Süper Lig’in başlamasına sayılı günler kala, Trabzonspor’un yaptığı ve yapması muhtemel takviyelerle beraber kadro durumunu, tercih edebileceği oyun yapılarını ve muhtemel senaryoları inceleyelim.
Abdullah Avcı, kariyerinin en iyi dönemini Başakşehir’deki son üç yılında yaşamıştı.
2016-2017 sezonunda oyunun pek çok yönüne hitap eden turuncu-lacivertliler, bir yıl sonra yaş ortalamasının artmasının da etkisiyle başarılı bir set takımına dönüşmüştü. Birlikteliğin son sezonunda Başakşehir, rakiplerini geçiş hücumlarıyla tehdit etmekte zorlanıyor ancak yine güçlü bir set oyunu oynuyordu.
Geçen yıl Trabzonspor’da da benzer bir duruma şahit olduk. Bordo-mavili ekip, Avcı göreve geldikten sonra topu aldığında hücuma, verdiğinde de savunmaya tamamen yerleşmeyi tercih ediyordu. Bunu iyi uygulamak ve böyle bir oyun oynarken skor üretebilmek için rakip savunmayı açabilecek oyunculara ihtiyacınız oluyor. Ayrıca savunmadan çıkan ilk topu da olumlu kullanma zorunluluğunuz doğuyor.
Berat Özdemir oyunun bu yönüne hitap eden bir transferdi. Bakasetas da hem hücumda çeşitlilik sağlıyor hem de ön bölgeye çalışkanlık katıyordu. Ancak Lewis Baker başta olmak üzere orta sahanın tamamlayıcı parçalarından istikrarlı katkı gelmiyordu.
Bu yılın flaş transferlerinden Marek Hamsik, tam da bu eksiğe hitap eden bir profil.
Hamsik sonrası üretim gücü
Slovak yıldızın sezon boyu sahip olacağı fiziki kapasite, takımın tavanını belirlemek için en kritik unsur olabilir.
Sağlıklı, dinamik ve oyunun büyük bölümünü enerjik geçirebilecek bir Hamsik, Trabzonspor’un satır aralarında bahsi geçen set oyununu çok güçlendirecek.
Bordo-mavili ekipte gün itibarıyla rakip savunmayı açabilecek çok fazla opsiyon bulunuyor. Hamsik ve Bakasetas doğrudan buna hitap ediyorlar. Her ikisi de oyun görüşü ve geniş menzilli pas seçeneklerinin yanında şut tehdidine sahip. Nwakaeme zaten ligin en kreatif oyuncularından biri.
Bu bölgeye şimdi Gervinho da eklendi. Belki doğrudan eşleştirme yapılamayabilir ancak Gervinho da Visca gibi ayağıyla paralel kanatta oynamasına rağmen kalenin yolunu bulabilen bir isim.
Djaniny, klasik tipte bir ‘santrfor’ oyuncusu değil. Uzun süre forvet arayan ve nihayetinde Cornelius ile anlaşan Trabzonspor’un bu bölgede oynayacak oyuncusundan beklentisi Djaniny’nin verebileceklerinden farklı olabilir. Bununla beraber Djaniny’nin kendi tiplemesinde verimli bir isim olduğu aşikar. Stoperleri gezdirebilen, top dağıtıcılığı yapabilen, Gervinho ve Bakasetas gibi oyuncular için alan açabilen yıldız oyuncu takımda kaldığı takdirde etkili rol oynayacaktır. Cornelius transferi sonrası Djaniny’nin kalıp kalmayacağı çeşitlilik açısından önemli olacak.
Şu an için, doğru kurgu ve yerleşimle Trabzonspor’un ön altılısının oldukça üretken olacağı öngörülebilir. Yine de altını çizmekte yarar var; Burada kilit nokta Hamsik’in fiziksel durumu olacak.
Beklerin artıları ve eksileri
Trabzonspor, geçen yılın ikinci diliminde sağ bekte Serkan Asan ve Hüseyin Türkmen’i, solda da Marlon’u kullanmıştı.
Bu oyuncular kendilerine biçilen role göre ellerinden geleni yaptılar. Yine de tarz olarak Abdullah Avcı’nın özellikle Başakşehir’de kullandığı beklerden farklı isimlerdi.
Caiçara, Visca’nın içe kat ettiği anlarda ikili bağlantıları sağlayabilecek ve koridoru kullanabilecek bir isimdi. Clichy de gerektiğinde orta sahayı, gerektiğinde savunmayı üçleyebilen iyi bir pas istasyonuydu.
Bruno Peres özünde bir savunma oyuncusu değil. Daha doğrusu, kariyeri içerisinde ön alandan çıkarılıp bek pozisyonuna yerleştirilmiş bir isim. Bu nedenle defansif zaaflar barındırabilir. Yine de koridor kullanımı açısından Caiçara ile benzerlikler gösteriyor. Burada sıfıra inerek çıkaracağı toplar bolca gol pozisyonu oluşturabilir.
Sol bekte durum farklı. Şu an o bölgenin adayları arasında Trondsen, İsmail Köybaşı ve ters kanatta da kullanılan Peres bulunuyor. Trondsen’in düzenli forma şansı yabancı sınırı engeline takılabilir. Peres’in sol bekte kullanılma senaryosunun üzerinde durmak gerek.
EURO 2020, ters ayaklı beklerin ne kadar verimli olabileceğini gösterdi ancak Trabzonspor’da bu durum bazı zaaflar oluşturabilir. Bahsi geçtiği üzere Peres’in savunması kendisinin en güçlü yönü değil. Ayrıca onu ters tarafta oynatmak, sol çizgiyi yalnızca ona emanet edeceğiniz zaman kıymeti artacak bir husus. Bu çizgiyi zaten Nwakaeme kullanıyor ve son derece verimli oluyor.
Peki, bu hususta Trabzonspor ne yapabilir? Belki İtalya’nın kullandığı şablon terse çevrilebilir. İtalya sol çizgiyi bek oyuncusu Spinazzola’ya, sağ çizgiyi kanat oyuncuları Berardi veya Chiesa’ya bırakıyordu. Trabzonspor da solu Nwakaeme’ye, sağı da Peres’e emanet edip Gervinho’yu biraz daha merkezi noktada konumlandırabilir. Burada Peres’in önemli hücum katkısı vermesi gerekecek.
Trabzonspor neden ‘stoper özellikli 6 numara’ arıyor?
Kağıt üzerinde kadronun bazı zaafları göze çarpıyor.
Bunların başında Berat, Hamsik ve Bakasetas’tan oluşan orta sahanın kesicilik anlamında problem yaşayabileceği ihtimali geliyor. Ayrıca bu üçlü, rakip kontrataklarında geriye dönerken oyunun her dakikasında yeterince hızlı olmayabilir.
Bir diğer faktör de hava topları… Edgar Ie çok uzun boylu bir stoper değil. Berat Özdemir pozisyonuna göre fizikli ancak yüksek top sayıları fazla değil. Emsal olması açısından bir kıyaslama yapalım. Whoscored verilerine göre geçen yıl Josef de Souza, maç başına Berat Özdemir’in neredeyse 2 katı hava topu kazandı.
Bu faktörler, rakip takımlara doğrudan iki opsiyon açıyor: Trabzonspor orta sahasına karşı hızlı çıkabilir ve uzun boylu forvetlerinizi topla buluşturabilirsiniz.
Ayrıca ekibin stoper rotasyonunda sayısal eksiklik de bulunuyor.
Spor basınında Abdullah Avcı’nın istediği oyuncular arasında stoper özellikli 6 numara ya da 6 numara özellikli stoperler bulunuyor. Bunun sebebinin bahsi geçen faktörler olduğunu düşünüyorum.
Kontratak ve duran top tehdidi artabilir mi?
Whoscored verilerine göre Trabzonspor, geçen yıl hem duran toplardan hem de kontrataklar üzerinden bulduğu gol sayısında ligde 13. sırada konumlandı.
Abdullah Avcı’nın ekibi, Molde maçında iki duran top golü buldu ve bu goller dışında da etkinlik gösterdi. Zaten hava toplarında iyi durumda olan Vitor Hugo’nun yanında Djaniny’nin varlığı ve Nwakaeme’nin de bu aksiyonlara dahil edilmesi gücü artıran etmenler.
Takımda Bakasetas ve Hamsik gibi iki etkili duran top ayağı bulunuyor. Cornelius hamlesi sonrası stoper/6 numara transferlerinin de hava toplarında etkili isimlerden seçilmesi durumunda bu yolla bulunan gol sayısı artabilir.
Gervinho’nun şu ana kadar çizdiği görüntü patlayıcı gücünün yerinde olduğu yönünde. Fildişili yıldız, Trabzonspor için bir kontratak kapısı açabilir. Sağlıklı kaldığı takdirde Abdülkadir Ömür de bu şansı doğurabilir.
Soru işaretleri
Biraz da yazar görüşüyle potansiyel soru işaretlerine vurgu yapalım.
Üzerinde bolca durduk. Marek Hamsik, orta sahayı paylaştığı üyeler de profil olarak ‘yük taşıyıcı’ isimler değilken fizik gücünü bütün sezona yayabilecek mi?
Trabzonspor, yapacağı takviyeler sonrası 8 yabancı kuralını da göz önüne alarak beklerinin ve orta sahalarının doğurabileceği savunma zaafını kapatabilecek mi?
Kritik bir eşik var. Hücum hattına ayrıştırıcı bir tarz katan Djaniny kalacak mı?
Son sezonu beklendiği gibi geçmese de Ekuban ‘ikinci forvet’ rolünde büyük bir silahtı. Onun destek verdiği gol yükü, yokluğunda da paylaştırılabilecek mi?
Abdullah Avcı’nın oyununda çok önemli bir rol üstlenen Berat Özdemir, bir tam sezonu gelişim kaydederek ve istikrarlı performans sergileyerek tamamlayabilecek mi?
Trabzonspor, sezona ligde ve kupada şampiyonluğun yanında UEFA Konferans Ligi’nde ses getirme hedefiyle başlıyor.
Abdullah Avcı ve öğrencilerinin 2021-2022 sezonu yolculuğuna hep birlikte şahit olacağız.Kaynak : Alperen Doğan / TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder