Beşiktaşlı eski futbolcu Erkan Avseren, Sergen Yalçın’ın 1996 yılında Fenerbahçe’ye son dakikada frikikten attığı golden önce rüzgarı hesaplayıp vurduğunu söyledi.
Beşiktaş’ta uzun süre forma giyen, futbolu bıraktıktan sonra altyapıda teknik direktörlük yapıp ardından da scout ekibinde görev alan Erkan Avseren, siyah-beyazlı forma altında birlikte oynadığı Teknik Direktör Sergen Yalçın’ı anlattı. Yalçın’ın büyük bir karakter, önemli bir lider ve Beşiktaş’ın öz evladı olduğunu söyleyen Avseren, başarılı teknik adamın kendi kazanma karakterini takıma yansıttığını ifade etti.“Açık cezaevi gibi yaşıyoruz”
Koronavirüsün futbola çok büyük zararı olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Erkan Avseren, “Futbola ekonomik ve sosyal anlamda büyük zararı oldu. Bakıldığında ortada büyük bir sektör var. Çok büyük bir etkilenme söz konusu. Futbol durdu. Ama dünyaya yayılan bu salgın herkes için sıkıntılı. İnşallah kısa sürede iyi bir şekilde bunu atlatırız diye umut ediyoruz. Kendimizi izole ediyoruz. Kolay değil. Bir anlamda açık cezaevi gibi yaşamaya başladık. Memleket olarak takip ettiğimiz kadarıyla birçok ülkeden daha iyi gidiyoruz. Haziran başı gibi biter diye umut ediyorum ama bundan sonra mesafe kontrolü değişecek gibi görünüyor. Futbolsuz bir dünya düşünemiyorum. En kısa zamanda iyi bir dönüş sağlanır” ifadelerini kullandı.
“Lige verilen ara, Sergen hocanın hızını kesti”
Beşiktaş’ta 4 sene futbolculuk, 2 sene hocalık yaptığını, 2 yıl da scout ekibinde görev aldığını söyleyen Erkan Avseren, “Büyük bir camiamız var. İlkelerimiz vardır bizim Beşiktaş olarak. O formayı giyen bütün sporcular, işini seven, topluma faydalı, başarılı insanlardır. Bunların örneğini yaşıyoruz. Sergen hocamız geldi göreve. Çok sevindim. Beraber oynadık yıllarca. Hak ettiği yere geldiğini düşünüyorum. Takımın başında iyi başladı ama bu salgın Sergen hocanın da hızını kesti. Bundan sonra iyi bir çalışma yapacaktır. Belli projeleri vardı ve bunu rayına oturtmaya çalışıyordu. Bütçede sıkıntı var ve bu doğrultuda bir takım yapılacak. 33 milyon TL’lik bir bütçe sunulmuş kendisine. Hem ligi götürmek istiyordu hem de önümüzdeki sezonun planlamasını yapıyordu. Hoca için biraz şanssızlık oldu. Güzel bir kaynaşma olmuştu camiada. İnşallah en kısa zamanda futbol başlar. Bizler de özledik. Beşiktaş’ta Sergen gibi futbolu bilen, beyefendi bir karakter, çok zeki bir insan var. Ziyaretine de gittim hayırlı olsun demek için. Ligler başladıktan sonra her şeyi göreceğiz. Altyapıya önem vereceğini de düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Kendi evlatlarımıza şans vermemiz gerekiyor”
Yaşanan durumların ardından kulüplerin altyapıya dönüş yapacağını söyleyen Erkan Avseren, “Sergen hoca iskeleti koruyarak etrafına serpiştirme yapacaktır. Türkiye’de şu anda tarama yapıyorlar ve istikbali olan oyuncuları analiz ediyorlar. Bunun çalışması yapılıyor. Bunun yanı sıra Fatih Aksoy gibi geri dönecek oyuncularla iyi bir kadro kuracaktır. Eskiden şampiyonluk parolasıyla hedefler vardı. Ama artık eskisi gibi büyük paralar verip, yıldız oyuncular getirmek olmayacaktır. Bence Beşiktaş için Rıza, Metin, Ali, Feyyaz, Sergen gibi oyuncuların olduğu bir jenerasyon yakalama fırsatı var. Yabancılar nereye kadar katkı sağlayacak. Parasını vermeyince FIFA’ya şikayet edip gidiyorlar. Kendi evlatlarımıza şans vermemiz gerekiyor. 1 sene şampiyon olmazsın ama sonraki seneleri kazanırsın. Sergen Yalçın gerçekten bir rüzgar yakaladı, taraftarlar çok memnun. Zaten taraftar memnun olunca başarı da geliyor. Kredisi çok fazla, bunu da fırsata çevireceğini düşünüyorum. Sergen bu kulübün öz evladı, camiayı biliyor. Başkan da çok iyi niyetli bir insan. Mücadele ediyor. Yöneticiler de çok kaliteli insanlar, hakkaniyete inanan insanlar. İnşallah güzel bir yapılanma yapacaklardır” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Ben genelde Sergen ve Amokachi’ye atardım topları”
Sergen Yalçın’la oynadığı dönemde, her maç öncesi sohbet ettiklerini söyleyen Avseren, “Ben ona her maç öncesi ‘Nasılsın’ diye sorardım, ‘Keyfim iyi’ derse biz o maçı kazanırdık. Hatta maçlardan önce, ‘Erkan topları bana at, ayağıma oyna’ derdi genelde. Ben de Sergen ve Amokachi’ye pas atardım. Yetenekli oyuncularla maçlardan önce ne kadar çok sohbet ederseniz, ona moral sağlarsınız. İngiltere’de Avrupa Şampiyonası’nda oda arkadaşımdı, çok çekirdek yerdi. Futboldan sonra çok fazla görüşemedik ama kalbimde her zaman yeri vardı. Ben ona her zaman enerjimi gönderiyorum, harika bir karakter” dedi.
“Disiplinli olsaydı belki futbolcu olmazdı!”
Sergen Yalçın’ın bu dönemde futbolcu olması durumunda Real Madrid,
Barcelona gibi devlerde çok rahat oynayacağını söyleyen Erkan Avseren, “Sergen
disiplinli değildi, bunu kendisi de söylüyordu. Çünkü doğal bir
karakteri var ve doğal davranıyor. Belki çok disiplinli olsaydı,
futbolcu olmazdı. Zaten Sergen’i Sergen yapan da kişiliği ve futbol
yeteneği. Karakter, öz güven 10 numara. Kimseden korkusu yok. Çünkü çiğ
yemedi, midesi ekşimez. İnşallah teknik direktörlük hayatında da
Beşiktaşımız'da çok başarılı olur. Özü sözü bir adam. Takıma da iyi bir
ivme kazandırdı. Önde oynayan bir takım oldu. İçeride, dışarıda isteyen
bir takım oldu. Kendi kazanma isteğini takıma yansıtıyor. Kazanmayı
seviyor” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Fenerbahçe’ye attığı frikikte rüzgarı hesapladı”
Sergen Yalçın’ın 1996-1997 sezonunun ilk yarısında Fenerbahçe deplasmanında son dakikada attığı frikik golünü unutmadığını da söyleyen Erkan Avseren, “Bu golden önce hemen hemen aynı noktalarda yine serbest vuruş olmuştu. Frikikten önce konuştu. ‘Nedir durum’ dedim, ‘Sağ tarafa vuracağım’ dedi. ‘Rüzgar var’ dediğimde de ‘Hesaplayacağım’ dedi. Bu vuruşta direğin hemen dibinden dışarı gitmişti top ama bütün hesabı yapmış. 90. dakikada yine frikik kazandık ve yine gittim yanına, ‘Nedir durum’ diye sordum. ‘Bu kez ayarladım, köşeye gidecek’ dedi. Dediğini yaptı, rüzgarı ayarlayıp golü attı” diyerek Sergen Yalçın’la olan bu anısını hatırlattı.
“Türkiye’de tavan ve taban fiyat belirlenmeli”
Türkiye’de kulüplerin çok zor durumda olduğunu hatırlatan Erkan Avseren, “Federasyon söylese de söylemese de kulüplerin durumu ortada. Bugün memlekette asgari ücretle çalışan insanlar ne kadar maaş alıyor ki? Futbolcular 3 milyon euro almasın, 1 milyon euro alsın, ne kaybedecek ki. Kulüpler nasıl dönecek? Kulüplerde hizmet eden insanlar var, çalışanlar var. Onlar ne yapacaklar. İnsani olarak bakınca herkes kendi cebini düşünür ama öyle bir dünya yok artık. Herkes hak ettiğini alacak. Türkiye’de artık taban ve tavan fiyat belirlenmeli. Kimse vazgeçilmez değildir, mutlaka birileri oynar. Bizim zamanımızda da birine dolar, birine mark, birine TL veriliyordu. Böyle olunca da sorunlar oluyordu. Rahmetli Süleyman Seba’ya söylemiştim ben bunu zamanında. Bu durum konuşulunca kulüpte bencillik başlıyor ve başarısızlık ortaya çıkıyor demiştim. Buna düzen getirilmeli dedim. Ama bunları Süleyman abiyle konuşabiliyorduk” diye konuştu.
“Süleyman abi çok büyük başkandı”
Beşiktaş Onursal Başkanı Süleyman Seba’nın çok büyük bir adam olduğunu söyleyerek devam eden Erkan Avseren, “Süleyman abi çok sigara içerdi. Bir gün toplantı yapıyorduk, kareli bir pantolonu vardı. Kötü sonuçlar aldığımızdan dolayı toplantı yaptık. Pantolona sigara ateşi düşmüş, dikişleri toplanmış. Onu gösterdim kendisine, ‘Sigara külü düştü. 15 senelik pantolon’ dedi. Gittim elini öptüm. Böyle bir anım olmuştu başkanımla. Geldiğimiz yerleri unutmamamız gerekiyor. Böyle gelenekler önemli. Bu değerlerimizi kaybetmememiz gerekiyor. İnşallah Sergen Yalçın da Süleyman Başkan’dan sonra isim yapar. Şu anda hoca, belki ileride başkanlık koltuğuna da oturur. O da bir tarih, bir marka” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA
“Fenerbahçe’ye attığı frikikte rüzgarı hesapladı”
Sergen Yalçın’ın 1996-1997 sezonunun ilk yarısında Fenerbahçe deplasmanında son dakikada attığı frikik golünü unutmadığını da söyleyen Erkan Avseren, “Bu golden önce hemen hemen aynı noktalarda yine serbest vuruş olmuştu. Frikikten önce konuştu. ‘Nedir durum’ dedim, ‘Sağ tarafa vuracağım’ dedi. ‘Rüzgar var’ dediğimde de ‘Hesaplayacağım’ dedi. Bu vuruşta direğin hemen dibinden dışarı gitmişti top ama bütün hesabı yapmış. 90. dakikada yine frikik kazandık ve yine gittim yanına, ‘Nedir durum’ diye sordum. ‘Bu kez ayarladım, köşeye gidecek’ dedi. Dediğini yaptı, rüzgarı ayarlayıp golü attı” diyerek Sergen Yalçın’la olan bu anısını hatırlattı.
“Türkiye’de tavan ve taban fiyat belirlenmeli”
Türkiye’de kulüplerin çok zor durumda olduğunu hatırlatan Erkan Avseren, “Federasyon söylese de söylemese de kulüplerin durumu ortada. Bugün memlekette asgari ücretle çalışan insanlar ne kadar maaş alıyor ki? Futbolcular 3 milyon euro almasın, 1 milyon euro alsın, ne kaybedecek ki. Kulüpler nasıl dönecek? Kulüplerde hizmet eden insanlar var, çalışanlar var. Onlar ne yapacaklar. İnsani olarak bakınca herkes kendi cebini düşünür ama öyle bir dünya yok artık. Herkes hak ettiğini alacak. Türkiye’de artık taban ve tavan fiyat belirlenmeli. Kimse vazgeçilmez değildir, mutlaka birileri oynar. Bizim zamanımızda da birine dolar, birine mark, birine TL veriliyordu. Böyle olunca da sorunlar oluyordu. Rahmetli Süleyman Seba’ya söylemiştim ben bunu zamanında. Bu durum konuşulunca kulüpte bencillik başlıyor ve başarısızlık ortaya çıkıyor demiştim. Buna düzen getirilmeli dedim. Ama bunları Süleyman abiyle konuşabiliyorduk” diye konuştu.
“Süleyman abi çok büyük başkandı”
Beşiktaş Onursal Başkanı Süleyman Seba’nın çok büyük bir adam olduğunu söyleyerek devam eden Erkan Avseren, “Süleyman abi çok sigara içerdi. Bir gün toplantı yapıyorduk, kareli bir pantolonu vardı. Kötü sonuçlar aldığımızdan dolayı toplantı yaptık. Pantolona sigara ateşi düşmüş, dikişleri toplanmış. Onu gösterdim kendisine, ‘Sigara külü düştü. 15 senelik pantolon’ dedi. Gittim elini öptüm. Böyle bir anım olmuştu başkanımla. Geldiğimiz yerleri unutmamamız gerekiyor. Böyle gelenekler önemli. Bu değerlerimizi kaybetmememiz gerekiyor. İnşallah Sergen Yalçın da Süleyman Başkan’dan sonra isim yapar. Şu anda hoca, belki ileride başkanlık koltuğuna da oturur. O da bir tarih, bir marka” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: İHA
0 yorum :
Yorum Gönder