Fenerbahçe Beko'nun THY Avrupa Ligi'nde yakaladığı 8 yıllık play-off serisi sona erdi. Sarı-lacivertli ekibin play-off dışı kalma nedenlerine ve bu neticeyi oluşturan sürece göz atalım.
İçinde bulunduğumuz sezon öncesinde, üst düzey bir profesyonele hiç yakışmayacak bir hareketle takımı yüz üstü bırakıp NBA 'de yardımcı koçluğu seçen Kokoskov' un ardından, Fenerbahçe Beko bilindiği üzere transferin son anlarında takımın başına Sasha Djorjevic'i getirmişti.
Son yıllarda başına geçtiği takımları play-off 'a götüremeyen Sırp koçun, ligin kağıt üzerinde, özellikle de 4-5 numara pozisyonlarında en iyi kadrolarından birine sahip olan temsilcimizde nasıl bir performans göstereceği hepimiz tarafından merak konusuydu.
Obradovic sonrasında tıpkı Panathinaikos gibi Euroleague 'de umduğunu bulamayan sarı lacivertli temsilcimiz, bu sene gösterdiği performansla malesef sıralamada son yıllardaki en kötü sezonunu geçiriyor. 8 yıl süren play-off geleneğinde, özellikle de ilk beş yılında final-four görerek rekor üstüne rekor kıran temsilcimizde gelinen noktada başarısızlığın nedenlerini inceleyecek olursak ;
1: En önemli neden olarak şunu söylemek gerekir ki, Euroleague yönetiminin tıpkı diğer branş sporlarda olduğu Rus takımlarını boykot kararı THY Avrupa Ligi'nde malesef en çok Fenerbahçe Beko'yu etkiledi.
Sezonun ortasında Rus takımlarına karşı deplasmanda aldığı üç galibiyeti silinen sarı lacivertli temsilcimiz, bir anda sıralamada kendini bir anda 6.lıktan 11.liğe gerilemiş buldu. Sezonun ortasında üst üste aldığı galibiyetler ile ligin en agresif takımlarından biri haline gelen temsilcimiz, alınan bu karar sonrası formsuz bir periyot geçirerek sezonun sonunu en kötü senaryo ile bitirmek durumunda kaldı.
2: Jan Vesely ve Nando De Colo 'nun takıma dönmesi ile takımın savunma kimliğini kademeli olarak yitirmesi...
Sezonun ortasında takımın ana omurgasını oluşturan Jan Vesely ve Nando De Colo bildiğimiz üzere şanssız bir dönem geçirerek sakatlanmıştı. Ancak çok ilginçtir ki Euroleague' in gelmiş geçmiş en verimli oyuncularından olan bu ikilinin yokluğunda takımda savunma kimliği ön plana çıkmış, üçlük çizgisinin dışından ziyade içeride, özellikle de pota altında skor üstünlüğünü kuran temsilcimiz bu sezonun bir döneminde ligin en iyi basketbolunu oynamaya başlamıştı. Yine çok ilginçtir ki, takım bu iki yıldızın dönüşü ile savunma-hücum dengesinde büyük problemler yaşadı ve ardarda mağlubiyetler aldı.
3: Fenerbahçe Beko üzerinde bu sene en büyük talihsizliklerden birisi kuşkusuz formsuz geçilen üçüncü periyot performansları oldu.
Takımın ivme bulduğu hatta maçı kopardığı 4-5 karşılaşmada, üçüncü periyotlarda oldukça tutuk bir oyun sergileyen Fenerbahçe Beko, maç içinde gösterdiği istikrarsızlıklar ile rakip takımların oyuna katılmasına neden olmuş, sıralamadaki yerimizin en büyük etmelerinden olmuştu.
4: Son toplarda yapılan basit ve büyük hatalar...
Özellikle iki Yunan deplasmanında ve evimizde oynadığımız karşılaşmada Barcelona'ya karşı maçın büyük bölümünü önde götüren temsilcimiz, son toplarda sezonun en şanssız takımlarının başında geliyor.
2021 - 2022 sezonunun bitimine üç maç kala matematiksel olarak havlu atan Fenerbahçe Beko 'da tüm bu etmenlerin dışında şüphesiz ki en büyük faktör koç Sasha Djorjevic'te.
Sezon ortasında takımın sorumluluğu verilen gerek savunmada gerek üç sayı çizgisinin gerisinden oldukça etkili olan Türk kökenli Alman basketbolcu İsmet Akpınar, nedense De Colo 'nun sakatlıktan dönmesi ve Starks'ın takıma dahil edilmesi ile yeniden rotasyona dönmek zorunda kaldı.
Sezon içinde gerek skor anlamında gerekse oyun stratejisi açısından oldukça gelgitli bir performans gösteren sarı lacivertli temsilcimizin Sırp koç Sasha Djorjevic ile istediğini aldığını söylemek çok güç.
2010'lu yıllarda final-four serilerinin gediklisi olan temsilcimiz, umarız ki başta koç olmak üzere bir değişim sürecine girerek bizlere alışkın olduğumuz üstün bir performans izletir ve yeniden zirve yarışında yerini alır.
Kaynak : Akın Taş / TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder