2000 yılında futbol devrimini başlatan Almanya öncelikleri arasında teknik direktör yetiştirmeyi de aldı. Devam eden yıllar içerisinde Dünya Kupası da dahil birçok başarı kazandılar. Peki onları diğerlerinden ayıran şey ne oldu?
UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde iki Alman teknik direktör var: Bayern'de Hansi Flick, PSG'de Thomas Tuchel. Bu ikiliye yarı finalde Julian Nagelsmann da eşlik ediyordu. Herhalde tüm dünya tarafından 'en iyi takım' denince akla Liverpool gelir. Tesadüf bu ya; Liverpool'un teknik direktörü de bir Alman: Jürgen Klopp! Peki nasıl oldu da Almanlar bu kadar önemli teknik adamlara sahip oldular?Almanya'da teknik adamların üst düzey takım çalıştırabilmeleri için 'Fußball-Lehrer' yani Futbol Öğretmeni belgesine sahip olmaları lazım. Bu, UEFA'nın Pro-Lisans belgesine eşdeğer bir yeterlilik düzeyi. Almanya'da bunu alabilmeniz o kadar da kolay değil...
Bunun cevabı Almanya'nın antrenör eğitim sisteminde saklı. Rotamızı Almanya'nın Köln kentine çeviriyoruz. Adresimiz Bonn... Bonn, Beethoven Evi ile meşhur bir yer. Burada en az Beethoven'ın eserleri kadar meşhur olmaya aday bir de futbol kursu var.
Almanya'da en üst düzey antrenör lisansını Bonn'da bulunan Hennes-Weisweiler Akademisi veriyor. Burası dünyanın en prestijli futbol okullarının başında geliyor. Adını, Köln ve Gladbach'ın efsane hocası Weisweller'den alıyor ve 1947 yılında kuruldu. Bu akademide yer almak çok zor. Senede sadece 1 defa alım yapılıyor. Bu alımda da en fazla 25 antrenör kabul ediliyor. Kabul edilenler zorlu birkaç aşamadan oluşan testi başarıyla geçmek zorundalar. Ayrıca halihazırda bir A Lisansına sahip olmalı ve Almanya Futbol Federasyonu'na bağlı bir kulüpte yer almaları gerekiyor.
Eğitim toplamda tam 11 ay sürüyor. Bu uzun eğitim süresinde futbolun adeta alfabesi öğretiliyor. Bolca pratik uygulamalar yapılıyor ve modern futbola dair tüm detaylar işleniyor. Yani neredeyse birkaç yılda bir müfredat güncelleniyor. Bu yıldan itibaren yapılan bir değişiklikle öğrenci antrenörler senede en az 8 defa Köln'deki derslere katılsalar da pratik uygulamaları eğer çalışıyorlarsa kendi kulüplerinde yapabiliyorlar. Ayrıca Federasyonu'nun dijital kampüsü sayesinde tüm ders notlarına istedikleri zaman ulaşabiliyorlar.
Tuchel, Flick, Nagelsmann ve Klopp'u dünyadaki meslektaşlarının önüne geçiren şey yeteneklerini geliştiren eğitimleri. UEFA'nın Pro-Lisans eğitim süresi 240 saat ancak Almanya'daki antrenör eğitimi tam 800 saat sürüyor. Aradaki farkı da son yıllardaki Alman teknik adamlarının performansı olarak görüyoruz.
Bu eğitimlerin bir de sahada kullanımı var tabii ki. Almanya'nın 2000 yılında başlattığı futbol devrimi kapsamında ülke genelinde eğitim merkezleri kuruldu. Bundesliga'da yer alan her kulübün de akademilerinde en az 2 Pro-Lisans sahibi hoca çalıştırmaları zorunlu hale getirildi. Sorunu çözmek için çok basit bir tez savunuyorlardı: En iyi oyuncuları istiyorsanız, en iyi hocalara sahip olmanız lazım.
Her fırsatta futbolcu yetiştirmekten bahsediyoruz. Ancak bunun için önce eğitmen yetiştirmemiz lazım. Almanya ne yaptıysa, biz de bu yapıyı analiz ederek bize en uygun versiyonunu uygulamak mümkün. İyi eğitimciler yetiştirirsek, onlar da iyi futbolcular yetiştirerek uluslararası futbol arenasında kendimize saygın bir yer bulmamızı sağlar. Tabii ki her şeyden önce bunları yapmaya niyetiniz olması lazım...
Kaynak : Serkan Akkoyun / TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder