Merhaba
sevgili sporsever;
Bu yazımda sporun psikoloji üzerindeki ve psikolojinin performans üzerindeki etkilerinden bahsedeceğim.
Spor psikolojisi nedir?
Psikoloji, biliminin oldukça genç ve tarihi çok eskilere dayanmayan
bir dalıdır. Psikolojinin insanlar üzerinde etkisi tartışılmaz bir
gerçek olmakla beraber esasen spor psikolojisi dediğimiz olay,
psikolojik faktörlerin sporcu ve performansı üzerindeki etkileridir.
Yazımın ilerleyen kısımlarında bu etkilerden bahsedeceğim fakat önce
spor psikolojisinin tarihçesine kısaca bir göz atalım.
İlk uluslararası spor psikologları kongresi 1913 yılında İsviçre’nin
Lozan kentinde Pierre de Coubertin’in girişimiyle yapıldı, ancak bu
kongreye psikologlardan ziyade tıp doktorları katılmıştı. Bundan
yaklaşık yarım asır sonra İtalyan psikiyatr F. Antonelli’nin talebi
üzerine uluslararası spor psikologları topluluğu kuruldu. (International
Society of Sport Psychology- ISSP) Bu topluluğun ilk kurucu kongresi
1965 yılında Roma’da yapıldı ve Antonelli uluslararası spor psikologları
topluluğuna başkan seçildi. Bu kongre spor biliminin gelişimi açısında
önemli yer tutmaktadır. Daha sonraki yıllarda kongreler Washington,
Madrid ve Prag’da yapıldı ve Japonya, İngiltere, Fransa, Almanya,
Avustralya gibi ülkelerde temsilcilikleri açıldı. Sporcuların stres
ortamında davranışları, kişilik yapıları üzerine önemli çalışmalar
yapıldı ve sporcuların motivasyonu üzerinde önemle duruldu. Ardından bu
konuyla ilgili 1970 yılından itibaren “Uluslararası Spor Psikolojisi”
adı altında dergi yayınlanmaya başlandı.
”İlerleme kaydetmenin sırrı başlamaktadır.” – Mark Twain
Bir sporcu olarak kendinizi anlamanın yolu spor psikolojisini
anlamaktan geçer. Sporun, insan vücudu üzerinde fizyolojik etkileri
olduğu kadar zihinsel etkileri de fazlasıyla vardır. Motivasyon ve
fiziksel enerji arasında da pozitif bir korelasyon söz konusudur. İşte
burada spor psikolojisi devreye girer.
Motivasyon=Başarı
Organizmayı bir amaca yönelik davranışa iten iç güce motivasyon
denir. Motivasyon, kişiyi başarıya götüren bir dürtüdür. İçsel ve dışsal
olarak ikiye ayrılır. Spor yapmak için fiziksel enerji kadar
motivasyona da ihtiyacımız vardır.
”’Zorluklar hayatta kaçınılmaz, yenilmek ise sizin seçiminizdir.” – Roger Crawford
Sadece profesyonel sporcular veya düzenli sporcular için önemli
görünse de spor yapmayan bireyler için bile spor psikolojisinin önemi
çok büyüktür. Şimdi motivasyon çeşitlerine iç motivasyon ve dış
motivasyon olmak üzere bir göz atalım.
İç motivasyonu dış faktörlerden bağımsız olarak kişinin kendi içinden
gelen isteği ile spor yapması olarak adlandırabiliriz. Örneğin; sporu,
spor yaparken aldığı keyif için yapan birisi iç motivasyona örnek olarak
gösterilebilir. İçsel motivasyonu yetersiz olan bir birey
antrenman koşulları ne olursa olsun verimli bir spor yapamaz.
Dış motivasyonda ise; kişiye spor yapma isteği dışardan gelir.
Örneğin; fazla kilolarından şikayetçi bir birey çevresinde arkadaşları,
aileleri, spor yapan yabancı insanları veya yolda yürüyen fit vücutlu
bireyleri görüp onları motivasyon kaynağı olarak kabul edebilir ve spora
yönelir. Para kazanmak, yarışmada bir ödül kazanmak, zam almak vb. gibi
şeyler de dış motivasyona örnektir.
Dorian Yates (İngiliz vücut geliştirici): “Benim yaklaşımımın en önemli parçası zihinseldir.
Antrenman, diyet, zihinsel yaklaşım olmaksızın bir şey ifade etmez.
Bunların hepsini bir arada tutmalıyız”.
Biraz da psikolojik faktörlerin sporcu performansını nasıl etkileyeceğinden ufak örneklerle bahsedelim.
- Anksiyete (kaygı bozukluğu), basketbol oyuncusunun serbest atış performansını nasıl etkiler?
Hepimiz elbetteki belirli zamanlarda kaygı duyarız fakat kaygı
şiddeti ve sıklığı arttıkça hayat kalitesi düşer ve daha önce başarılı
olduğumuz aktivitelerdeki başarılarımızı kaybedebiliriz. Örneğin; spor
müsabakalarına hazırlanan bir basketbolcu her ne kadar yoğun antrenman
ve hazırlık dönemi geçirse de başarılı olabilmesi zihinsel durumuna,
stresle ve kaygıyla başa çıkabilme yeteneğine bağlıdır. Bu durumdan
ötürü anksiyete ve serbest atış kaçırma yüzdesi arasında pozitif
ilişkili bir korelasyon vardır.
- Özgüveni olmayan bir çocuğun yüzmeyi öğrenme yetisi nasıl etkilenir?
Burada
aileye büyük pay düşmekte.
Kişiliğin temelini oluşturan özgüven
duygusu çocuğu yetiştirirken en öncelikli konulardan biridir çünkü sadece okul
yaşamında değil kişisel ve sosyal yaşamında da büyük önem taşıyor. Özgüveni
yetersiz olan çocuklar sürekli çekingen
ve içe dönük tavır
sergileyeceklerinden dolayı pasif kalıp öğrenmede güçlük çekeceklerdir.
- Spor müsabakasında antrenörün vereceği ceza takım uyumunu nasıl etkiler?
Ceza
yanlış bir davranışın tekrarının yapılmamasını sağlamak amacıyla uygulanan yaptırıma
denir . Verilen ceza kısa süreli
olarak yapılan hatalı hareketin önüne geçerken
uzun vadede kişinin moral ve motivasyonuna etkilerde bulunabilir tabi ki
verilen cezanın nasıl bir ceza olduğu da önemlidir(olumlu-olumsuz). Ödül ve cezalar, negatif davranışları azaltmak yerine
onların önünü açabilir ve aldatma, bağımlılık ve tehlikeli seviyede bir dar
görüşlülüğe neden olabilir. Sadece ödüle odaklanan ya da cezadan kaçınan
birinin etik ve adil davranacağının garantisini veremezsiniz.
”Zorluklar zihnini güçlendirir, tıpkı fiziksel çalışmanın vücudu
kuvvetlendirdiği gibi.”
–Seneca
Buraya kadar genel olarak psikolojik durumların fiziksel aktivite
üzerindeki etkilerinden bahsettik. Şimdiyse fiziksel aktiviteler ile
mental sağlık arasındaki ilişkiyi inceleyelim.
Mental sağlık gerçek günlük hayat olaylarında, onlarla yüz yüze
geldiğimizde nasıl düşündüğünüz, neler hissettiğiniz ve nasıl
davrandığınızdır.
Fiziksel aktiviteler koroner kalp hastalıkları, diyabet, obezite,
hipertansiyon gibi değişik fiziksel hastalıkların tedavisinde ve
önlenmesinde önemli bir rol oynarlar. Depresyon ve anksiyete
bozuklukları gibi bazı psikiyatrik hastalıkların tedavisinde de
kullanılmaktadır. Fiziksel aktivite ve mental sağlık ile fiziksel
aktivite ve mental hastalığın tedavisi arasında pozitif bir ilişki
olduğu bilinmektedir. Fiziksel aktivitenin mental sağlık üzerindeki
etkilerini bulan çalışmalar olmasına rağmen bu ilişkiden sorumlu
olabilecek mekanizmalar tartışmalıdır. Bunlar arasında endorfin ve
monoamin hipotezi gibi fizyolojik mekanizmalar, öz etkinlik, öz saygı,
zihinsel arınma, sosyal etkileşim gibi psikolojik mekanizmalar yer
almaktadır. Bu ilişkinin karmaşık olabileceği ve bu mekanizmaların
birbiriyle etkileşiminin fiziksel aktivite ve mental sağlık arasındaki
ilişkide rol oynayabileceği dışında bu mekanizmalar hakkında net bir
görüş birliği yoktur. Her gün düzenli spor yaparak yaşam standartlarını
arttırabilir ve bedeniniz kadar zihninizin de sağlıklı olmasını
sağlayabilirsiniz. Her gün yapabileceğiniz yarım saat spor bile fiziksel
dayanıklılığı arttırır.
Motivasyon kişiyi başarıya götüren en önemli faktördür.
Başarı;
Çok fazla paraya sahip olmak mıdır?
Çok lüks bir villada yaşamak mıdır?
İnsanlar
tarafından tanınmak mıdır?
Yoksa birden fazla arabaya sahip olmak mıdır?
Hepsi
veya hiçbiri..
Çoğu insan başarı nedir sorusunun tam anlamıyla cevabını bilmeden
sürekli para, şöhret, ev, araba gibi şeylere sahip olmak için çalışıp
duruyor. Başarı nedir sorusunun cevabını bilmeden sürekli yanlış şeyler
için çalışıp didiniyor olabiliriz. Onlara ulaştığımızda ise artık bazı
şeyler için çok geç olabilir.
Peki gerçek
başarı nedir?
Gerçek başarıya ulaşmış insanlar kendileri için zirvenin neresi olduğunu net bir şekilde anlamış
insanlardır. Eğer başarıya ulaşmak istiyorsak biz de kendi zirvemizin net bir
şekilde neresi olduğunu tespit etmeliyiz.
Başkalarının ne istedikleri ya da ne düşündükleri değil, kendi hayallerimizi ve hedeflerimizi belirlemeliyiz.
Kendinize şu soruyu sorarak başlayabilirsiniz; Beni ne mutlu eder?
Sonuç olarak
başarı nedir?
Başarı; sana mutluluk veren uğraş üzerinde çok çok çalışıp istediğin sonucu elde etmektir.
Motive olun!
Pes etmeyin!
Asla vazgeçmeyin!
Sporsuz kalmayın!
Bol sporlu günler…
Bu yazımız Ritim İstanbul AVM Decathlon Mağazası Hiking spor liderimiz Burak Aşlamacı tarafından yazılmıştır. Burak’ın diğer yazılarına
buradan ulaşabilirsiniz!
blog.decathlon.com.tr