Anadolu Efes forması giyen Tibor Pleiss, TRT SPOR'dan Ejder Yasin Turhan'ın sorularını yanıtladı. Alman basketbolcu, ''Anadolu Efes’te çok mutluyum, İstanbul harika bir şehir. Gelecek sezon da burada kalmak istiyorum.'' dedi.
Anadolu Efes'in Alman basketbolcusu Tibor Pleiss, TRT SPOR'dan Ejder Yasin Turhan'a açıklamalarda bulundu. ''Takım olarak saha içinde ve dışında mükemmel bir iletişimimiz var'' diyen Tibor Pleiss, ''Ergin Ataman’ın sisteminde oynadığımız basketboldan büyük keyif alıyoruz. Anadolu Efes’te çok mutluyum, İstanbul harika bir şehir. Gelecek sezon da burada kalmak istiyorum.'' açıklamasını yaptı.
İşte röportajın tamamı:
Bu süreçte nasıl hissediyorsun, neler yapıyorsun?
''İyiyim, sağlıklıyım. En önemli şey de bu zaten. Ailem de sağlıklı. Şu an için daha fazlasını isteyemezdim. Herkes için zor bir durum. Ben de iyi olduğum için şanslıyım.''
Bu süreçte günün nasıl geçiyor, nasıl bir çalışma programı izliyorsun?
Tibor: Geçtiğimiz birkaç haftalık süreçte tesislere giderek bireysel idmanlar yaptık. Kulüp bu süreci bizim için güvenli hale getirmek adına her şeyi yapıyor. Örneğin sahada sadece iki oyuncu yer alıyor, iki oyuncu da farklı potalarda çalışıyor ve başlarında bir antrenör bulunuyor. Tabii ki ellerimizi ve topları sık sık dezenfekte ediyoruz. Her oyuncuya ayrılan özel toplar var. Gruplar halinde çalışıyoruz. Ağırlık salonunda da aynı. Bundan dolayı müteşekkirim çünkü bir şekilde formda kalıyoruz. Ben tek başıma yaşıyorum şu anda. En azından bu tip idmanlarla hem fiziksel hem de zihinsel olarak sağlıklı kalabiliyorum.
Bu dönemde birçok yabancı oyuncu ülkesine dönerken sen Türkiye’de kaldın. Sebebi neydi?
''Annem ve babam 68 yaşında. Almanya’ya dönmenin ve daha fazla insanla temas etmenin iyi olmayacağını düşündüm. Burada idman yapıp zinde kalma şansımız da var. Bence doğru bir karar verdim.''
Türkiye Basketbol Federasyonu geçtiğimiz günlerde bir karar alarak ligleri sonlandırdı. Anadolu Efes sezonu domine ediyordu ve koç Ergin Ataman da “Eğer sezon sona erecekse hakkımız teslim edilmeli” diyerek adeta şampiyonluğu istemişti. Senin bu konu hakkındaki düşüncelerin nelerdir?
''Bence bu noktada karar adil mi değil mi diye bakılmamalı. Sağlık her şeyden önce gelir. Hocamızı da anlıyorum çünkü çok iyi bir sezon geçiriyorduk ve lider durumdaydık. Bazı ülkelerde lider takımlar şampiyon ilan edildi. Bu kararı da anlayabiliyorum. Bu noktada liglerin başlaması çok zordu çünkü sağlıklı olmanın garantisini vermek gerçekten imkansız. Hocaya katılıyorum bizi şampiyon ilan etmelilerdi (gülüyor) ama bu da herkes için alışılmadık bir durumdu.''
Türk Hava Yolları Avrupa Ligi konusundaki beklentilerini merak ediyorum. Kaunas ve Belgrad kentleri devlet desteği alarak organizasyona ev sahipliği yapmak için başvuruda bulundu. Siz oyuncular da aranızda konuşuyorsunuzdur. Sence sezon devam eder mi?
''Oyuncular olarak biz de net bir fikre sahip değiliz. Tıpkı ING Basketbol Süper Ligi’nde olduğu gibi Türk Hava Yolları Avrupa Ligi’nde de lider durumdayız. Üstelik en yakın rakibimizin de iki galibiyet önündeyiz. Avrupa Ligi’nde şampiyonluğun favorisiyiz. Avrupa’da daha büyük bir kupa yok, kazansak harika bir iş başarmış oluruz. Fakat diğer yanda her şeyden önemli olan sağlığımız söz konusu. Sadece biz değil ailelerimiz de burada işin içinde. Bir garanti vermek zor. Şu anda Avrupa Ligi yönetimi sezonu Sekizli Final ile noktalamayı planlıyor ancak henüz nerede oynanacağı bile belli değil. Şehir belirlendiğinde hazırlıklar için yeterli zaman var mı bu bile şüpheli. Karantina süreci ve testler de işin içine girecek. Gerçekten zor bir durum.''
Avrupa Ligi yönetimi işin ekonomik kısmını da düşünüyor bir taraftan.
''Evet, onlar ekonomiyi düşünüyor ama bu süreçte herkes ekonomik problem yaşıyor. Burada sadece oyuncuların, koçların, teknik kadronun sağlığı değil çok daha fazla insanın sağlığı söz konusu. Birçok oyuncu 2 aydır topa bile dokunmadı. Onların toparlanması, karantina süreci ve hazırlıklara başlaması çok zor olacak. Burada sakatlık riski de var. Tüm bunlar göz önünde bulundurulmalı.''
Biraz da Efes’ten konuşalım. Bence Avrupa Ligi tarihinin en özel performanslarından birini gösteriyordunuz bu sezon. Geçen yıl oynanan finalin ardından aynı seviyede kalmak kolay değildi. Bryant Dunston ve Adrien Moerman gibi kilit oyuncuların yokluğuna rağmen böyle bir başarı yakalamanız ve takım kimyanız hakkında neler söylersin?
''İnanılmaz işler yaptık. Hem saha için de hem de saha dışında mükemmel bir kimyaya sahibiz. Örnek vermek gerekirse Bryant Dunston’ın doğum gününde sürpriz bir parti düzenledik ve bütün takım bir araya geldi, bunun gibi çok örnek var. Saha dışında da zaman geçiriyoruz. Birbirimize her zaman yardım ediyoruz. Bir arkadaşımızın çocuğu olduğunda yine bir parti düzenleyerek tüm takım ve ailelerimizle birlikte toplanıyoruz. Bu işin görünmeyen ama önemli bir bölümü. Saha içinde de iki yıldır birlikteyiz ve konuşmadan daha birbirimizi anlayabiliyoruz. Örneğin Shane içeri kat ediyor ve adeta bakmadan alley-up basını yolluyor çünkü biliyor ki ben o pası sayıya çevireceğim. Bu iletişim ve takım ruhu başarımızda çok önemli bir rol oynuyor.''
Geçtiğimiz akşam deplasmanda oynadığınız CSKA Moskova maçını izliyordum. Rodrigue Beaubois’ya maçın en kritik anında yaptığın o asist.
''O maçı mı izliyordun? Ben de izliyordum''
Güzel tesadüf. Bu sezon senin adına iki kritik pozisyon vardı. CSKA maçında Beaubois’ya asistin ve Real Madrid deplasmanında en kritik anda maçın sonunda gelen üçlük isabetin. Senin yüksek şut yüzden, özellikle orta mesafe şutların Ergin Ataman’ın sistemine müthiş uyum sağlıyor. Bu konuda ne söylersin?
''Bu pivotların yeni görevi diyebiliriz. Geçmişte uzun oyuncular daha çok pota altında bulunuyordu ve sırtı dönük oyunları tercih ediyordu. Günümüz basketbolunda eğer uzun oyuncu olarak şutunuz varsa hem hücumda arkadaşlarınıza alan açıyorsunuz hem de müthiş bir silahınız oluyor. Larkin ya da Micic hücumda çok etkili oyuncular. Örneğin Micic potaya kat edince beni tutan oyuncu ikili sıkıştırma için ona doğru hareket ediyor ve ben tepede boş kalıyorum. Müthiş bir oyun. Ben dışarıda beklediğimde beni tutan uzun “Tibor’un şutu var, tehlikeli olabilir” diyerek dışarı geliyor ya da ikilemde kalıyor bu da kısalara alan açıyor. Tabii ben de çok yüksek yüzdeli şut atıyorum (gülüyor).''
Takımdaki herkes “Ergin Ataman bize sahada aradığımız özgürlüğü veriyor” şeklinde konuşuyor. Arroyo, Larkin, Micic, Simon ve daha birçok oyuncu bunu belirtmişti. Mesele bir Zeljko Obradovic takımında bu özgürlüğü bulmak kolay değildir, belki imkansızdır. Ergin Ataman’ın oyuncularına tanıdığı özgürlük nedir tam olarak?
''Benim açımdan bakacak olursam şut atmama izin veriyor. Geçmişte çalıştığım koçlar bana 2.18 boyun var, potaya git diyordu. Bizi belirli bir pozisyon ya da rol için zorlamıyor. “İlla şunu yapacaksın” demiyor. Herkese sahada yaratıcı olma fırsatı veriyor. Bana birçok kez “Boş olduğunda şutu kullan” demiştir. Eğer boş olduğumda o şutu kullanmazsam sinirlenir. Çok tecrübeli bir kadroya sahip olmamız da bize burada önemli bir avantaj sağlıyor. Üst seviyede uzun yıllardır oynuyoruz. Hoca da bunun farkında ve bize güveniyor. Bazen vücut dilinden bile ne demek istediğini anlıyoruz. Konuşmasına gerek kalmıyor. Ergin Hoca’nın sisteminde oynadığımız basketboldan keyif alıyoruz.''
Bu sezon gösterdiğin başarılı performansın ardından senin hakkında transfer dedikoduları çıkmaya başladı. Sözleşmen sezon sonunda sona erecek. Sosyal medyada adın Real Madrid ve Maccabi Tel Aviv ile anılıyordu. Yaz döneminde önceliğin ne olacak?
''Şu anda bu konu hakkında konuşmam doğru olmaz ancak Efes’te çok mutlu ve huzurluyum. İlk sezonumda belki bu kadar fazla oynama şansı bulamıyordum ancak bu sezon işler mükemmel gidiyor. İyi bir oyuncu olduğumu kanıtlama şansı buldum. İstanbul harika bir şehir, çok huzurluyum, insanlar kibar ve arkadaş canlısı. Taraftarlarımız harika. Bu nedenle Efes’te kalmak isterim.''
Galatasaray’da da oynadın ancak o dönemde takımda ekonomik sıkıntılar vardı. Bu yönden Anadolu Efes organizasyonunu nasıl değerlendirirsin?
''Anadolu Efes çok profesyonel bir kulüp. Finansal açıdan çok güçlü bir organizasyon. Sadece oyuncular değil kulüp çalışanları da adeta ailemiz gibi. Herkes uzun süredir burada çalışıyor. Başarılı olmamız için gereken her şeye sahibiz.''
Sen NBA’de de oynama şansı buldun Utah forması ile. Son dönemde Vasilije Micic’in adı da NBA takımları ile anılmaya başlandı. Sence Avrupalı bir oyun kurucu olarak orada başarılı olabilir mi?
''Kesinlikle. Çok iyi bir oyuncu. Oyun tarzı olarak da NBA’e uygun. Çok iyi bir pasör. Bu NBA’de başarılı olmak için çok önemlidir. Atletik ve uzun oyuncular Micic’in alley-up paslarıyla kendilerinden geçerler. Ben iki sezondur buradayım ve gelişimini görüyorum. Şutu var, fiziksel olarak da çok iyi bir oyuncu. Kesinlikle NBA’de başarılı olur.''
Bir pivot olarak Micic, Larkin ve Simon gibi harika kısalarla oynamak nasıl?
''Kesinlikle hayatımı kolaylaştırıyorlar. Oyunu çok iyi okuyorlar, çok tehlikeliler ve karşı tarafın onları çözmesi hiç kolay değil. Ligdeki herkes Larkin’in müthiş bir şutör olduğunun farkında, 49 sayı attığı Bayern Münih maçı da gösterdi ki onu durdurmak imkansız. Aynı şey Micic için de geçerli. Sürpriz yumurta gibi, her daim bir sürpriz yapabilir, asla tahmin edemezsiniz. Müthiş bir şekilde potaya gittiğini görürsünüz ancak aklında asist yapmak vardır ve bir anda pas verir. Bir de Krunoslav Simon var tabii ki. Bazen öyle şutları sokuyor ki inanamıyorsunuz. “Asla sokamaz” diyorsunuz ancak sizi yanıltıyor. Biz bile takım arkadaşları olarak “Bu ne yapıyor yahu” diyoruz. Sihir yapıyor adeta. Bu üç oyuncu gerçekten müthiş. Rakiplerin onları durdurma şansı yok.''
Bu takım kimyasını işaret ediyor. Micic olmadan Real Madrid’i deplasmanda yendiniz, Dunston ve Moerman olmadan 4 ay rekor üstüne rekor kırdınız. Sen de geçen sezon CSKA finalinden sonra çok eleştirilmiştin ancak bu yıl işleri tersine çevirdin.
''Kesinlikle öyle. Bu yıl Sertaç da işin içine girdi. Harika işler yaptı ve Dunston’ın yokluğunda başarılı oldu. Bu da birlikte çalışmanın eseri. Herkes “Bir oyuncu sakatlanırsa başarısız olurlar” diyordu ancak biz bunun doğru olmadığını kanıtladık.''
Efes formasıyla unutamadığın anlar nelerdir?
''Senin de söylediğin gibi bu sezon deplasmanda Real Madrid’e son anlarda attığım üçlük çok kritikti. Geçen sezon Barcelona’yı yenerek Dörtlü Final’e kaldığımız maçı ve sonrasındaki kutlamaları da unutamıyorum. İnanılmazdı.''
Avrupa Ligi’ndeki en iyi 5’ini paylaşır mısın?
''Bu konuda gerçekten çok kötüyüm. 9 yıldır Avrupa Ligi’nde oynuyorum, harika oyuncularla birlikte ya da karşılıklı oynadım. Dimitris Diamantidis, Vassilis Spanoulis, Shane Larkin hepsi inanılmaz oyuncular.''
Son olarak eklemek istediğin bir şey var mı?
''Herkese sağlık diliyorum. En önemlisi bu. İnşallah, maşallah (Türkçe söylüyor) Avrupa Ligi şampiyonu oluruz.''
Kaynak: Ejder Yasin Turhan / TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder