Bugünlerde herkes Eduardo Quaresma'yı konuşuyor. 2002 doğumlu stoper transferin gözdesi... Tıpkı adaşı Ricardo Quaresma gibi o da Sporting altyapısından yetişti. Sadece Quaresmalar mı? Figo, Nani, Ronaldo ve diğerleri...
Sporting akademisini bu kadar özel yapan şey nedir peki?Girişinde 'çaba, özveri, bağlılık ve zafer' yazan, duvarları Luis Figo ve Cristiano Ronaldo posterleri ile kaplı olan Sporting Akademisi'nde, çocukların futbolcu olma hayalini kurmak için ihtiyaç duydukları her şey mevcut. Ancak buranın diğerlerinden ciddi bir farkı var; hayallerini gerçeğe dönüştürmeye en yakın oldukları yer burası!
Altyapı kaleci departmanı sorumlusu Miguel Miranda, akademide hangi seviyede işler yapabildiklerini Ronaldo örneği ile açıklıyor: "Buraya bir adadan geldi ve hiçbir şeydi. Kötü alışkanlıkları olan, defans oyuncularını peşinden koşturmaktan zevk alan sıska bir çocuktu. Ama şimdi bakın; tam bir futbolcu. Bir canavar!" Ronaldo akademideki tüm futbolculara örnek olarak kullanılıyor. Spor salonunda, psikolog seanslarında ya da soyunma odasında, fark etmez. Ronaldo'nun ruhu hala Sporting akademisinin koridorlarında dolaşıyor. Çünkü o, bugün olduğu kişi olmak için o koridorlarda kendinden çok ödün verdi.
Sporting'de akademinin Ronaldo gibi bir ürün vermesi tesadüf değil. Akademi tamamen akademisyenler tarafından yönetiliyor. Her bir çalışan Spor Bilimleri alanından mezun ve okulda başarı dereceleri bulunuyor. Hiçbir görevli, eski alışkanlıklarını genç sporculara aşılamaya çalışan 'emekli profesyoneller'den değil. Yine Miranda, bir konuya dikkat çekiyor: "Biz burada kanat oyuncularına her zaman daha fazla odaklandık. Cristiano, Figo, Quaresma, Nani..." Sporting akademisinde oyunu kanatlara taşıyamayan merkez oyuncularına topla temas konusunda sınırlama var. Ancak daha fazla pozisyon yaratma imkanı olan kanat oyuncuları ise topla oynama konusunda sınırsız yetkiye sahipler.
Euro 2016'da şampiyon olan Portekiz kadrosuna bakarsanız 23 kişinin 10 tanesi Sporting'den yetişme. Bu 10 futbolcunun 8'i hücumcu, 2'si ise kanat. Miranda durumu şöyle özetliyor: "Çocukların sahada kendilerini serbestçe ifade etmelerini istiyoruz. Yaratıcı çocukları seviyoruz."
Sporting akademisi kurulurken Barcelona'dan La Masia, Hollanda'dan De Toekomst ve Güney Amerika'nın çeşitli akademileri incelendi. Ancak oluşturulan sistem fazlasıyla Portekizliydi. Futbolcu seçmelerini yaparken sadece yeteneklerine bakmıyorlar. Akademideki oyunculara üç ayda bir fiziksel muayene yapılıyor. Cildi, sivilceleri, diz ve eklemlerinde değişimler gibi çok detaylı kontroller yapılıyor. Eğer futbolcu yaşına göre standart gelişimi göstermiyor, sağlığına iyi bakmıyorsa onunla yollar ayrılıyor. Genellikle sıska ve zayıf futbolcuları seçip onları geliştirmeyi seviyorlar, Ronaldo gibi. Hiçbir futbolcuyu sadece yetenekleri ile 14 yaşında profesyonel yapmanın peşinde değiller. 20 yaşında gerçek bir futbolcu olarak profesyonel imza atmalarını istiyorlar.
Akademinin yaşlı kurtlarından Aurelio Pereira, Ronaldo söz konusu olduğunda gözleri dolanlardan... Bir keresinde Ronaldo'nun bacaklarına ağırlık bağladığını ve onu trafikte karşıdan karşıya bu şekilde geçirerek hız ve güç kazanmasını sağladığını anlatıyor. Pereira, "Bir gün harikalar yaratabilecek futbolcuların hayatlarındaki büyük değişimlerden biz sorumluyuz." diyerek duyduğu sorumluluğu ifade ediyor.
Sporting akademisinde sadece saha içi değil, dışı da sorumluluk alanı. Çocukların karakterlerindeki zayıf özellikleri bulup bunların düzeltilmesi için çalışıyorlar. İngiltere'de doğan ve 15 yaşında Sporting akademisine giren Eric Dier'in tecrübeleri bu konuda önemli bir ışık tutuyor bize: "Futbol açısından Sporting'deki ortam oldukça rahatlatıcı. Kibar ve saygılı insan yetiştirmekle gurur duyuyorlar. Sahada yanlış bir pas verirsen ya da pas alamazsan sana kimse kızmaz. Ancak birine saygısızlık yaparsan kızarlar. Onlar için iyi bir futbolcu, hata yaptığını anlayabilen ve bunu düzeltmeye çalışan kişidir."
Eric Dier, Portekiz'de futbol sahasına ilk çıktığında yaşadığı tecrübeyi ise şöyle anlatıyor: "Orada hocalar yedek kulübesinde oturur ve tek bir kelime söylemez. Sadece oynarsınız. Mevzu, sahada hata yapmamız ve bunu kendimizin fark etmesiydi. Bu şekilde sahadaki oyunu daha iyi anlıyordunuz. Ben de buradan şunu öğrendim; kötü futbolcu aynı hatayı iki defa yapandır."
Sporting akademisinde iyi futbolcu olmanın yolu doğru bir hayat yaşamaktan geçiyor. Doğru beslenme ve sağlıklı uyku düzeni gelişimleri açısından büyük bir öneme sahip. Akademinin bakış açısına göre sahada problemlerini çözebilen futbolcu, sonunda hayatın zorluklarıyla da mücadele etmenin yolunu bulabilecektir...
Kaynak: Serkan Akkoyun / TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder