UEFA Başkanı Alexander Ceferin, başta Galatasaray olmak üzere
birçok kulübün yaşadığı Finansal Fair Play konusundan, İstanbul'da
düzenlenecek 2020 Şampiyonlar Ligi finaline, dünya futbolundan,
Türkiye'nin 2024 Avrupa Şampiyonası adaylığına kadar birçok konuda
açıklamalarda bulundu.
CNN Türk'te yayınlanan 'UEFA Başkanı Özel' programında Cem Yılmaz ve
Uğur Önver'in konuğu olan UEFA Başkanı Alexander Ceferin, Galatasaray
ile ilgili dosyanın tekrardan hukuk kuruluna gönderilmesiyle ilgili
olarak, "Hakem komisyonunun bazı durumlarda araştırma komisyonunun
kararını düzeltme hakkı bulunuyor. Ama bu illa olacak anlamına gelmiyor.
Bir şey değişecek anlamına da gelmiyor. Aslında büyük bir anlam da
yüklememek lazım" dedi.
"Galatasaray'ın durumu sıkça yapılan bir uygulama"
SORU: Galatasaray ile UEFA arasında bir anlaşma yapıldı, biz konunun
kapandığını düşündük, ancak ne oldu da bu dosya hukuk kuruluna
gönderildi. Bu ne anlama geliyor?
CEFERIN: Öncelikle şunu belirteyim özel dosyalarla ilgili yorum
yapmıyorum. Bunu yapmıyorum çünkü bağımsız bir komisyonumuz var. Bir
sorunla karşılaşıldığında onlar karar veriyor. Ancak şunu da belirteyim,
yönetmeliğimize göre hakem komisyonunun bazı durumlarda araştırma
komisyonunun kararını düzeltme hakkı bulunuyor. Ama bu illa olacak
anlamına gelmiyor. Bir şey değişecek anlamına da gelmiyor. Aslında büyük
bir anlam da yüklememek lazım, dosyaya bakacak ve bir revize gerekip
gerekmediğine karar verecekler. Bu çok sıra dışı bir olay değil, sıkça
yapılan bir uygulama. Başka bir kararın çıkacağı anlamına gelmez.
SORU: Galatasaray için verilen karar devam ediyor değil mi? Bir değişiklik yok?
CEFERIN: Bir kez daha söylüyorum. Verilmiş bir karar hakkında yorum
yapmayacağım. Anlaşma aynı şekilde devam ediyor ve güncel. Bunu
biliyoruz çünkü hakem kurulu herhangi bir şey yapmadı ve değişiklik
talep etmedi.
"Galatasaray ile ilgili anormal bir durum yok"
SORU: Galatasaray'ın Avrupa'dan men edilme ihtimali var mıydı? Bu gündeme geldi mi?
CEFERIN: Tekrar ediyorum ben Galatasaray hakkında konuşmuyorum. Real
Madrid veya Tottenham hakkında da konuşmuyorum. Kararı veren bağımsız
bir komite, Verilen karar sizin zannettiğiniz kadar olağandışı değil.
Anormal bir durum yok.
"Türk futbolu adına çok iyimserim"
SORU: Finansal Fair Play açısından sizce hala diğer Türk takımları için
de tehlike var mı? Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe buradaydı, bu konu
hakkında ne söylemek istersiniz?
CEFERIN: Aslına bakılırsa Finansal Fair Play kriterlerinin kulüpler
için bir tehlike olduğunu söylememelisiniz. Esas bu kriterleri kaile
almayan kulüpler futbol için bir tehlike teşkil ediyor. Diğer yandan
Türkiye'deki sürecin iyiye doğru geliştiğini düşünüyorum. Şuna hep mutlu
olmuşumdur. Tüm dünyada tanınan ciddi iş adamaların kulüplerde başa
geçmesi beni fazlasıyla sevindiriyor. O yüzden Türk Futbolu adına çok
iyimserim. Türkiye'de futbola nasıl bir tutkuyla bağlı olunduğunu
gördüğümde gelecek adına çok umutlanıyorum. Ben olsam çok panik
yapmazdım.
"Türkiye Futbol Federasyonu'na güvenimiz sonsuz"
SORU: İstanbul 2020 Şampiyonlar Ligi Finaline ev sahipliği yapacak. Bu
büyük organizasyonun ev sahipliğini yapmak gerçekten de büyük bir onur.
Eminim siz de zaten 2005'de İstanbul'da gerçekleşen Liverpool - Milan
finalinden etkilenmişsinizdir. Sizce de 2020 finalinin bize verilmesinin
sebeplerinden biri de, o dönemdeki kusursuz giden ve iz bırakan
organizasyon olabilir mi?
CEFERIN: Bence en yalın haliyle söylemek gerekirse şartlar çok uygun.
Bir kere Türkiye futbol Federasyonu'na güvenimiz sonsuz, bu
organizasyonu hakkıyla yapacaklardır, buna inanıyorum. Yeteri kadar,
hatta fazla fazla otelleriniz var, muhteşem havaalanlarınız var, olması
gereken her şeye sahipsiniz. Maçın oynanacağı statta komple yenilenecek.
Dolayısıyla benim için çok güzel, hatta bunu daha da güzel kılan bir
diğer şey de stadın adı. Stada dünya tarihindeki en büyük
politikacılarından birinin adı verilmiş.
"Türkiye büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek kapasitede"
SORU: Türkiye 2019'da Süper Kupa, 2020'de de Şampiyonlar Ligi finaline
ev sahipliği yapacak. Bu Türkiye'nin büyük organizasyonları yapabilme
kabiliyetini mi göstermiyor mu? Türkiye 2024'e aday, sizce şansı ne?
CEFERIN: Türkiye her halükarda böyle büyük organizasyonların altından
kalkabilecek kapasiteye sahip. Ekonomik açıdan olsun, diğer unsurlar
açısından da dünyanın en büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek
güçte bir ülke. Tek başına bakıldığında sporda uzak ara en büyük
organizasyon Şampiyonlar Ligi finalidir. Örneğin Superbowl'dan bile
büyük. O yüzden Türkiye'nin herhangi bir organizasyona ev sahipliği
yapamayacağını düşünemiyorum. Burada şartname zaten çok açık.
Değerlendirme süreci işleyecek sonra da karar vereceğiz. 2024'e gelince
de ben şu an bununla ilgili herhangi bir yorumda bulunmak istemiyorum,
çünkü çok erken olduğuna inanıyorum. Ancak birçok yerde sanki iki
çocuğum yarışıyormuş gibi hissettiğimi söyledim. İnanılmaz dost iki
futbol federasyonu, ekonomik olarak çok güçlü iki ülke. Hani o açıdan
bakıldığında kim kaybederse ona yazık olacak gibi görüyorum. Bir şey
söylemek gerçekten çok zor ve zaten çok da erken. Zaten her halükarda
ben yorum yapmazdım, ancak hiç şüphesiz Türkiye büyük organizasyonlara
ev sahipliği yapabilecek kapasitede.
SORU: 27 Eylül'de karar vereceksiniz. Türkiye ve Almanya'yı kıyaslayacak olursanız iki ülkenin avantaj ve dezavantajları ne?
CEFERIN: Bununla ilgili gerçekten bir yorum yapmak istemiyorum. Dürüst
olmak gerekirse iki tarafın da gerekli yeterliliği göstereceğinden
eminim. Ancak şu ana kadar hangi şartların yerine getirilip
getirilmediğini görmedim. Profesyonellerimiz incelemeye başlayacaklar,
sonra da yönetim kuruluna fikirlerini sunacaklar sonra da karar
verilecek. Benim açımdan buna dair bir yorumda bulunmak son derece
yanlış olur. İki taraf için de. Benim bildiğim kadarıyla iki ülke de
federasyonları da profesyonelce çalışıp gerekli şartları
tamamlayacaklardır. Bana şimdiden bir şey söylemek doğru gelmiyor.
SORU: Adaylık sürecini çok çalışarak geçirdik, gerçekten de çok yoğun
geçti. Birçok şehirde modern ve yeni statlar inşa ettik. İstanbul
Atatürk Olimpiyat Stadı'nı yeniden inşa edip kapasitesini 90 binin
üzerine çıkaracağız. Ayrıca Ankara'ya da yeni bir stat yapılacak. Biz
tüm bunları yaparken sizin kriterleriniz ne olacak. Bu yapılanlar
etkiler mi sizce?
CEFERIN: Bir kez daha söylüyorum. Bununla ilgili herhangi bir yorumda
bulunmak istemiyorum. Beni gerçekten anlamak zorundasınız. Birincisi bir
görüşüm olsa dahi yorum yapmazdım, kaldı ki herhangi bir fikre sahip
değilim. Şartların yerine getirilip getirilmediğini görmedim ve bunlar
çok önemli. Çok net ve şeffaf işleyen bir prosedürümüz var. UEFA olarak
bazı değişimlere gittik. Farklı ve düzgün olmasını istedik. Şeffaf.
Düşünsenize bir UEFA başkanı çıkacak, şartnamenin yerine getirilip
getirilmediğini bilmeden bir yorum yapacak. Büyük bir ihtimalle beni
hemen görevden alırlardı.
SORU: Dünya kupaları tarihinde ilk kez üç ülke birden ABD, Kanada ve
Meksika birlikte 2026'da ev sahipliği yapacak ve 48 takım katılacak bu
konu hakkında düşünceleriniz ne?
CEFERIN: Bir veya daha fazla ülkenin kupaya ev sahipliği yapması bence
bir sorun değil. Hatta belki avantaj bile olabilir. 48 takım bana biraz
fazla geldi. Bu kadar takım olursa, benim bildiğim ev sahipliği
yapabilmeniz için en az 12 stadınızın olması gerekiyor. Bu yüzden bu
şartları tek başına yerine getirebilecek çok ülke olduğunu düşünmüyorum.
Öyle bakıldığında gelecekte de birden fazla ülkenin ev sahipliği
yapması benim açımdan kötü bir şey değil. Gelelim takım sayısına, tabii
48 takım olunca görmek lazım. Şimdiki haliyle bile daha az ilgi
uyandıran maçlara şahitlik ediyoruz. 32 takım varken bile sıkıcı maçlar
oluyor. Ama diğer yandan bakıldığında dünya Kupasının başka bir misyonu
da var. Bir dostluk festivali, futbol resitali ve bir çok ulustan insanı
bir araya getiren bir şölen. Yani 48 takımlı hali de güzel bir
organizasyon olacaktır. Belki başlarda biraz sıkıcı maçlar
seyredebiliriz, ama daha fazla ulus... Tabii ki sıkıcı maçlar olacak..
Ama öte yandan daha fazla uluslar göreceğiz orada.. Belki de daha önceki
haliyle olsa asla göremeyeceğimiz ülkeler.. Her zaman sadece sonuçlar
değil, biraz da futbol oynamak, arkadaşlık edinmek, biraz dünyayı gezmek
bu da var işin içinde. Dolayısıyla bunu çok da büyük bir problem olarak
görmüyorum.
"Hırvatistan beni çok etkiledi"
SORU: Dünya Kupasını seyretmeye vaktiniz oluyor mu? Şimdiye kadar sizi en çok etkileyen takım hangisi oldu?
CEFERIN: Elimden geldiğince maç seyretmeye çalışıyorum.. Bazen oynanan
saatler yüzünden denk gelemiyorum.. haftaya yerinde maçlar seyretmek
için Rusya'ya gideceğiz. Benim açımdan Avrupa ülkelerinin turnuvayı
domine etmesi önemli. Umarım bu sonuna kadar da böyle devam eder. 10
Avrupa takımının yoluna devam edeceğini düşünüyorum. Bu da aynı zamanda
bize Avrupa futbolunun nerede olduğunu da gösteriyor. Hırvatistan beni
çok etkiledi. Gerçekten iyi bir takım olmuşlar bunu söylemeliyim.
İngiltere de beni etkiledi. Hırvatistan'ı bekliyordum ama İngiltere'nin
bu performansı göstereceğini beklemiyordum. Bir de tabii olağan
şüpheliler var.. İspanya ve Almanya gibi... Fransa daha tam anlamıyla
üst düzey futbol oynamadı, beklentim daha yüksekti. Ama onlara da sıra
gelecek. Sadece Finalin değil yarı finalin de 4 Avrupa takımı arasında
oynanacağını düşünüyorum.
SORU: Eylül ayında Ulusal Lig adı altında yeni bir organizasyon
başlıyor. Grup eleme maçları ile birlikte yoğun bir maç trafiği olacak.
Bu Avrupa liglerinde ve kupalarındaki maçları etkiler mi?
CEFERIN: Hayır hayır. Çünkü maç takvimi olduğu gibi kalacak. Burada
dostluk maçlarını kaldıracağız. Ulusal lig maçlarını dostluk maçlarının
yerine oynatacağız. Dolaysıyla bununla ilgili bir problem olacağını
düşünmüyorum. Çok sıkışık bir maç trafiği olacak veya zaman kalmayacak
gibi bir sorun yaşanmayacaktır.
SORU: Video Yardımcı Hakem Sistemi (VAR) sizce Dünya Kupası'nda
başarı ile uygulanıyor mu? Siz de bu sistemi Avrupa kupaları
organizasyonlarında kullanmayı düşünüyor musunuz?
CEFERIN: Bunu her zaman söylüyorum. Dünya Kupasında net bir şekilde bu
sistemin işlediğini göremedik. Üst düzey organizasyonlarda
kullanılıyorsa tartışmaya açık olmamalı. Özelinde bir pozisyon hakkında
yorum yapmak istemiyorum ama. Video yardımcı hakem odasındaki kişiler
hakemi ne zaman uyardığını biliyor muyuz? Maçı o an durdurması
gerektiğini biz de biliyor muyuz? Ya da durmaması gerekiyorsa ne zaman
veya durması gerekiyorsa? Neye göre? Bunun çok daha şeffaf olması
gerektiğine inanıyorum. Bunu hepimiz bilmeliyiz yoksa şimdi
yaşadığımızdan çok daha fazla tartışmaya yaşayacağız gibime geliyor.
Dünya Kupasından sonra oturup bir durum değerlendirmesi yapacağız.
"VAR'ı bu sezon Şampiyonlar Ligi'nde kullanmayacağız"
SORU: Seneye Şampiyonlar Ligi'nde VAR'ı görmeyeceğiz demek oluyor bu?
CEFERIN: Hayır biz seneye bu sistemle başlamayacağız. Hazır olduğumuzu
görürsek de büyük ihtimalle eleme turlarından sonra başlatırız. Ancak
dediğim gibi bununla ilgili somut bir şey söylemek için daha erken.
"FIFA ile olan ilişkimiz profesyonelce"
SORU: FIFA İLE UEFA arasındaki ilişki nasıl? Sorun var mı?
CEFERIN : İyi. İlişkimiz iyi. Bu bana en çok sorulan sorulardan bir
tanesi. İnsanlar hep soruyor FIFA ile ilişkileriniz iyi mi? FIFA
başkanıyla aranız nasıl? Ben de hep diyorum gayet sağlıklı ve iyi ilişki
içindeyiz. Ama şunu unutmayalım ben herkesle iyi ilişkiler kurmak için
seçilmedim. Ben Avrupa futbolunu korumak için seçildim. Bir kon uda
farklı düşünüyorsak, bunu da dile getiririz. Öyle durumlarda
katılmadığımı söylüyorum, sonunda oturup tartışıyoruz ve sorunları böyle
çözüyoruz. Tabii bir yandan da çok iyi anlıyorum. İki organizasyonun
savaştığını görmek, siz medyanın işine geliyor ama ben kesinlikle
kişisel algılamıyorum. Nerede ve ne zaman olursa olsun Avrupa futboluna
zarar geleceğini hissettiğimde veya bazı projelerin bize dezavantaj
getirdiğine inanırsam itiraz edeceğim, etmeliyim de zaten. Bir tepkimin
olması gerekecek. O yüzden bizim FIFA ile olan ilişkimiz profesyonelce.
"Türkiye Futbol Federasyonu olarak iyi bir lidere sahipsiniz"
SORU: Türkiye Futbol Federasyonu ve başkan Yıldırım Demirören ile ilişkileriniz nasıl?
CEFERIN: Aramız çok iyidir. Ancak bu iyi ilişkimiz başkan olduğum için
değil, bizim dostça bir bağımız vardı ben başkan olmadan da önce.
Slovenya Futbol Federasyonu Başkanı olduğumuz dönemlerden kalma. Beni
2015 veya 2014'te ziyaret etti. Bu benim UEFA Başkanı olmayı düşünmeye
başladığımdan çok önceydi. Çok iyi bir ilişkimiz var. Türkiye Futbol
Federasyonu olarak iyi bir lidere sahipsiniz. İşlerini çok iyi ve düzgün
yapıyorlar. Türkiye Futbol Federasyonu'na güvenimiz sonsuz.
SORU: UEFA'nın 2024'ten sonra Şampiyonlar Ligi statüsünde
değişiklik yapmayı planladığını biliyoruz. En azından bunu tartışmaya
açtınız. 4 takımlı 8'er gruptan 8'er takımlı 4 gruba geçerek bir sistem
değişikliği planlıyorsunuz. Böylece takımlar daha fazla maç
oynayabilecekler. Bu fikir ne kadar olgunlaştı biraz açabilir misiniz?
CEFERIN : UEFA'nın 2024'ten sonra Şampiyonlar Ligi ile ilgili
planlarını UEFA Başkanı'ndan daha iyi bilmeniz de enteresan doğrusu.
Hayır hayır böyle bir değişiklik söz konusu değil. Bazı şeyleri
tartıştığımız yeniklikler düşündüğümüz doğrudur ama bu şekilde değil.
Futbolun ana unsurlarıyla bu konuları konuşuyoruz daha iyi nasıl
yapabiliriz diye. Bu çizdiğiniz şekliyle yapacağımızı düşünmüyorum.
SORU: Şampiyonlar Liginde grup maçlarını artırmayı tartışıyor musunuz?
CEFERIN: Bunu şimdiden söylemek çok zor. Bunu söylemek çok zor. Bir
yandan kulüpler daha fazla maç oynamak istiyorlar, diğer yandan
bakıldığında ülke ligleri de ağzına kadar maçlarla doluyuz diyor. Bir
şeye karar vermeden önce takvime ne kadar uyar? Diğer önemli faktörler.
Birçok şeyi beraber görmek lazım. En iyisinin hangisi olacağına karar
verebilmek kolay değil. Tabii ki herkes yoğun. Kulüpler çok fazla milli
takım maçı yapmaktan şikayetçi. Milli takım yetkilileri de az milli maç
oynamaktan şikayetçi. Her zaman iki arada bir derede kalıyoruz. Bence
bir formülünü bulacağız. Gerçekten de bakıldığında yoğun bir maç temposu
var, çok da maç oynanıyor, hatta belki gereğinden bile fazla haklı
olabilirler. Şimdi buradan da şu anlam çıkmıyor mu? Madem yorgunsun
dinlenmek en doğal hakkın, ama o zaman da gelip bana iyi ödeme
yaparsanız oynarız diyemezsin. Madem yorgunsun dinleneceksin.
"2019'da da başkanlığa aday olacağım"
SORU: UEFA başkanı olarak görev süreniz 2019'da sona eriyor.
Niyetiniz nedir? Yeniden UEFA Başkanlığına aday olacak mısınız? Yoksa
aklınızda FIFA'ya gitmek gibi bir düşünce var mı?
CEFERIN: 2019'da da başkanlığa aday olacağım. FIFA ile ilgili planlarım
yok. UEFA müthiş bir organizasyon burada olmaktan son derce mutluyum.
Desteklediğimiz bir FIFA başkanı var zaten.
SORU: Görev süreniz boyunca sizi en zorlayan olay neydi?
CEFERIN: Aralarından bir tanesini seçmek gerçekten çok zor. Birçok
şeyle mücadele etmek zorunda kaldım. Ama benim öyle dengemi sarsacak
kadar büyük bir olay yaşamadım.
"Çılgın ve coşkulu bir taraftarınız var"
SORU: Spor Toto Süper Lig maçlarını izleme fırsatı buluyor musunuz? Bildiğiniz ve seyretmekten hoşlandığınız oyuncular var mı?
CEFERIN: Birkaç Türk derbisini seyrettim. Ama şunu söylemeliyim ki çok
çılgın ve coşkulu bir taraftarınız var. Hani şimdi bir şey söyleyeceğim,
tabii sana mı kaldı diyebilirsiniz ancak bu sadece benim fikrim o da şu
ki, birçok iyi takıma sahipsiniz. Bence büyük takımlarda kariyerini
bitirip Türkiye'ye büyük takımlara gelen oyunculara değil de daha çok
kendi oyuncularınıza daha çok odaklanmalısınız. Ama dediğim gibi bunun
uzmanı ben değilim ancak şöyle hissediyorum mesela büyük bir takımda
oynayıp kariyerini bitireceğini düşündüğüm bir oyuncuyu Türkiye liginde
büyük kulüplerinden birinde görünce bana biraz tuhaf geliyor. Bana öyle
geliyor.
UEFA Başkanı Alexander Ceferin'in belirlenen 5 futbolcu için verdiği kısa cevaplar da şu şekilde:
Messi?
CEFERIN : Kalite. Tek kelimeyle kalite
Cristiano Ronaldo?
CEFERIN : Hız, güç ve goller
Mesut Özil?
CEFERIN : O da kalite ve asist yapmak
Mohammed Salah?
CEFERIN : Geleceğin Messisi
Cengiz Ünder?
CEFERIN: Onu seyrettim, sanırım 2 kere. Süper star olma yolunda ancak herkes gibi onun da şansa ihtiyacı var.