Amerikan boks tarihçisi Henry Hascup, efsanevi boksör Muhammed Ali'nin, yaptığı sporun önüne geçen bir isim olduğunu belirterek, "Muhammed Ali, tüm zamanların en sevdiğim dövüşçüsüdür." dedi.
Dünya ağır sıklet boks şampiyonu Muhammed Ali, vefatının 5. yılında anılıyor.
Boks tarihçisi ve maç spikeri Henry Hascup, Muhammed Ali'yi anlattı.
Hascup, "Muhammed Ali'nin en büyük olduğunu söylememek elde değil. Kimse sporun kendisinden daha büyük değildir. Ancak Ali, yaptığı sporun da önüne geçebilen bir isim oldu." dedi.
"Savaşa o kadar karşıydı ki bu yüzden ona olan saygım arttı"
ABD'de boks karşılaşmalarında yaptığı sunuculukla üne kavuşan Henry Hascup, Muhammed Ali'nin geçmişte adını önce Muhammed X olarak değiştirdiğini, kısa süre sonra da kendisinin Muhammed Ali olarak çağrılmasını istediğini söyledi.
Hascup, "O zamanlar çok az insan Müslümanları biliyordu ve ben Müslümanları hiç tanımıyordum." diye konuştu.
Muhammed Ali'nin dini görüşünden dolayı Vietnam savaşına katılmayı reddettiğini hatırlatan Hascup, şunları söyledi:
"Onu Vietnam savaşına çağırdılar. Ama gitmeyi reddetti ve bu yüzden lisansı iptal edilerek 3,5 yıl ringlerden uzak kaldı. Bazıları onun korkak olduğunu söylüyordu. Biraz araştırınca, tam aksine bu hareketiyle oldukça cesur bir adam olduğuna kanaat getirdim. II. Dünya Savaşı sırasına şampiyon Joe Lewis gibi üslerdeki birliklere moral ziyareti yapıp dönebilirdi. Ama o savaşa o kadar karşıydı ki bunu bile yapmadı. Bu yüzden ona olan saygım arttı."
"Ali onlarla savaştı ve hepsini yendi"
Hascup, Muhammed Ali'nin yasaklı olduğu dönemde sivil bir hak savunucusu olarak üniversitelerde bile konuşmalara katıldığını anımsatarak, "3,5 yıl boyunca boks yapmasına izin verilmedi ama o bu sefer üniversite kampüslerinde konuşmalara katıldı. Lise eğitimini zar zor tamamlayan biriydi ama hitabette bir harikaydı. Ve geri döndüğünde daha popüler oldu." diye konuştu.
Siyahi boksörün özgeçmişinin tüm ağır sıklet dövüşçülerden daha iyi olduğunu söyleyen Hascup, "George Foreman, Sonny Liston, Mac Foster, Joe Frazier. Ali onlarla dövüştü ve hepsini yendi." dedi.
Hascup, Muhammed Ali'yi efsane yapan farkın, karşılaştığı diğer şampiyonlar sadece ABD içinde ringe çıkarken, onun birçok ülkede maçlara davet edilmesinden kaynaklandığını vurguladı.
ABD'nin kurtaramadığı Amerikan askerlerinin, Muhammed Ali'nin Irak ziyaretinde Saddam Hüseyin'i ikna ederek ülkesine dönmelerini sağladığını hatırlatan Hascup, onun saygın kişiliğine dikkat çekti.
Hascup, herkesin siyahi boksöre saygı duyduğunu belirterek, "İnsanlar, Muhammed Ali'ye hayrandı." diye konuştu.
"Müslüman adı alan ilk büyük isim oldu"
Muhammed Ali'nin, kariyerinin ilk yıllarında seçtiği İslam dininden hiç vazgeçmediğini, bu misyonuyla dünyaya barış getirmeye çalıştığını dile getiren Henry Hascup, "Ona çok saygı duyuyorum. İslam'ı seçtiğinde ve Malcolm X ile irtibat kurduğunda birçok insan başlangıçta ona tavır almıştı." dedi.
Hascup, "Muhammed Ali, İslam'a dönen ve Müslüman adı alan ilk büyük isim oldu. Ünlü Lewis Alcindor da karşımıza birdenbire Kerim Abdülcabbar olarak çıkmıştı. Mike Tyson bile Müslüman oldu. Ve Muhammed Ali insanlara nasıl davranmanız gerektiğine dair mükemmel bir örnekti. O iyi bir Amerikalıydı." şeklinde konuştu.
Ölümünden önce son defa, eski boksörlerden Joe Fraizer'in cenazesinde Muhammed Ali'yi gördüğünü söyleyen Hascup, Parkinson hastalığının onu çok yıprattığını anımsatarak, "Yürümekte zorlanıyordu. Buna rağmen dinini korudu. Her gün dua etti, secde etti ve doğru olduğunu düşündüğü şeyi yaptı." ifadesini kullandı.
Boks uzmanı, son olarak siyahi boksör için, "Ağır sıklette rakipsizdi. Muhammed Ali tüm zamanların en sevdiğim dövüşçüsüdür." dedi.
Muhammed Ali kimdir?
Louisville'de 17 Ocak 1942'de doğan Muhammed Ali, 20'li yaşlardan itibaren adını duyurduğu spor dünyasında "tüm zamanların en büyüğü" olarak anılan bir boksör olmayı başardı.
Dünya genelinde çıktığı boks maçlarının tamamına yakınını kazanan siyahi boksörün düşüncelerinin ve hedeflerinin olgunlaşmasında, Amerikan siyahi liderliğinin en güçlü isimlerinden Malcolm X ile kurduğu dostluk etkili oldu.
Malcolm X'in düşüncelerinden etkilenen Muhammed Ali, 1966'da bir Amerikan askeri olarak Vietnam Savaşı'na katılmayı reddetti. Bu yüzden lisansı, pasaportu ve unvanlarına el konulan Ali, 5 yıl hapis ve para cezasına çarptırıldı.
Gittiği bir restorana rengi nedeniyle alınmayan Muhammed Ali, bu olaya tepki olarak, 1960 Roma Olimpiyatları'nda verilen şampiyonluk madalyasını Ohio Nehri'ne attı.
Boksta olduğu kadar sosyal hayatta ve fikri dünyasında da ilkelerinden ve mücadelesinden ödün vermeyen Müslüman sporcu, 1971’de temyiz davasını kazanarak tekrar ringlere döndü.
Kariyeri boyunca 3 defa dünya ağır sıklet boks şampiyonu olarak tarihe geçen Muhammed Ali, Parkinson hastalığına rağmen vefatına kadar üstlendiği sorumlulukları ve misyonundan vazgeçmedi.
Sadece üyesi olduğu siyahi topluma değil, tüm Amerikan halkına ve otoritelere kendini sevdiren Ali, hem profesyonel spor becerisi hem de insan hakları için verdiği mücadeleyle tüm dünyada takdir gördü.
Altın eldiven lakabıyla da anılan efsane boksör Muhammed Ali, solunum yollarındaki rahatsızlık nedeniyle 3 Haziran 2016'da 74 yaşında hayatını kaybetti.
0 yorum :
Yorum Gönder