TV İZLE

Canlı TV'ler burada...

Aralıklı Oruç ve Spor: Sağlıklı Yaşamın Anahtarı

Aralıklı oruç ve spor, sağlıklı bir yaşam sürmek ve fiziksel kondisyonu artırmak isteyenler arasında giderek daha popüler hale gelen etkili bir kombinasyondur...

Karşılaştırma | Renault Clio Hybrid vs Elektrikli Opel Corsa e

Renault Clio Hybrid vs Elektrikli Opel Corsa e - Hangisi?

En Seksi Voleybol Frikikleri

Birbirinden seksi voleybolcular plajda ve salonlarda ter dökerken zaman zaman da verdikleri frikiklerle yürek hoplatıyorlar…

TV’de Spor Ekranı

TV’de Spor Ekranı ile TV'de canlı spor yayınları ve canlı maçlar hangi kanalda öğrenin.

28 Mart 2020 Cumartesi

Rüştü Reçber'e koronavirüs teşhisi

Eski milli kalecilerden Rüştü Reçber'in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) teşhisiyle hastaneye yatırıldığı açıklandı.

Rüştü Reçber'in eşi Işıl Reçber'in şahsi Instagram hesabından yaptığı açıklamada, 46 yaşındaki futbol adamının testlerinin pozitif çıktığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"Sizlerle gerçeği en şeffaf şekilde paylaşırken daha güzel haberler vermek isterdim fakat üzülerek eşim Rüştü'yü Covid-19 teşhisiyle hastaneye yatırmış bulunuyoruz. Her şey normal ilerlerken birden bire gelişen hızlı semptomlarla biz de olayın şokundayız. Kritik süreçler ve çok zor. Allah benim eşimle beraber tüm hastalara acil şifa ve kolaylık versin. Tek ricam, şu süreçte insanların biraz daha vicdanlı ve saygılı olabilmeleri. Ailecek yaptırdığımız testlerde benim, kızımın ve oğlumun negatif, sadece eşimin pozitif çıkmıştır. Bu sebeple bizler evde, kendisi hastanede ve görüş izni yok. Aslında en zor olanı da yanında olamamak ama Allah büyük. Önce ona sonra Türk hekimlerine emanet. İnşallah bu da geçecek. Tüm sevenlere, dostlara, sizlere yürekten sevgiler, dualarınızı eksik etmeyin lütfen. Bu çok önemli." 
A Milli Furbol Takımı ile 120 maça çıkan Rüştü Reçber, Antalyaspor, Fenerbahçe, Barcelona ve Beşiktaş'ta forma giymişti.


Bu gönderiyi Instagram'da gör

İyi geceler; Sizlerle gerçeği en şeffaf şekilde paylaşırken daha güzel haberler vermek isterdim fakat üzülerek eşim Rüstü’yü COVİD-19 teşhisiyle hastaneye yatırmış bulunuyoruz.Herşey normal ilerlerken birden bire gelişen hızlı semptomlarla biz de olayın şokundayız.Kritik süreçler ve çok zor ,Allah benim değerli eşimle beraber tüm hastalara acil şifa kolaylık versin . Tek ricam şu süreçte insanların biraz daha vicdanlı ve saygılı olabilmeleri.Ailecek yaptırdığımız testlerde benim, kızımın ve oğlumun negatif sadece eşimin pozitif çıkmıştır. Bu sebeple bizler evde kendisi hastanede ve görüş izni yok.Aslında en zor olanı da bu yanında olamamak.Ama Allah büyük önce ona sonra Türk hekimlerine emanet, inşallah bu da geçecek..Telefonlarım kilitlendi dönüş yapamıyorum üzgünüm tüm sevenlere dostlara sizlere yürekten sevgiler.Dualarınızı eksik etmeyin lütfen bu çok önemli....#sengüçlüsünRR
Isil Recber (@isilrecber)'in paylaştığı bir gönderi ()

Yeni Hyundai i10 | Test Sürüşü

Yeni Hyundai i10 | Türkiye'nin En Küçük Yerlisi

Türkiye'nin en küçük yerlisi yenilendi. En küçük olmasına rağmen, sunduğu yol konforu ile en iyisi olmaya aday i10, tasarımı ve konforu ile bizi şaşırttı. Ancak her şeyin bir bedeli var. Çok severek kullandığımız i10'un detaylı testi ile sizlerle beraberiz.


DCM TV

Land Rover Discovery Sport | Test Sürüşü

Land Rover Discovery Sport | Jr. Range Rover

Önceki nesli Freelander ile arasında dağlar kadar fark olan Land Rover Discovery makyajlandı. Segmentinde bu makyajla beraber çıtayı bir hayli yukarı taşıyan Discovery Sport ile ufak arazi maceralı bir test sürüşü geçirdik.


DCM TV

Juventus'tan maaşlara 90 milyon euroluk 'korona' ayarı

İtalyan devi Juventus, koronavirüs salgını nedeniyle ekonomik tedbirler alıyor. Torino ekibi, teknik ekip ve oyuncu kadrosunun maaşlarında 90 milyon euroluk indirim yapılacağını açıkladı.

Koronavirüs salgını, Avrupa futbolunun devlerini ekonomik tedbirler almaya zorluyor.
Hem Serie A, hem de UEFA Şampiyonlar Ligi'nde sezona ara verilmesiyle büyük bir gelir kaybı yaşayan Juventus, bu süreçte maaşlarda kesintiye gidileceğini açıkladı.
Torino ekibinden yapılan açıklamada "Koronavirüs salgını nedeniyle, oyuncu kadrosu ve teknik ekibin ücretleri konusunda sezonun geri kalanı için yeni bir anlaşmaya varılmıştır" ifadesine yer verildi.
Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan anlaşmayla siyah-beyazlı kulübün 90 milyon euroluk bir tasarruf yapması öngörülüyor.
Kulüp yönetimi, teknik ekip ve oyunculara anlayışlarından dolayı teşekkür ederken sezonun yeniden başlaması halinde şartların tekrar değerlendirileceği belirtildi.
Juventus, Serie A'da 26 hafta sonunda 63 puanla Lazio'nun 1 puan önünde lider durumda bulunuyordu.
Torino ekibi, Şampiyonlar Ligi Son 16 Turu ilk maçında ise Lyon'a 1-0 mağlup olmuş, rövanş maçı ise koronavirüs salgını nedeniyle ertelenmişti.
Kaynak: TRT SPOR

3 büyüklerden efsanelerle 'meydan okuma'

Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray kulüpleri, Twitter hesaplarından efsane futbolcularını açıkladı.

Sosyal medyada 'meydan okuma' olarak adlandırılan harekette İspanyol takımı Real Betis'in Beşiktaş'a yaptığı çağrıya siyah-beyazlı kulüp cevapsız kalmadı. 


Beşiktaş
Her kulübün, tarihinde yer alan ve efsane olarak adlandırılan dört futbolcusunun adını verdiği harekette Beşiktaş Kulübü, Süleyman Seba, Les Ferdinand, Sergen Yalçın ve Atiba Hutchinson'ı adını vererek Fenerbahçe, Juventus, Boca Juniors ve Vissel Kobe takımlarından efsane futbolcularının adını istedi.


Fenerbahçe
Fenerbahçe Kulübü ise siyah-beyazlıların çağrısına Lefter Küçükandonyadis, Can Bartu, Alex de Souza ve Toni Schumacher ile cevap verdi. Sarı-lacivertliler de Sheffield United, Barcelona, Bayern Münih ve Fiorentina kulüplerine meydan okuyarak efsane futbolcularının isimlerini sordu.


Galatasaray
Sarı-lacivertli ekibi cevaplayan Barcelona, Leo Messi, Johan Cruyff, Andres Iniesta ve Pep Guardiola'nın isimlerini verirken, Galatasaray, Inter Milan'ın çağrısına, Metin Oktay, Bülent Korkmaz, Georghe Hagi ve Wesley Sneijder'in adını vererek katıldı.


Meydan okuyan diğer kulüpler
Twitter'da gittikçe büyüyen meydan okumalara Türkiye'den Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray yanı sıra, Uruguay'dan Peñarol, Arjantin'den Estudiantes ve Racing Club, İngiltere'den Tottenham, İtalya'dan Napoli, Roma, Inter Milan, Fransa'dan Lille, Meksika'dan Pumas, Kolombiya'dan Deportivo Cali, İspanya'dan Barcelona ve Real Betis, Almanya'dan Bayern Münih ve Borussia Dortmund gibi takımlar da katıldı.

Kaynak: AA, TRT SPOR

Hayatı ısıran adam: Luis Suarez

Futbol bir okul olsa Luis Suarez sınıfın en yaramaz ama çalışkan öğrencisi olurdu şüphesiz. Hayatının hiçbir döneminde pes etmedi, hep daha iyisini istedi. İşte Uruguay’ın sokaklarından Camp Nou’ya bir başarı öyküsü…

Luis Suarez’in golcülüğü tartışmaya kapalı bir konu. Ajax, Liverpool ve Barcelona da bunu defalarca kanıtladı, rüştünü ispatladı. Uruguaylı yıldızın asıl sorunu sürekli ona problem yaratan hırçın yapısı oldu. Kötü şöhreti onun peşini futbolu bıraktıktan sonrada bırakacak gibi görünmüyor.

SOKAKLARI SÜPÜRÜYORDU
1987’nin hemen başında Uruguay’ın küçük bir kasabasında dünyaya gelen Luis Suarez’in babası hamallık yapıyordu ve ailenin durumu ekonomik olarak oldukça kötüydü. 7 çocuklu bir ailenin 4. çocuğuydu. Baba Rodolfo, daha iyi bir hayat umuduyla ailesini başkent Montevideo’ya taşıdı. Pek de iyi bir aile yapısından söz edemeyeceğimiz bir ortamda büyüdü. 12 yaşına geldiğinde babası aileyi terk etti ve onları kendi haline bıraktı. Savaşmalıydı, pes etmemeliydi ama ne yapabilirdi? Başarılı bir öğrenci kesinlikle değildi… Başkent Montevideo’da sokakları süpürmeye başladı. Annesi tarafından futbol oynamaya zorlanıyordu ancak onu da pek ciddiye aldığı, istekli olduğu söylenemezdi. Arkadaş çevresinde kötü alışkanlıklar edinmeye başladığı anda karşısına hayatının aşkı Sofia Balbi çıkıverdi. Suarez’in o andan itibaren hayatı tamamen değişti ve eskisi gibi olmadı.



İLK VUKUATI: HAKEME KAFA ATTI
Nacional takımında oynuyor ancak bu durumun farkında olduğu ve futbolu ciddiye aldığı pek de söylenemezdi. Çalkantılı bir hayata sahip olması, küçüklüğünde yaşadıkları onu daha da hırçın ve agresif olmaya itiyordu. Saldırgan yapısı, Luis Suarez'in kariyerinin ilk günlerinden beri mücadele ettiği bir durumdu. Profesyonel kariyeri boyunca başına bela olacak bu durumun ilk tohumları da bugünlerde atıldı. Bir maçta kırmızı kart gördü… Nedeniyse hakeme kafa atması. Bu harekete Suarez’in kayıtlara geçen ilk olayı olmuştu.
Teknik direktörü onu bir gün alkol kullanırken yakaladı ve bu durumun devam etmesi halinde onu takıma almayacağını kendisine iletti. Hırslanmıştı… Belki de ilk defa kafasında şimşekler çakmıştı. Sevgilisi Sofia da bu dönemde Barselona’ya taşınmıştı. Suarez acı gerçekle yüzleşmişti. Sokak süpürüp, para toplayarak bir yere varamayacağını anladı ve Avrupa biletinin futboldan geçtiğine inandı. Futbola dört kolla sarıldı ve var gücüyle çalışmaya devam etti.

HOLLANDA YILLARI… İLK ISIRIK
Nihayet 2006 yazında Hollanda’ya transfer oldu ve Avrupa’ya ayak bastı. Düşünü kurduğu yerdeydi. Bu transferin onun için anlamı büyüktü zira daha sonra eşi olacak sevgilisi Sofia Balbi’ye biraz daha yakın olacaktı. İlk sezonunda tüm otoriteleri etkilemeyi başardı. Ligde 29 maçta forma giydi ve 10 gol kaydetti. 19 yaşındaki bir golcü için gayet iyi bir performans ile sezon sonunda 7,5 milyon euro karşılığında Ajax’a geçti.



Olaylı bir şekilde gerçekleşen transferin ardından Amsterdam ekibinde ona güvenenleri yanıltmadı. Ajax ile geçirdiği 3,5 yılda tüm kulvarlarda 159 maça çıktı 111 gol 68 asist yaptı. Kupa ve lig şampiyonluğu kazandı, yılın oyuncusu seçildi. Takım kaptanlığına kadar yükseldi. Futbol namına harika günler geçiriyordu ancak ‘ısırma’ olaylarının ilki de bugünler de yaşandı. Kasım 2010’da Ajax’ın sahasında PSV’yi konuk ettiği mücadelede bir pozisyonun ardından iki takımın oyuncuları arasında bir gerginlik yaşandı. Ajax’ın kaptanı Luis Suarez bu tartışma sırasında PSV oyuncusu Otman Bakkal’ı omzunda ısırdı. Bu olay Suarez’in Hollanda’nın gündemine oturmasını sağladı. Herkes ateş püskürüyordu. Federasyon 7 maç, Ajax ise 2 maç oynamama cezası vermişti. Ayrıca kulübü ona yardım kuruluşlarına bağışlanmak üzere para cezası verilmesini de kararlaştırmıştı. Suarez ise af dileyerek, “Çok üzgünüm. Bu yanlışı yapmamam gerekirdi” şeklinde konuşacaktı.

ADA’YA YOLCULUK… IRKÇILIK SUÇLAMALARI VE İKİNCİ ISIRMA OLAYI 
2011 yılının kış aylarından Liverpool takımı zor bir süreçten geçiyordu. Hemen hemen tüm yıldız oyuncular takımdan ayrılmıştı. Kop’un sevgilisi Fernando Torres bile kulübün içinde bulunduğu duraklama döneminde artık ayrılmak istediğini ve kupalar kazanmak istediğini mırıldanmaya başlamıştı. Transferin son gününde Fernando Torres’in Chelsea’ye transferi resmileşecek ve Liverpool iki transferle bu boşluğu doldurmaya çalışacaktı. Newcastle’dan Andy Carroll ve Ajax forması giyen Luis Suarez.



Kırmızı formayla çıktığı ilk maçtan itibaren taraftarların sevgilisi haline geldi. Günden güne oyununu geliştirdi, sürekli üstüne koydu. İngiltere’nin en büyük maçı olarak kabul edilen Liverpool-Manchester United karşılaşmasında Patrice Evra’ya ırkçı sözler sarf ettiği iddia edildi ve federasyon tarafından kamera kayıtlarının incelenmesi sonucu tam 8 maçlık bir cezaya maruz kaldı.



Bu olayın neredeyse üzerinden sadece 1 yıl geçtikten sonra Chelsea ile oynanan mücadelede Suarez bu defa bir pozisyonda Branislav Ivanovic’in kolundan ısırdı. Ada’da herkes onun psikolojik sorunları olduğundan ve destek alması gerektiğinden bahsediyordu. Federasyon da ona 10 maçlık bir ceza kesmişti. Bir türlü uslanmıyor içindeki hırsı dizginleyemiyordu. Sınıfın yaramaz çocuğunun önüne her defasında karıştığı bu ucube olaylar servis ediliyor ve sahada yaptıkları ikinci planda kalıyordu.

PES ETMEYEN KARAKTERİ
Brendan Rodgers yönetiminde 2013-2014 sezonunun ilk karşılaşmalarında forma giyemedi ancak dönüşü muhteşem oldu. Frikik, penaltı, kafa, uzaktan şut… Menüde nasıl gol varsa Suarez hepsinin tadına bakıyordu. Durdurulamıyordu… Muazzam geçen sezonun sonunda her ne kadar futbolcular tarafından sevilmese de yine futbolcular tarafından İngiltere Premier Lig’de yılın futbolcusu seçildi, gol kralı oldu.



Onun yapısını en iyi özetleyen olay, Liverpool’un şampiyonluğu kaybettiği maçlardan Crystal Palace karşılaşmasının bitiş düdüğü ile yaşananlar olur. 3-0’dan maç 3-3 tamamlanmış ve bitiş düdüğü ile Luis Suarez orta sahaya yığılmış ağlıyordu. Bu onun karakteri hakkında bize ipucu veriyordu. Pes etmiyor, yenilgiyi kabul edemiyordu.

2014 DÜNYA KUPASI VE DÜNYANIN GÜNDEMİNE OTURAN ‘ISIRIK’ OLAYI
Uruguay, 2014 Dünya Kupası’nın önde gelen takımlarından biriydi. İtalya, Kosta Rika ve İngiltere ile aynı gruptaydı. Grubun son maçında İtalya karşısında Luis Suarez futbol tarihinin gördüğü en ilginç olaylardan birine imza attı. Daha önce Hollanda ve İngiltere tecrübe ettiği ‘ısırma’ seansını bu defa milyonların gözü önünde Dünya Kupası’nda yaptı. Topsuz pozisyonda rakibi Giorgio Chiellini’yi omuzundan ısırdı. Artık dünyanın gündemindeydi…



BAŞARIYA BOĞULDU
Fantastik bir sezonunun ardından bu olay büyük bir talishsizlikti onun için. FIFA Disiplin Kurulu, Chiellini'yi ısırdığı gerekçesiyle ona 4 ay futboldan ve 9 milli maçtan men cezası verdi. Antrenman yapması hatta futbol sahasına girmesi bile yasakladı. Soluğu memleketi Salto’da aldı. Sancılı geçen sürecin ardından Barcelona’ya transferi gerçekleşti. Transfer sürecinde eşi Sofia Balbi’nin ailesinin de burada yaşaması büyük rol oynadı. O, öylesine iyi bir golcüydü ki Barcelona onu bir süre oynatamamayı göze alarak transfer etti. Barcelona’da meşhur MSN’in (Messi-Suarez-Neymar) kahramanlarından biriydi. İspanya’da kazanabileceği kupaların hepsini kazandı ve 1 kez de UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupası ile Kulüpler Dünya Kupası’nda mutlu sona ulaştı.



Yazının başında dediğimiz gibi o sınıfın yaramaz ama çalışkan çocuğu. Hatırlayın sizin de sınıfınızda mutlaka böyle arkadaşlarınız olmuştur. Her yaramazlığının ardından affedilmedi mi? Futbol dünyası onu hiçbir zaman masum bir oyuncu olarak anmayacak belki ama başarılarını da göz ardı edemeyecek. Luis Suarez bu noktaya zorlu yollardan geçerek geldi ve adını futbol tarihine yazdırmayı şimdiden başardı. Aklıma bir soru düştü şimdi: Suarez’i futbolda başarılı olmaya iten hayatının aşkı Sofia Balbi olabilir mi?

Kaynak: TRT SPOR

Loris Karius'a 4 talip

Beşiktaş'ta kiralık olarak forma giyen ve sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan Loris Karius'un talipleri artıyor. Bonservisi Liverpool'da bulunan Alman file bekçisinin geleceği merak konusu...

Loris Karius'un yeni adresi neresi olacak? Beşiktaş ile kiralık sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Alman file bekçisinin geleceği merak ediliyor.
Karius'un bonservisini elinde bulunduran İngiliz devi Liverpool'un gelecek teklifleri değerlendirmesi bekleniyor.
İngiliz basınına göre West Ham United, Karius için Liverpool'un kapısını çaldı. Londra ekibi bu transfer için Kırmızılılara 4.5 milyon euro ödemeye hazır.
Haberde Portekiz temsilcisi Sporting ve Belçika ekibi Anderlecht'in de 26 yaşındaki kaleciyi transfer etmek istediği detayı da yer aldı.
Bir diğer iddia ise Almanya'dan geldi. Alman basınına göre Hertha Berlin, Loris Karius'u kadrosuna katmayı planlıyor. Haberde, başkent ekibinin bu transfer için 4 milyon euroyu gözden çıkardığı ifade edildi.
Kaynak: TRT SPOR

"Üç seçeneğimiz var"

UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, yeni tip koronavirüs salgını dolayısıyla duran futbol sezonlarının tamamlanabilmesi için mayıs, haziran ya da haziran sonundan başlatmaları için üç ihtimalleri olduğunu belirtti. 

Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) Başkanı Aleksander Ceferin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını dolayısıyla duran futbol sezonlarının tamamlanabilmesi için mayıs, haziran ya da haziran sonundan başlatmaları için üç ihtimalleri olduğunu, bu tarihlerde başlayamamaları durumunda bu sezonun kaybedileceğini kaydetti.
İtalya’nın yüksek tirajlı gazetelerinden La Repubblica gazetesine konuşan Ceferin, dramatik bir dönemden geçtiklerini şu aşamada sağlığın her şeyden önce geldiğini ifade etti.
UEFA Başkanı, hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını vurgulayarak, "Üç seçenek var. Mayıs ortası, haziran ya da haziran sonunda yeniden başlamak. Eğer bunu başaramazsak, muhtemelen sezon kaybedilmiş olacak. Ya da bir sonraki sezonu daha geç başlatmak koşuluyla yeni sezonun başlayacağı tarih de olabilir. Ligler ve kulüpler için en iyi çözüm hangisi göreceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
"Kimse bu pandeminin ne zaman biteceğini bilmiyor. Bizim A, B ve C planlarımız var." ifadelerini kullanan Ceferin, kulüp ve lig yöneticileriyle görüştüklerini ancak şu an beklemek durumunda olduklarını kaydetti.
Sezonunun yeniden oynanmaya başladığında bütün maçların seyircisiz oynanmasını düşünmenin güç olduğunu dile getiren UEFA Başkanı, "Ama şu an seyircili mi seyircisiz mi olacak, bunu bilemiyoruz. Eğer bir alternatif olmazsa şampiyonaları tamamlayabilmek için belki böylesi de iyi olabilir." şeklinde görüş belirtti.
Ceferin, gelecek yıla erteleme kararı aldıkları Avrupa Şampiyonası’nın (EURO 2020) 11 Haziran 2021’de başlayabileceğini, maç takvimlerini de buna göre ayarlamak gerektiğini bildirdi.
Kovid-19 salgınının yayılmasında Atalanta ile Valencia arasında 19 Şubat’ta Milano’da oynanan maçın büyük rol oynadığına ilişkin eleştiriler de hatırlatılan Ceferin, "Valencia-Atalanta maçı (İspanya’daki ikinci maç) oynanırken Avrupa’nın her yerinde maçlar seyircisiz de olsa oynanıyordu. Bu eşleşmenin ilk maçı olan 19 Şubat’taki Atalanta-Valencia maçına dair de (Seyircili oynatılmasıyla ilgili) ahmakça bir eleştiri duydum. 19 Şubat’ta Lombardiya Bölgesi’nin salgının merkez üssü olacağını kimse bilmiyordu. Hangimiz 'oynanmasın' diyebilirdi ki?" yorumunu yaptı.

Ceferin, Türkiye, Yunanistan ve İtalya'nın güney bölgelerinin sığınmacı kriziyle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerken, "Türkiye Futbol Federasyonu ile göçmenler için bir futbol sahası inşa edeceğiz. Sadece profesyonel futbol değil, iyi ve faydalı şeyler bunların paylaşımı için de kullanılabilir." ifadelerini kullandı.

Pınar Karşıyaka'da yabancılar gitti

ING Basketbol Süper Ligi'ne koronavirüs salgınına alınan tedbirler kapsamında ara verilmesiyle geçen haftadan bu yana gelişmeleri bekleyen Pınar Karşıyaka'nın yabancı oyuncuları, son kararların ardından ülkelerine döndü.  

Yurt dışı uçuşlar geçici bir süreliğine sona erdirilirken Kaf-Kaf'ın yabancıları alınacak kararları evlerinde bekleyecek. Süper Lig'de birçok kulüp, yabancılarının sözleşmesini karşılıklı anlaşmayla feshedip Basketbol Federasyonu'ndan ligin bu sezon için sonlandırılmasını talep ederken, Karşıyaka'nın Avrupa'da yer aldığı FIBA Europe Cup sezon sonuna kadar tamamen durdurulmuştu.
Takıma evde egzersizleri aksatmamaları için özel program çıkaran yeşil-kırmızılılar henüz hiçbir oyuncunun sözleşmesini feshetmedi. Pınar Karşıyaka'da Metecan Birsen, Yunus Sonsırma, Arca Tülüoğlu gibi yerli oyuncular da kulübün sosyal medya sayfalarından yayınlanan videolarla virüs salgınına yönelik başlatılan, "Evde kal" kampanyası için mesaj yolladı.
Kaynak: DHA

Atletico Madrid maaş indirimine gitti

Barcelona'nın ardından, Atletico Madrid kulübü de Koronavirüs salgını sebebiyle maaş indirimine gitti.

Koronavirüs salgını hayatı durma noktasına getirdi, spor müsabakaları ve ligler ertelendi. La Liga'da Barcelona, salgın sebebiyle oyuncu ve yönetici maaşlarında indirime gitmişti.
Barcelona'nın ardından Başkent temsilcisi Atletico Madrid de aynı uygulamaya geçtiğini duyurdu. Yapılan açıklamada, ''kulübün geleceğinin garanti altına alınması için maaşlar geçici olarak düşürülmüştür'' ifadeleri kullanıldı.
Ancak Barcelona'nın ardından, Atletico Madrid de indirim tutarı hakkında bilgi vermedi.

Koronavirüse yakalanan NBA yıldızlarından iyi haber

NBA'de koronavirüs tespit edilen ilk isimlerden iyi haber geldi. Utah Jazz forması giyen Rudy Gobert ve takım arkadaşı Donovan Mitchell'ın tedavileri başarılı bir şekilde tamamlandı.

Tüm dünyayı etkisine alan koronavirüse karşı verilen savaşta, sevindirici haberler de geliyor.
NBA'de virüse yakalanan ilk isimler olan Rudy Gobert ve Donovan Mitchell, hastalığı yendi.
12 Mart’tan bu yana tedavi gören Utah Jazz'in iki yıldız ismi verdiği savaşı kazandı.
Rudy Gobert, 7 Mart'ta oynanan Detroit Pistons maçının ardından, koronavirüsle dalga geçen hareketi nedeniyle büyük tepki toplamıştı.
Gobert, önündeki tüm mikrofon, telefon ve kayıt cihazlarına dokunarak basın toplantısını terk etmişti.
Bu olayın üzerinden 3 gün geçmeden Fransız pivot oyuncusuna yapılan testinin pozitif çıkması üzerine NBA'de maçlar askıya alınmıştı.

Avrupa'da futbola ara vermeyen tek ülke: Belarus

Koronavirüs salgını nedeniyle Avrupa'da spora ara vermeyen tek ülke Belarus. Stadyumlara giden taraftarlar, takımlarını desteklemenin, virüse maruz kalmaktan daha önemli olduğunu söylüyor.

Koronavirüs dünyayı alarma geçirdi. Çoğu ülkede hayat durma noktasına geldi, insanlar evlerine kapandı. Spor müsabakaları da salgın nedeniyle ertelendi ya da iptal edildi. Avrupa'da spora ara vermeyen tek ülke Belarus. Üstelik maçlara seyirci de alınıyor.
Zirve takipçilerinden Torpedo-BelAZ takımının Belshina ile evinde oynayacağı maç için hatırı sayılır bir kalabalık stada geldi.
Koronavirüs salgını nedeniyle maç öncesi ve sonrasında tedbirler üst düzeydeydi. Görevliler stat giriş ve çıkışlarında ateş ölçümleri yaptı. Ancak salgın taraftarın çok da dikkat ettiği bir husus değildi. Onlara göre takımlarını desteklemek virüse maruz kalmaktan daha önemli.
Torpedo-BelAZ taraftarı Alexander, "Korkmuyorum. En sevdiğim takım" oynuyor ve sonsuza kadar onunla olacağım, salgına rağmen her zaman stadyuma geleceğim." diyerek adeta virüse meydan okudu.
Karşılaşma Torpedo-BelAZ takımının 1 - 0'lık üstünlüğü ile sona erdi.
Kaynak: TRT SPOR

Chelsea'nin genç yıldızı koronavirüsü yendi

Koronavirüs'e yakalanan Chelsea'nin genç yıldızı Callum Hudson-Odoi tamamen iyileşti.

Gana asıllı İngiliz oyuncuya, 12 Mart'ta çeşitli bulgular nedeniyle yapılan koronavirüs testi pozitif çıkmıştı.
İngiltere Premier Lig'de virüse yakalanan ilk futbolcu ile ilgili sevindirici açıklama Chelsea menajerinden geldi.
Frank Lampard, 19 yaşındaki Callum Hudson-Odoi'nin, hastalığı tamamen atlattığını söyledi.
Oyuncusuyla bu süreçte her zaman iletişim halinde olduğunu belirten Lampard; "Biraz garip zamanlardı. Şükürler olsun çok fazla acı çekmedi ve bundan dolayı mutluyuz" dedi.

Kaynak: TRT SPOR

27 Mart 2020 Cuma

Yeni Toyota Corolla Hatchback 1.2 Turbo | Test Sürüşü

Toyota Corolla Hatchback 1.2 Turbo Flame X-Pack inceleme

Toyota Corolla, 50 yılı aşan tarihi ve 46 milyonu aşan üretimi ile dünyanın en çok tercih edilen otomobili ve gerçek bir efsane. Bilindiği gibi Corolla Sedan, ülkemizde üretiliyor. Ancak Corolla Hatchback İngiltere’de üretiliyor. Corolla HB ülkemizde 1.2 Turbo 114 HP ve 1.8 Hybrid 122 HP’lik motor seçenekleri ile satılıyor. Ülkemizde manuel şanzıman seçeneği sunulmayan yeni Toyota Corolla Hatchback’te CVT şanzıman seçenekleri var (1.2 Turbo’da Multidrive S ve Hybrid’de e-CVT). Yeni Toyota Corolla Hatchback 1.2 Turbo’nun başlangıç fiyatı 157.900 TL (Dream donanım seviyesi). Flame X-Pack adlı en üst donanım seviyesindeki test aracımızın fiyatıysa 180.500 TL.
(X-Pack kapsamında akıllı şerit takip sistemi, yaya-bisiklet algılamalı çarpışma önleme sistemi, otomatik uzun farlar, adaptif hız sabitleme, hız sınırlama içerenToyota Safety Sense geliyor.) Corolla HB, Sedan kardeşinden daha farklı bir burun tasarımına sahip olmasının yanı sıra, 2640 mmm’lik dingil mesafesi de 6 cm daha kısa. Uzunluksa 26 cm daha az. Malzeme seçimi çok başarılı olan bu konsolun cam alt çizgisi eskisinden 4 cm daha alçak. Bu sayede ön görüş açısı iyileştirilmiş. Orta konsolun en üstünde Toyota Touch2’nin 8 inçlik dokunmatik ekranı bulunuyor. Eşya gözleri ortalama, kapı içi cepler ise biraz ufak. Ön koltuk eskisinden -23 mm, arka koltuksa -9 mm daha alçak oturma pozisyonuna sahip. Dingil mesafesinin kısaltılması, arka koltuklardaki diz mesafesini azaltmış. Baş mesafesiyse Sedan’dan biraz daha iyi. Arka kapı içleri de sedandan farklı. Ancak kapı içi kaplamaların gözükmeyen yerlerinde çapaklı plastik ve işçilik kusurları dikkat çekiyor. 361 lt’lik bagaj bu sınıf için ortalama bir değer ve rakipleri arasında daha fazlasını sunanlar var.
Hatchback, sedandan daha dinamik görünmesinin yansıra, kullanım olarak da daha kıvrak. Tıpkı sedandaki gibi önde McPherson, arkada çift salıncaklı süspansiyona sahip Corolla HB, daha kısa dingil mesafesi ve daha kısa bagaj çıkıntısıyla Sedan’a göre daha dinamik bir sürüşe sahip. Toyota’nın ülkemizde ilk defa satışa sunduğu 1.2 turbo motor 116 HP’lik gücünü 5200-5600 d/d aralığında, 185 Nm’lik torkunu da 1500-4000 d/d aralığında sunuyor. Motor gücü, Sedan’da yer alan 1.6 132 HP’lik atmosferik motordan daha az olsa da, 26 Nm daha yüksek torkun, daha geniş bir devir bandına yayılması, otomobile güzel bir çekiş sağlamış. Bu motorun alt devirlerden itibaren daha iyi çekiş sağladığını ve deyim yerindeyse motorun daha az bağırdığı hissediliyor. Performans olarak baktığımızdaysa 1.2 HB 0-100 km/h hızlanmasını 10.0 saniyede tamamlarken, 1.6 Sedan 10.2 saniyede tamamlıyor. 1.2 HB, fabrika verilerine göre ortalama 5.8-5.9 lt/100 km’lik tüketime sahipken, 1.6 Sedan’da bu değerler 5.5-5.8 lt olarak açıklanıyor. Gerçek hayat tüketim değerlerindeyse 1.6 Sedan’da 8.5 lt/100 km’lik tüketim elde ederken HB’de 7.7 lt/100 km’lik tüketim elde ettim.
Sonuç olarak baktığımızda yeni Toyota Corolla Hatchback 1.2 Turbo 116 HP, performans sıkıntısı yaşatmayan, fiyatına karşılık yüksek donanım seviyesi sunan bir otomobil.
Yeni Toyota Corolla Hatchback 1.2 Multidrive S 2020 fabrika verileri / teknik özellikler
Motor: 1197 cc, 4 silindirli, 16V, turbo, benzinli
Şanzıman: CVT
Maksimum güç: 116 HP @ 5200-5600 d/d
Maksimum tork: 185 Nm @ 1500-4000 d/d
Maksimum hız: 195 km/s
0-100 km/s: 10.0 sn
Bagaj hacmi: 361 lt
Boyutlar (uz./gen./yük.): 4370 x 1790 x 1435 mm
Tüketim (ş.içi / ş.dışı / ort.): 7.1-7.2 / 5.1 / 5.8-5.9 lt/100 km
Baz fiyat/test aracı fiyatı: 157.900 TL / 180.500 TL
CO2 emisyonu: 133-134 g/km


Direksiyonda

Yenilmez bir şampiyondu: Jose Antonio Reyes

Jose Antonio Reyes... Futbol dünyası Reyes'i çok erken kaybetti. Kariyeri boyunca hırsı, futbol aklıyla kendinden söz ettiren Reyes'in hikayesini Serkan Akkoyun yazdı.

Tarih 15 Nisan 2004... Arsenal ve Chelsea FA Cup 5. Tur maçında kozlarını paylaşıyor... Arsene Wenger'in Henry'nin yokluğunda formayı, henüz 2 aydır takım kadrosunda bulunan 20 yaşındaki genç bir İspanyola vermesi maçın devre arasında büyük eleştiri almıştı... Chelsea, Mutu'nun golüyle 1-0 öndeydi ve ligde hiçbir maçı kaybetmeyen Arsenal'in 'yenilmezlik' unvanı darbe yemek üzereydi. Ancak o genç İspanyol, hocasını mahcup etmedi ve önce 56 ardından 61. dakikalarda 2 gole imza attı ve turu Arsenal'a getirdi. O genç İspanyolun adı; Jose Antonio Reyes'ti...
Henüz 16 yaşındayken Sevilla'da başlayan futbol kariyeri 20 yaşında İngiltere'nin zirvesine ulaşmış ve Arsenal'la o yılı şampiyon olarak tamamlamıştı. Romen asıllı çingene kökenli bir ailenin çocuğu olarak İspanya'da dünyaya gelen Reyes, Sevilla'da oynadığı dönem Arsene Wenger tarafından tam 40 kez izlenmiş ve sonunda 20 milyon euroluk, o dönem için rekor sayılacak bir bonservis bedeliyle devre arasında transfer edilmişti. Geldiği takım; Henry, Bergkamp, Pires ve Ljunbergli Arsenal'di. Yani meşhur 'Yenilmezler' takımı. Bu lakabı, Reyes'in ilk sezonunda hiç yenilgi almadan Premier Lig şampiyonu oldukları için almışlardı.



Peri masalı gibi başlayan hikaye, Reyes'in Londra'ya uyum sağlayamaması nedeniyle tatsızlaşmaya başladı. Yaşadığı mutsuzluk Reyes'in performansı da etkiliyordu. Bir İspanyol radyocunun, Real Madridli yönetici taklidi yaparak kendisiyle konuştuğu yayın sırasında, İngiltere'de mutsuz olduğunu ve İspanya'ya dönmek için can attığını söylemesi de filmin kopmasına neden oluyordu.
Reyes 2006 yılında Londra'dan ayrıldı ve Julio Baptista transferine karşılık Real Madrid'e kiralandı. Arsenal'daki ilk sezonunda şampiyon olan Reyes, Real Madrid'de de aynı sevinc yaşadı ancak buradaki kariyeri de sadece 1 sezon sürdü ve ertesi yıl 12 milyon Euro karşılığında Atletico Madrid'e satıldı.
İngiltere'de fiziksel oyuna uyum sağlamakta zorlanan Reyes, İspanya'da da dönemin en iyi savunmacılarıyla nasıl başa çıkacağını bir türlü bulamıyordu. O sezon UEFA Kupası'nda Kayseri'de, Kayseri Erciyespor'a karşı da 26 dakika oynayan Reyes bir türlü ilk 11 oyuncusu olamadı ve bir kez daha transfer yapmaktan kurtulamadı. Bu seferki adresi Portekiz'in Benfica takımıydı...



Dönemin Benfica Teknik Direktörü Quique Sanchez Flores ona güveniyordu. İkili Benfica'da güzel bir sezon geçirdi ve ertesi yıl döndüğü Atletico Madrid'de yeniden Flores'la bir araya geldi. Alber Resino tarafından görev verilmeyen Reyes, Flores'le beraber formayı aldı ve 13. haftadan sonra takımın asist yükünü taşımaya başladı. Sezon sonunda 13 asiste ulaşan Reyes artık gerçek kimliğini bulmuştu.
2009 ile 2012 yılları arasını Atletico Madrid'de geçiren Reyes, Galatasaray tarafından KAP'a bildirilmesine rağmen anlaşma sağlanamayınca İstanbul'a değil; her şeyin başladığı yere Sevilla'ya döndü. 20 yaşında ayrıldığı takımına 29 yaşında geri gelen Reyes, Atletico Madrid'le kazandığı 2 UEFA Kupası zaferine; burada da 3 tane ekledi ve adını Sevilla tarihine altın harflerle yazdırdı. Sevilla kaptanı olarak kulüpten ayrıldığında Unai Emery ile birlikte yaptıkları nesiller boyu anlatılacak türden işlerdi.
Sevilla sonrası Espanyol, Cordoba ve Çin'in Leopard takımlarında forma giyen Reyes geçtiğimiz Ocak ayında ülkesinin 3. Ligi'nde mücadele eden Extremedura'ya transfer olmuş ve sakin bir hayat yaşıyordu. Ancak trafik canavarı, herkesin hatıralarında başarılı futboluyla anımsanacak olan Reyes'i 35 yaşında aramızdan aldı. Elim bir kaza sonucu yaşama gözlerini yuman Reyes geride başarılı bir kariyer, İspanya, İngiltere, Portekiz ve Avrupa'da kazanılmış kupalarla birlikte bolca mutluluk bolca sevinç ve bolca neşe bıraktı. Futbola verdiğin her şey için teşekkürler Reyes, seni tanımak güzeldi...
Kaynak: TRT SPOR

Formula 1 takımlarından solunum cihazı desteği

Formula 1 takımları, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelede solunum cihazı ve diğer tıbbi donanımların üretimine destek olacak.

Organizasyondan yapılan açıklamaya göre Aston Martin Red Bull, BWT, Haas, McLaren, Mercedes-AMG Petronas, Renault ve Rokit Williams, tıbbi cihaz üretimi için "Pit Yolu" isimli projede bir araya geldi.
Açıklamada, "Pit Yolu Projesi, F1 endüstrisinin temel becerileri olan hızlı tasarım, prototip üretimi ve montaja odaklanarak, takımların kaynaklarını bir araya toplayacak. Bu yedi takım, koronavirüs salgınının çıkardığı zorluklara hızlı ve yenilikçi yanıtlar arayan endüstrilere destek vermeye hazırdır." ifadelerine yer verildi.

İngiltere Premier Lig 30 Nisan'dan önce başlamayacak

İngiltere'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle askıya alınan liglerin 30 Nisan'dan önce başlamayacağı bildirildi. 

İngiltere Premier Lig'den yapılan açıklamaya göre, lig yönetimi, İngiltere Futbol Ligi (EFL) ve Profesyonel Futbolcular Derneği (PFA) ile ortaklaşa bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda, liglerin ertelenmesinin ekonomiye verdiği hasarı hafifletmek için zor kararların alınabileceği belirtildi.
Liglerin 30 Nisan'dan önce başlamayacağı, "güvenli ve şartlar elverişli olduğunda" futbol karşılaşmalarına devam edileceği kaydedildi.
Açıklamada, üç kurumun gelecek hafta yeniden bir araya gelerek ortak bir plan üzerinde çalışmaya başlayacağı ifade edildi.

"Liglerin, bugünkü haliyle tescil edilmesi sportif ruha aykırı"

Anadolu Efes koçu Ergin Ataman beIN SPORTS'a açıklamalarda bulundu.

Ertelenen ligler ile ilgili ne karar alınacağı konusunda fikrini dile getiren Ergin Ataman, "Liglerin, bugünkü haliyle tescil edilmesi sportif ruha aykırı ve erken. Hazirana geldiğimizde maçlar oynanmayacak halde olursa yetkililer bir karar almak durumunda olacaklar" dedi.
"Diyelim ki lig tescil edildi, biz şampiyon ilan edildik. Bunun esprisi yok" diyen Ataman, "Final maçını oynayıp, heyecanı yaşamadığınız, kaybettiğiniz için üzülmediğiniz sürece bir anlamı yok bunun. Şu an için bir anlamı yok" ifadelerini kullandı.
EuroLEague ve ligin ertelenmesi konusunda da görüşlerini dile getiren Ataman, "EuroLeague ertelendi ama lig ertelenemedi. Otobüsle Ankara'ya gittik, maç oynadık. Biz ligde şampiyonluğu hedefleyen bir takım olarak yine de tüm ciddiyetimizle maçı oynadık. Çarşamba günü maçlar ertelendi, Türkiye'de işin ciddiyeti anlanmaya başlandı. Oyunculara antrenmanları iptal ettiğimizi söyledik ve evden antrenman yaptırdık" dedi.
"Biz evde kal diyoruz ama buna %80'i uyuyor" diyen Ataman, Daha radikal kararlara ihtiyacımız varsa, bunun bilim kurulumuz tarafından açıklanmasının gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

"Son 1 ayda takımdaki herkes sırayla hasta oldu"

Fenerbahçe Beko'nun kaptanı Melih Mahmutoğlu, beIN SPORTS'a açıklamalarda bulundu.

Fenerbahçe Beko'nun kaptanı Melih Mahmutoğlu, evde geçirdiği günleri ve takımdaki genel havayla ilgili bazı açıklamalarda bulundu.
"Ben evdeyim, lütfen sizler de evlerinizde kalın. Avrupa'da gidişat kötü, bizde de bu gidişat kötü olmasın.'' diyen Melih, "Kalinic'in de söylediği gibi, son 1 ayda takımdaki herkes sırayla hasta oldu diyebilirim. Sezonun en önemli maçlarında özellikle, Kalinic de söylemiş, hastalıklar geçirdik. Ateşlenme oldu, serum yiyen oldu, evde yatan oldu, idmana gelmeyen oldu. Hastalığı birbirimize geçirmeyelim diye..." ifadelerini kullandı.
Evde geçirdiği günler hakkında da konuşan Mahmutoğlu, "'Sağlıklı yemekler yapmaya çalışıyorum. İstediğiniz kadar evde idman yapın, kilo alma olasılığınız yüksek. Boşnak mutfağından uzak kalmak bu ara iyi. Bizi mutlu edecek şeyleri yapmaya çalışıyoruz. Ben, yemek yapmayı bilmem ama bu süreçte öğrendim" dedi.
Melih, kendisine yapılan Covid-19 testinin ise negatif çıktığını ifade etti.

İngiltere Premier Lig futbolculardan fedakarlık istiyor

Dünyanın önde gelen liglerinde kulüpler sporcularından fedakarlık istiyor. Maçların askıya alınmasıyla gelir kaybı yaşayacak İngiltere Premier Lig kulüpleri, futbolculardan maaş indirimi talep etti. Barcelona ise %70'lik indirim için yıldızlarıyla pazarlık masasında. NBA'de ise ilk adımı yöneticiler attı.

İngiltere Premier Lig kulüpleri futbolculardan maaş indirimi istiyor. Corona virüs tedbirleri nedeniyle 30 Nisan'a kadar askıya alınan ligde azalacak gelirler için kemer sıkma politikasının hazırlıklarına başladı.
Profesyonel Futbolcular Birliği ile görüşen kulüp yetkilileri, oyuncuların bu zor dönemde fedakarlık yaparak maaşlarında indirim yapmasını istedi.
Guardian Gazetesi'nin haberine göre, teklife sıcak bakan futbolcular 3 Nisan'da telekonferans aracılığıyla yapılacak zirvede indirimin oranını tartışacak.
İngiltere'de kulüpler oyuncular pazarlık masasındayken İspanya'da da Barcelona oyuncularından indirim talep etti.
İspanyol medyası, La Liga liderinin maçlar başlayan kadar futbolcularından %70'lik maaş indirimi istediğini iddia etti.
Basketbolun 1 numaralı sahnesi NBA'de ise yöneticiler ellerini taşın altına koydu.
Ligin başkanı Adam Silver ve yönetim kurulu üyeleri, salgın sona erene kadar maaşlarında %20'lik indirime gittiklerini duyurdular.

Fenerbahçe Beko'dan kötü haber

Fenerbahçe Beko Basketbol Takımında bir sporcu, bir teknik ekip ve iki idari çalışanın koronavirüs testlerinin pozitif çıktığı duyuruldu.

Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, Fenerbahçe Beko'nun sporcu, kadro ve idari ekibinde gerçekleştirilen kontroller sonucunda Kovid-19 bulgularına rastlanması nedeniyle 21 Mart Cumartesi günü detaylı tahlil ve tetkiklerin yerine getirildiğini ve alınan numunelerin Sağlık Bakanlığı'na iletildiği belirtilerek, "Sağlık Bakanlığımızdan gelen test sonuçlarına göre bir sporcu, bir teknik ekip ve 2 idari ekip çalışanı olmak üzere toplamda 4 kişide Kovid-19 test sonuçlarının pozitif olduğu görülmüştür." ifadesine yer verildi.
Bir idari çalışan dışında hiçbir oyuncunun ya da çalışanının hastanede yatmalarını gerektirecek bir klinik tablonun söz konusu olmadığı vurgulanarak, şu görüşlere yer verildi:
"Sporcularımız ve çalışanlarımız evlerinde izolasyon altında iyileşme süreçlerini takip etmekte ve durumları sağlık ekiplerimizce düzenli olarak gözlemlenmektedir. Bir süredir tedbir amaçlı olarak hastanede bulunan bir idari çalışanımızın ise yapılan yeni tetkiklerinde koronavirüs testleri bugün itibariyle negatif çıkmıştır. İdari çalışanımız, testlerinin negatif çıkması sonrasında tedavi edildiği hastaneden taburcu edilmiş, 14 günlük karantina sürecini tamamlamak üzere istirahate çekilmiştir. Koronavirüs sonuçları pozitif olan sporcularımızın ve çalışanlarımızın isimleri kendileri tarafından kamuoyu bilgilendirilmediği sürece hasta hakları yönetmeliğinin, hastanın mahremiyetine saygı gösterilmesi esası sebebiyle açıklanmamaktadır."

Nihat Özdemir'den Süper Lig açıklaması: "Önce 2 Nisan'ı görelim"

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Nihat Özdemir, Süper Lig'in geleceğine dair açıklamalarda bulundu. Özdemir,"Bizim temennimiz ligin oynanıp, tamamlanması. Önce 2 Nisan’ı bir görelim, ondan sonra yeni bir değerlendirme yaparız" dedi.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, koronavirüs salgını nedeniyle ertelenen Süper Lig'in geleceğine dair Akşam Gazetesi'ne açıklamalar yaptı. Özdemir, "Bizim temennimiz ligin oynanıp, tamamlanması. Önce 2 Nisan’ı bir görelim, ondan sonra yeni bir değerlendirme yaparız." dedi.
Bunun sadece Türkiye Futbol Federasyonu'nun vereceği bir karar olmadığının altını çizen Nihat Özdemir "Yapılacak Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine göre oturup, yeni bir yol haritası belirleriz" ifadelerini kullandı.
Başkan Nihat Özdemir, bazı yöneticilerin ligin geleceğine dair yaptıkları yorumların yersiz ve zamansız olduğunu da belirtti.
Dünyanın benzeri görülmemiş bir felaketten geçtiğini ifade eden Başkan Nihat Özdemir "Sis bulutlarının dağılmasından sonra sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Şu anda polemik üretecek yaklaşımlar ve açıklamaların içinde olmamalıyız” dedi.
Özdemir, “Türkiye’deki ortamın iyi olmasını bekliyoruz. Türkiye’deki şartların iyi olmasını diliyoruz” temennisinde bulundu.
Kaynak: TRT SPOR

Buse Terim Bahçekapılı: "Babamın durumu iyiye gidiyor"

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) teşhisiyle hastanede tedavi gören Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in kızı Buse Terim Bahçekapılı, babasının durumunun iyiye gittiğini belirtti.


Buse Terim Bahçekapılı, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, "Babamın durumu daha iyi ve iyiye gidiyor. İnşallah daha da iyi olacak. Şifa bekleyen, bu hastalıkla mücadele eden herkese geçmiş olsun ve şifa diliyorum. Daha güzel haberler vereceğim günü iple çekiyorum." ifadelerini kullandı.

Fatih Terim, 23 Mart'tan bu yana hastanede tedavi görüyor.

Galatasaray'da bir isimde daha koronavirüs

Galatasaray Başkan Yardımcısı Yusuf Günay, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testinin pozitif çıktığını açıkladı. Sarı-kırmızılılarda 2. Başkan Abdürrahim Albayrak ve teknik direktör Fatih Terim'in de koronavirüs testleri pozitif çıkmıştı.

Yusuf Günay, Twitter hesabından, "Covid-19 testim maalesef pozitif çıktı. Genel durumum iyi, tedavime devam ediliyor. İyi dileklerini ileten tüm dostlarıma şükranlarımı sunuyorum." paylaşımını yaptı.
Sarı-kırmızılı kulübün internet sitesinden yapılan açıklamada da, "Tedbir amaçlı olarak hastanede tedavi altına alınan başkan yardımcımız Sayın Yusuf Günay'ın Covid-19 testi pozitif çıkmıştır. Tedavisine devam edilen başkan yardımcımız Yusuf Günay'a ve ailesine geçmiş olsun diyor, kendisinden bir an önce güzel haberler almayı ümit ediyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Galatasaray İkinci Başkanı Abdürrahim Albayrak ve teknik direktör Fatih Terim'in de yeni tip koronavirüs testleri pozitif çıkmıştı.


Kayserispor'da koronavirüs şoku

Süper Lig ekibi Hes Kablo Kayserispor, yapılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) taramasında bir idari personelinin sonunun pozitif çıktığını açıkladı.

Sarı-kırmızılı ekipten yapılan açıklamada, "Kulübümüzde yapılan Koronavirüs (Kovid-19) taramasında bir idari personelimizde sonuç pozitif çıkmıştır. Şu ana kadar gelen sonuçlarda başka pozitif vakaya rastlanmamıştır. Test sonuçları geldikçe kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz." denildi.

Joe Alexander, Beşiktaş Sompo Sigorta’yı Dava Etti!

Amerikalı oyuncu geçmişteki alacakları nedeniyle FIBA’ya başvurdu.

2018-2019 sezonunda Beşiktaş Sompo Sigorta forması giyen Joe Alexander geçmişten kalan alacakları nedeniyle kulübü FIBA’ya şikayet etti.
Beşiktaş‘ın eski oyuncusu olan ve şu anda kariyerine İsrail Ligi ekiplerinden Hapoel Holon’da devam eden Joe Alexander, toplamda 100 bin doları aşan maaşı ve ücretini kulüpten alamadığını gerekçe göstererek Beşiktaş’ı FIBA’ya şikayet etti. Siyah-beyazlıların Amerikalı oyuncuyla kısa süre içerisinde bir görüşme gerçekleştirerek anlaşmaya gitmesi beleniyor.
2018-2019 sezonunda Beşiktaş Sompo Sigorta formasıyla 31 maça çıkan tecrübeli oyuncu, 9.6 sayı – 4.4 ribaund – 1.2 asist ortalamalarına imza atmıştı.

Ajaxlı Abdelhak Nouri, 2 yıl 9 ay sonra komadan çıktı

Maç sırasında kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle yere yığılan ve beyninde ciddi hasar meydana gelen Ajaxlı futbolcu Abdelhak Nouri, 2 yıl 9 ay sonra komadan çıktı.

Maç sırasında kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle yere yığılan ve beyninde ciddi hasar meydana gelen Ajaxlı futbolcu Abdelhak Nouri, 2 yıl 9 ay sonra komadan çıktı.

Abdelhak Nouri'nin kardeşi Abderrahim, Hollanda basınına yaptığı açıklamada, "Evde kaldığından beri daha iyiye gidiyor. Aile ortamında olduğunun farkında ve artık komada değil. Tamamen uyanık durumda. Yemek yiyor, hapşırıyor, uyuyor. Yalnızca yatağından çıkamıyor. Hayatını sürdürebilmek için bize bağlı durumda. Bazen bir şeyleri onaylamak için kaşlarıyla veya gülümseyerek bizimle iletişim kuruyor. Bazen de çok duygusallaşıyor ama çoğu zaman gülümsüyor, bu da bizi mutlu ediyor." ifadelerini kullandı.
Nouri, Hollanda ekibi Ajax ile Almanya temsilcisi Werder Bremen arasında 8 Temmuz 2017'de oynanan hazırlık maçının 72. dakikasında kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle bir anda yere
yığılmıştı.
Fas asıllı Hollandalı futbolcu, saha içinde yapılan müdahalenin ardından helikopterle hastaneye kaldırılmıştı. 22 yaşındaki Nouri'nin beyninde ciddi ve kalıcı hasar tespit edildiği duyurulmuştu.



Fenerbahçe'de Dirk Kuyt planı!

Fenerbahçe yönetiminin anlaşma aşamasına geldiği Erol Bulut'un etrafını güçlü isimlerle doldurmayı planlıyor. Bu konuda Dirk Kuyt ismi ön plana çıktı.

Fenerbahçe, yeni teknik direktör konusunda çalışmalarını tam gaz sürdürüyor. Akşam gazetesinin haberine göre sarı-lacivertli yönetimin hazırladığı listede Aytemiz Alanyaspor’un başarılı çalıştırıcısı Erol Bulut ismi ön plana çıkmış durumda.
Kulübü ile sezon sonu sözleşmesi bitecek olan başarılı çalıştırıcı ile anlaşma aşamasına gelindi. Fenerbahçeli idareciler, Erol Bulut’un etrafını da güçlü isimlerle doldurmayı planlıyor. Bu konuda ise detaylı çalışmalar yapılmış durumda.
BAŞKAN ALİ KOÇ ÇOK İSTİYOR
Hem İngiliz ekibi Liverpool’a hem de Fenerbahçe’ye uzun yıllar hizmet eden Dirk Kuyt listenin ilk sırasında yer alıyor. Sarı-lacivertli Yönetim, şu anda Hollanda ekibi Feyenoord’un altyapısında hocalık yapan başarılı spor adamını yeniden Türkiye’ye gelmesine ikna etmeye çalışıyor. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Dirk Kuyt’un yeni sezonda mutlaka teknik kadronun içinde yer almasını istiyor. Görüşmeler devam ediyor. Dirk Kuyt, bu konuda henüz net bir karar vermiş değil.
VOLKAN DEMİREL'İN YERİ GARANTİ
Teknik kadronun içerisinde Volkan Demirel’in yeri garanti durumda. 39 yaşındaki Emre Belözoğlu’nun kariyeri ile ilgili vereceği karar sonrası durumu netleşecek.
Tuncay Şanlı’nın ismi de kulislerde konuşuluyor. Sportif Direktör konusunda da çalışmalar devam ediyor. Daum başta olmak üzere, birçok isimle görüşmeler sürüyor. Kısa süre içinde Sportif Direktör konusunun sonuçlanması planlanıyor.

Ferhat Akbaşlı Chemik Police sezonu üç kupa ile tamamladı

Chemik Police’in başantrenörü Ferhat Akbaş, takımıyla Polonya Süper Kupası ve Polonya Kupası’nın ardından lig şampiyonluğuna da ulaştı. 

Akbaş böylelikle ilk sezonu geçirdiği Polonya’da üç kupa kazanmış oldu. Normal sezonu ilk sırada tamamlayan Chemik Police, Koronavirüs (COVID-19) nedeniyle play-off’un iptal olması ve ligin tescil edilmesiyle birlikte şampiyonluğunu ilan etti. Chemik Police, normal sezonu Developres SkyRes Rzeszow’un bir puan önünde 60 puanla bitirmişti.
Chemik Police'nin başantrenörlüğünü yapan Ferhat Akbaş, takımıyla Polonya lig şampiyonluğunu ilan etti. Polonya’da normal sezonu 60 puanla ilk sırada tamamlayan Chemik Police, Koronavirüs (COVID-19) nedeniyle play-off’un iptal olmasıyla lig şampiyonu ilan edildi. Police, play-off öncesi ligi Developres SkyRes Rzeszow’un 1 puan önünde tamamlamıştı.
Lig şampiyonluğunu da ilan eden Chemik, bu sonuçla sezonu Ferhat Akbaş yönetiminde üç kupa ile tamamladı. Akbaş’ın öğrencileri sezonu Polonya Süper Kupası ile açtı, Police liglerin iptal edilmesinden hemen önce de Polonya Kupası’nı seyircisi önünde kaldırmıştı.
Akbaş: Her sayının önemi ortaya çıktı”
Lig şampiyonluğunun ardından konuşan Akbaş, “Bu zor günlerde biraz olsun iyi hissetmemizi sağlayan bir haber oldu. Salgın nedeniyle Polonya Voleybol Federasyonu normal sezonu baz alarak ligi tescil etti. Bu sezonki üçüncü kupamız oldu. Diğer kupalar kadar değerli bir şampiyonluk oldu. Zira tüm sezon oynadığımız her sayının, her topun değeri şimdi ortaya çıktı. Sadece bir puan ile şampiyonluğu ilan ettik. Başından sonuna kadar çok çalıştık ve son topa kadar verdiğimiz mücadelenin karşılığını aldık. Oyuncularım, teknik ekibimiz, sponsorlarımız ve seyircilerimiz hepimizin bu şampiyonlukta payı var. Üç kupalı bir sezonu tamamladık. Umarım bu zor zamanlar bir an önce geride kalır ve hayat hepimiz için normale döner” dedi.


voleybolunsesi.com

26 Mart 2020 Perşembe

TESLA MODEL S P90D | Robot mu? Araba mı? (Video)

Elon Musk için çılgınca şeyler söyleyebilir, ama en azından bir şey konusunda haklı, elektrikli araçları dünyayı değiştirdi. Model S 2012'de piyasaya çıktığında, ilk uzun menzilli, yaygın olarak istenen elektrikli araçtı ve ana otomobil üreticileri o zamandan beri yetişmek için mücadele ediyorlar. Model S hala etkileyici; tahmin edilen 373 mil menzile sahip, ancak otonom teknolojisi, havadan güncellemeleri ve Paskalya yumurtaları, Tesla'ların iç mekanları ve üretim kalitesi bazen beklentilerin altında kalabiliyor. Daha köklü lüks otomobil üreticilerinin çok geçmeden yakalayacaklarını düşünüyoruz.


OTOPARK.com

Spor ve Psikoloji

Merhaba sevgili sporsever;

Bu yazımda sporun psikoloji üzerindeki ve psikolojinin performans üzerindeki etkilerinden bahsedeceğim.

Spor psikolojisi nedir?
Psikoloji, biliminin oldukça genç ve tarihi çok eskilere dayanmayan bir dalıdır. Psikolojinin insanlar üzerinde etkisi tartışılmaz bir gerçek olmakla beraber esasen spor psikolojisi dediğimiz olay, psikolojik faktörlerin sporcu ve performansı üzerindeki etkileridir. Yazımın ilerleyen kısımlarında bu etkilerden bahsedeceğim fakat önce spor psikolojisinin tarihçesine kısaca bir göz atalım.




İlk uluslararası spor psikologları kongresi 1913 yılında İsviçre’nin Lozan kentinde Pierre de Coubertin’in girişimiyle yapıldı, ancak bu kongreye psikologlardan ziyade tıp doktorları katılmıştı. Bundan yaklaşık yarım asır sonra İtalyan psikiyatr F. Antonelli’nin talebi üzerine uluslararası spor psikologları topluluğu kuruldu. (International Society of Sport Psychology- ISSP) Bu topluluğun ilk kurucu kongresi 1965 yılında Roma’da yapıldı ve Antonelli uluslararası spor psikologları topluluğuna başkan seçildi. Bu kongre spor biliminin gelişimi açısında önemli yer tutmaktadır. Daha sonraki yıllarda kongreler Washington, Madrid ve Prag’da yapıldı ve Japonya, İngiltere, Fransa, Almanya, Avustralya gibi ülkelerde temsilcilikleri açıldı. Sporcuların stres ortamında davranışları, kişilik yapıları üzerine önemli çalışmalar yapıldı ve sporcuların motivasyonu üzerinde önemle duruldu. Ardından bu konuyla ilgili 1970 yılından itibaren “Uluslararası Spor Psikolojisi” adı altında dergi yayınlanmaya başlandı.
”İlerleme kaydetmenin sırrı başlamaktadır.” – Mark Twain
Bir sporcu olarak kendinizi anlamanın yolu spor psikolojisini anlamaktan geçer. Sporun, insan vücudu üzerinde fizyolojik etkileri olduğu kadar zihinsel etkileri de fazlasıyla vardır. Motivasyon ve fiziksel enerji arasında da pozitif bir korelasyon söz konusudur. İşte burada spor psikolojisi devreye girer.




Motivasyon=Başarı
Organizmayı bir amaca yönelik davranışa iten iç güce motivasyon denir. Motivasyon, kişiyi başarıya götüren bir dürtüdür. İçsel ve dışsal olarak ikiye ayrılır. Spor yapmak için fiziksel enerji kadar motivasyona da ihtiyacımız vardır.
”’Zorluklar hayatta kaçınılmaz, yenilmek ise sizin seçiminizdir. – Roger Crawford
Sadece profesyonel sporcular veya düzenli sporcular için önemli görünse de spor yapmayan bireyler için bile spor psikolojisinin önemi çok büyüktür. Şimdi motivasyon çeşitlerine iç motivasyon ve dış motivasyon olmak üzere bir göz atalım.
İç motivasyonu dış faktörlerden bağımsız olarak kişinin kendi içinden gelen isteği ile spor yapması olarak adlandırabiliriz. Örneğin; sporu, spor yaparken aldığı keyif için yapan birisi iç motivasyona örnek olarak gösterilebilir. İçsel motivasyonu yetersiz olan bir birey antrenman koşulları ne olursa olsun verimli bir spor yapamaz.
Dış motivasyonda ise; kişiye spor yapma isteği dışardan gelir. Örneğin; fazla kilolarından şikayetçi bir birey çevresinde arkadaşları, aileleri, spor yapan yabancı insanları veya yolda yürüyen fit vücutlu bireyleri görüp onları motivasyon kaynağı olarak kabul edebilir ve spora yönelir. Para kazanmak, yarışmada bir ödül kazanmak, zam almak vb. gibi şeyler de dış motivasyona örnektir.




Dorian Yates (İngiliz vücut geliştirici): “Benim yaklaşımımın en önemli parçası zihinseldir. Antrenman, diyet, zihinsel yaklaşım olmaksızın bir şey ifade etmez.  Bunların hepsini bir arada tutmalıyız”.
Biraz da psikolojik faktörlerin sporcu performansını nasıl etkileyeceğinden ufak örneklerle bahsedelim.
  • Anksiyete (kaygı bozukluğu), basketbol oyuncusunun serbest atış performansını nasıl etkiler?
Hepimiz elbetteki belirli zamanlarda kaygı duyarız fakat kaygı şiddeti ve sıklığı arttıkça hayat kalitesi düşer ve daha önce başarılı olduğumuz aktivitelerdeki başarılarımızı kaybedebiliriz. Örneğin; spor müsabakalarına hazırlanan bir basketbolcu her ne kadar yoğun antrenman ve hazırlık dönemi geçirse de başarılı olabilmesi zihinsel durumuna, stresle ve kaygıyla başa çıkabilme yeteneğine bağlıdır. Bu durumdan ötürü anksiyete ve serbest atış kaçırma yüzdesi arasında pozitif ilişkili bir korelasyon vardır.
  • Özgüveni olmayan bir çocuğun yüzmeyi öğrenme yetisi nasıl etkilenir?
Burada aileye büyük pay düşmekte. Kişiliğin temelini oluşturan özgüven duygusu çocuğu yetiştirirken en öncelikli konulardan biridir çünkü sadece okul yaşamında değil kişisel ve sosyal yaşamında da büyük önem taşıyor. Özgüveni yetersiz olan çocuklar sürekli çekingen ve içe dönük tavır sergileyeceklerinden dolayı pasif kalıp öğrenmede güçlük çekeceklerdir.
  • Spor müsabakasında antrenörün vereceği ceza takım uyumunu nasıl etkiler?
Ceza yanlış bir davranışın tekrarının yapılmamasını sağlamak amacıyla uygulanan yaptırıma denir . Verilen ceza kısa süreli olarak yapılan hatalı hareketin önüne geçerken uzun vadede kişinin moral ve motivasyonuna etkilerde bulunabilir tabi ki verilen cezanın nasıl bir ceza olduğu da önemlidir(olumlu-olumsuz). Ödül ve cezalar, negatif davranışları azaltmak yerine onların önünü açabilir ve aldatma, bağımlılık ve tehlikeli seviyede bir dar görüşlülüğe neden olabilir. Sadece ödüle odaklanan ya da cezadan kaçınan birinin etik ve adil davranacağının garantisini veremezsiniz.
 

”Zorluklar zihnini güçlendirir, tıpkı fiziksel çalışmanın vücudu kuvvetlendirdiği gibi.
 –Seneca
Buraya kadar genel olarak psikolojik durumların fiziksel aktivite üzerindeki etkilerinden bahsettik. Şimdiyse fiziksel aktiviteler ile mental sağlık arasındaki ilişkiyi inceleyelim.
Mental sağlık gerçek günlük hayat olaylarında, onlarla yüz yüze geldiğimizde nasıl düşündüğünüz, neler hissettiğiniz ve nasıl davrandığınızdır.



Fiziksel aktiviteler koroner kalp hastalıkları, diyabet, obezite, hipertansiyon gibi değişik fiziksel hastalıkların tedavisinde ve önlenmesinde önemli bir rol oynarlar. Depresyon ve anksiyete bozuklukları gibi bazı psikiyatrik hastalıkların tedavisinde de kullanılmaktadır. Fiziksel aktivite ve mental sağlık ile fiziksel aktivite ve mental hastalığın tedavisi arasında pozitif bir ilişki olduğu bilinmektedir. Fiziksel aktivitenin mental sağlık üzerindeki etkilerini bulan çalışmalar olmasına rağmen bu ilişkiden sorumlu olabilecek mekanizmalar tartışmalıdır. Bunlar arasında endorfin ve monoamin hipotezi gibi fizyolojik mekanizmalar, öz etkinlik, öz saygı, zihinsel arınma, sosyal etkileşim gibi psikolojik mekanizmalar yer almaktadır. Bu ilişkinin karmaşık olabileceği ve bu mekanizmaların birbiriyle etkileşiminin fiziksel aktivite ve mental sağlık arasındaki ilişkide rol oynayabileceği dışında bu mekanizmalar hakkında net bir görüş birliği yoktur. Her gün düzenli spor yaparak yaşam standartlarını arttırabilir ve bedeniniz kadar zihninizin de sağlıklı olmasını sağlayabilirsiniz. Her gün yapabileceğiniz yarım saat spor bile fiziksel dayanıklılığı arttırır.

Motivasyon kişiyi başarıya götüren en önemli faktördür.
Başarı;
Çok fazla paraya sahip olmak mıdır?
Çok lüks bir villada yaşamak mıdır?
İnsanlar tarafından tanınmak mıdır?
Yoksa  birden fazla arabaya sahip olmak mıdır?
Hepsi veya hiçbiri..
Çoğu insan başarı nedir sorusunun tam anlamıyla cevabını bilmeden sürekli para, şöhret, ev, araba gibi şeylere sahip olmak için çalışıp duruyor. Başarı nedir sorusunun cevabını bilmeden  sürekli yanlış şeyler için çalışıp didiniyor olabiliriz. Onlara ulaştığımızda ise artık bazı şeyler için çok geç olabilir.
Peki gerçek başarı nedir?
Gerçek başarıya ulaşmış insanlar kendileri için zirvenin neresi olduğunu net bir şekilde anlamış insanlardır. Eğer başarıya ulaşmak istiyorsak biz de kendi zirvemizin net bir şekilde neresi olduğunu tespit etmeliyiz.
Başkalarının ne istedikleri ya da ne düşündükleri değil, kendi hayallerimizi ve hedeflerimizi belirlemeliyiz.
Kendinize şu soruyu sorarak başlayabilirsiniz; Beni ne mutlu eder?
Sonuç olarak başarı nedir?
Başarı; sana mutluluk veren uğraş üzerinde çok çok çalışıp istediğin sonucu elde etmektir.
Motive olun!
Pes etmeyin!
Asla vazgeçmeyin!
Sporsuz kalmayın!
Bol sporlu günler…
Bu yazımız Ritim İstanbul AVM Decathlon Mağazası Hiking spor liderimiz Burak Aşlamacı tarafından yazılmıştır. Burak’ın diğer yazılarına buradan ulaşabilirsiniz!

blog.decathlon.com.tr