüzde kulüplerin bu desteklere çok ciddi ihtiyaçları var. O anlamda Sayın Başkanımızın fedakarca, cefakarca bu anlamda vermiş olduğu desteği söylememe gerek yok. Zaten bunu dile getirdiğimizde kendisi biraz rahatsız da oluyor.

Sosyal medyada geri kalmış görüyorum kendimi. Çocuklarım benden daha önde gidiyor, dijital çağda. Digitalleşme olmazsa olmaz ve biz bu işin içine dahil olacağız. Değişmeyen tek şey değişmektir diyerek biz de buna dahil olacağız. Kendimi bu konuda geliştirmeye çalışıyorum.

Öncelikle hedef yaptığımız iş gereği sportif başarı. 2021 ortası itibariyle kulübümüze kupalar kazandırarak inşallah sezonu çifte kupa ile kapatırız. Sportif başarının getirdiği bu kurumsallaşmadan bahsettiğimizde bütçemizde bize yardımcı olacak sponsorluklar ortaya çıkacaktır. Başarıyı paylaşacağımız yol arkadaşlığı yapacağımız ama açıkçası sahanın içinden gelen biri olarak söyleyeceklerim 2020 zor bir seneydi. Hemen hemen herkes için böyleydi. 2021’de inşallah herkesin biraz daha nefes aldığı birazcık daha hayatı da kavrayıp gerçeklere konsantre olduğu bir sene olur. Futbol adına da Fenerbahçe’nin inşallah başarılarla dolu bir senesi olsun. Çünkü buna ihtiyacımız var. Bunu en çok hak eden kişi olarak Başkanımızın, hepimizin bu anlamda yükümüz ağır diye düşünüyorum. Hiçbir zamanda taşın altına elimizi koymaktan geri durmayacağız. Fenerbahçe’nin başarısı için saha içinde saha dışında elimizden gelen her şeyi yapmaya devam edeceğiz."

Otokoç Otomotiv Genel Müdürü İnan Ekici de Fenerbahçe'nin Avis'le olan ortaklığını değerlendirdi.

Ekici şu ifadeleri kullandı: "Sponsorluk seçimi kolay bir iş değil. Sponsor olduğunuz kurumun kim olduğu, değerleri, hangi alanda gibi soruları sorduktan sonra sizin var oluş nedenlerinizle ve değerlerinizle uyumluysa kararı veriyorsunuz. Biz şirketler ilk önce neye bakarız? Vizyona bakarız. Bizim şirketin vizyonuna baktığımızda küreselleşme yolunda adımlar atan, yaratıcı çözümlerle mobilite hizmeti sunan bir yapıydı. Fenerbahçe'nin iletişim gücü gerçekten yüksek. Ekim ayındaki sosyal medyadaki etkileşimine bakıyorsunuz, sonuçlar Avrupa’nın 1 numarası. Dolayısıyla bana göre Fenerbahçe kesinlikle global bir marka. Avis’in de global bir marka olmasından da kaynaklı yurtdışına gittiğimde gözlemlemekten büyük keyif alıyorum. Hala her gün Avrupa'nın değişik ülkelerindeki arkadaşlarıma forma gönderiyorum. Yani bilinirliği çok yüksek. Avis global bir marka, Fenerbahçe global bir marka ve yapmaya çalıştığı şey ise topluma değer katmak. Nihayetinde şirketimizin de değerleri içerisinde bu var."
  
Avis - Fenerbahçe işbirliğinin sloganı olan 'Sahada Beraber, Yolda Beraber' sloganıyla ilgili olarak da İnan Ekici, "Herhangi bir konuda özellikle şirketlerde iki logo bir araya geliyorsa yol arkadaşlığı varsa bunun hakkını vermek gerekiyor. Bu sloganı da kolay bulmadık. “Sahada Beraber, Yolda Beraber” Geldiğimiz yeri ve bulduğumuz sloganı çok değerli görüyorum. İstediğimiz heyecanı bu mottoda yarattık. Taraftarların ihtiyaçları düşünerek çalışmalar da yaptık. Bütünleşebildiğiniz zaman almak istediğiniz değeri görebiliyoruz. 3 yılda başarıyla bir noktaya kadar getirebildik. Sadece maddi değil gönül bağının oluşabilmesi gerekiyor. İstediğimizde uzun vadede bu. Bence bütün sponsorluklarda bir ruh olmalı. " dedi.

0 yorum :

Yorum Gönder