Türkiye, Olimpiyatlarda madalya kazandığı dallara Tokyo’da okçuluk, artistik jimnastik ve karateyi de ekledi. Türkiye’nin toplam madalya sayısı 104’e, olimpik madalya koleksiyonuna katkı yapan branş sayısı ise 9’a yükseldi.
Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenen 32. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda Türk sporcular 2’si altın, 2’si gümüş ve 9’u bronz olmak üzere toplam 13 madalya kazanırken birçok ilki de yaşadılar. On sekiz branşta 50’si kadın, 58’i erkek toplam 108 sporcuyla temsil edilen Türkiye’den oyunlara atletizmde 25, yüzmede 11, güreşte 9, yelkende 8, karatede 7, boks ve judoda 6’şar, tekvando ile artistik jimnastikte 5’er, atıcılıkta 4, bisiklet, halter ve okçulukta 2’şer, badminton, eskrim, kürek ve modern pentatlonda ise 1’er sporcu katıldı.
Takım sporlarında sadece A Milli Voleybol Takımı (12) mücadele etti. Ay-yıldızlı sporcular, boksta 1’er altın ve gümüş, okçulukta 1 altın, karatede 1 gümüş, 3 bronz, güreşte 3 bronz, tekvandoda 2 bronz ve artistik jimnastikte 1 bronz madalya kazandı. Milli sporcularımız, Tokyo 2020’de kazandıkları madalya sayısı bakımından Türkiye’nin 1948 Londra Olimpiyat Oyunları’ndaki 12 madalyalık rekorunu kırmış oldular.
Madalya gururları
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda madalya kazanan milli sporcularımız şu şekilde:
Altın: Mete Gazoz (Okçuluk), Busenaz Sürmeneli (Boks)
Gümüş: Eray Şamdan (Karate), Buse Naz Çakıroğlu (Boks)
Bronz: Hakan Reçber, Hatice Kübra İlgün (Tekvando), Ferhat Arıcan (Jimnastik), Rıza Kayaalp, Yasemin Adar, Taha Akgül (Güreş), Ali Sofuoğlu, Merve Çoban, Uğur Aktaş (Karate)
Olimpik madalya sayısı: 104
Tokyo 2020’de çıkılan 13 kürsüyle Türkiye’nin toplam olimpik madalya sayısı 104’e yükseldi. Dünyanın en büyük spor organizasyonunda ilk kez Londra 1908’de temsil edilen Türkiye, Tokyo 2020’ye kadar 6 farklı branşta 39 altın, 25 gümüş ve 27 bronz olmak üzere 91 madalya topladı. Ay-yıldızlı sporcuların Tokyo’da aldığı 2’şer altın ve gümüş ile 9 bronz madalyayla bu sayı toplamda 104’e ulaştı. Toplam altın madalya sayısı 41 olurken, gümüş 27, bronz madalya sayısı ise 36’ya çıktı.
Olimpiyat koleksiyonuna 3 branştan ilk katkı
Türkiye’nin olimpiyat madalyası kazandığı branş sayısına Tokyo 2020’de üç branş eklendi. Tokyo 2020’ye kadar Türkiye adına olimpiyatlarda kazanılan toplam 93 madalyanın tamamı atletizm, boks, güreş, halter, judo ve tekvando branşlarından gelmişti. Tokyo’da bu spor dallarına okçuluk, artistik jimnastik ve karate de eklendi. Türkiye’nin olimpik madalya koleksiyonuna katkı yapan branş sayısı 9’a yükseldi.
İlklerin organizasyonu
32. Yaz Olimpiyat Oyunları, Türkiye adına birçok ilke de sahne oldu. Milli sporculardan Mete Gazoz okçulukta, Ferhat Arıcan da artistik jimnastikte Türkiye’ye tarihinin ilk madalyalarını kazandırdı. Olimpiyatlarda ilk kez Tokyo’da yer alan karatede ise Türkiye 4 madalya topladı. Güreşte Yasemin Adar, boksta ise Busenaz Sürmeneli ile Buse Naz Çakıroğlu, Türkiye’ye bu branşlarda madalya getiren ilk kadın sporcular oldu. Busenaz Sürmeneli’nin altın madalyası, aynı zamanda Türk boks tarihinin ilk olimpiyat şampiyonluğu olarak kayıtlara geçti.
Tarihinde ikinci kez olimpiyatta mücadele eden A Milli Kadın Voleybol Takımı, ilk kez gruptan çıkarak çeyrek final oynadı. “Filenin Sultanları”, çeyrek finalde Güney Kore’ye elense de mücadelesi, takım ruhu ve hırsıyla takdir topladı. Artistik jimnastikte mücadele eden İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Adem Asil ve Ahmet Önder, toplamda 7 final mücadelesi verdi. Milli sporcuların finale kalması, Türk jimnastiği adına olimpiyat tarihinde bir ilk oldu.
Atletizmde erkekler sırıkla atlamada Ersu Şaşma, bu branşta finale çıkan ilk Türk sporcu olarak tarihe geçti. Genç atlet, finalde 14 sporcu arasında 10. oldu. Kadınlar cirit atmada finalde mücadele eden milli atlet Eda Tuğsuz, az bir farkla kürsüyü kaçırdı ve olimpiyat dördüncüsü oldu. Eda, bu derecesiyle atletizmde olimpiyatlarda ilk 4’e giren 5. Türk sporcu unvanını elde etti. Üç adım atlamada Necati Er, Londra 1948’de üç adım atlamada bronz madalya kazanan Ruhi Sarıalp’ten 73 yıl sonra bu branşta finali gören ilk Türk atlet oldu. Er, finaldeki performansıyla 6. sırada yer aldı.
En başarılı sporcular: Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu
Türkiye’nin olimpiyat oyunları tarihinde en başarılı sporcuları ise Naim Süleymanoğlu ve Halil Mutlu’dur. Üçer kez altın madalya kazanan milli halterciler, birincilik kürsüsüne en fazla çıkan sporcular olarak tarihe geçti. Seul 1988, Barselona 1992 ve Atlanta 1996’da üç kez üst üste zirvede yer alan Naim Süleymanoğlu adını hem Türk hem de dünya spor tarihine altın harflerle yazdırmış, Halil Mutlu ise Atlanta 1996, Sidney 2000 ve Atina 2004’te altın madalyaya ulaşarak, Naim Süleymanoğlu’nun başarısını tekrarlamıştı.
Artan tesisler başarı getirdi
Günümüzde olimpiyatların ekonomik yönü oldukça önemli. Bu dev organizasyona ev sahipliği yapan ülkeler hem televizyon yayınlarından hem de turistik faaliyetlerden dolayı önemli gelir elde ediyor. Ayrıca olimpiyatı gerçekleştiren ülkeler; tesisleşme, altyapı, kültür ve turizm açısından hızlıca gelişme fırsatı bulurken uluslararası imajlarını da güçlendirmiş oluyorlar.
Son dönemde Formula 1 yarışlarına ev sahipliği yaparak imaj çalışmalarına ağırlık veren Türkiye, spor faaliyetleriyle de öne çıkmayı hedefleyen ülkeler arasında kendine yer edinmeye çalışıyor. Turizm, tanınırlık ve ekonomik katkıları düşünecek olursak büyük yatırımların gerekli olduğu bu alanda, ülkemizdeki gelişmeler umut verici.
2002 öncesine kadar 595 olan futbol sahası sayısı bugün itibarıyla 1365’e ulaşmış durumda. 32 stadın yapımı tamamlanmış, 11’inin inşası devam etmekte, 3 stat ise ihale aşamasında. Aralarında Trabzon, İzmir Atatürk, Vodafone Park ve Bursa gibi modern statların da olduğu çok sayıda yapı Türk sporuna kazandırılmış durumda. 2002 öncesine kadar 372 olan spor salonu sayısı, 904’e yükseldi. Mersin Servet Tazegül Spor Salonu, Rize Spor Kompleksi ve Samsun Bowling Salonu bunlardan sadece birkaçı.
Atletizm ve yüzmeye büyük yatırım
Türkiye’nin en fazla yatırım yaptığı spor alanları, atletizm ve yüzme. 2002 öncesinde 46 olan yüzme havuzu sayısı 2021’de 175’e çıktı. Ayrıca Türkiye genelinde halen devam etmekte olan portatif yüzme havuzu projelerinin tamamlanmasıyla ülke genelinde yüzme havuzu sayısı 279 oldu. Portatif yüzme havuzlarıyla Gençlik ve Spor Bakanlığının yürüttüğü “Yüzme Bilmeyen Kalmasın” projesi kapsamında Türkiye genelinde 81 ilde yüzme bilmeyen gençler ve çocuklar yüzme kurslarına kazandırıldı. 2002 öncesinde Türkiye genelinde sadece 12 atletizm pisti varken günümüzde bu sayı 56’ya ulaşmış durumda.
Türkiye’nin tesisleşme konusunda son 20 yılda yaptığı yatırımlar, meyvesini sportif başarı anlamında vermeye başladı. Kurulan Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri (TOHM) ile doğrudan olimpiyatlarda yarışması planlanan sporculara, olimpik hazırlık imkanı sağlandı. 2000 Olimpiyat Oyunları’ndan sonra Türkiye olimpiyatlarda toplamda 40 madalya kazanarak, neredeyse Cumhuriyet tarihi boyunca kazanılan madalya sayısının 3’te 2’sini bu dönemde yakaladı. 2000’de Türkiye’nin olimpiyatlar dahil uluslararası organizasyonlarda kazandığı toplam madalya sayısı bin 117 iken, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle ertelenen spor organizasyonları öncesi yani 2019’da bu sayı 8 bin 808’e ulaşmıştı.
2002’de 66 bin 356’sı kadın olmak üzere toplam 278 bin 46 lisanslı sporcu varken, 2021 verilerine göre ülkemizdeki lisanslı sporcu sayısı 10 milyon 116 bin 401’e, faal sporcu sayımız ise 1 milyon 665 bin 969 kişiye ulaştı. 2002’de 6 bin 35 olan spor kulübü sayımız ise 20 yıl içerisinde 3 kat artarak 18 bin 977 oldu.
2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda en çok madalya kazanan ülke ABD
Tokyo Olimpiyat Oyunları’nı ABD 39 altın, 41 gümüş ve 33 bronz madalyayla zirvede tamamladı. İkinci basamaktaki Çin, 38 altın, 32 gümüş ve 18 bronz madalya kazandı. Ev sahibi Japonya ise 27 altın, 14 gümüş, 17 bronz madalyayla organizasyonu üçüncü sırada tamamladı.
Türkiye, Olimpiyat Oyunları’nı 2 altın, 2 gümüş ve 9 bronz madalya ile 35. sırada bitirdi. Türkiye elde ettiği 13 madalyayla toplam madalya sıralamasında ise 20. basamakta yer aldı.
Ülkelerin GSYH’leri ile madalya sıralaması doğru orantılı
İktisatçı Mahfi Eğilmez, sosyal medya hesabından, Tokyo Olimpiyatları’ndaki madalya sıralamaları ile Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) sıralaması arasındaki ilişkiye dair paylaşımlar yaptı.
Eğilmez’in paylaştığı tabloya göre, ülkelerin GSYH’lerinin oranı ile Tokyo 2020’deki madalya kazanma oranları arasında doğrudan bir ilişki var.
Zira, Tokyo’da en fazla madalya kazanan ilk 3 ülke (ABD, Çin, Japonya) aynı zamanda GSYİH sıralamasında da ilk 3 sırada yer alan ülkeler. Ayrıca Tokyo’da madalya sıralaması bakımından ilk 10’da yer alan ülkelerin 7’si aynı zamanda GSYİH bakımından ilk 10 sırayı paylaşan ülkeler. Aynı zamanda madalya sıralamasında ilk 20’de yer alan ülkelerin 13’ü GSYİH bakımından dünyanın en gelişmiş 20 ülkesi arasında bulunan ülkeler. Her ne kadar istisnalar olsa da ekonomik gücü fazla olan ülkelerin olimpiyat oyunlarında madalya kazanma oranları da yüksek oluyor.
Para milli sporcular Tokyo 2020’yi rekor sayıda madalyayla tamamladı
Türkiye 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda elde ettiği başarılı sonuçlarla tarihinin en iyi olimpiyat performansını sergiledi. Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenen 16. Yaz Paralimpik Oyunları’nda Türk sporcular, önemli başarılar elde etti. Tokyo’da 13 branşta 87 sporcuyla mücadele eden Türkiye, tarihinde 7. kez yer aldığı organizasyonda en yüksek madalya sayısına ulaştı.
Barselona 1992’de ilk kez boy gösteren Türk sporcular, Tokyo’dan önceki en yüksek madalya sayısına Londra 2012’de ulaşmıştı. İngiltere’de 1 altın, 5 gümüş, 4 bronz olmak üzere 10 madalya alan para milli sporcular, Japonya’da bu sayıyı geçti. Tokyo’da milliler 2 altın, 4 gümüş, 9 bronz olmak üzere toplamda 15 madalyayla tarihi bir başarı kazandı.
Türkiye, oyunları 42. sırada tamamladı
Para milli sporcular, oyunları 42. basamakta bitirdi. Milliler, 15 madalyayla toplam madalya sıralamasında ise 25. sırayı aldı.
Çin 96 altın, 60 gümüş ve 51 bronz olmak üzere 207 madalyayla genel ve toplam madalya sıralamasında büyük farkla birinci olmayı başardı. Büyük Britanya 41 altın, 38 gümüş, 45 bronz olmak üzere 124 madalyayla genel ve toplam madalya sıralamasında ikinci oldu. Oyunlarda 37 altın, 36 gümüş ve 31 bronz olmak üzere 104 madalya elde eden ABD ise genel madalya sıralamasında üçüncü, toplam madalya sıralamasında ise dördüncü sırayı aldı.
Toplam madalya sıralamasında üçüncü basamakta ise 118 madalyayla Rusya Olimpiyat Komitesi yer aldı.
2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda 86 ülke madalya alma sevinci yaşadı.
Golbol Kadın Milli Takımı unvanını korudu
Golbol Kadın Milli Takımı, üst üste ikinci kez paralimpik şampiyonu oldu.
Kadınlar golbolde Rio 2016’da altın madalya elde eden Türkiye, Tokyo’da da finalde ABD’yi yenerek şampiyonluğa ulaştı.
Abdullah Öztürk masa tenisinde altın madalya getirdi
Masa tenisinde mücadele eden Abdullah Öztürk, Türkiye’ye altın madalya getiren bir diğer isim oldu.
Öztürk, erkekler sınıf 4 kategorisinde altın madalya elde etti, Rio 2016’da aldığı bronz madalyadan sonra bir başarıya daha imza attı.
Masa tenisinde Abdullah Öztürk'ün dışında 3 milli sporcu daha madalya elde etti. Erkekler sınıf 4’te Nesim Turan, sınıf 5’te Ali Öztürk, kadınlar sınıf 7’de ise Kübra Korkut bronz madalya kazandı.
Türkiye’nin Tokyo’daki en başarılı branşı da 4 madalyayla masa tenisi oldu.
Yüzmede tarihi başarı
2020 Tokyo Paralimpik Oyunları yüzmede kadınlar 50 metre sırtüstü S5 kategorisinde Sevilay Öztürk, bronz madalya alarak Türkiye’ye bu branşta tarihinin ilk madalyasını kazandırdı.
Finale kalan birçok para milli yüzücü de başarılı yarışlar çıkardı.
Okçulukta 3 madalya
Para milli okçular, Tokyo’da 3 madalya aldı.
Erkekler makaralı yay W1 kategorisinde Nihat Türkmenoğlu gümüş, Bahattin Hekimoğlu bronz, makaralı yay karışık takımda Öznur Cüre-Bülent Korkmaz ikilisi gümüş madalya kazandı.
Judo ve tekvandoda ikişer madalya
Judo ve tekvando branşlarında milli sporcular, ikişer madalya elde etti.
Judoda erkekler 60 kiloda Recep Çiftçi, kadınlar 57 kiloda ise Zeynep Çelik bronz madalya aldı.
Tekvandoda kadınlar K44 sınıfı 49 kiloda Meryem Çavdar gümüş, erkekler K44 sınıfı 61 kiloda da Mahmut Bozteke bronz madalyayı boynuna taktı.
Türkiye, atıcılıkta kadınlar 10 metre havalı tabanca P2 sınıfında Ayşegül Pehlivanlar’la gümüş, halterde ise 55 kiloda Besra Duman’la bronz madalya sevinci yaşadı.
Türkiye’nin tarihi başarısının ana etkenleri
1. Devlet desteği, Gençlik ve Spor Bakanlığının yatırımları, Ödül Yönetmeliği ile resmî kurumlardan gelen maddi destekler
Türkiye’nin spor konusunda en büyük destekçisi hiç kuşkusuz bireysel olarak spora ilgi duyan ve kendisi de bir dönem amatör olarak spor yapmış olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı gerek Başbakanlığı gerekse de Cumhurbaşkanlığı döneminde her zaman sporun ve sporcunun yanında olan Erdoğan, kimi zaman sporcularla birebir ilgilenmiş kimi zaman da federasyon başkanları ya da antrenörler aracılığıyla Türk sporcusunun manevi anlamda hazır olmasına katkıda bulunmuştur. Milli müsabakalar sonrası sporcuları, başkanları ya da antrenörleri sıcağı sıcağına arayarak onlara moral veren Erdoğan’ın bu yaklaşımı kuşkusuz sporcularımız üzerinde olumlu etkiye sahip.
Gençlik ve Spor Bakanlığının federasyonlar üzerindeki etkisi ve katkısı, çözüm odaklı yaklaşımları ve en önemlisi spora ve sporcuya yaptığı yatırımlar başarının kilit noktalarından birini teşkil ediyor. Sporcuların müsabakalara ya da şampiyonalara hazırlanacak modern çalışma alanlarının, statların, salonların inşası, bakımı Gençlik ve Spor Bakanlığının en önemli vazifelerinden. Bununla birlikte sadece olimpik branşlar için kurulan Türkiye Olimpiyat Hazırlık Merkezleri (TOHM) elit sporcu havuzumuz açısından oldukça önemli işlevler görüyor. Yukarıya da ayrıntılarını paylaştığım modern tesisler devletimizin bu konudaki hassasiyetinin en önemli göstergelerinden.
“Spor Hizmet ve Faaliyetlerinde Üstün Başarı Gösterenlerin Ödüllendirilmesi Hakkında Yönetmelik” ise ulusal ve uluslararası spor hizmet ve faaliyetlerinde üstün başarı gösteren sporculara, spor kulüplerine, teknik direktör ve antrenörlere ödül verilmesi ile nakdi yardım yapılmasına dair usul ve esasları düzenler. Yönetmelik gereği belirtilen organizasyonlarda ve kıstaslarda başarılı olan kişi ve kurumlar ile onların antrenörleri yasa ile belirtilen sınırlar çerçevesinde belirli miktardaki cumhuriyet altını karşılığında ya da maddi olarak ödüllendirilir.
Başta yerel yönetimler (büyükşehir, il ya da ilçe belediyeleri vs.) olmak üzere resmi kurumların spor kulüplerine ve sporculara verdikleri destekler de başarıya giden yolda büyük önem teşkil ediyor. Bugün başta olimpik sporcularımız olmak üzere başarılı isimlerin en büyük destekçileri yerel yönetimlerdir.
2. Sponsorluklar vasıtasıyla yapılan destekler
Sponsorluk; belirli pazarlama amacı için sporcu, takım ya da etkinliği satın almak ya da bunlara maddi destek sağlamak olarak özetlenebilir. Ülkemizde 2004 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Sponsorluk Yönetmeliği ile de sponsorluğun uygulanma şartları ve esasları ortaya konularak gerçek ve tüzel kişilerin bir yandan ülkemiz sporuna katkı sağlamaları öte yandan da yaptıkları harcamaları vergi matrahından indirme olanağı sağlanmıştır. Böylelikle sponsor kişi ya da kurumlar kendi reklamlarını yaparken sporcular da devletin ya da kulüplerinin sağladığı imkanların yanı sıra ekstra maddi gelire kavuştu.
3. Kulüplerin spora ve sporcuya giderek artan destekleri
Sporun ya da sporcunun olmazsa olmazlarından biri de kuşkusuz spor kulüpleridir. Federasyonlar ve resmi kurumlarla köprü vazifesi gören, sporcuya temsil hakkı, çalışma imkânı sağlayan spor kulüplerinin varlığı ve fazlalığı Türk sporunun gelişmesi yönündeki en büyük hedeflerden biridir. Son yıllarda özellikle tanınmış kulüplerin amatör spor branşlarına yönelik destekleri ile kurulan yeni spor kulüpleri başarıda pay sahibi olmaktadırlar.
4. Kitle iletişim araçlarının etkisi
Yazılı ve görsel medyanın spora ve sporcuya olan ilgisi her zaman sportif başarıyla doğru orantılı olmuştur. Her ne kadar günümüzde futbol başta olmak üzere popüler bazı spor dalları kitle iletişim araçlarında kendine daha fazla yer buluyor olsa da elit sporlar ve sporcuların medyada kendilerine daha fazla yer bulmaları hem sporların yaygınlaşmasını hem de sporcuların daha fazla tanınmasını sağlıyor. Böylelikle kamuoyu nezdinde başarılı sporcular rol model olma hüviyetine kavuşurken spora olan ilgi de medya aracılığıyla artıyor. Ayrıca kendisine medyanın herhangi bir kategorisinde yer bulan sporcuların daha büyük bir özgüvenle hareket ettikleri de bilinen bir gerçek.
0 yorum :
Yorum Gönder