Olimpiyat Hikayeleri'nde bu hafta, 1960'ta çıplak ayakla Roma'yı fetheden atlet Abebe Bikila'nın hikayesine yakından bakacağız.
Abebe Bikila 7 Ağustos 1932'de Etiyopya'da doğdu. Babası İtalya'nın Etiyopya'yı işgalinde görev almış bir askerdi. O gün savaşan Etiyopyalı bir askerin oğlunun yıllar sonra Mussolini'ye unutulmaz bir ders vereceğini kimse tahmin edemezdi.
Abebe Bikila ailesine destek olmak için katıldığı orduda her gün 20 km koşuyordu. Resmi törenler sırasında ülkesinin bayrağını taşıyan gençleri gördüğünde hayatı değişti. O da ülkesini olimpiyatlarda temsil edecekti.
Spora oldukça geç bir yaşta, 24 yaşında adım attı. 2.Dünya Savaşı sonrası Etiyopya Norveçli antrenör Onni Miskanen ile anlaştı. Bu Etiyopyalı atlet için milattı. Bikila üstün yeteneği ve antrenörünün tecrübesiyle Etiyopya Silahlı Kuvvetler Şampiyonasını kazandı. Bu aynı zamanda olimpiyat biletiydi. Ancak yetkililer antrenmanlarda daha hızlı koştuğu için takım arkadaşı Biratu'nun katılmasına karar verdi. Kader bu ya olimpiyatlara kısa bir süre kala Biratu'nun bileği kırıldı ve Bikila yeniden olimpiyat vizesi almış oldu.
Hayatında ilk maratonu olimpiyatlara 2 ay kala koştu. Roma'ya geldiğinde antrenörü ile yaptığı pist keşifi sırasında şaşkına döndü. İtalya Etiyopyayı işgali sonrasında yağmaladığı bir taşı parkurun bitimine birkaç km kala dik bir rampaya yerleştirmişti.
Antrenörü bu ana kadar yarıştan kopmadığı takdirde tam da bu anlamlı noktada atak yaparak liderliği ele geçirebileceğini söyledi.
Yarış günü gelip çattı. Olimpiyatların resmi sponsoru olan ayakkabı firması, her atlet için özel bir ayakkabı tasarlanmıştı ancak Abebe Bikila yarışlara kısa süre kala kotayı aldığı için firma, Bikila adına bir ayakkabı üretmemişti. Ülkesinde çıplak ayakla antrenman yapan sporcu, bu isteğini yetkililere iletti ancak kurallara göre bu yasaktı. Çıplak ayakla antrenman yaptığı için ayak tabanı nasırdan kabarmış, her ayakkabıya uyum sağlamaz hale gelmişti. Yarışa birkaç saat kala çıplak ayakla yarışması için onay geldi.
Abebe Bikila bitime birkaç kilometre kala, tam da ülkesinden söküp alınan taşın olduğu noktada atağa kalktı. Faslı rakibinin nefesi kesilmiş, karşılık bile vermemişti. İtalyanlar adını dahi bilmedikleri Abebe Bikila'yı 42 km'lik bu uzun maratonun sonunda alkışlıyordu. Üstelik bu bir olimpiyat rekoruydu.
1964 Tokyo Olimpiyatları'nda tarih bir kez daha tekerrür ediyordu. Abebe Bikila, olimpiyatlardan birkaç sene önce imparatora darbe yapma suçundan tutuklandı. Birkaç ay hapiste kaldıktan sonra serbest bırakılmıştı ki, bu kez de apandisit ameliyatı geçirdi. Doktorların tüm itirazlarına rağmen gizlice antrenmanlara başladı. 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda kendisine ait olan maraton rekorunu bir kez daha yeniledi. 75 bin kişi bu büyük yeteneği ayakta alkışlıyordu.
Kariyeri boyunca katıldığı 13 maratonun 12'sini birincilikle tamamladı. Katıldığı 14. maratonda kaval kemiği kırıldı ancak onu yarışlardan koparan bu kırılma değildi. 1969 yılında imparatorun hediye ettiği araçla büyük bir kaza yaptı. Bir gün boyunca kendisine kimse ulaşamadı ve aracın içine sıkışmış bir halde bekledi. İngiltere'de aylarca tedavi gördü. Hayata tutundu ancak bir daha yürüyemeyecekti.
Yılmadı, paralimpik atlet olarak okçuluk ve masa tenisiyle ilgilendi. 1973 Münih Olimpiyatları'na onur konuğu olarak davet edildi. Abebe Bikila tekerlekli sandalyede katıldığı açılış töreninde onbinlerce kişi tarafından ayakta alkışlandı.
'Başarıyla dram kardeştir. Mucizevi bir şekilde Roma' da kazanmam nasıl hayatın gerçeğiyse şu an tekerlekli sandalyede olmam da hayatın gerçeği. Tanrının çizdiği yolun bir parçası' olarak anlatacaktı o anları…
Etiyopyalı atletin hayatı koşmaktı ve bu duruma daha fazla dayanamadı. 41 yaşında geçirdiği beyin kanamasıyla hayata veda etti.
Abebe Bikila, olimpiyat altını kazanan ilk siyahi Afrikalı atlet ve üst üste iki maratonu da kazanan ilk sporcu olarak tarihe geçmeyi başardı.
Kaynak : Ceren Başbuğ - TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder