Real Madrid’le Devler Ligi’nde yarı finale çıkma başarısı gösteren, kulüp tarihinin en etkileyici kupa karnelerinden birine sahip olan Zinedine Zidane, antrenörlük kariyerini ‘büyük maç’ kalitesiyle inşa ediyor.
Eflatun-beyazlı ekip ile üst üste 3 yıl Şampiyonlar Ligi Kupası’nı müzesine götüren Zinedine Zidane, kısa bir ayrılık dönemi sonrası yeniden Real Madrid’e dönmüştü.
Bu sansasyonel başarıyı kazandığı dönemde futbol otoritelerinin Zidane hakkında baskın görüşü, “çok kaliteli bir kadroyu motive edebilmesi” üzerinde birleşiyordu.
İkinci döneminde Zidane, spor tarihinin en iyi kadrolarından biri olarak kabul edilen 2016-2018 Real Madrid’inden Cristiano Ronaldo, Gareth Bale, Mateo Kovacic gibi isimleri kaybetmiş ve Dani Carvajal, Marcelo gibi yıldızlarının da verimi düşmüş olmasına rağmen, etkileyici bir teknik direktörlük performansı göstermeye devam ediyor.
Bu performansın altında, tüm destekleyici faktörlerle beraber, Fransız teknik adamın futbolculuk serüveninde de gösterdiği gibi “büyük maç oynama” meziyeti yatıyor.
Krizlerden dev zaferler ile çıktı
Zinedine Zidane, Real Madrid kariyerinde pek çok kez yol ayrımına geldi.
Fransız teknik adam, arka arkaya puan kaybı yaşadığı ve tekrarının gerçekleşmesi halinde koltuğunun tehlikeye gireceği krizleri, elde ettiği 'büyük maç' zaferleriyle aşmayı başardı.
Geçen yıl, ligde arka arkaya 3 maçta puan kaybettiği virajın ardından Zidane, İspanya Süper Kupası’nı kazanmıştı. Birkaç hafta içerisinde, Celta Vigo ve Levante karşısında yaşadığı puan kayıplarına Devler Ligi’nde Manchester City mağlubiyetini ekleyen başarılı teknik adam, kendisi adına hayati bir El Clasico galibiyeti kazanarak takımının şampiyonluk yürüyüşünü başlatmıştı.
Bu sezona da problemli başlayan, Gladbach karşısında puanı zor kurtaran ve kendi evinde Cadiz ile Shakhtar Donetsk’e boyun eğen Real Madrid, deplasmanda Barcelona’yı 3 golle geçmeyi başardı.
Yakın tarihlerde, Valencia-Villarreal-Alaves virajını sadece 1 puanla geçebilen eflatun-beyazlılar, Inter ve Sevilla deplasmanlarında kazandığı üçer puanla hedefine tutundu.
Tecrübeli antrenör, 2017-2018 sezonunda da yine görevinin tartışılma safhasına geldiği bir dönemde, Unai Emery’ye bariz üstünlük kurarak PSG’yi elemiş ve kupaya kadar ilerlemişti.
Oyunu, ihtiyaca göre şekillendiriyor
Zinedine Zidane’a yönelik en sık telkin edilen eleştiri, takımının Manchester City ya da Bayern Münih gibi, rakip fark etmeksizin dominant bir oyuna sahip olmadığı görüşüyle şekilleniyor.
İspanyol devinin, özellikle de sezonun ilk yarılarında aldığı sürpriz kötü sonuçların arkasında belki de bu gerekçe yatıyor.
Tüm bunlarla birlikte Zidane, 250 maçı geride bıraktığı Madrid yolculuğunun tüm önemli dönemeçlerinde, günün şartlarına göre başarıyı getirecek futbolu takımına aşılayabildi.
Eflatun-beyazlılar için rüya gibi geçen 2016-2017 sezonunda Real Madrid, hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde zirveye ulaşmış, La Liga’da 100 gol barajını aşmıştı. Ekip, Devler Ligi’ni de maç başına neredeyse 3 gol ortalamasıyla tamamlamıştı.
O dönem Real Madrid kadrosu üzerinde fikir birliğine varılan en önemli problem, tüm önemli yıldızlara yeterince süre verememe kaygısıydı. O kadroda, yalnızca orta sahayı incelerken dahi Kroos, Modric, Casemiro, Isco, Asensio, James Rodriguez, Kovacic gibi alternatiflerle karşılaşıyorduk.
O günlere nazaran daralmış kadrosuyla 2019-2020 sezonuna başlayan Zidane, bu kez antrenörlük kariyerinin hücumda en kısır, savunmada en başarılı grafiğini çizerek şampiyonluğa ulaştı. Fransız çalıştırıcı, henüz yarışın favorisi olmadığı 2020 yılının Ocak ayında, kendilerini mutlu sona götürecek formülü şöyle açıklamıştı:
“Savunmada iyi durmayı öğrenmeliyiz. Gol yemeyecek, rakiplerimizi durduracak bir formül üzerinde çalışmalıyız. Bunu başarırsak, hücumda bizi sonuca götürecek oyunculara ve yönteme sahibiz.”
Etkileyici Liverpool stratejisi
Jürgen Klopp’un takımları, çift ayaklı eşleşmelerde kolaylıkla mağlup edilemiyor. Her ne kadar problemli bir sezon geçirse de Liverpool, elindeki en önemli hedefi olan Real Madrid eşleşmesine, son haftaların en az eksikli kadrosuna ve Alman antrenörünün tecrübesine güvenerek çıkmıştı.
Zidane, yaş ortalaması yüksek orta sahasını geniş alanda koşturmak yerine, bu hattaki Kroos, Modric ve Casemiro gibi kaliteli ayakların direkt toplarıyla Liverpool’un zayıf noktalarından faydalanmayı tercih etti. Sert bir takım savunması/presi uygulayan Real Madrid, Vinicius Junior ve Benzema’nın etkili oyunu ve Alexander-Arnold’ın savunma zaaflarıyla skor avantajını eline aldı.
Rövanş maçının özellikle ilk 15 dakikası eflatun-beyazlılar için çok problemli geçse de, devrenin geride kalan dilimi ve bilhassa 2. yarıda Zidane’ın öğrencilerinden kaliteli bir takım savunması izledik. Bu savunmaya övgü getirirken ve hatalarını değerlendirirken, Sergio Ramos ve Raphael Varane gibi çok önemli iki eksiğinin olduğunu, sağ bekte de bu bölgenin oyuncusu olmayan Valverde’nin görev yaptığını göz önüne almak gerek.
Şampiyonlar Ligi tarihinin en başarılı antrenörü olma hedefi
Real Madrid’in başında Zinedine Zidane, Şampiyonlar Ligi eşleşmelerinde yalnızca Pep Guardiola’nın Manchester City’sine boyun eğmişti.
Premier Lig’de mutlu sona çok yaklaşan ve Guardiola ile ilk kez Devler Ligi’nde son 4’e kalmayı başaran İngiliz ekibinin en büyük motivasyonu, Real Madrid’i tekrar devirerek Şampiyonlar Ligi’nde finale ulaşmak olacak.
Bununla birlikte Zidane’ın geçmişi, ağır basan taraf olarak görülmediği eşleşmelerde kurduğu üstünlüklerle dolu. Fransız çalıştırıcı, hem Guardiola’dan rövanşı almak hem de takdir edilen ‘rakibe göre strateji’ hünerlerini, şu sıralar belki de dünyanın en dominant futbolunu oynayan Manchester City’ye karşı uygulayabilmek için sahaya çıkacak.
Zidane, bu sezon da kupaya ulaşması halinde, 3 şampiyonluğu bulunan Bob Paisley ve Carlo Ancelotti’yi geride bırakarak, Şampiyonlar Ligi tarihinde 4 kez zafere ulaşmış ilk çalıştırıcı olacak.
Fransız futbol efsanesinin yeni meydan okuması, biz futbolseverlere heyecan uyandırıyor.
Kaynak : Alperen Doğan / TRT SPOR
0 yorum :
Yorum Gönder