Olimpiyat hikayelerinde bugün, buz pateninin imza isimlerinden Katarina Witt'e göz atalım.
Olimpiyatların imza isimlerinden Katarina Witt 3 Aralık 1965’te, Berlin’de doğdu.
Katarina henüz 5 yaşındayken, anaokulunun yolu üzerinde olan Kuchwald Buz Pisti’nin yanından geçerken gördüğü patenciler sayesinde buz pateniyle tanıştı. Annesi, çok küçük olduğu için onu buzun üstüne göndermek istemedi, ama kızının ısrarlarına dayanamayarak spor okuluna yollamaya başladı
Spor okulundayken buz üstündeki denge başarısı farkedilince, hemen yoğun programa alındı. En büyük şansı 9 yaşındayken ülkenin en önemli hocalarından Jutta Muller’in dikkatini çekmesi oldu. Katarina iki yılın sonunda, çok zor ve üst düzey sporcuların yapabildiği üçlü atlama yani havada üç tur dönerek yapılan sıçrayışı başarınca hocası emeğinin karşılığını fazlasıyla alacağını hissetmişti.
Katarina’nın uluslararası arenaya ilk çıkışı 1980 Dünya Şampiyonası oldu. Henüz 15 yaşını dahi doldurmamıştı ancak yarışmada dünya 10.su oldu. Bu derece, 20 yaş altında bir sporcunun ilk kez ilk 20’ye girmesi demekti ve büyük bir başarıydı.
Katarina 17 yaşındayken Avrupa Şampiyonu ve Dünya İkincisi oldu. Hocasının Katarina için hazırladığı Roman Kraliçesi, Flamenko Dansçısı ve göbek dansçısı rolleri, güzelliğiyle ve sempatikliğiyle birleşince pistlere gencecik bir kraliçe geldiğini bütün dünyaya göstermişti.
Katarina Witt, ilk olimpiyat şampiyonluğunu 1984 Saraybosna’da kazandı. 1986 Dünya Şampiyonası’nda Debi Thomas’ın ardından 2. Sırada yer aldı. O aslında şampiyonluğun da ötesini istiyordu. Çiftli axel atlayışını deneyen ilk sporcudur. Buz pateninde en zor atlayış, ileriye doğru yapılan sıçramaya verilen isim olan axeldir. Axel’in farkı, kaçlı yapılırsa yapılsın sporcu geriye doğru dönüş yaparak inmek zorunda olduğu için havada yarım tur daha fazla atması gerekmektedir. İkili axel ise 2,5 tur dönülmesidir.
1983-1988 yılları arasında 6 kez üst üste Avrupa Şampiyonluğu’nu yakaladı. 1988 Calgary Kış Olimpiyatları’nda ikinci şampiyonluğunu kazandı. Burada girdiği Carmen rolü öylesine popüler oldu ki 1989’da “Carmen Buzda” isimli bir filmde başrol oynadı ve Emmy ödülü kazandı.
Kaynak : Ceren Başbuğ - TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder